31 Aralık 2023 Pazar

Aralık ve yıl biterken..

2023 çok iyi bir yıl değildi, oldukça zorladı bizi. Bundan bir ders çıkartmaya çalışıyorum. Halbuki hayat derslerden ibaret değil; biraz neşeye, hafifliğe, boşvermeye ihtiyacım var. Bunu uzun zamandır yapamıyorum.. Hem benim başıma gelenler, çeşitli sağlık sorunları, hem memleketin ve dünyanın başına gelenler, doğal ve insan eliyle olan felaketler öyle çok ki; ufacık bir nefes arası bulunca, insanlar ağlarken mutlu olmaya bile utanıyorum bazen... Kendimde hak görmüyorum..

Senenin bitişine sayılı gün kalmışken, şunu fark ettim; çok uzun zamandır hayat bir şeyler "geçsin" diye bekleyerek geçiyor. Geçsin, bitsin, geride kalsın.. Sabret, şükret, idare et.. Ve geçsin diye beklerken, hayat da geçiyor! Dünya berbat ve adaletsiz bir yer olabilir ama elde olan bu. Şu an sahip olduğumuz bu. Bunu değiştiremiyorsak, bakış açımızı değiştirmek zorundayız..

Mine Söğüt (Şahbaz'ın harikulâde yılı: 1979 isimli, gerçekten de harikulâde kitabında) senenin bitmesine saatler kala kulağıma şuna benzer bir şeyler fısıldıyor: 

"İyi ya da kötü. Olaylar olur. Önemli olan ne olduğu değildir. Senin başına ne geldiği de değildir. Önemli olan senin nasıl davrandığındır. Düşman askerinin yarasını dikenle, kundaktaki bebekleri süngü ile öldüren bir mi? Her ikisinin geldiği ve gideceği yer bir mi? Hayata bakışı, hayattan aldığı ders bir mi?"

Değil. Ve ben onaranım, sorun çözenim, eksikleri yamayan ve düşman askerini tedavi edenlerdenim bu hayatta... Çünkü benim yolum bu; geldiğim yer, mayam, gideceğim yer, hamurum bu..... Benden beklenen bu. Sorumluluklarım, görevlerim bu.. 

İyi de.. Peki ya neşe? Eğlence? Hayatı geçirmek değil de, hayatı yaşamak? O hayat enerjisi? O beni ben yapan pırıltı? Mojom? :))

Anladım ki; saplandığım kısırdöngüyü yaratan yine benim algım.. Hayatı algılama şeklim. 2023 gerçekten kötü bir yıl mıydı? Yani memleketimiz ya da dünya için, 1979'dan mesela, ne kadar farklıydı (Bakınız. Söğüt'ün 1979 Almanac'ı..) Ya da benim için, hakikaten hastalıklar, kazalar, ameliyatlarla geçti evet ama; eğri oturalım doğru konuşalım, tüm bu zor zamanlar olmasa "gelişme" nasıl olabilirdi? 

Şunları göz ardı etmemem lazım: 2023'te evim güvenli ve sıcaktı, yiyecek bir kap yemeğim hep vardı, kapım ve kalbim açıktı, yeni bir şeyler öğrendim, yeni ve çok güzel insanlar girdi hayatıma ve ben yolumdan sapmadan yürümeyi, üstelik o yolda bir arpa boyu olsun ilerlemeyi başardım; daha ne olsun ki?

Ama gel gör ki Mojo yok :))) Şöyle pırıl pırıl parlayamıyor, neşemi, mutluluğumu tam yaşayamıyor, çünkü hâlâ kendimde buna hak göremiyorum... 2024'te bence benim tam olarak bunları yeniden öğrenmem, Mojo'mu yeniden bulmam lazım... Hayatıma hiçbir amacı ya da getirisi olmayan, sırf neşe için yaptığım bir şeyler eklemeliyim. Sorumluluk yanına biraz da yaramazlık, iş yanına biraz oyun, plan yerine biraz hayâl, yapılmaması gereken ama inadına yapılan çılgınlıklar, biraz "ergen gibi" sorumsuzca davranmak, kendimi (de) düşünmek, vermek kadar talep de etmek, hattâ ara sıra bencil olmak, "ayyy Ceren mi, vallahi bilir o yaşamayı!" dedirtmek.

Becerebilir miyim bilmiyorum, yaşlı bir köpeğe yeni numaralar öğretebilir miyim? Ama denemezsem, hayatım yavaş yavaş elimden kayıp gidiyor, bunu görüyorum.. Geçenlerde Ekmekçi Kız "sen Almanya'ya asimile olmak istemiyorsun" dediğinde fark ettim; evet istemiyorum ama deli gibi bir süratle de oluyorum; onlar gibi sıkıcı, neşesiz, görev ve ahlak timsali, mükemmelliyetçi, dakik, kuralcı, eğlenceye bile "zaman" belirleyen! 

Hayır hayır, ben bu değilim...! Ben Akdenizliyim yahu; ben hayatın keyfini çıkartan bir kültürden geliyorum, benim mayamda neşe var!

yılın son gecesine hazırlıklar

Hasılı. Peki o zaman 2024! Gel bak seninle anlaşalım.. 2023 zaten baştan belliydi (rakamlarının toplamı 7 olan seneden ne hayır gelebilirdi ki?) ama sen başkasın (anlıyor musun, başlasın!) Bak, çok şey istemiyorum; sen sadece iyi sağlık ve olumlu enerji getireceksin. Ben bunları alıp neşeye, iç huzura, tat almaya, oyuna, eğlenceye, keyfe ve iyi şansa çevireceğim. İkimizin de görevi belli; haydi o zaman, fazla oyalanmayalım artık.... 

Hayatla oyalanmayalım, yaşamaya bakalım....!

Vallahi buram buram "orta yaş krizi" koktu bu yazı ama hiiiiiç de umurumda değil. Varsın bu sene de benim ortayaş krizim olsun :)) Kime ne.... Kimeee ne!

Musmutlu, çok sağlıklı, hem huzurlu hem neşeli, yepyeni tatlar ve güzel sürprizlerle, seyahat ve keşiflerle, yeni arkadaşlarla, yeni bilgi ve yeteneklerle, aktif ve sağlıklı bir beden ve zihinle, iyi şans ve keyiflerle dopdolu, dolu dolu bir 2024 diliyorum; hem kendime, hem de sizlere <3 Hoş gel, ayıpsız ve kayıpsız, pek hoş geç 2024! 

Mojomu da yanında getir ;) 

Ekleme: Yazı silinmişti, sonra yeniden bulundu :) Eşeğimi kaybedip bulduğum için pek sevinçliyim!

26 Aralık 2023 Salı

2023 Okumalarım ve Enn'ler listesi :)

Ön-açıklama: Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu demeyeceksen :))) Okuduklarımın izi kalsın istedim....

2023'te kendim için yaptığım ennnn güzel şey; Almanya'daki tüm kütüphanelere bağlanıp istediğim kadar kitabı indirebileceğim bir e-okuyucu almam ve Goodreads'e üye olup kendime "100 kitap hedefi" koymam oldu. 2023 hedefime ulaştım da geçtim bile, ki bu normalde ayda 4-5 kitap, yılda da 50-60 olan ortalamamı ikiye katlamak demek! Çok mutlu ve kıvançlıyım!

NY Halk Kütüphanesi, Rose Main okuma odası

Spotify'ı da bu sene çok keyifle kullandım, her ne kadar kitap dinlemeyi pek sevmeyen biri olsam da, araba kullanırken, yemek ya da ev işi yaparken, uzuuuun yürüyüşler sırasında okuduğum kitabı kaldığım yerden dinlemek, sonra kaldığım yerden yine okumaya devam etmek çok ama çok hoşuma gitti! Goodreads ise, okuduklarımın kısa özetini, sağa sola çiziktirdiğim "alıntıları" daha derli toplu yazmaya teşvik etti beni. 2024'te de umuyorum ki, aynen bu şekilde devam edeceğim :)

Stuttgart Halk Kütüphanesi

Peki bakalım 2023'teki ennn'lerim nelermiş:

Enn çok okunan yazarlar: İlk sırayı Mine Söğüt (6) ve Mahir Ünsal Eriş (6) paylaşmışlar, ikinciliği Sait Faik Abasıyanık (5) ve Stephan Zweig (5) göğüslemiş. Üçüncü sırada ise Alejandro Zambra (4) ve Halide Edip Adıvar (4) bulunuyorlar.

Enn çok sevilen kitaplar: Mine Söğüt - Kırmızı Zaman ve Başkalarının Tanrısı, Dostoyevski - Yeraltından notlar (mükerrer olmasına rağmen yine ennn), Ivan Turgenyev - Lüzumsuz bir adamın günlüğü, Sait Faik - Az Şekerli, Hermann Hesse - Ağaçlar (yine mükerrer enn'lerden).

Enn kafayı taktığım alan: Lüzumsuz Adam edebiyatı. 

Enn şaşırtıcı yazar: Siri Hustvedt, çünkü Paul Auster'ın gölgesine atmakla büyük hata yapmışım. 

Enn okunamayan kitap: Bu sene 1 kitabı yarım bırakmış (2024'e ertelemiş)im; Gonçarov'un Oblomov'u. Kahramanımız 250 sayfa boyunca yataktan çıkamayınca pes ettim bir noktada :) Ama elbette "sonunu gördüğümüz noktada devam etmek istememek ve pes etmek" üzerine olan bu kitaba devam etmeyi umuyorum...... bir gün.

Enn uzun sürede okunan kitap: Clarissa Estes'e 2020'de başlayıp 2023'te bitirebilmişim, bu durumda 2019'da başlayıp 2020 ortalarında anca bitirebildiğim (ve itiraf edeyim, hâlâ açıp açıp mükerrer okuduğum) Pessoa - Huzursuzluğun Kitabı, bu kategoride 2. sıraya düşmüş :))

Tüm zamanların enn çok okunan yazarı: Yıllardır bilgisayarımın en güzide köşesinde duran excel dosyasına göre, hâlâ en çok okunan yazar Paul Auster (18) <3 ki bu sene hiçbir kitabını okumadım, ayıp bana. İkinci sırada Orhan Pamuk (15) ve üçüncü sırada Dostoyevski (14) ile Hermann Hesse (14). Bu kategoride erken yitirdiğimiz Oğuz Atay'ı (7 ve sonsuza dek 7) görememek beni her sene yeniden üzüyor....

Enn platonik takıldığım yazar: Tüm zamanların aşkı Paul Auster alınmasın ama, bu senenin son çeyreğinde: Alejandro Zambro :)) Oiii tontiş huysuzum benim!

Enn "keşke ben böyle yazabilsem.." dedirten yazar: Kesinlikle Mine Söğüt..! 

Enn yüksek beklentiler ve hayal kırıklığı: Melisa Kesmez - Küçük Yuvarlak Taşlar.

2023 böyle geçti, memnunum bu seneki okuma dosyamdan. Elbette mesleki okumalarımı, dergileri, dinlediğim kitapları eklemediğim, sadece "keyif okumalarım" bunlar :) 2024'te de e-reader, goodreads ve storytel ile devam, tabii ki goodreads'de bu sene de benzer bir challenge'a hazırım. Goodreads'çiler burda mıııı? :) Peki siz? Sizin ennn'leriniz neler oldu? Siz neler okudunuz, sevdiniz, tavsiye etmek istersiniz?

Meraklısına: 2023 Tam Okuma Listem:

  • Halide Edip Adıvar - İstanbul'da bir yabancı 01.01.23
  • Halide Edip Adıvar - Handan 03.01.23 (2. Okuyuş)
  • Tezer Özlü’den Leylâ Erbil’e Mektuplar 04.01.23
  • Tezer Özlü - Eski Bahçe, Eski Sevgi 05.01.23
  • Paulo Coelho - Okçu'nun Yolu 09.01.23
  • Nermin Yıldırım - Unutma Dersleri 13.01.23
  • Barış Bıçakçı - Aramızdaki en kısa mesafe 14.01.23
  • Barış Bıçakçı - Herkes herkesle dostmuş gibi 17.01.23 (2. okuyuş)
  • Sezgin Kaymaz - Bugün bize kim geldi 24.01.23
  • Mahir Ünsal Eriş - Sarıyaz 29.01.23
  • Mahir Ünsal Eriş - Diğerleri 30.01.23
  • Stefan Zweig - Bir kadının yaşamından 24 saat 31.01.23
  • Latife Tekin - Sevgili Arsız Ölüm 06.02.23
  • Mahir Ünsal Eriş - Bangır bangır Ferdi çalıyor evde… 12.02.23
  • Mahir Ünsal Eriş - Olduğu kadar güzeldik 14.02.23
  • Haruki Murakami - Bir kediyi terk etmek 14.02.23
  • Sait Faik Abasıyanık - Son kuşlar (tekrar okuma) 16.02.23
  • Sait Faik Abasıyanık - Şimdi sevişme vakti (tekrar okuma) 18.02.23
  • Michael Ende - Bitmeyecek Öykü 23.02.23
  • Hermann Hesse - Ağaçlar (tekrar okuma) 25.02.23
  • Martin Heidegger - Kıryolu (tekrar okuma) 25.02.23
  • Mahir Ünsal Eriş - Kara yarısı 27.02.23
  • Stefan Zweig - Bir çöküşün öyküsü 28.02.23
  • Tomris Uyar - Dizboyu Papatyalar 03.03.23
  • Mihail Bulgakov - Genç bir köy hekimi 05.03.23 (tekrar okuma)
  • Mihail Bulgakov - Köpek kalbi 06.03.23
  • Tomris Uyar - Aramızdaki şey 11.03.23
  • Ferhan Şensoy - Ayna merdiven 12.03.23
  • Şükran Yiğit - Burası Radyo Şarampol 14.03.23
  • Tomris Uyar - Yaza Yolculuk (tekrar okuma) 16.03.23
  • Platon - Von der Unsterblichkeit der Seele 26.03.23
  • Mine Söğüt - Beş Sevim Apartmanı 28.03.23
  • Mine Söğüt - Başkalarının Tanrısı 31.03.23
  • Selahattin Demirtaş - DAD 2.4.23
  • Sait Faik Abasıyanık - Az Şekerli 6.4.23
  • Sait Faik Abasıyanık - Tüneldeki Çocuk 8.4.23
  • Halil Cibran - Ermiş 10.4.23 (tekrar okuma)
  • Hermann Hesse - Rosshalde 12.4.23
  • Schopenhauer - Aşkın metafiziği 12.4.23
  • Dostoyevski - Uysal Kız 15.4.23
  • Descartes - Meditations on first philosophy 21.4.23
  • Dostoyevski - Gülünç bir adamın düşü 23.4.23 (tekrar okuma)
  • Tolstoy - Üç ölüm 23.4.23 (tekrar okuma)
  • Elif Key - Bize iki çay söyle 25.4.23
  • Halide Edip Adıvar - Vurun Kahpeye 27.4.23 (tekrar okuma)
  • Leylâ Erbil - Gecede 30.4.23
  • Serhat Uyumaz - Gidiş 1.5.23
  • Ivan Turgenyev - Lüzumsuz bir adamın günlüğü - 4.5.23
  • Sait Faik Abasıyanık - Lüzumsuz Adam - 4.5.23
  • Franz Kafka - Dönüşüm 5.5.23 (Tekrar Okuma)
  • Ayşe Kulin - Hayat dürbünümde kırk sene 10.5.23
  • Dostoyevski - Yeraltından notlar 12.5.23 (Tekrar okuma)
  • Şermin Yaşar - Deli Tarla 13.5.23
  • Anton Çehov - 6. Koğuş 15.5.23
  • Ivan Gonçarov - Oblomov 17.5.23 (bıraktım)
  • Anton Çehov - Hanımla kavga ettik 19.5.23
  • Barış Bıçakçı - Doğum lekesi gibi bir gülümseme 23.5.23
  • Şermin Yaşar - Gelirken ekmek al 25.5.23
  • Ivan Turgenyev - Babalar ve oğullar 31.5.23 (Tekrar okuma)
  • Şermin Yaşar - Kalk yerine yat 23.6.23
  • John Steinbeck - Fareler ve İnsanlar 26.6.23 (tekrar okuma)
  • Tolstoy - Korney Vasilyev 28.6.23
  • Tolstoy - Şeytan 29.6.23 (tekrar okuma)
  • Clarissa Estes - Kurtlarla Koşan Kadınlar 21.7.23 - üç senelik okuma sonunda bitti :)
  • Siri Hustvedt - Die Zitternde Frau 21.7.23
  • Siri Hustvedt - What I Loved 25.7.23
  • Mine Söğüt - Dolapdere: Kürt kediler, Çingene kelebekler 11.8.23
  • Mine Söğüt - Deli kadın hikâyeleri 13.8.23
  • Hermann Hesse - Gertrud 15.8.23
  • Boris Pasternak - İnsanlar ve Haller 15.8.23
  • Ahmet Hamdi Tanpınar - Saatleri ayarlama enstitüsü 22.08.23 (mükerrer okuma)
  • Melisa Kesmez - Küçük Yuvarlak Taşlar 26.8.23
  • Leylâ Erbil - Tuhaf bir kadın 29.8.23
  • Ahmet Hamdi Tanpınar - Beş Şehir 31.8.23
  • Hermann Hesse - Klingsor’un Son Yazı 10.9.23
  • Leylâ Erbil - Cüce 18.9.23
  • Leylâ Erbil - Gecede (tekrar okuma) 22.9.23
  • Şermin Yaşar - Göçüp gidenler koleksiyoncusu 25.9.23
  • Aylin Balboa - Bu hikaye senden uzun Osman 6.10.23
  • Aylin Balboa - Belki bir gün uçarız 7.10.23
  • Aylin Balboa - Ateş Sönene Kadar 9.10.23
  • Orhan Pamuk - Ben bir ağacım 14.10.23 (tekrar okuma)
  • Orhan Pamuk - Hatıraların masumiyeti 16.10.23 (tekrar okuma)
  • Mine Söğüt - Kırmızı Zaman 21.10.23
  • Dostoyevski - Timsah 21.10.23
  • Mine Söğüt - Gergedan 22.10.23
  • Mahir Ünsal Eriş - Dünya bu kadar 26.10.23
  • Alejandro Zambra - Eve dönmenin yolları 5.11.23
  • Alejandro Zambra - Bonzai 6.11.23
  • Alejandro Zambra - Ağaçların özel hayatı 7.11.23
  • Alejandro Zambra - Okumamak 11.11.23
  • Kalben - Eski Dünyanın Yangını 13.11.23
  • Teoman - Fasa fiso 15.11.23
  • Hermann Hesse - Boncuk Oyunu 17.11.23
  • Stefan Zweig - Olağanüstü bir gece 23.11.23
  • Vasconcelos - Deli Fişek 5.12.23
  • Orhan Veli - Öyküler 6.12.23
  • Nilay Örnek - Bütün iyiler biraz küskündür 11.12.23
  • Emile Zola - Nasıl ölünür 13.12.23
  • İlhan Berk - Adlandırılmayan Yoktur 14.12.23
  • Delia Owens - Where the crawdads sing 17.12.23
  • Stefan Zweig - Korku 19.12.23
  • Stefan Zweig - Geçmişe Yolculuk 24.12.23
  • Sharon Weil - Changeability (Text and Playbook) 28.12.23

19 Aralık 2023 Salı

Tek bir insan yeter..

Şu an çok duygusalım, doya doya ağladım ve biraz boşaldım ama yetmedi. Hâlâ gözlerim sulanıyor ve boğazımda kocaman bir düğüm var.. O zaman, yazmalı..

Geçen Pazardan (bugün 10. gün) beri Corona geçiriyoruz. Önce eşim oldu, ertesi gün ben ve sonra çocuklar. Biz biraz sık yakalandık Corona'ya, 2020'den beri geçirdiğimiz 4. Corona bu. Oregon'da bir kadın varmış 6 defa Corona geçirmiş, eh biz de 4 ile rekora koşmuyor değiliz :) Ama bunda bağışıklık sistemimiz kadar, eve 500 tane test alıp her burnumuz aktığında test yapan eşimin de etkisinin olduğunu söylemeliyim. Bence bu kadar test yapmasak, biz de herkes gibi 2. ye falan geçirdiğimizi sanıyor olacaktık. İtiraf edeyim bazen şu test işini evde yasaklamak ve herkes gibi "üstünüze afiyet biraz soğuk almışım, yüzünüze yüzünüze de öksürüyorum ama kusura bakmayın, mevsim, normal" demek istiyorum artık! :) Cahillik bazen mutluluk.

Neyse, bu seferki Corona oldukça ağır geçiyor. Bir de Pazar günü başladığı için ve Pazartesi benim alışveriş günüm olduğu için, ev tam takır kuru bakır kalakaldık. Öyle perişandık ki, sanırım 3 gün falan hiç kafamızı kaldıramadan yattık, salona yanyana yatakları kurduk, ortam resmen revir gibiydi.. Sonrasında da tipik Corona işte; bir iyisin bir kötü, her gün başka bir yerin kötüleşiyor, tuhaf tuhaf semptomlar.. Test negatife dönmeden zaten evden çıkamıyoruz.. Öyle kalakaldık anlayacağın. Kalkıp çorba yapacak halim bile yoktu, o kadar kötüydük.. 

O sırada işte, karşı komşumdan bir tencere tavuklu şehriye çorbası geldi. Allahım nasıl dua ettim anlatamam. O çorbayı var ya, nasıl bereketliyse, 5 öğün falan yedik.. Çorba sonunda bitti ama Corona bitmedi, kolumu kaldıracak halim yok.. Şimdi ne yapacağız diye düşünürken, birden kapı çaldı, bir adam elinde 4 tane büyük kese kağıdı kapıya bırakıyor, dedim ki "bu bize değil sanırım bir yanlışlık var, biz market siparişi vermedik" (neden, çünkü akıl edemedik resmen beyin sisi dedikleri bu olsa gerek!) Adam isme adrese baktı evet biziz, üstelik ödenmiş.. Siparişe baktıysa, Amerika'daki kuzenim! Offffff... Kuzenim 7500km öteden bize portakallar, elmalar, armutlar, mandalinalar yollamış! Offf öyle duygulandım ki, paketlerin yanına çöktüm, hönküre hönküre ağladım.... Kuzenim 2020 Corona'sında da bize bir koli şekerleme, cips, kola falan yollayıp bizi aşırı neşelendirmişti.. 

Mine Söğüt diyordu bir romanında. Tek bir insan yeter bazen.... 

Öyle doğru ki! Tek bir insan seni öyle mutlu edebiliyor ki, koptuğun yerden yeniden hayata bağlayabiliyor. Tek bir insan..

ve 4 paket :)))

Demin şuna karar verdim: 1). Kendime acımaktan vaz geçmeliyim çünkü ben yalnız değilim, beni çok seven insanlar var ve birinden biri mutlaka koşuyor zor zamanımda... 2). Kendimi de sevmeliyim çünkü ben de "koşan" bir insanım, ben de çorbayla, mandalinayla, hiç beceremezsem mizahımla koşuyorum insanlarıma... 3). Yapayalnız bile olsam, Tanrı yalnız bırakmaz ki beni (bunu sevgili Ters Pabuçlar söyledi bugün.. "kimse sevmese Yaradan sever senin gibi güzel yürekleri" dedi ve aşırı mutlu etti....) 

Madem öyle, o zaman silkeleneyim artık ve 2023 biterken tüm bu tükenmişlikleri, hastalıkları, yalnızlıkları ve kendime acıyıp durmayı geride bırakayım, 2024 yepyeni ve güzel bir enerjiyle gelsin, sağlık getirsin, iyi şans getirsin, dayanıklılık ve esneklik getirsin, huzur getirsin, mizah ve neşe getirsin inşallah... Kuzenimden gelen enerjiyle, yarın yepyeni, inşallah artık sağlıklı ve çok güzel bir gün olsun!

4 Aralık 2023 Pazartesi

Karanlıklar içinde aydınlık bir gün

Günaydıııın! Türkiye ile aramızda 2 saat olduğu için, "ne günaydını, saat olmuş 12" demeyin, burada gün henüz aydınlandı. Tammmm -11 derece şu anda hava ve dışarıda 70cm kar ve dünkü fırtınadan sonra sanki hiçbir şey yaşanmamışcasına açmış pırıl pırıl bir güneş var. Hollywood'un değimiyle "Winter Wonderland" yaşanıyor ve ben tam 10 gün sonra (!) birazdan evden çıkıp "sizin için" birkaç fotoğraf çekeceğim. Çünkü ben kendimi bir yerlerde kaybettim yine....

tarihi evden çıkma anım :))
 
Tam 10 gündür evden çıkmadım dediysem, aslında üç defa doktora ve eczaneye gitmek için çıktım, o kadar.. Hayat durdu, ben kendimi kaybettim. Niye ama? Eşim işten gelince hasta çocukları ona bırakıp iki blok yürüyebilirdim evet ama o kadar yorgundum ki, içimden gelmedi. Kendimi zorlamalıydım belki ama ona bile enerjim yoktu. Sanki donmuş kalmış gibiydim..

Bugün çıkacağım ama! Bu kadar güzel bir manzarada yürümemek sadece ayıp değil, günah da çünkü!


Hayatın güzelliklerini en karanlık anda bile bulabilmek lazım yoksa insan devam etmek istemiyor.. 44 yaşımda hayata devam etmek istememek de ayıp... Ama oluyor arada, insan her zaman Mevlâna'yı hatırlayamayabiliyor: Gecenin en karanlık ânı, şafak sökmeden önceki andır. Tamam da; gecenin 3'ü de çok karanlık, 5'i de... Hangisindeyiz, daha ne kadar sürecek bu karanlık diye umutsuzluğa kapılıyor bazen insan... Hani Cem Yılmaz'ın bir esprisi vardır "3-5 milyon dolar diyorlar.... 3 mü 5 mi? Arada 2 milyon dolar var yahu!" :)) 


Neyse... Uzun zaman sonra ilk defa güneş açtı, güneş altında her şey daha açık ve güzel gözüküyor... Misal; bir haftadır çok tatlı bir misafirimiz var; her sabah 11 gibi geliyor, koyduğumuz yemleri yiyor, biraz bizi izliyor ve uçup gidiyor. Kızılgerdan'mış adı, inanılmaz güzel bir canlı! 

Fotoğraf Wikipedia'dan

İşte dünya bunca küçücük güzel şeyle doluyken, ben de "bu seferki hastalık dönemini fazla mızırdanmadan ve güzelliklere odaklanarak atlatacağım!" dedim ama, bu daha hayattaki ilk mızırdanmama denemem olduğu için :) pek de beceremedim. Ama bugün; bugün Pazar, eşim evde ve yılın ilk karı yağmış, dedim ya, artık bu kadarı da ayıp ve de günah! Çıkıp, gorf gorf gorf yürümeli! Mahalle arasından karla kaplı sokaklardan geçip, ufacık Würm deresini bulmalı!



Bugün ayrıca 2023 Noel'inin ilk Advent Pazarı. Advent Latince'de "geliş" anlamına geliyor ve noel gecesi (24 Aralık) dünyaya gelen Hz. İsa'nın geliş müjdesi olarak, hıristiyanlar noel'den önceki 4 pazar gününü kutsal kabul ediyorlar. Müslümanların Ramazan öncesi "3 aylar dönemi" gibi, belli hazırlıklar, oruç süreçleri de var. Advent Pazarları 4 adet mumla simgeleniyor ve her pazar mumlardan biri yakılarak şükrediliyor. Genelde bu mumlar hazır alınır ve pek süslüdür: 


Ama bizim evde, her sene çocuklarla ben yani iki deist ve bir müslüman :)) birlikte hazırlarız bu mumları. Bu seneki mumumuz hastalık nedeniyle biraz kolaya kaçtı ama yine de tatlı oldu bence:


1. Advent mumumuzu oğlum sabahın köründe heyecanla uyanıp yaktı. Yakarken bir dilek dilemesini istedim; gözlerini kapattı, ciddi ciddi içinden birşeyler diledi. Onu o halde izlemek çok hoşuma gitti... Cuma günü Yasin okurken de "niye dua ediyorsun" diye sorduğunda "çünkü yaradana seni ve ablanı verdiği için şükrediyorum" dediğimde birebir aynı duyguyu yaşamıştım; gerçekten insan zor zamanlarda yapayalnız da olsa, umutsuz da olsa, içinde Tanrısal bir güç var her zaman ve kendini kendinden güçlü bir güce bırakmak ihtiyacı.. Bu ihtiyaç bence evrensel ve hangi dine ya da inanışa mensup olursan ol, herkesin içinde var. Çocuklarıma aktarmak istediğim de bu benim.. İlerde deist de olabilirler, müslüman da hıristiyan da; ama umarım ateist olmazlar.. Ateizm bana çok yalnız, soğuk, katı ve umutsuz bir hâl gibi geliyor.... Ama kişisel görüşüm tabii, belki de değildir.

Hıristiyan adetleri, müslüman adetleri ve çocuklara verdiğimiz dîni değil de etik ahlâk eğitimi; bizde her numara var görüyorsun :))) 


Biz de böyle bir aileyiz işte, oğluma okulda "etik dersinde" öğrettikleri gibi, her aile farklı ve hepsi eşit.. Tek ebeveynli aileler, iki hemcins ebeveynli aileler, tek çocuklu, çok çocuklu ya da çocuksuz aileler.. Ya da biricik kendiyle, çiçekleri ya da hayvanlarıyla yaşayan tek kişilik aileler.. Hepimiz birbirimize denkiz.. Tek başına bile olsan, kendi kendinin ailesi olabilmek ve dostlardan bir aile kurabilmek de güzel... Bu sıra "kendi kendine"lik üzerine yazılar yazıyorum yılda bir ay yazdığım Yılın Tortusu Bloğumda. Özellikle de "kendini DE sevebilmek"le ilgili yazılar.. İlgini çekerse beklerim :) İlk yazı burada. Sanırım bu seneki toplamda 10-12 yazı falan olacak, şimdilik 3 tanesini yazabildim..


İşte böyleeee.... Sizi 7/24 yayın yapan, çıtır çıtır bir şömine ile başbaşa bırakıyor ve bu videoyu evde büyük ekranda açıp, ister sıcak şarabınızı ister kahvenizi ya da kış çayınızı alarak keyfini çıkartmanızı diliyorum :)