Yine canım Ege’me saygıyla, yine geçen seneki ekiple, yine 9 kişi (5 çocuk), ama bu sefer bir farkla: gün sayısı 7’den 10’a çıktı.
Bu ekibi seviyorum; birlikte tatil yaptığım en uyumlu ekip. Çünkü D. Ailesi bize çok benziyor; dakik ve kurallara fazla bağlı, bir yere gidilecekse 3 saat önceden pirelenmeye başlayan bir baba, kuralsız kaotik neşeli ama aynı zamanda da aşırı planlı, iş-bitirici bir anne, sorunsuz, uyumlu, cool ama babayla geçinemeyen bir adet erkek evlat, bir adet de mızmız ama şeytan çekici (özellikle babaya her istediğini yaptıran) PreMses ve biz 3. çocuğu yapsak kesin bize de kısmet olacağına emin olduğum bir adet “çaktırmadan yolunu bulan”, saman altı sular uzmanı, cingöz küçük evlat.
Böyle bir grupla tatilin şu avantajı oluyor: malum şimdilerde çocuğunu ve anneliğini sürekli öven, kendine toz kondurmayan tipler çoğunlukta (ki bu kendini sürekli övme ve başkalarından da sürekli beğeni, takdir, onay bekleme de aslında gizli mutsuzluğun, yetersizlik hissinin göstergesi ama işte.. 🤫), bu tipleri ciddiye alırsan kendinden ve çocuklarından şüphelenmeye başlıyorsun. Haydaa, bir biz mi böyleyiz diyorsun.. Fakat işte böyle “göte göt diyebilen” insanlar sayesinde görüyorsun ki instagram vs’nin aksine, hepimiz aynı bokun içinde debeleniyoruz, komşununki bir ölçü daha mavi olabilir ama herkesteki aynı bok.
Oh be gerçek insanlar……. Ve sürekli şikayet eden de değil, olumsuzluklarla ve kendiyle dalga geçebilen insanlar… Oh be!
Neler yaptık:
- 2 ergen, 2 ön-ergen ve 1 çocukla Wi-fi’sız 9 gün geçirdik ve tek bir şikayet duymadık!
Ne biçim oyun bu 🤣🤷🏻♀️
- Topluca bir sürü oyun oynadık ONO 99 ve Cards against humanity favorilerimizdi ama onların dışında 9 kişi saklambaç da oynadık, Bayan 14’ün herkesi kırıp geçirdiği bir satranç turnuvası düzenledik, bahçede su tabancaları ve hortumlarıyla savaştık :))
Sanat atölyesi 🤣
- 47-45-14-11-11’lik beş kadın bir arabaya doluşup yol boyu 14’lük DJ’imizin hazırladığı özel “kız şarkıları”na bangır bangır eşlik ederek Kemeraltına günübirlik “kızlar gezisi” yaptık. Öğlen yemek yerine çikolatalı pasta yedik, 4 saat incik boncuk alışverişi yaptık ve akşama oğlanlarla buluşma yerine tam 3 saat geç kalıp onları delirttik (şahaneydi).
Beklemekten deliren 17 ve 7’lik cool tipitipler 💕
- Almanlar her sabah 9’da çayı demlemeyi, menemeni (elbette soğansız) yapmayı ve simide gevrek demeyi, mantıyı çatalla değil de kaşıkla yemeyi öğrendiler.
Uzuun masalar, en sevdiğim 🧿
- Bir gece Urla’da trileçe avına çıktık, bulduk ama beğenmedik, aynı yerde fıstıklı helva yedik, damak cennetine erdik.
M. ve trileçeleri
- Üç gece saat 21’de, insanlar süslü püslü oturmuş 2000’lik balığı (kazığı) yerken, 9’umuz birden denize girdik. Çocuklar böyle bir şeyi ilk defa yaptıkları için bayıldılar tabii. Hele son gece, dolunayın altında yüzdük. Muhteşemdi.
- Herkes herkesin tabağındakini sürekli merak edip bir lokma aldı, en küçüğümüz asla paylaşmayı istemediğinden bu duruma sinir oldu ve çözümü pide gelir gelmez eline alıp boydan boya yalamakta buldu :)))) Çok iğrenç ve dahiyane bir çözümdü doğrusu. İlerleyen günlerde paylaşılmak istenmeyen her yemeğe aynı uygulama yapıldı (55’lik birinin Ayvalık tostunu önüne konar konmaz hızla eline alıp her yerinden yaladığını hayal et lütfen!) 🙈
Yayılmışım kumsala
Ya da mavinin göbeğine..
- Eşimin “ergenliği”, M.’in “huysuz ihtiyar”lığı, C.’nin “tembelliği” ve benim “mükemmelliyetçiliğim” herkesçe tescillendi. 11 yaşındaki kız çocuklarının “çekilmez bir şey” oluşu genel kabul gördü (özellikle sabah uyandırma görevini resmen aramızda kibrit çöpü çekerek belirlemek gerçeği… Ohh bu sabah bana patlamadı rahatlaması!). Bayan 14 yaş ve Bay 17 yaşı ise, içime sokasım geldi, nasıl şahane çocuklar yahu, demek ki tünelin ucunda ışık var!!!! Hadi az daha gayret.. Az kaldı 😅
Çok az kaldı.. 🙈
- Sırayla mide virüsü geçirdik, en kötü de beni vurdu. Nazar boncuğudur dedik 🤷🏻♀️
Kemeraltı 🧿
- Almanları yine hüzünle ve göbek bölgesinde ekstra 3’er kiloyla evlerine yolladık ama bu sefer son, sahiden, vallahi, söz, bu son! :))) 1 sene İtalya, 2 sene Türkiye’den sonra bence artık daha maceralı egzotik bir tatil beklesin bu ekibi, değil mi? ;)
Haydi gazam mübarek olsun. Bu sene de “D&S Tatili” böyle geçti ve bitti. Yeni maceralarımızı bayiinize ısrarla sorunuz :)))
süpersin şekerparem, ben okurken bile eğlendim, yaşaması eminim çok keyifli olmuştur. bir dahaki sefere beni de alın ekibe. söz, uyandırma görevini ben üstlenirim :P
YanıtlaSil:))) emin misin? Kalkanın falan var mı?
SilŞaka bir yana, gerçekten rahatladım diğer Bayan 11 yaş’ı da aynı (Amy Winehouse!) görünce. Sorun bende değilmişşşşş :)))
Oh ne güzel bence tatil kalabalıkla güzel oluyor. Hülya
YanıtlaSilEvet dün gittiler ya, ev hakikaten boş ve sessiz… Neyse bugün annemler gelecek inşallah :)
SilSabah gazetelere göz atıp ne olacak bu memleketin insanları olarak halimiz diye düşünürken yazın ilaç gibi geldi, dedim bizim memleket yaa, tüm karmaşasına ve tüm olumsuzluklarına rağmen bi tane. Her günümüz full ve renkahenk bir aksiyon, saçmalık. Sanki bu karmaşa biterse, normalleşirsek, düşeriz biz. Tatlı ekşi bir hayat bize iyi geliyor, sanki. O nedenle kimseleri kıskanmıyoruz:)
YanıtlaSilKesinlikle öyle :) Daha güzel günleri hak ediyoruz…. Fakat biraz da insanın içinden geliyor. Almanya’da ben de zorlanıyorum moral açısından ama buraya gelince ne bileyim güneş enerji veriyor, en olumsuz anda bile güzel birşeyler bulabiliyorum.. Ki gerçekten kötüydü son mide hastalığı ve yangınlar vs çok yakınımızdaydı ama olanla ölene takılınca elimizdenolanı göremiyoruz değil mi… Sen de bu işlerin uzmanısın sevgili Buraneros…. 🧿
SilSelam güzellik seni böyle hayatın içinde neşeli, becerikli görünce ya çok seviniyorum. Hep böyle kal .sevgiyle kal.
YanıtlaSilSen de öylesin ;) Öyle de kal Zehracığım, bloğuna geri bekliyoruz seni lütfen!
SilKafamın içi bi dolu şeyle karışıkken bu yazı ve bu güzel anılar bana öyle iyi geldi ki. Olumsuzlukların ne kadar espriyle ve tam da tatil moduna yakışır şekilde üstesinden gelmişsiniz. Almanların mutlu ayrılması, neşeli kalabalık tatil çetesi, sabah pişen menemenin kokusu ( bence kesinlikle soğanlı 🤗) , kız kıza incik boncuk alışverişi, en çok da kocaman adamların ayvalık tostunu tattırmamak için yaladığı sahne... Hepsi ama hepsi gözümün önünden coşkuyla geçti, sanki şahane bir dizinin eğlenceli bir bölümünü izlemiş gibi oldum... Bu blog okumalarına boşu boşuna bayılmıyoruz dinazoruslar olarak :) Sevgiler ve gerçekten teşekkürler 🌺🥰
YanıtlaSilBirkaç arkadaşım instagrama gel orda yaz diyor :) Fenomen olacakmışım. Aman kalsın.. Ben blog camiasından çooook mutluyum. DinAzor şeysi deseler bile, desinler değişemem, desinler değişemem :)) Biz iyiyiz böyle.
SilKesinlikle 🥰
SilMüthiş enerjik bir yazı tıpkı geçen sene yazdığınız gibi. Geçen senekinin ayrıntılarını hatırlamıyorum tabi ama hissi baki (onda bi tık ilk kez o kalabalığı çekip çevirmenin getirdiği yorgunluk dolayısı ile küçük söylenmeler vardı bu senekinde o da yok :)) ) 19unda ben de küçük bir hediye almak için hızlıca kemeraltına uğrayıp ayrıldım. Çok çok güzel bir yer nice nesiller boyu daim olsun diyelim. Bir şeyi çok merak ettim pastaları gidip yemeğe değecek bir mekanda mı yediniz? Öyle ise nolur neresi söyleyin bu pasta canavarı da gitsin yesin :) H.
YanıtlaSilEvet geçen sene Türk misafirperverliği vardı, bu sene gayet aileden oldular :))
SilPastayı Özsüt’te yedik, aslında Sevinç pastanesi benim çocukluğumun pastanesi ama üşendim gitmeye oralara.. Pasta eh işte çok iyi değildi açıkcası ama gideri vardı :)
Akıllanmıyorum demişsin C.ciğim ama, güzel geçmiş güzel bitmiş; o zaman daha ne istenir? :)
YanıtlaSilVallahi güzeldi :) Her sabah 7’de uyandım hemen denize gittim tek başıma, o da bana enerji verdi.
SilKalabalık tatillerin iyi geçmesinin sırrı bu sanırım; kalabalık içinde kendine özel zaman bulabilmek..
Bayıldım. Zaten işin içinde sen olunca ben hep bayılıyorum.
YanıtlaSilM. ne kadar çok büyümüş 😮 Maşallah 🧿🧿🧿 17lik ve 7lik delikanlıları cool hali de çok tatlı :) Böyle anlar çok kıymetli ve sen de değerini ne güzel biliyorsun Ceren'im <3
Doğan büyüyor derdi eskiler :))
SilPerformans kaygısı yaşamadığım ortamlarda kıymetini biliyorum anların ama işte..
Valla bravo 17lik 14lük gençler internetsiz bunca gün zaman geçirmiş. Bana ütopya geliyor, kızım için bu büyük bir sorun. neredeyse 10 yaşından beri internet bağımlısı. Aile de öğrendi desen elimizde hiç bir zaman saatlerce telefon, tablet görmemiştir.
YanıtlaSilBu örnekleri görünce öyle şaşıyorum ki. Bağ evine bile internet yok diye gelmiyordu, neyse ki komşudan şifre istedik hallettik. Çok çok üzüldüğüm bir konu bu yıllardır ..
Başka ailelerle tatil yapmak çok zor bir şey bence eğer benim gibi takıntılıysan. sabah erken kalkıp yürüyene bile sorun çıkartıyorum düşün :) ya da ben erken yatıp yatmayıp ses çıkaranlara. yemek işi de bitmez bunca kalabalıkta, ev düzeni falan offf. zaten benle bir daha kimse tatilde yapmazlardı :)
Amaa şimdi en güzel aşamaya gelmişiniz bence ananeler geliyor, hasret gideriliyor. Çok çok selamlar anneciğine ve babacığına .
Çok katılıyorum sana internet konusunda. Ama tuhaf olan bizmişiz gibi hissettiriliyor. Çocuklar internet kullanmadı ve sorun etmediler, biraz iş düşüyor yani kitabını alıp keyfine bakamıyorsun, onlarla oynamak, sohbet etmek gerekiyor. Yoğun çalışınca bu insana bazen zul gelebiliyor, öyle olunca da işte herkes kendi dünyasında.. Ben ne bileyim kendim tükeneyim ama birlikte bir ilişkimiz olsun diye uğraşıyorum ama daha ergenliğe girmedik, şimdi başardığım bir iki sene sonra tam tersi hale gelebilir.. Üstelik kendime zaman ayıramadığım için ben de tükenebilirim. Ay bilmiyorum Buket bu konu benim de anksiyete alanım..
SilBirlikte tatil bazen dediğin gibi çile olabiliyor özellikle bir taraf aşırı verici diğer taraf aşırı vurdumduymaz ise. Fakat bu aile bize fikren çok yakın, bir de herkese sınırsız özgürlük ilkesi vardı bazen sabah tuvalete kalktığımda aaa M. başkonda kitap okuyor saat 6’da kalkmış, aa C. denize girmiş, F. çayı demliyor. Yani herkes kafasına göre takıldı ama yemeklerde ve gün içinde oyun zamanlarında ve özellikle günde en az bir defaki deniz sefasında birarada olmaya özen gösterdik.
İstanbulda sana anlatırım çok öatrak hikayeler var yemek konusunda ;)
Çok güzel! :)
YanıtlaSilÇok eğlenceliydi :)
SilBu sene annem ve kız kardeşimle bizde böyle çok keyifli tatil yaptık. Kız kıza kız kıza diye diye hem denizin hem de gezmenin tadına vardık, çatlayan kadar yedik ve aynen nazarlık olarak bacağımı yaktım(kaynar suyla) . Tatil kafa dengi insanlarla çok daha güzel ama :)
YanıtlaSilNe iyi yapmışsınız :) Bu hatıralar hayat boyu kalıyor işte, zor zamanlarda bunlara tutunacağız
SilBen bu yazının altına yorum yazdım sanıyorum, hayalimde mi yazmışım, yollamamış mıyım, napmışım :)
YanıtlaSilGüzel anlar uğraşılarak kazanılıyor, tatillerin iki türü var bence biri bedeni dinlendirdiklerimiz biri ruhu . Böyle bol aksiyonlu, kalabalık, yorucu tatiller ruha iyi geliyor. Düşüncelerde kaybolmuyorsun, sürekli aklına takılan şeylerden uzaklaşıyorsum, akşam yatağa kendini attığından anında sızıyorsun. Ve geri dönüp baktığında yüzünü gülümseten bir çok hatıran oluyor.
Ya bazen öyle oluyor spame de bakıyorum yok, uzayın derinliklerinde kayboluyor.. Birkaç kişi daha dedi, silmiyorum yani :))) Yazılarımı siliyorum da yorumları silmiyorum asla ;)
SilO kadar doğru bir tesbit ki! İkisine de ihtiyacı oluyor insanın. Heö bedeni hem ruhu dinlendiren bir tatil olsa keşke :))) Ama hem bedenen hem ruhen yorulduklarından iyidir tabii o opsiyonlar da var biliyorsun allah muhafaza.