31 Mayıs 2024 Cuma

Mayıs: Güllerin hakimiyeti

Bugün akşama dek yalnızım, bir sürü ev işi ve akşamki partinin hazırlığı beni beklese de; yeni huyum şu: güne sevdiğin bir şeyi yaparak başla, yapılması gereken işleri ertele :)) Bugüne dek tam tersini yapıp sorumluluklarımı hep öne koydum da ne oldu; mutlu mu oldum, şilt mi verdiler, işler daha çabuk mu bitti de kendime zaman bulabildim? Bir de böyle deniyorum işte! Hıh :))

Mayıs bol inişli çıkışlı geçti. 

Analiz zorluyor. Yıllardır bastırdığım konuları açıp deştikçe, kendimi hasta mı ediyorum diye düşündüğüm anlar oldu. Meğerse gerçekten hastaymışım :)) 15 gün önce bir ameliyat atlattım. Ve en büyük korkularımdan biriyle yüzleştim. Fakat sanki apayrı bir C. olarak geçtim o ateş çemberinin içinden, şaşırdım.. Daha vakur, kabullenmiş ve tuhaf ama cesaretliydim! Elbette mızmızlandım ve bolca sevgi ile şefkat istedim ama öteyandan, kendim de şaşırdım, ilk defa kaçmadan ve anksiyete atakları yaşamadan, tıbbi müdahale korkusu olan küçük bir çocuk gibi değil, olgun bir C. olarak yaşadım bu süreci. İşte o zaman anladım, analiz beni değiştiriyor.. İyi anlamda :)


Tarladan topladığım Allium’lar

Bu ay çok komik birkaç şey geldi başıma. İlki, bizim evin kilerinde bir su borusu patladı ve evi su basınca, alt katın duvarları kavladı. Bir grup usta geldi ve eve şu düzeneği kurdular:

Evin zeminini deldiler, bu boruları soktular, deliğin çevresini betonla ördüler. Bu aletler evin temeline sıcak hava üflüyor ve zeminin nemini emiyor. Aletin tepesinde de bir elektrik sayacı, ne kadar ekstra elektrik kullandığını hesaplayıp, o miktarı hem belediyeye mazeretiyle bildiriyor ve çevreci ev statümüzü koruyor, hem de ücreti bizden düşüp sigortaya aktarıyor :)) Dedim Alman kafası bu işte; tek kuruş dolandırıcılık ve haram yok adamlarda..

Yine bu Alman Kafası’na bir başka örnek de ustalardan biriyle yaşandı. Bu aletlerden biri ilk çalışma anında aşırı sıcak oluyor. Adam da eldivenli maşalı elinde alet, yürürken beni uyarıyor: “dikkat et şu an çok sıcak (heiss)” sonra 2 metre yürüdü ya, düzeltiyor: “şu an sıcak (warm)” :))) 2 metrede alet aşırı sıcaktan bir derece azaldı ya, kelime de değişti.. Gül Allah gül, Alman netliği de bu işte.

Bu aletlerle 15 gün yaşadık ve hergün alet tam 5lt su çekti duvarlardan! Ya biz nasıl nemli bir ortamda yaşıyoruz?! Acaba benim psikolojik sandığım tüm eklem ağrılarım nemden mi yahu?! İmdaaat, ben diyorum size Almanya beni çürütüyor!

Bizim altkat :)) 
komşunun minik zen havuzu

Şaka bir yana; Almanya’nın en güzel mevsimi başladı. Gündüz şeker gibi hava, gece sağanak yağış. Yemyeşil olduk. Mayıs-Ekim arası bura bir cennet, güller de açtı üstüne! Baktığım her yerde bir güzellik görüyorum, duygulanıyorum, sanırım yaşadığım hastalığa dair korku nedeniyle de hayata bambaşka gözlerle bakıyorum.. Hayat güzel dostlar; kolay değil ama güzel.

Umarım bu sefer hayatın bana vermek istediği dersi (yavaşla, sakinleş, sadeleş ve aslında sana kısacık bir hediye olan yaşamının tadını çıkartmaya çalış) öğrenmişimdir. Ben öğrenmedikçe tekrar ediyor çünkü.. En azından bunu anladım artık.

Hepimize iyi sağlık, denge ve farkına varabildiğimiz anlık mutluluklar ve güzellikler diliyorum! :)

7 Mayıs 2024 Salı

Uyan! Dediysem..

Geçen gün “Ceren, uyanmaya hazır mısın?” dediğimde, gecenin 3’ünde uyanmaya başlamayı kastetmemiştim! 

Son dört gündür 3 dedin mi gözlerim açılıyor; umarım alışkanlık olmaz. Orta yaş zor azizim, ikinci ergenlik her anlamda. Yine değişmeye başlayan hormon düzeyi insanı 5-7 sene zorluyor. Hormon-bilim hakikaten eğilmemiz gereken bir alan, nasıl her şeyi bu kadar etkiliyor?! Kendimizi komplike entelektüel bir birey sanarken, aslında bizi belli bir şekilde davranmaya zorlayanın temelde hormonlar olduğunu görmek de çok tuhaf bir duygu..

Bu konuda bilgim arttıkça psikolojik anlamda daha rahat hisseder oldum çünkü ayın belli günlerinde gece yarısı uyanıp saçma sapan şeylere endişelenmek ya da gün içinde aniden düşen enerjimin, pamuk gibi bir insanken birden tahammülsüzleşmemin nedenlerini ve dolayısıyla suçunu da üstlenmemeye, aha yine östrojen coştu anlaşılan deyip topu ona atmaya başladım. Terapi kadar hormon-bilim eğitimi de beni rahatlattı doğrusu. Bu konuda bilgilenmeni tavsiye ederim..

Bu hormon konusu sadece biz kadınlar için geçerli değil tabii. Birlikte büyüdüğüm erkek arkadaşlarım da benzer ama yine de benzemez bir süreçten geçiyorlar :) ama onlarınki daha eğlenceli duruyor: extrem sporlar, azgın teke sendromu vs, neyse ki kırmızı korvet araba modası kalmadı :))) Neyse, uzaktan izlemek ve biraz da kendilerini düşürdükleri hallere gülmek eğleceli..

Kimimiz de güzel yaşlanıyor. Böyle sakin, kendi halinde, hayatın tat veren ayrıntılarına odaklı. Kendine bakarak, şefkat vererek. Onlardan kan alıp baksak bence çok farklı bir hormon yapısını göreceğiz :)) Evet genç arkadaşlar bakın size hazır doktora konuları.

Neyse gecenin 4’ünde bana bunları yazdıran işte bu. Alternatifi düşünüp düşünüp karalar bağlamak. Gecenin bu saatinde hiçbir düşünceden hayır gelmeyeceğini ve hepsinin de aldatıcı olduklarını bildiğim halde..

Onu yerine demin Konserve Ruhlar’dan öğrendiğim bu muhteşem grubu dinliyor ve bloglarıma yazıyorum. Böylece bir sıkıntıyı keyfe dönüştürüyorum. Birkaç günün uykusuzluğuyla, umarım gün içinde sinirlerime hakim olabilirim. Ya da olmam, önceden uyarayım yine de koca ve çocukları, kişisel almasınlar.

Şimdi biraz Jeremy’nin çiftliğindeki son durumu izleyeceğim, bu adam da resmen çiftçi oldu yahu! James dünyayı gezer, Richard mühendislik harikası buluşlarla bizi etkilerken, Jeremy yine Jeremy işte :) Seviyorum bu üçlüyü..

Bir saate güneş doğmuş olur, az kaldı. Bu sabah spor sabahım, umarım yapacak enerjiyi bulurum.. Haydi tüm erkenci ortayaşlı yoldaşlarıma güzel günler!

Fotolar. Günün güzeli Leylak Hanım, biizm Leylak Hanım’ımıza sevgilerle :)

2 Mayıs 2024 Perşembe

Ceren: Uyanmaya hazır mısın? :))

Aslında bu yazıyı 1 Mayıs’a hazırlamıştım ama sabah Paul Auster’ın vefatını duyunca çok kötü oldum.. Sanki dünya birden ıssızlaştı.. Yollayamadım.

Fakat hayat hâlâ bize emanet.. Meşâle bizde.

bu güzeli tanıştırayım:
brunnera, ya da göğcegözü çiçeği <3

Bahar diye bir dizi var ya; bazı noktalarda sanki benim hayatımı dizi yapmışlar gibi hissediyorum. Önce aman ne saçmalık, ne abartılı oyunculuk falan dediysem de, evet izlemeye başlayınca, ben de duramadım. Malum toplumumuzda kadınların yarısı Bahar. Hepimiz kendimizden bir şeyler buluyoruz.

Bahar'da benim ve sanırım bir çoğumuzun kendini bulduğu konu ise şu: kendini hep sevdiğin diğer insanların geri planına atmak. Onlar için kendini parçalarken, kendini unutmak... 

Aman ayıp olur, x kişi üzülür, y kişi kırılır’larla büyütüldüğümüz için de böyle oluyor biraz değil mi? Blogta bile öyle, aman annemin arkadaşı okur, ayıp olur, aman bizim ünlü “anonim huysuz” alınır, aman türk örf ve adetlerine ters gelir. Ayıp ayıp ayıp.. Ay yeteriniz.

Sonunda gittikçe renksizleştim, sıradanlaştım, politik doğrucu, sıkıcı bi tip oldum. Yahu insan değil miyiz? Hangimiz mükemmel? Ayrıca düşünsene karşında mükemmel biri olsa, onu sever miydin, uyuz mu olurdun? Eğri oturalım doğru konuşalım; ben sinir olurdum sinir! İnsan dediğin azıcık hata yapacak, başını belaya sokacak, ara sıra rezil olacak, önemli olan “sıçtık mavisini mi gördün, gülümse, dersini al, devam et”.. Değil mi?

maviş panjurlu evimi <3
Allah sahibine de, inşallah günün birinde bize de bağışlasın :))

Nasılım? Bahar gibi ben de aydınlanmamış mıyım Allasen? Bu aydınlanma bana son 2 aydır aldığım terapi sayesinde geldi. Vallahi, aynen Bahar gibi bir sürecin içinden geçiyorum.. Aynen Bahar gibi ben de yeniden kendim olmayı, kendim gibi davranmayı, kendimi hatırlamayı öğreniyorum. Bunu da bencilleşmeden, 'diğerlerinden çok ben' demeden, 'diğerleri kadar ben' diyerek yapmayı öğreniyorum..
 
mor salkım olur da, sarı salkım olma mı :)
bu haftanın galibi: laburnum ağacı.

Ah bilsen 45'inde bunu öğrenmek ne zor.. Ama imkansız değil :) 

Yılın ilk karpuzu <3 

Mayıs; ayların en güzeli, böyle de güzel başlasın bakalım.. Merkür retrosu geçmiş diyolla, duydunuz mu? Ay doğru mu ayol? İnanmam ama (sol cebime koy) doğruysa çok şükür.. Bitirdi anam hepimizi… Uğurlar ola..

Fotolar. 1 Mayıs 2024 <3 

Ekleme: Bu akşam sarı ve mor salkımı içiçe görünce dayanamadım, ekleme yapıyorum :)