12 Ocak 2014 Pazar

Değişebilmek

"Dönmek.. Mümkün mü artık dönmek?
Onca yollardan sonra, yeniden yollara düşmek?" der ya Yeni Türkü.. Çok sık beynimin içinde yankılanan bir şarkıdır. Melodisi de sözleri kadar güzeldir. Ve bugün üzerinde düşündüğüm, yazmak istediğim konu biraz da bu; dönmek, değişebilmek anlamındaki dönmek..

Uzun yıllar, nöro-psikolojide yaygın bir yanlış inanç vardı; beyin hücrelerimizin yenilenemez olduğu. Oysa son on yıllarda yapılan neuroplasticity araştırmaları, vücudumuzdaki tüm hücreler gibi, beyin hücrelerinin de yenilenebildiğini gösteriyor. Bu ne demek, en basit anlamıyla; değişime açığız demek. Hani "o adamın tabiatı bu, değiştiremezsin.." derler ya, ya da "aman ben böyleyim şekerim, kabul edeceksen et, yoksa işte kapı işte sapı" deriz ya, ha işte yalan o. Herşey nasıl sonsuz bir değişim içindeyse, insan da aynen o şekilde, değişime açık.

Neuroplasticity, sadece mesleki olarak değil, felsefi olarak da ilgilendiğim bir alan. En kaba tarifle; yeni birşey denediğimizde, deneyimlediğimizde, öğrendiğimizde, beynimizde yeni sinir hücreleri oluşuyor ve bu hücreler diğer hücrelerle aralarında bağ kurmaya, iletişime geçmeye başlıyor. Yeni tecrübeleri ne kadar sık tekrarlarsak, bu bağlar o kadar güçleniyor ve bir süre sonra bu sokaklar ana caddelere dönüşüyor biz de yeni davranım ve düşünce kalıplarına sahip olmuş oluyoruz. Mesela, rejim yapanlar bilir, ilk zamanlar çok zorlandığınız halde, bir bakarsınız zaman geçmiş, farklı bir beslenme sistemi geliştirmişsiniz, eski oburluğunuzdan eser kalmamış. Hani midem küçüldü de ondan dersiniz ya, aslında beyninizde yeni yollar açıldı da ondan.

Bu neuroplasticity çok harika bir alan aslında; taaa çocukluğumuzdan bir anımızı düşündüğümüzde bazen o günlere ait hislerimiz, kokular ve tatlar dahi zihnimize gelir ya, ha işte o da beynimizdeki o caddelerin o sokakların işi. Yıllardır gitmesek de, geçmesek de o sokaklardan, hala varlar dipte derinde. Ve birbiriyle ilişkili hafıza hücrelerinin birini ateşlediğinizde, hemen diğerleriyle iletişime geçebiliyor. Muhteşem birşey bu!

Özellikle benim meslek alanımda, bize çeşitli sorunlarla başvuran danışanlara "umut ışığı" demek, neuroplasticity. Bilişsel Davranışçı Terapilerde çok sık kullandığımız tekniklerin kökeninde hep "eski davranışı ne kadar az, yeni davranışı ne kadar sık tekrarlarsan, eski bakış açısını ne kadar az, yeni bakış açısını ne kadar çok kullanırsan, o kadar hızlı değişim/iyileşme sağlarsın" yatıyor. davranım bozukluğu olan ergenin düzeltilmesinden tutun, TV karşısında tıkınma davranışı gösterene, çeşitli obsesif düşünceler ve depresyonla uğraşana kadar, temel olarak bu tekniği kullanıyoruz. Eski davranış kalıbını kısırdöngüyü kırmak, yerine küçük adımlarla ulaşılabilecek hedefler, yeni kalıplar koymak.

Ya da daha pozitif bir insan olabilmek için, beynimizi yeniden programlamak. Negatif bakış açımızı değiştirmek, "eskiden bu şekilde oldu, yine ve her zaman bu şekilde olacak" yerine "bu yeni ve farklı bir durum, sonucu bilemiyorum ama olumluya odaklanıyorum" diyebilmek. Kişinin bir terapiste bağlı olarak değil, tamamen kendi liderliğinde, aktif olarak bakış açısını ve davranış kalıplarını değiştirmesi. işte en kalıcı başarı da bunun altında yatıyor zaten.

Konuya dönersek; değişmek mümkün ve elimizde. Yani kendinizde sevmediğiniz noktalara dair planladığınız "yeni yıl çözülümleriniz" varsa, uygulamaya koymanın tam zamanı.. Herşey deneyimlemek (ilk cesaret), daha sık tekrarlamak (sabır, motivasyon, hedef koymak) ve alışkanlığa dönüştürmek (neuroplasticity) ile alakalı. Herşey kendi içimizde; beynimizi kullanabildiğimiz ölçüde özgür, değişime açık, "yenilenebilir"iz.

4 yorum:

  1. Yazının başında Yeni Türkü'nün şarkısını görünce, aklıma yeniden Türkiye'ye dönme fikrini sorguluyormuşsunuz gibi gelmişti. Devamını okumak, "beyni şaşırtma"ya yaradı:) Alzheimer olmam en azından:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Yok onu sorgulamıyorum artık çok şükür, evim burası artık :)

      Sil
  2. 21 gün!! Anahtar süre. 21 günde yeni nöronlar üretiyormuşuz. Alışkanlı kazanmanın temel yolu, 21 gün boyunca tekrarlamak! Ben hep söylüyorum bunu iş yerimde!

    YanıtlaSil
  3. 21 cokmus be, ben de vakti zamaninda birseyi 10 kez tekrarlarsan aliskanlik olur diye bir soz duymus ve benimsemistim, 21 cok geldi bak :))) Hadi 12 diyelim?

    YanıtlaSil