Bu konu son günlerde alevlendiği için, bazı arkadaşların ricası üzerine kısaca bildiklerimi aktarmak istedim. Danıştığım iki sanatçı arkadaşım, bir yayınevi sahibi ve yayıncılık alanında çalışan bir avukat arkadaşımın ortak fikirleri doğrultusunda, konunun uzmanı olmadığımı, sadece kendi öğrendiklerimi aktardığımı baştan belirtmek isterim.
1. Reklam alsın ya da almasın, okuyucuya açık her tür blog "yayın" sayılıyor ve telif hakları kanununa tabi. Bu demek oluyor ki, telif hakkı olan bir görseli ya da eseri izinsiz kullandığınızda, hakkınızda cezai işlem başlatılabilir.
2. Bloglarda kitap / film / albüm tanıtımı yapmak tabii ki serbest fakat kitabın kapak tasarımını, filmin afişini kopyalayıp kullanmak yerine, kitabınızın ya da beğendiğiniz afişin bir fotoğrafını çekip kullanmanız isteniyor. Meselâ:
3. Bloglarda kullanılan fotoğraflar eğer telif hakkına sahipse (google'ladığınız çoğu fotoğraf sahip) ya istock gibi programlara üyelik alacaksınız ya da telif hakkı olmayan resim ve fotoğrafların bulunduğu siteleri tercih edeceksiniz (bilgi burada).
4. Karikatür, resim ya da fotoğraftaki sorunun nedeni şu: bu eserler kitaplar gibi "bir kısmı" alınmaya uygun değil, tamamı alınıyor, bu nedenle telif hakkı yasası çok daha sert. Beni mi bulacaklar demeyin, istock gibi büyük firmaların sadece bunun için çalışan programcıları ve avukatları var, buluyorlar. Blog ticari değil, reklam almıyorum geçerli bir neden değil çünkü yayınladığınız her yazı, okuyanla buluştuğu için "yayın" sayılıyor. Kazandığınız para dışında kazandığınız sosyal medya imajının da bir "ederi" olduğu farz ediliyor.
5. Youtube müzik videolarını yüklerken blogger üzerinde buna izin veren sistem var zaten, bunda sorun yok. Aynı şekilde çoğu klasik eserde, anonim retro fotoğraflarda ve kimliksiz eski eserlerde de telif hakkı olmadığı zaman ya da bazı eserlerde sanatçının ölümü üzerinden 20 seneden fazla geçtiğinde (bu konu çok bulanık) telif hakkı düşebiliyor. Bu durumdaki medyayı da kullanabiliyorsunuz ama dediğim gibi riskli.
6. Şark kurnazlıkları: eğer fotoğrafın büyük bir kısmını kırparsanız ya da tablonun dikkat çekmek istediğiniz kısmını kesip kullanırsanız, karikatürün köşesini alırsanız sorun olmaz diye düşünmek, ya da kullanmak istediğiniz görselin ekran görüntüsünü alıp ya da photoshoplayıp birkaç yerden embed etmeye de kalkmayın, o da aslında pek yasal değil. Hayatını bu işten kazanan avukatlar bir şekilde ayrıntıdan yakalıyor (kullanılan fotoğrafın göz yansımasından orjinalini yakalayan avukat tanıyoruz). Ha tek yolu şu olabilir, kullanacağınız görseli mizansen yapıp şu alttaki şekilde kullanmak :) Eh bu artık ayrı bir "eser" sayılabiliyor. Banksy çok kullanır bu esprileri ama Banksy'nin avukatları da az tilki değildir, unutmayın.
7. Bir fotoğrafın / karikatürün tamamını kullanmanın tek bir şartı var ki o da yine yazarıyla iletişim içinde olmak anlamına gelecek, bilimsel ya da eleştirel bir yazı yayınlamak istediğinizde, tamamen kaynak vererek, neden bu fotoğrafı kullandığınızı açıklayarak (görsel olmadan anlatamayacağınız durumlarda). Örneğin AHA'ya ait bir fotoğraf ödül alıyor ve siz bu ödülün haksız olduğunu belirteceksiniz, fotoğrafı diyelim ırkçı buldunuz ve bunu yazmak istediniz. O zaman öncelikle fotoğrafın bulunduğu asıl kaynağın linkini, çeken kişiyi, tarihi vs veriyorsunuz. Daha sonra neden bu fotoğrafı kullandığınızı anlatıyor ve sonra ırkçılık üzerine olan fikrinizi belirtiyorsunuz.
8. Genel kural aslında şu: siz nasıl yazılarınızı ya da fotoğraflarınızı biri olduğu gibi kopyalasın istemiyorsanız, siz de başkasına bunu yapmıyorsunuz. Yazınızın bir paragrafı alınıp link verildiği zaman huzursuz oluyorsanız ama müsamaha gösteriyorsanız, karşınızdakinin de bunu yapabileceğini ama yapmak zorunda olmayacağını biliyorsunuz. Kısaca en güzeli: "şu konuda bu linkte şöyle bir yazı var" diyip, ona atıfta bulunduğunuz kendi fikrinizi / görselinizi kullanmak.
Yazar çizer ve müzisyenlerin bu konudaki hassasiyetini anlamak lazım. Çoğu gerçekten çok fazla müsamaha gösteriyor, izinsiz olduğu halde metinlerinin kullanılmasına bir şey demiyorlar ama bazıları da "tak etti artık" diyebiliyor, sonuçta adam 7 sene oturmuş bir şiir yazmış, bir bakıyor bir antoloji içinde hiç bilmediği bir yayınevi yayınlamış! Tabii ki bloglardaki durum çok daha masumca ve çoğunlukla sizin peşinize de düşmeyeceklerdir ama yine de en azından bir link vermek, "alıntıdır" yerine nereden alıntıdır, kimin eseridir belirtmek, en azından "niyetinizi" göstereceği için, bence yeterli olacaktır. Geçmişe yönelik yazıları silmek sıkıntılı bir süreç ve benim kişisel fikrim gereksiz olduğu yönünde fakat çok endişeleniyorsanız, bloğunuza bundan sonra dikkat edeceğinizi belirten bir yazı ekleyip bundan sonra hakikaten samimiyetle dikkat etmeniz yeterli olacaktır (bu dediğim istock avukatları dışında, onlar çok belâ, herhangi bir görsel kullandıysanız hemen şimdi silmenizi öneririm).
Umarım yeterince açıklayıcı olmuştur ;)
EKLEME: Gönüllü kitap / şiir seslendirme konusunda şu adreste güzel bir proje var. Mesela burada seslendirme yapıp bloğunuza bilgi linki verebilirsiniz ;) Tamamen yasal.