küçülmüş, ufacık olmuş insanların âlemi!
Bu sabah içime nedensiz bir mutluluk doldu. Gökyüzü masmavi! Pamuk şeker gibi bulutlar. "Neden olmasın?" dedim, bastım pedala. Rüzgâr saçlarımı uçuşturdu, şehri ardımda bıraktım, 10-20-30km.. Henüz uyanmamış köylerin içinden geçtim. Daha sararmasına çok zaman olan yemyeşil buğday ve arpa tarlalarını, dağdan eriyen karların debisiyle muthiş bir coşkuyla akan ırmakları geride bıraktım. Dümdüz Münih'in, gördüğüm bildiğim tek tepeciğine tırmandım.
yemyeşille masmavinin ortasında uzanarak
hayâller kurarak
rüzgâra savurarak.. (vazgeçmek? birdenbire. herşeyden? vazgeçmek..) istedim.
Deniz yok halâ, sen zaten yoksun ama ben varım! Tüm duyularımla yaşadığımı hissediyorum dedim.
Adımın anlamı, ceylan yavrusu.. Onların sırtlarında beyaz benekler, benim yüzümde kızıl çiller, birbirimizi hemen tanıyoruz. Hemen bir yerlerden karahindibağ çiçeği ve yapraklarını buluyorum, avuç avuç yediriyorum onlara. Sürmeli gözleri, ıslak simsiyah burunları öyle güzel ki. Ve birden yaşlı bir adam yanaşıyor arkamdan "servuuuus" diyor bölgenin lehçesiyle, "merhaba" anlamında. Biraz laflıyoruz ve nasıl oluyor bilmiyorum, yüzüme bakıp "taze süt ister misin?" diyor! Bir sonraki sahne bu:
Hayatta hiç büyük isteklerim olmadı benim, söylemiş miydim? Ama isteklerimin hepsi de gerçek oldu! İnsan zaten daha başka ne ister ki, biraz süt, gözünün alabildiği kadar yeşillik, biraz muhabbet. Başka ne ister? Ne isteyebilir?
Eve dönerken kahvaltılık bir şeyler almak için markete uğruyorum, küçük bez heybeme biraz ekmek, lavantalı köy peyniri, iki tane kıpkırmızı domates atıyorum. Tam köşeyi dönecekken o kırmızı araba birden önüme çıkıyor. Panikle gidonu bir sağa bir sola kırdığım bisiklet huysuz bir boğa gibi üstünden beni asfalta atıyor. Ağır çekimle uçuyor ve dizimle kolumun üstüne konuyorum. Yaralar bereler, hayır başımı çarpmadımlar, iyi miyim, iyiyimler. Yavaş çekimde herşey. Bir miktar kan, bol miktar adrenalin salgılamışım. Ama hayattayım. Şükrediyorum.
Ve hayata kaldığım yerden devam ediyorum....
Güzel ve keyifli bir gün olmuş. Geçmiş olsun. Sevgiler.
YanıtlaSilBu sabah 6.30-11 arasıydı :D Geri kalan zamanda koltukta yatıp naz yaptım. hala da yapıyorum halbuki hiç bi ağrım sızım yok, çaktırmayın.
SilOyyyy, kendi kendine nazar değdirmişsin, ben de hep yaparım öyle. Canım yaaa. Geçti geçti.
YanıtlaSilYarın sabah erken kalksam da yürüyüş yapsam hayalimdeyim ben de bakalım olacak mı.
<3 geçti tabii canım Handan. benim yaz başı klasik bisikletten uçuşum diyorum ben hihi
SilOlacak ya, erkenden kalk mis gibi sabah kokuları ayyy şimdiden sevindim
Geçmiş olsun. Bence de nazardır. Karantina zamanı nasıl oldu da kem gözlere kenafir bakışlara denk geldiniz! D.
YanıtlaSilBence karantina zamanı herkes evdeyken ben fıldır fıldır gezdim diye :D Ama sevgili kader, çok unutkansın diyesim geliyor, herkes fıldır fıldır gezerken de ben corona ateşiyle 20 gün evdeydim ayol, eşitlenmişizdir diye düşünüyorum :P
SilYa ne güzel başlamış ve devam etmişti her şey! Ama kazayı da yara bere ile atlatmışsın, nazar boncuğu diyelim. Çok geçmiş olsun <3 <3 <3
YanıtlaSilNazar boncukları çizdik taşlara günün geri kalanında ;)
SilSonu kötü bitmiş ama neyse ki ciddi bir şey olmamış, geçmiş olsun diyelim :). Küçük şeylerle mutlu olabilmek güzel, bir şeylerin kıymetini bugünlerde daha iyi anlıyoruz...
YanıtlaSilEvet küçük şeyler aslında en büyük şeyler galiba :) sormayın nelerin kıymetini anladık değil mi!!! Bu aslında belki de gerekliydi; sarsıl ve kendine gel!
SilBen de çıkarmamız gereken mesajlar olduğunu düşünüyorum, çabucak unutmayız umarım :)
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilİlk fotoğraflara bakarken daha içimden "maaşallah" diyordum ki, sona geldiğimde kazayı okudum. Bu da nazar boncuğu olsun diyelim. bir şeyin olmamasına sevindim.
YanıtlaSilYalnız ne kadar güzel manzaralar öyle, bir an sanki seninle birlikte pedala basıyorum, oralarda sürüyorum gibi hissettim, rüzgarı yüzümde hissederek :)
güzel hayat amaaa çok geçmiş olsuuun. her zaman sakin ve yavaş hareket et yaaa :)
YanıtlaSilSon mesajları yanıtlamaya geç kaldım ama teşekkür ederim. İyiyim, bol morluk, bol sıyrık, bazı kadınlar nasıl böyle akça pakça kalabiliyor :))) muamma.
YanıtlaSil