Beyaz Kuşkonmaz, ya da buradakilerin değimiyle "beyaz altın" günlerindeyiz. Almanya'da yılın belli günleri arasında "kuşkonmaz yeme dönemi" diye bir dönem var. Mesela bu seneki dönem Bavyera'da 23 Nisan'da başladı ve 24 Haziran'da sona eriyor (!) Ciddiyim, 24 Haziran akşamı herkes son kuşkonmazları yiyecek ve bu seneyi de kapatacağız. Neden 24 Haziran derseniz, bu hıristiyan dininde "St.John Günü" ya da "Yaz ortası" günü kabul edilen bir gün ama neden bu gün derseniz, hiç bir fikrim yok, geleneksel olarak bugünden sonra kuşkonmaz yenmiyor ve hatta bazı kaynaklardan okuduğum kadarıyla tarlalarda kalmış kuşkonmazlar da toplanmıyor ve satılmıyor. Gelenek işte, fazla mantık aramamak lazım.. Velhasıl, bizde bu geleneğe uyuyoruz ve geçen haftadan beri sanırım 3. kez bu akşam kuşkonmaz pişireceğim.
Kuşkonmaz bizim ülkemizde genellikle yeşill olur, ince ve lezzetli bir bitkidir. Özellikle Ege mutfağında çokça yenir. Haşlaması, kavurması, salatası yapılır, bilirsiniz. Burada pek yeşil kuşkonmaz bulunmuyor. Bulunanlar genellikle İspanya, Yunanistan ya da Türkiye'den geliyor. İşin ilginci, Türkiye kendi yediği kuşkonmazın çok daha fazlasını Avrupa'ya ihraç ediyormuş. Acaba ağız tadımıza yabancı diye mi yoksa herşeyin iyisini ihrac eden politikaların kurbanı olduğumuz için mi, bilemedim.
Bavyera'da beyaz kuşkonmaz hem dışarıdan ithal ediliyor hem de yerel çiftliklerde yetişiyor. Aslında yeşil akramasıyla neredeyse aynı bitki ama güneş ışığından uzak olarak toprağa gömülü şekilde yetiştirildiği ve dolayısıyla klorofil ürettirilmediği için beyaz oluyor. Buranın kuşkonmazı çok kıymetli ve ithal edilenlerin 2-3 katına satılıyor. Mesela bu Bavyera menşeyli kuşkonmaz 4-5'li genellikle 500gr. kadar eden paketlerde satılıyor ve 4 Euro, Türkiye'den ithal edilen yeşil kuşkonmazın 500gr'ına 10-12 tane sığıyor ve 1,30 Euro. İşin tuhafı yeşil kuşkonmaz beyazdan daha yararlı ve sağlıklı diyorlar ama yine de burada yeşili pek tüketilmiyor. Diüretik ve afrodizyak özellikleri olan Kuşkonmaz, aynı zamanda düşük sodyum ve kalori değeri, yüksek B6, C, E, K, kalsiyum, folik asit ve demir içermesi ve bol posalı bir bitki olması nedeniyle ideal bir rejim besini.
Biz burada kuşkonmazı önce dış sert kabuklarını soyarak yıkıyor ve 10-15dk haşlıyoruz (yumuşak seviyorsanız biraz daha uzun tutabilirsiniz) ve üzerine Hollandaise sosu (parmesan ile tereyağın eritilmesiyle hazırlanan bir çeşit beşamel sos) ile kıyılmış maydonoz ekerek, eğer yiyorsanız domuz pastırması ve haşlanmış patates ile yiyoruz. Ben ayrıca daha hafif olduğu için beşamel sos yerine hardal ve maydonoz ve domuz pastırması yerine mozarella peyniri ya da parmesan ile de seviyorum. Yeşili ise sadece üzerine saf zeytinyağ limon karışımı ile parmesan peynir rendeleyerek seviyorum ama kavurması, omlet içinde kıyılmış hali ya da zeytinyağlı Ege sofrası tarzı da çok güzel oluyor.
Bir de hamiş; kuşkonmazın idrar sistemi için faydalı olduğu söyleniyor ve idrarınız buram buram "foetid" kokuyor ya.. Ha işte bir kaynağa göre o kokuyu hepimiz üretsek de, sadece insanların %22'si sahip oldukları SNP geni nedeniyle bu kokuyu alabiliyormuş (tuhaf ama gerçek).. Afiyet olsun!
1 haftada 4 kere yiyerek kuşkonmaza doydum ben bu ara. daha da yiyebilirim :)
YanıtlaSilOh afiyet olsun :) Aynen ben de çok seviyorum ve fırsat buldukça pişiriyorum, bir de meretin dış kabuğunu soymaya gerek olmasa..
SilBurda keşfettim ben de yiyoruz bol bol. Ben de çok zengin folik asit içerdiğini okumuştum ama şimdi yazını okuyunca acaba o başka bişey miydi diye duraksadım
YanıtlaSilAfiyet olsun :) Yok yok ta kendisi, folik asitten çok zengin, bu dönemde özellikle senin için lezzetli olduğu kadar yararlı da ;)
SilKuşkonmaz çok severim ben. Cezayir'de alıştığım bir lezzet olsa da gönül rahatlığıyla severim diyebiliyorum. Türkiye'de eskiden hiç bilinmezdi de son zamanlarda işte pazarlarda falan rastlanıyormuş, annemlerin gittiği pazarda yok nedense, daha çok sosyetik pazarlarda oluyor sanırım:) Beyazını hiç yemedim, Burada var ama yeşili sevdiğim için beyaz cazip gelmedi, albino gibi:) Et yemeklerinin yanında seviyorum ızgara ile de hoş oluyor. Parmesan taptığım bir lezzet olduğundan bu tarif ettiğin sosu çok tuttum, bırakmayacağım:):) Türkiye'de ne cevherler var da işte kıymet bilen yok. Artık neyse ki öğrenildi. Kuşkonmaz adını yalnız hep unutuyorum, alışveriş listesine onun yerine ebegümeci yazıyorum, allahtan 7 senelik evlilikten sonra eşim onun kuşkonmaz olduğunu anlıyor:)
YanıtlaSilSevgiler
Tuğba'cım evet parmesanlı sosla da çok ezzetli oluyor, sos olmasa da üzerine rendeleyiver, o bile yeter :) Bu arada çok güldüm ebegümeci yazdığın eşinin kuşkonmaz anlamasına. Ben de portakal diyorum mandalina geliyordu (eşim ikisinin aynı olmasığını 30 yaşında öğrendi!)
Sil