10 Temmuz 2020 Cuma

Saat üçe doğru bir Temmuz gününde*


Yazıların "coşkunluğundan" da anlaşılıyor aslında. Orhan Veli'yi mahveden havaların bendeki karşılığı başladı.. 23 derece, yer yer bulutlu, güneşli havalar. Ah bu Temmuzlar çok zor... Aşk, hayâller, özlemler, hepsi içiçe bu güzel havalarda. Bu havalar ki insana sayfalarca yazı yazdırabilir, aşık edebilir, mutluluktan kör edebilir. Saatlerce yürütebilir de hiç bir yere vardıramaz!

Ben Likya Yolu'nu yürümeyi çok istiyorum biliyor musun.. Hayâlim bu benim. Sadece Türkiye'nin değil, dünyanın en güzel "göç yolları"ndan biridir Likya yolu. Düşüne düşüne yürüdüğümü düşünsene; ortalama 20-30 gün boyunca. Huysuz Prens mi yazmıştı, "yürürken yanımda kimse olmasın isterim" diye? Ona yakıştırdım belki de, ama adam huysuz da olsa bazı konularda haklı.. İnsan zaten kimseleri istemez ki böyle bir yolda. Tek başına yürümek kadar tatlısı da; hiç konuşmadan yanyana yürümek... Saatlerce. Böyle insanlarınız var mı? Varsa sıkı sıkı sarılın onlara. Yoksa da yapacak bir şey yok; kendi kendine, adım adım ardına.

Geceleri ıssız, kuytu bir köşeye kamp kurup, sonsuz yıldızları, ışıl ışıl denizi izlediğimi düşünsene.. Yemyeşille masmavinin ortasında, Ağustos böceklerinin seslerini dinleyerek uyuya kaldığımı. Kimsecikler olmasa. Sadece gökyüzü, sadece ben. Korkar mıyım? Ben öyle kolay korkmam arkadaşım.. Ama belli de olmaz, işte öyle bir an gelir.. Belki bir yoldaş isterim.. Kim istemez ki?!


Likya yolunda yürüyemesem de, köy yollarında yürüdüm dün yine. Bu sefer fazla düşünecek konu yoktu, ondan salına salına, ancak 20km yapmışım. Şelâle tam bir sürpriz oldu ve etraf bomboş olduğu için hiç düşünmedim bile, cup diye atladım :) Serin serin, öyle güzeldi ki..


Sudan çıktıktan sonra, daha da güzel bir sürpriz beni bekliyordu: yabani çilekler! Dağ çileği de denir Türkiye'de; ufacık ve eciş bücüş olurlar ama tadına doyum olmaz. Bir avuç topladım, o sırada ormandan eli sopalı bir adam çıktı, ona da "fotoğrafımı çekersen sana 3 tane çilek veririm" dedim. Güldü, cevaben "ileride de böğürtlenler var, onları da kaçırma" dedi. Yürüdü gitti sonra.


Ben de yürüdüm gittim..

Önce ormanlık alandan, sonra çiçek tarlaları arasından geçtim. "Kendin kopart, parasını da kumbaraya at" sistemi var burada. Eve döndüğümde, kulağımda Tad Jennings - Bellyache (orj. Billy Eilish), elimdeyse bunlar vardı.....


* Cahit Külebi, Temmuz
** İlk foto (Likya Yolu) buradan.

20 yorum:

  1. Merhaba Ceren, bu selale tam olarak nerede? Selamlar, Zeynep

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Zeynep, Münih'te misiniz siz de? :)
      BU şelale bana sürpriz oldu ama çok hoşuma gitti, ailecek de yürünebilir çok rahat. Sabah trenle Tegernsee'ye gittim. Duraktan şelale tam 10km (2,5 saat) sürüyor ve çok güzel bir yol. Şelalenin adı: Rottachfall.
      Eğer şelale seviyorsanız benim gibi, çok güzel şelaleler var güneyde. Onları da yazabilirim.

      Sil
    2. Ben de Münih'teyim evet. Bilgi icin tesekkürler! Z.

      Sil
  2. Yürüdüğün yere göre değişir korku durumu. Ben de korkmadan dağ tepe yürürüm ama mesela yollardan yürümeye korkuyorum. Ne acı kayıplar verildi yollarda. Gelinlikle barış için yollara düşüp Gebze'de tecavüze uğrayıp öldürülen Pippa Bacca'yı aklımdan hiç çıkaramıyorum. Ne zaman otostop yapan bir kadın görsem, içim ürperiyor. Ama dedim ya dağ tepe yürümeyi ben de seviyorum ve Hopa'da hiç korkmuyorum.

    Dağ çileğinin yere bakanı yenir, böyle dik kafalı olup göğe bakanları yenmezmiş bu yıl öğrendim çok sevdiğim bir arkadaşımdan. Böğürtlenlerden de yemişsindir umarım :D Şelaleye, çileklere ve çiçeklere bayıldım <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aman yok otostop ve yollarda dolanmak zaten akıl işi değil. Pippa'ya ben de çok üzülmüştüm zamanında, o sıralarda ben Afrika'da seyahat ediyordum yanılmıyorsam ve Afrika'daki durumla bizim ülkenin Gebze'sindeki durumu karşılaştırmak sinirlerime dokunmuştu ama açık söyleyeyim gelinlikle tekbaşına da biraz... ne bileyim. Eğer doğada yürüyeceksen mutlaka "keep the low profile" yani, sessiz, sakin, yerel kültüre uyumlu.
      Ya midem ağrıdı dün aslında ama ıslak mayoya bağlamıştım, çilekten miymiş acaba? :D Böğürtlenleri bulamadım, başım yere eğik yürüyorum ben galiba :P

      Sil
    2. Çilekler ağrıtmış olabilir :D Böğürtlenleri de bir daha ki sefere bulursun belki :)

      Sil
    3. Gebze de yaşıyan bir birey olarak bu örnek, utanç verici, yazıya gelince tüm detayları ile güzeldi keyifle okudum.

      Sil
    4. Gebzelileri severim, her kasadan mutlaka çürük bir meyve çıkar. Suç kasanın değil ki..

      Sil
    5. Aynen öyle, suç toprakta değil insanda...

      Sil
  3. Selam Ceren ne iyi etmişsin. Bizde Münih'ten arabayla bir saat sonra dağ bayır bir saat yürüyüp Şelale ye gelmiştik.Bizim ki minikti. Senin ki daha büyük. Aynı yer değil. Ama bulursam sana foto göndereyim. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Münih'in güneyinde, Avusturya sınırına yakın çok şelale var, onlardan biridir, çok güzel onlar da :) Çok isterim, beliniz nasıl oldu?

      Sil
  4. Yanıtlar
    1. Evet di mi... Nasip olur da Likya yolu'nu da yürürsem bir gün....

      Sil
  5. Keyifli yerlermiş:) En çok da 23 derecesini sevdim, İzmir yanıyor...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet buranın en yükseği 28 :) 28-30 olunca mutlaka gece fırtınalı yağmur gelir (dün geldi), düşer ısı, bugün 16 derece.

      Sil
  6. Yürümek güzeldir. Boşuna ''yürüyelim arkadaşlar!'' demiyoruz:)
    Ben de olumlu bir örnek vermek istiyorum. Yıllar önce internette tesadüfen Evliya Çelebi Yolu diye benim o zamana kadar hiç duymadığım bir yolda yürüyen bir kıza rastlamıştım. Seyahati kadar güzel, o kadar güzeldi ki... https://www.candaceroserardon.com/category/journeys-on-the-evliya-celebi-way/
    Sonraki seyahatlerini de takip ettim. Şimdi Uruguay'da yaşıyor, pek yolculuk yapmıyor. Ben de yılda bir kere -hatırlarsam- yeni bir mâcerası var mı diye bakıyorum:)
    Likya Yolu'nun hayalden plana geçmesini dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çocukları olmuştur :)))) Zira biz eski kadın seyyarların artık anca senede 1 seyahat etmesinin tek nedeni o..

      Sil
  7. Küçükken annemle en yakın arkadaşına giderken bahçeli bir evde yürürdük, durup böğürtlen toplar yürürdük o yeşil yolda yürüdüm yazınla:)Burada da Temmuz iyi gidiyor, deniz için bir yerlere uğrarsak değişiklik olabilir:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahç çok sevindim, umarım maviye de kavuşursun ve sayende ben de kavuşmuş olurum :)

      Sil
  8. Şelale inanılmaz güzelmiş.

    YanıtlaSil