17 Aralık 2024 Salı

Ennn.. Bloglar ;) - Mim Daveti

Bu sıra bloglar çok canlı! Uzun zamandır yazmayanlar yazıyor, yıllardır yazmayanlar geri dönüyor, düzenli yazanlar daha sık yazıyor.. Bu canlılıktan ötürü ben çok mutluyum çünkü sayenizde işten ya da ev ahalisinden fırsat bulduğum her an ya kitap ya blog okuyan ben de blog feed'i her açtığımda yeni yeni sürprizlerle karşılaşıyor, büyük bir açlıkla atlıyorum yazılanlara.. Kendi çapımda, hem çok severek okuduğum bloglara teşekkür etmek, hem de yeni blogları keşfetmemizi sağlamak için bir mim hazırladım. Eski günlerdeki gibi :) İsteyen katılsın haydi!

Ufak bir öneri: Blog sayfanızda "takip ettiğim bloglar"ı açarsanız, tek tek gitmek çok kolay oluyor ve çok daha kısa sürüyor :) Sanırım 15 dakikamı aldı bu yazı.. Yoksa durum şuna dönmesin:

:)))

Enn yeni keşfettiğim blog: https://yenibiranlam.com/


Enn sık "ya bu benim düşüncelerimi yazıyor" ya da "aynen ya işte aynen!" dediğim, empati-kardeşim blog: http://guzelliklerdefteri.blogspot.com/

Enn sevdiğim ama ortadan yokolan, özlediğim ve geri dönsün istediğim blog: http://gecmisbaharmimozasi.blogspot.com ve http://oytunlahayat.blogspot.com/ ve https://haruncagan.blogspot.com/ ve http://kaplandiary.blogspot.com (torun büyüdü artık yahu!) ve http://kirmiziruh.blogspot.com/

Enn sevdiğim ama sık yazmayan "tembelişko, totosunu kaldırsın daha sık yazsın" dediğim blog: https://e-zat.blogspot.com/  ve https://kalem-n.blogspot.com ve http://crowsday.blogspot.com/ ve http://elisabethvogler.blogspot.com/ ve http://mavikalemdekiler.blogspot.com/ (ama mazereti vardı, yeni kitabı çıktı!)

Enn sevdiğim ve haddinden fazla yorum yaptığım (hatta bu kadar sık yorum yapma, ayıp oluyor diye düşündüğüm) blog: http://kumvekaktus.blogspot.com/ 

Enn her gün beş vakit yazsa okurum, döner bi'daha okurum dediğim blog: https://aysarayi.com 

Enn her yazısını okuduğum, düşündüğüm ama neredeyse hiç yorum yapmadığım, çünkü yazıyı yorumla "kirletmek" istemediğim blog: https://amaveucnokta.com/ ve http://sibiryaberberi.blogspot.com/ ve http://halilgokhan.blogspot.com/ ve https://omerwsenel.blogspot.com/ 

Enn iyi ki yeniden bulduk birbirimizi dediğim, ilkokuldan lisesona okul arkadaşım, ne yazsa döne döne okuyacağım, kendisinden çok şey öğrendiğim, fazla sık yazmayan, dolu dolu bir insan olan sevgili arkadaşım: http://cercop.blogspot.com/

Enn baba hikayeyi yazmakta olan ve enn "baba" blog: Çünkü babam :)) http://ahasimus.blogspot.com/

Enn sakin ve huzurlu yazan, ihtiyacım olduğunda rastgele okuyunca bana huzur veren blog: http://ucunkuslar.blogspot.com/ ve

Enn tatlıŞ ayrıntıları gören, gösteren, yaşamı sevdiren, pozitif hisler veren blog: http://herguneucguzelsey.blogspot.com/ ve http://dadadanyazilar.blogspot.com/ ve http://gununtortusu.blogspot.com/ (hihihi, olsun o kadar reklam).


Enn eleştirel ama haklı olan, en cesur eleştirmen blog: http://evdeyazar.blogspot.com/


Enn çok güldüren blog: https://sonraayarlariz.blogspot.com/ 

Enn ağzı bozuk ama kafası çok düzgün, kısa ve öz yazılarda bir numara beş yıldız blog: https://sahip.wordpress.com/

Enn tam ihtiyacım olan bilginin linkine ulaştıran, verdiği bilgilerle beni çok eğiten, geliştiren blog: http://enisdiker.blogspot.com/ ve https://mumdangemiler.wordpress.com

Enn çok yeni bilgi ve güncel haberi öğrendiğim blog: http://eskiusul.blogspot.com/ ve https://tuhafzamanlar.com

Enn çok yönlü, her daldan keyifli ayrıntılar içeren blog: https://yuregiminiklimi.blogspot.com ve https://mehtapalb.blogspot.com/ ve http://bilgeveannesi.blogspot.com/

Tasarımını ve/ya içeriğini Enn orjinal bulduğum blog: https://labirentveatlas.blogspot.com/ ve http://derinhakikatler.blogspot.com/


Enn güzel fotoğrafları çeken blog: http://kiremithanem.blogspot.com/

Enn güzel şarkıları ekleyen blog: http://sezerozsen.blogspot.com/ ve https://radyoz.info/

Okuma / İzleme Listemi Ennn çok etkileyen blog: http://leylakdali.blogspot.com/ 

Enn hamarat, eline becerikli, zevkli, yaşama karşı özenli bulduğum blog: http://www.hobicigeldihanim.com/ ve http://1661hayat.blogspot.com/ ve http://pelinpembesi-buket.blogspot.com/

Enn güzel yaşayan, insanı güzel yaşamaya özendiren blog: http://laparagas.blogspot.com/ 

Enn 2025'te mutlu olsun, huzurunu ve açık denizini bulsun, biz de onun adına sevinelim istediğim blog: https://kiyilarmutedil.blogspot.com/

Enn uyuz olduğum, şöyle temiz bir osmanlı tokadı atasım gelen blog: hahaha tamam adını söyleme ama var mı yok mu onu yaz yeter, benim var elbette ;))) 

Hah bir de özel kategori: Ennn tam bulmuşken yine ortadan kaybolup bir süre kendini aratan, bulunca yine sevindiren ve daha bu yazıyı yollayamadan yine kapanmış olacağından korktuğum :)) blog:  http://53197.blogspot.com/ ve http://mevsimsizsoguklar.blogspot.com/

Ve finaldeeee; şu ahir dünyada bir güncük bir araya gelip karşılıklı sohbet edeyim hatta bir çayını içeyim inşallaaaah diye düşündüğüm blog: http://kurmacabiyografiler.blogspot.com/ (iki defa planlayıp beceremedik de..)



Tüm blogdaşlarıma sevgilerimle :) İyi ki varsınız cümleten!

Hamiş. Yılbaşı kartlarına dair fikri bana Pelinpembesi verdi, yılbaşı "kartlaşmamıza" katılmak isteyen herkes bir numara seçsin lütfen. (Örneğin üst soldan 2. kart gibi). Seçtiğiniz kartı size özel doldurup, whatsapp ya da emailinize yollamak istiyorum :) Email ya da whatsapp bırakmak isterseniz lütfen yeni bir yorum yazın, o yorumu tabii ki yayınlamayacağım.. Buyrunuz:


5 Aralık 2024 Perşembe

Aralık Alfabesi :)

Fikir sevgili Tuğba'dan. Onun alfabe yazılarını hep zevkle okuyordum, kaç aydır hasret kaldım.. Bu ay başı haydi ben de uygulayayım diye akıl ettim.. :)

Aralık şıkır şıkır, pırıl pırıl. Noel hazırlıkları başladı. Bu seneki "noel mumlarımız" hem minimalist, hem zen, hem bana hayatta olumlu ve olumsuzun bir arada olmak zorunda oluşunu hatırlatıyor, hem de bence çok tatlı..

Bar masası aldım mutfağa. Üzerine taze çiçekler, mevsim meyveleri koyuyor, her sabah kış çayımı alıyor, bu masanın sokağa bakan yüksek sandalyesine “tünüyor” ve kesintisiz yarım saat boyunca kitabımı okuyorum. Sokaktan geçenlerle gülümseşiyor, tanıdıklarımla el sallaşıyorum. İşte bu tam “ben”im.

Chocoberry Yorkie. M.'in sahip olmayı istediği köpek türü. Bense hayvan sahiplenilecekse barınaktan, en melez ve kısa tüylü olmasına dikkat edilerek :)) sahiplenilmeli diyen tayfadanım. Ne güzel ki, anlaşamıyoruz.

çok sevimli tabii kerata...

Çocuklu hayatın beni bu kadar zorlayacağını bilseydim yine de yapar mıydım çocuk? Bir yerde okumuştum; “insanın çocuğu olmadan gerçekten yetişkin olması mümkün değildir” diyordu bilmiş yazarımız. Buna hiç katılmıyorum diye tepki vermiştim.. Ama bir anlamda da evet, benim için tam da öyle oldu yetişkinliğe geçiş...... Ve burada geçen yetişkin olmak, sanırım olumlu anlamda bir kullanım değil...... Bazen içimdeki çocuğun, çocuğumun doğumu ile öldüğünü düşünüyorum.... Böyle olmamalıydı, hattâ tam tersi olmalıydı sanki?!

Denizi özledim. Denizi. Çok. Özledim. Şulemin sabah fotoğrafları, özlemimi öpüp, geçti! yapıyor ama tam geçmiyor işte.. Denize özlemim bitmiyor.. 

(Seyşellerde) Mavinin kırk tonu..

Ece Ayhan diyor ki: "Hikâye olduğuna bakmayın. Sait Faik'in yazdıkları şiirdir." Evet, öyledir.

FOMO: Fear of missing out yani bir şeyleri kaçırıyor olma korkusu, toplumda ne kadar yaygınlaştı. Onu yapsa aklı öbüründe.. Eskiler doyumsuzluk derlerdi ama bu sanki daha derin, daha sosyal bir korku; herşeye yetişmeliyim, haberim olmalı, kaçırmamalıyım.. Eksik kalmamalıyım, hayatın ortasında olmalıyım, görmeliyim ve elbette, görülmeliyim.. Hmmm. Halbuki kendi küçük evrenimizde, fazla görülmeden ve belki de bizzat ulaşabileceğimizden fazlasını görmeden, daha mutluyuz sanki..?

"Günün Tortusu"na bu ay biraz ara verdim, çünkü son üç senedir her Aralık'ta olduğu gibi "Yılın Tortusu"nu yazıyorum. Konu "tükenmek / tüketmek", ilgini çekerse beklerim. Şu linkte.

Hayat ne tuhaf, vapurlar filan. Ölümüne korktuğum gömülü 30 yaş dişimi "alalım bir ara" diyen yakışıklı doktora "tamam hihihi düşüneceğim" demiş bulunmam meselâ :)) Flört sen ne tatlı, hayatı ne kadar "çekilir kılan" bir şeysin.. (Meraklısına: flört, kapıdan çıktığım an nasıl bittiyse, 30luğu aldırma fikri de aynı hızla bitti tabii.. O kadar da değil hahaha)

I.... Iııııııı.. Yok. Bu alfabeden bu ay I çıkmadı. Ama "çıkmak" demişken; yahu bu vatandaşlar nereye "çıkıyor" böyle? Ya da benden normal bir çocuk "çıkmadı" ayol, çıkmadı..

İnsanın hiçbir şey yapmadan yorulduğu günlerde, dinlenmesi daha zor oluyor.. diyor Behçet Çelik (Herkes Kadar).

Jozi Salma ya da daha bilinen adıyla Geveze, hakikaten ne yapsa kaliteli yapıyor yahu. Seviyoruz. Judith Malike Liberman'ın "Bir Masal İyi Gelir"ini çok güzel seslendirmiş. Her sabah kalkar kalkmaz beş dakikamı buna ayırıyorum ve masalın sonundaki "günün ödevi"ni mutlaka yapmaya çalışıyorum. Çok iyi geliyor. Çok tavsiye ederim!

Kartpostal yolluyoruz değil mi birbirimize? Ben yollayacağım isteyene, yine elişi olacak, yine email ya da whatsappla olacak çünkü posta sistemine artık güvenim sıfır. Ben seviyorum, severek yapıyorum... Acaba bu sene kimler katılacak :)

Led Zeppelin "The Battle of Evermore", kesinlikle bu ay en çok dinlediğimdi..

Murakami'nin "tuhaf kütüphane"sindeki oğlanın "kimsin sen?" sorusuna, kızın verdiği cevap: "ben benim.. o kadar." Aslında bu gerçekten doğru, hepsi bu kadar; dünya bu kadar, sen bu kadar, ben bu kadar.... olabilse gerçek hayatta da keşke.

San Francisco'daki blogdaşlarım için; 8'ine dekmiş, kaçırmayın!

Noel Pazarları.. Bazı akşamlar bir bardak Glühwein, bir ısırık tarçınlı kurabiye, noel süslerinin ışıltısı ve geri planda ilkokul çocuklarının ilahileri ne iyi geliyor.. Biraz da kar yağsa, tam “büyülü zamanlar” olacak..

Foto geçen seneden.. Ne güzel bir geceydi...
Biri kuzeye taşındı, öteki de çok yoğun ve yorgun.. Koptuk.. 
Keşke yine bir arada olsak... Özledim..

Onyedi yıl aradan sonra, geçen aylarda Manu Chao Viva Tu diye şahane bir albüm çıkarttı ya.. Birlikte eskidiğimiz için mi çok sevdim, albüm mü gerçekten iyi; bilmiyorum ve önemsemiyorum..

Ölümünün 12. yılında Turgut Uyar (Ece Ayhan, 1997): "Turgut Uyar'ın çektirdiği tüm fotoğraflar, sanki az önce ağlamış gibidir. Arkadaşlarıyla çektirdiği fotoğraflar da öyledir. Yakışıklılığına aldırmaz, dibine dek mutsuzdur bu dünyada. Temel bakış açısı; karamsar..." 

sahiden doğru sanki :)) 

Perde kapanırken: Sakince ayrıl sahneden, çünkü seni buraya gönderen de çok sakin.. diyor Marcus Aurelius (Kendime Düşünceler)

Rejkjavik Havaalanına aşırı ucuz biletler buldum. Az kaldı alıyordum. 3 günlük bir seyahat olacaktı ve çocuklar okulu kırmak durumunda kalacaklardı ve bu "doğrucu Almanlar" için büyük bir imtihan olacaktı. Bir günlüğüne Blue Lagoon'a, bir günlüğüne auroraları izlemeye "hiçbiryer"in ortasına, bir günlüğüne de aktif volkanlardan birini görmeye gidecek, sonra da geri dönecektik. Bunu "sürpriz hediye" olarak verecektim aileme. Otelleri, hatta kiralayacağımız arabayı bile bulmuştum... Sonra beni kızdırdılar. Ama çok kızdırdılar. Vazgeçtim. Şimdi "aynı paraya üç defa tek başıma Türkiye'ye gider gelirim, bana ne" diye düşünüyorum :))) Asıl olacak olan da şu: hiçbir yere gidemeyeceğim çünkü geçen yıllarda olduğu gibi hep bir "manimiz" çıkacak.... Olsun, en azından hayal kurdum birkaç gün.... Maniniz yoksa, Rejkjavik biletlerine bir bakın derim, aşırı ucuz bu sıra.. 

Sponge Bob Almanya ekibinin Quellendisco'su 2024 boyunca evde ve arabada en çok dinlenen albüm olma özelliğini koruyor. Billy Eilish'in Bad Guy'unu "Im Gefrierraum" olarak söyledikleri şarkı özellikle efsane. Hoş "Tief Im Ozean"da da az göbek atmadığımı itiraf edeyim. Hey gidi zamanın Pink Floyd'cusu C., böyle de düşecektin ha....... 

buyrunuz kulak solucanınız hayırlı olsun.

Şiir pek anladığım bir alan değil. Hele Ece Ayhan hiç anlamadığım bir şair, itiraf edeyim. Fakat bu ay ona bir şans daha verdim; söyleşilerini, şiirlerinden bazılarını, güncelerini okumaya çalışıyorum. Ve itiraf edeyim: %95'ini yine anlamıyorum.... Pof. Sanırım bırakacağım onu anlamaya çalışmayı.. Aynen bamyaya 35 yaşımda bir şans daha verip, yine hiç sevemediğim gibi..... 

Tessi'nin üzerine kardelen soğanları diktim. Biraz geç bir dikim oldu.. Umarım çıkarlar.... Onun bir başka bedene dönüşerek yeniden yaşama - yanımıza - gelmesini öyle istiyorum ki... Monster'ın üzerinde mor glayör, Clara'da ise çiğdemler var... Semo'da zeytin ağacı, ananemle dedem ve eniştemde sardunyalar.. Sevdiklerim asla yok olmuyor, sadece dönüşüyor diye düşünmek, tek teselli bazen.. (Meraklısına: Fridolin hâlâ bizimle ve şimdilik mutlu gibi..)

Unhappiness of being a single man; beni çok şaşırttı. Kafka'yı bir de böyle gör, böyle tanı derim!

Ülkem Okuyor Derneği'ni, Uzmanamatörün şu yazısıyla keşfettim, eğer birilerine doğru düzgün bir yeni yıl "hediyesi" vermek istiyorsan bir tıkla derim.

Vamık Volkan severler için bu: VV; kayıpların yasını tutanlar, kazançları görmekte zorlananlar için Gidenin Ardından'ı yazmıştı.. Çok okunulası bir kitap.. Ortalarındayım, sindire sindire.. İyi geliyor. Onu bana hatırlatan da Sayın hocam Serhat Çıtak'ın şu yazısı oldu.. Keşke zamanında onun doktora öğrencisi olmaya çalışsaydım..... Hey gidi hey. Onun yerine doktorayı bırakıp 2. çocuğu yaptım. Bilmem ki iyi mi yaptım..... 10 senedir aklıma gelmeyen bu soru, şimdi neden geldi peki, tuhaf..

Meraklısına; bonus bırakıyorum :)

Yoga, yavaşlama, yalınlık. Yaşamın altın 3Y kuralı; bu Y'ler bana iyi geliyor.

Zormuş yahu bu alfabe yazılarını yazmak :) Ama çok da keyifliymiş, belki devam ederim.. Ama belki.