İsmim bir çok ülkede başıma bela oldu. Çünkü ilk hecedeki E ile, ikinci hecedeki E, aslında farklı okunan harfler. Biri ince, biri kalın E; ve ikisi bambaşka dil kasları ile, bambaşka nefes uzunluğuyla söyleniyor ama aynı yazılıyor. Bir de C harfinin yabancı dillerde genelde kullanılmayan bir harf oluşu, kullanıldığında da C olarak değil, S ya da J olarak okunuşu gerçeği var.. Sonra R de sorunlu çünkü Fransa ya da Almanya gibi ülkelerde R harfi rrrrr olarak değil ğğğ olarak okunuyor. Yani Türkçe'de yabancıları delirten "Kağıt" kelimesinin telaffuzu gibi, "Ceren" ismi de başa bela :))
Yıllardır bendeniz "Sirin", "Sereeeen" ya da "Serın", hatta "Sharon" olarak yaşıyorum. Evde bile eşimle kızım C'yi Ç, R'yi Ğ yapıyorlar, "Çeğen" gibi bir adım olacağına hiç olmasın dediğim için de eşim bana tanıştığımızdan beri "sweetie" der, kızım da anne tabii. Bir oğlum beceriyor rrrr'ları ve eee'leri ve ismimi tam gerektiği şekilde okuyor. O bile Türkçe'yi uzun zaman kullanmasın, gırtlak yapısı değiştiği için, rrrr yapamıyor! Türkiye'ye her gidişte bu rrrrrr meselesi dedesiyle aralarında bir oyun oluyor, oğlan rrrr yapmayı yeniden becerene dek, karşılıklı düdük gibi ötüp duruyorlar :))
İlk birkaç ülkede inat etmiştim "öğreticem ismimin doğru telaffuzunu!" diye, ama sonra baktım olmuyor, karşılıklı bir performans kaygısına evriliyor durum, "amaaağn.." dedim, boş verdim. Hatta artık çoğu zaman ben kendimi "sereeen" olarak tanıtıyorum :)) Bunu da mesela Yunanlı ya da Rus arkadaşlarımda da görüyorum. Yıllardır yakın dostum olan Lena ile Şorj, misal Eleni ile Yorgi'ler aslında, ya da oğlumun arkadaşı Ştefan, aslında Stepan :)))
Bu beni eğlendiriyor aslında. İspanyol Horge'ler, İrlandalı Siobhan'lar, hepimizin isimleri ister istemez kültüre uyduruluyor ama asıl Çin'li arkadaşlar yandı; misal benim bir "Çunksia" var, adı: Sally :)))) Neden, bilmiyorum... Almanın biri demiş ki, ben sana Sally diyeceğim, sen tam bir Sally'sin.
Bu bağlamda, düşündüm. Ben yeniden ismimi seçebilsem ne olurdum. Selin ismini sevdim. Nedeni hem her dilde kolay telaffuz edilebilen, bilindik bir isim (Celine) hem de anlamı çok hoşuma gidiyor: yavaş, sakin, huzurlu bir akış anlamına geliyor Selin ismi. Doğa ile de uyumlu bir isim.. Evet evet, ben Selin olmak isterdim..
Bir de ismin insanın kişiliğini hatta dış görünüşünü bile etkilediğini düşünüyorum! Misal ben hiç çirkin Şebnem tanımadım, bizim nesilden eski bir isim ama vallahi Şebnemler aşırı fıstık oluyordu. Deniz'ler misal, hep böyle karışık, biraz iki uç arasında salınan ama yaratıcı insanlar oluyorlar. Bu durumda, ben de Ceylan yavrusu anlamına gelen ve hem zıp zıp, hem de aynı zamanda endişeli bir çağrışımı olan Ceren yerine, Selin olsaydım, çok daha sakin, huzurlu, yavaş bir insan olabilir miydim acaba? :)))
Sen peki? İnanır mısın bu "ismin kişiliğini belirler" argümanına?
Fakat bir istisna var, maalesef eski, ağır isimler tam tersi bir etki veriyor diye bir gözlemim de var. Misal sonu din'le biten ya da peygamber isimleri genelde valla hep ya ateist ya da komünist çıktı, ya hakikaten çılgın kişilikler ama kesinlikle bir "ismin ağırlığı altında kalmış" hissi verdi bana.. :))) Böyle bir durum da gözlemledim yani, o isimlerden de çekinirim...
Öyleyken böyle işte.... Pazar sohbeti kıvamında boş bir yazı oldu :))) Hastayız ailecek (eşim çok şiddetli bir erkek gribi geçiriyor, tabuttan 1 adım ötede garibim) biz diğerleri onun gerisinde kaldık yakınma ve ağlaşmalarda, hele ben evi bile temizledim üzerinize afiyet, sonra da boş boş yatarken canım sıkıldı n'apayım, artık böyle idare ediverin :))) Herkese iyi haftalar.
Fotolar: Alakasız. Geçen yazıdaki fotoları beğendiniz diye, renk olsun diye ekledim, Hindistan'da çektiklerim....