24 Eylül 2020 Perşembe

Makineler

Sevgili Fermina'ya söz verdiğim gibi "gaza getirici" bir spor yazısı ile karşınızdayım sevgili bloggercıklarım.


Şu yukarıda gördüğünüz alet (görüyor musunuz, emin olamadım; ah be arayüz, Ulu Manitu seni bildiği gibi yapsın); mucizevi bir alet! Sanal gerçeklik gözlüğü diyorum hacılar.. Ac-ca-ip bi'şi! Denediniz mi hiç? Ben hiç denememiştim ve sadece bilgisayar oyunları ve bazı "ödeneği fazla kaçmış" doktora öğrencilerinin tezleri için kullanıldığını sanıyordum. Çok yeni ve iddialı bir Alman şirketi, crosstrainer ya da koşu bantlarıyla uyumlu bir sanal gerçeklik gözlüğü üretiyor, F.'de onların "markalaşma"sına yardımcı oluyor. Bendeniz C. de eve "biraz oynayalım" diye getirilen bu aletin bağımlısı oluyorum. Şahane bir buluş!

F.'nin eve getirdiği bu yeni oyuncağı, geçen sabah evdeki crosstrainer’a bağladık ve ben koşmadım, resmen "uçtum"! Aletin çeşitli programları var, isterseniz dünyadaki çeşitli şehirlerde isterseniz doğada, isterseniz tamamen sanal gerçeklik içinde ütopik parkurlarda koşuyorsunuz. Gece, gündüz, yılın farklı mevsimlerini seçebiliyorsunuz. Ve en güzeli, diğer sanal gerçeklik programlarından farklı olarak, kendi crosstrainer / koşu bandınızı kullanabiliyorsunuz ve ortalama 175-185'lik insanlara göre değil, kendi boyunuza göre ayarlanmış bir görüş alanı var. Üstelik program koşu alışkanlıklarınızı kayıt altına alıp, isterseniz "sanal koçluk" hizmeti de sağlıyor - ki burda da şahane bir mizah var, koçun fiziksel özelliklerini seçebiliyorsunuz ;) Neyse. Kısacası muhteşem bir makina, piyasaya sürülsün, buraya adını ve linkini ekleyeceğim. Söz.

Sanal gerçekli crosstrainer’dan inip eşeğe binmek gibi olacak ama, bir yandan da pedometer (adımsayar) bakıyorum, telefona yüklemelik. Kendisi de göbeği küçültme planı dahilinde aktif yürüyüşlere başlamış bulunan Yeşil Zeytinim "Pacer"i önerdi. Fakat bu app, crosstrainer / yürüyüş bandı gibi yerinde sabit durduğun spor türlerinde hesaplamayı doğru yapamıyor. Misal bu sabah crosstrainer’ın ekranına göre 30dk / 5km koştum ve heyecanla "kaç adım oldu acaba?" dediğimde sadece 3,3km (4500 adım) hesaplamış olduğunu görüp, sinir oldum. Alet resmen 1,7km fire vermiş; koluma taktığım ve kollarımı aktif kullandığım hâlde, her hareketi adım olarak kaydetmemiş. Sizin önerebileceğiniz, "ölürüm de vazgeçmem" dediğiniz adımsayarlarınız var mı, hayrına? Ben aslında yüzücüyüm, havuzcuyum, maviciyim de, Münih kırmızı alarma çok yaklaştı, kendime "eve kapanmalık" bir spor arıyorum önümüzdeki kış boyunca.. Bana 42 senelik "yaşlı ve yorgun" kalbimi güm güm çarptıracak ;) crosstrainer’a uyumlu bir app lazım.

Şaka bir yana.. Hareketli sporları yapmayı çok seviyorum ve sabah üşengeçliğimi yendiğimde, çok keyif alıyorum. Bittiğinde dahi, gün boyu yerimde duramıyorum! F. bu fotoğrafı görünce bana "al ikiz kardeşin" diye Janis'i yollamasın?! Peki. Ben biraz daha "kontrollü" bir çılgınım ama, kabul edelim :)


Üşengeçliği yenmenin bence tek yolu, Müzik! Muse'un Black Holes and Revelations albümünü resmen ben koşayım diye çıkardığına inanıyorum ama son zamanlarda bir de şunları keşfettim ve çok sevdim: Balkan Beast, ZAZ, Amsterdam Klezmer Band. Üstlerine tıklarsanız, "tadımlık" birkaç örnek bıraktım (video ekleyememe krizim tam gaz devam ediyor, çözümü olan?). 

Şimdi gidip, hayatımın odağındaki asıl "makine"ye yani çamaşır makinesi gerçeğine odaklanıyorum.......

35 yorum:

  1. Sabah kalkmakta sorunum yok, spor yapmakta da yok diyelim, ama ben spor sonrası kıvrılıp uyuma moduna giriyorum azizim. Hiç öyle canlanmıyorum. Metabolizmam mazallah çalışır malışır diye kendini garantiye alıyor sanırım.

    Sanal zımbırtıya bayıldım. Koşu bantından hiç hoşlanmayan benim için iyi bir şey olabilir. Yürüyüp yürüyüp dururken önünmdeki sabit bişeye bakmak yerine sokaklarda dolaşıyomuş gibi, pek hoş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Koşu bandında tv izlemek, podcast ya da müzik dinlemek olmasa, çok anlamsız haklısın.

      Sil
  2. Maaşallah sana Ceren, spor yapan insanlara hep imrenirim ben :) spor adına yaptığım net olarak hiçbir şey yok :))) (aslında bu utangaç bir gülümseme olmalıydı :)) ama çamaşır makinesi gerçekliğimiz ortak :)

    YanıtlaSil
  3. o sanal zımbırtıya ağzımın suları aktı, cross fit dediğin koşu bandı değil mi ya? normalde nefret ederim ama o sanal gerçeklik şeysiyle harika bir deneyime dönüşebilir ve saatlerce dolaşabilirim. Sadece koşu değildir yürüyüş şeysi de vardır değil mi? Off edinmem gerek. Bir de yürüyüş bandı elbette. İkisini birden.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok crossfit böyle uzay yürüyüşü gibi hem ayakların koşar gibi daire çiziyor hem kolların öne arkaya gidiyor, çok keyifli. Koşu bandı dizleri zorluyor çok.. Crossfit şahane bir alet.
      Gözlüğün özelliği, ister koş ister yürü bant crossfit hepsine uyumlu (sanırım bisiklet versiyonu vs de var hatta teniz, kürek vs olacakmış içinde) tek sorun, ellerinle bir yere tutunman gerekiyor yoksa denge problemi oluyor. piyasada var aslında ama sadece o alete uyumlu spor aletleriyle birlikte satıldığı için aşırı pahalı. Bu sadece gözlük ve yazılım olarak satılıyor (download ediyorsun).

      Sil
    2. Ay fotoğrafta arkamda duran alet (fotoğraf görünüyor mu????)

      Sil
    3. Ingilizcesi Crosstrainer Türkçesi şimdi baktım haklısın Eliptik Bisiklet diye geçiyor ama bisikletle alakası yok, niye öyle çevirmişler anlamadım :)

      Sil
    4. evet ona türkçede eliptik bisiklet deniyor ve parklarda filan var, belediye insanlar spor yapsın diye onlardan da koyuyor. harika bir şey ya o gözlük ve yazılımı.

      Sil
  4. Sanal gerçeklik gözlüğüyle spor yaparken şehir geziyor gibi hissetmek. Düşüncesi bile motive edici. O şehre uygun, hafif tempolu bir müzikle harika olur.
    Fotoğraflardaki hisler aynı gibi :)

    YanıtlaSil
  5. özellikleri oldukça ilgi çekici gözüküyor, sporsuz olmuyor:)

    YanıtlaSil
  6. Kızım öyle bir anlatmışsın ki içim gitti :)))) Sanırsın baklava, sanırsın börek, resmen canım çekti :)))) Piyasaya çıkınca haber ver bize de :)

    YanıtlaSil
  7. Evde yer olsa ilk alacağım spor aleti crosstrainer, koşu bandından nefret ediyorum, dediğin gibi dizlere de iyi gelmiyor zaten. Bu, pek hoş bir cardio imkanı.
    1,5 sene Fitbit Versa saat taktım, o ara düzenli spor salonuna da gidiyordum. Adım ve kalori sayma konusunda gayet iyi, uyurken takarsan uyku cycle'larını filan da grafik olarak görebiliyorsun. Su da geçirmiyor, yüzebilirsin. Fakat bir gün durup dururken öldü saatim, kapkara ekran :) Ölene kadar çok memnundum. Peki o zaman nasıl bir tavsiye bu diyeceksin, sen de haklısın, bilmiyorum nasıl bir tavsiye ahhahhha :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :D içim umutla dolmuştu son cümleye dek..
      Daha beteri pili 24 saat bile sürmeyen iwatch'lar olabilirdi :D ayh bilmiyorum. tesbih mi alsam? en sorunsuzu... :P

      Sil
  8. Tam çılgınlık! :)
    Daha geçen gün blog'um 11. yaşını bitirip 12'ye girdi, ara vermeden yazan blog'ları görmek pek hoş oluyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben pek yerimde duramıyorum, o blogdan diğerine :) ama buraya dönüşümden ben de memnunum.

      Sil
  9. Muhteşem bir şey bu. Doğada spor yapmanın yerini doldurabilir mi emin değilim ama aklıma çılgın şeyler geliyor. İnteraktif sanal tiyatrolar ve daha niceleri. Hayallerin hepsinin yazılıma dökülebilecek bir teknolojiye ulaştık sanırım. Duygularımıza hitap etse de sanırım bu sanal dünya hiçbir zaman karnımızı doyuramayacak ve ekmek kavgası, hırslarımız, dolayısıyla kötülük her şeye rağmen tam gaz devam edecek:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet. Fakat geçenlerde okudunuz mu yapay zekâ "neden insanlığı yok etmek istemiyorum" başlıklı bir makale yayınlaadı ve bu da beni sadece güldürdü. E çünkü biri ona bu konuda yaz demiş, o da tüm kanıtı toplayıp sentez etmiş. Biri de deseydi "neden insanlığı yok etmek istiyorum" konulu bir makale yaz, yine onu yapacaktı yani... O nedenle, teknolojiyi geliştirirken biraz da teknoloji felsefesini geliştirsek iyi olacak.. Kimsenin "düşünmeye" vakti yok, hepimiz "yapmaya" odaklıyız...

      Sil
    2. Şu makaleyi çok merak ettim. Bakıp bulup okuyayım :)

      Mr. Kaplan, hayallerin hepsini yazılıma dökecek teknolojiye ulaştık demişsiniz. O teknolojiye bir an önce tam zamanlı olarak erişmek istiyorum. Sanal gözlüğü takıp hayallerime dalmak istiyorum acilen :)

      Sil
    3. Replika’yı duydunuz mu? Yapay zeka. Arkadaşlık ve/ya özel ilişkiler için kullanılıyor. Onu da yazayım bir ara :)))

      Sil
    4. AI tarafından yazılan makale burada: https://www.theguardian.com/commentisfree/2020/sep/08/robot-wrote-this-article-gpt-3

      Sil
    5. Makaleyi az önce okudum. Elbette yapay zeka bir insanın sahip olduğu orijinal duyguya sahip değil. Orijinal dememin sebebi, kopya duygular yüklenebilir muhtemelen. Mesela sizin ya da benim duygularım aynen kopyalanabilir. O zaman siz ya da ben ne düşünür hissedersek o da aynısını yapar. Yani tam olarak kopyamız (Replika) olabilir. İşte o zaman geldiğinde bizim kopya yapay zekalarımız birbiriyle burada yaptığımız sohbetin aynısını yapabilir biz evlerimizde uyurken. Yine de müthiş bir şey.
      Benim esas merak ettiğim, kendi özelliklerimin (duygu ve düşüncelerim dahil) % 100 yüklendiği yapay zeka ile tartışmam mümkün olur mu acaba? Sanmıyorum.

      Mrs. Kedi'ye,
      Replika'nın sizden farkı olmayacaktır. Teknoloji sizin hayallerinizi gerçekleştiremeyecek hiçbir zaman maalesef:( Arzuladığınız hayallere dalma işini mevcut halinizle yapmaya engel yok:)

      Sil
    6. Bu nokta çok ilginç, akşama replika hakkında geniş bir yazı yazacağım. Fakat dün biraz araştırdım, insanlar replika'larıyla yaptıkları sohbetleri yüklüyor bazen internete ve çok ilginç bir durum var; replikannın asıl amacı onu kullanan insanın "huyuna gitmek" yani hep geride bir "insana hizmet" olduğu için, tam anlamıyla tartışma yapabilmek hangi noktaya dek mümkün bilmiyorum..

      Sil
  10. Sanal gözlük şahaneymiş:) Bana gerçekten lâzım çünkü çok şehir şehir bir yerde oturuyorum. Yürüyüş, koşu eziyet burada.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biliyorum o hali. İstanbul'dan gelen bir arkadaşım var daha o geçen gün demişti, 12. katta oturuyorduk herşeye tepeden bakıyorduk, burada toprağa yer seviyesine inince birden tüm bakış açım değişti diye.. Yere yakın olunca insan daha çok yer aktivitesi (toprakla uğraşmak, yürümek..) de yapıyor belki? Bilemedim.

      Sil
  11. Sanal olsa gitmek....GÜZELmiş.alabildiğim ilk fırsatta almam lazım;)

    YanıtlaSil
  12. teşekkürleer bişiler öğrendik sendeen :) piece of my heaaart :)

    YanıtlaSil
  13. Götümü kaldırıp yeniden tempolu açıkhava yürüyüşlerine geçmem için hükümetin sokakta maske zorunluluğunu kaldırmasını bekliyorum, çünkü serde tembellik ce disiplinsizlik var, her şey benim bahanem olabilir.

    YanıtlaSil