Üç senedir sabırla beklediğim onbeş günlük paskalya tatilinin son gününden merhaba! Ne çabuk geçti bitti.. Bu akşam Münih’e dönüyoruz, ertesi sabah dinlenmiş, moral ve enerji toplamış olarak işbaşı. Sıcağı sıcağına, aylık ülke, film ve yemek dosyamı bu cennet ülkeden yazmak istedim.
Seyşeller’e üçüncü gelişimizdi bu, kızımız 7,5 aylıkken ve 1,5 yaşındayken gitmiş, 2020 baharı için yeniden biletleri almış ve pandemi nedeniyle ertelemek zorunda kalmıştık. Fakat ilk gelişimizden bu yana geçen 7 senede hiçbir şey değişmemiş :)) Bakımız; buradan.
Bu yazıda sadece bol fotoğraf, ülkeye özgü Creole mutfağından bir yemek ve bir de film bulamadığım için yerine müzik eklemek istedim, umarım hoş bir “aralık” olur sizler için de..
Seyşeller’e THY’nin İstanbul aktarmalı uçuşu ile geldik. Diğer iki gelişimizde kaldığımız ve ailecek ahbap olduğumuz ailenin ufak pansiyonu doluydu, biz de ilk 7 gün burada,
son 8 gün de burada konakladık.
Geniş ve tam ekipmanlı mutfakta çoğu yemeği kendimiz pişirdik, evler gün aşırı temizlendi, havlular yenilendi, kocaman bahçe ve balkonlarda bizden başka kimsecikler olmadan keyfimizce yayıldık. Ev sahiplerinin ikisi de çok içten ve güleryüzlü insanlardı, hattâ ikinci evin karşı komşusu öyle tatlı bir aileydi ki her sabah bize günaydın’a uğrayıp dalından toplanmış meyveler getirdiler.
Zaten Seyşelliler inanılmaz güleryüzlü, sizi gördükleri anda el sallayan, hemen sohbete dalan, birşeyler ikram etmeye çalışan insanlar. Taylandlılar gibi çok misafirperver ve candanlar.
mavinin 50 tonu :)
Doğa; offfff ne diyeyim ki? Cennetten farksız. Elvatoral iklim. Bazen şakır şakır yağmur yağıyor, sonra güneş pırıl pırıl. Kumsalların her biri ayrı turkuaz ayrı mavi, kum incecik bembeyaz mercan kumu.. Dalış olsun, şnorkel olsun, altı cam tekneler olsun; her biri aytı keyif. Bu sene şükür ailemizin en miniği de kolayca yüzebildiği için, gözüm arkada kalmadan onları sabahtan akşama dek 30 derece denizin içine saldım, eşimle ben de aldık kitapları, arada “kiddos solungaçlarınız çıkacak!” gibi uyarılar dışında vallahi resmen o eski çocuksuz zamanlarımızdaki sakin tatilleri yaptık. 8 senedir bir ilk!
Seyşeller mutfağı ve müziği ile de ünlü. Müzik.. Her yerde! Seyşellerin Paradise FM'inden canlı yayın dinleyebilirsiniz. Sahilde, sol şeritten akan trafikte gelip geçen tüm arabaların içinden bangır bangır sokaklara taşıyor, her haftasonu yerel halkın kumsal partileri zaten ünlü.. Müzik creole, reggae ve 90’ların “i wanna push it push it some moooore”u karışık diyeyim :) Anlayın. Seks tabu olmadığı için, kumsaldaki danslar da izlenmeye değer.
Dans demişken, tabii ki katolik ve evanjelist kiliselerin tüm ayinleri şarkı ve danslarla gerçekleşiyor, paskalya yortusunda ya da sıradan bir pazar günü kiliseye giderseniz (çok seviniyorlar turistler eşlik edince) gerçekten harika bir deneyim yaşarsınız. Biraz Amerika’daki gospel kilisesini andırıyor ayinler..
Yemek.. Creole ve Hint mutfağının karışımı. Adanın halkı Fransız melezi olduğu kadar Hintli göçmenlerin de melezi aslında. Müzik kültürü değil ama yemek kültürü Hintlilerle içiçe gelişmiş ve bamyalı balıklı çorbaları (aynı çorbayı karayip kültüründe de sık yedik), içinde ananas ve hindistan cevizi olan yemekleri, özellikle balık ve ahtapot köri yanında hint pilavı mutlaka denenmeli. Biz bu yemekleri ilk Seyşeller seyahatimizden beri, benim farklı kültürlerden tariflere merakım nedeniyle evde de arada yapıyoruz. Burada size çok basit iki tarif vereceğim. Biri Hindistancevizi soslu Red Snapper (Kırlangıç balığı) ama siz Levrek ya da lop beyaz etli herhangi bir balık da kullanabilirsiniz. Diğeri de tatlı olarak muzlu ekmek.
Hindistancevizi soslu kırlangıç / levrek Tarifi:
- Derin bir tencerede iki diş sarmısak, bir iri soğan, biraz tuz ve karabiber eşliğinde kavrulur (çocuklar yerse zencefil, zerdeçal da çok yakışıyor). Üzerine küp küp (ben dişe gelmesini tercih ediyorum, dörde kesiyorum) doğranmış 2 domates atılıp çevrilir. Seviyorsanız çekirdeği çıkartılmış siyah ya da yeşil zeytin de ekleyebilirsiniz. Soğan yerine pırasanın beyaz kısmını da kıyabilirsiniz ;)
- Kılçığı temizlenmiş ve löp parçalara ayırılmış 500gr balık eklenir ve bir konserve kutusu hindistan cevizi sütünde kısık ateşte pişmeye bırakılır. Kıvam çorba gibi değil de servis tabağına alınmış mantı gibi olacak (az geldiyse domates suyu ekleyebilirsiniz). En son bir ya da tercihe göre iki misket limonunun suyunu (ve severseniz pazı ya da ıspanağın kaynar suya bir batırıp çıkarılan, diri ve yeşil yapraklarından bir avuç da çok yakışıyor ama pişirmeyin, diri diri kalsın) yemeğin üstüne sıkarak bir daha karıştırıp (balık etleri löp löp büyücek parçalar olsun, dağılmasın, dişe gelsin) hemen sıcak sıcak pilav ile servis edersiniz..
Creole Banana bread / muzlu ekmek tarifi:
- muzlar çok sert olmasın, elde kalıp kararmaya başlamış muzlar ideal. 4 muz ezilir, püre haline getirilir, 1 muz kekin üstüne konacak o da boyuna ikiye kalınsa üçe kesilir. İpucu: dört muzun birini fazla ezmeden büyük bütük bırakırsan daha “ağza layık” oluyor ;)
- 2 bardak un, 3/4 bardak toz şeker, kabartma tozu, 1 tatlı kaşığı tarçın ve 1 tatlı kaşığı tuz genişçe bir kapta karıştırılır.
- bir başka kapta yarım bardak yoğurt, 2 yumurta ve 1 paket vanilya ezilmiş muzlarla birlikte karıştırılır.
- ilk kaba ikinci kaptakileri ekleyip, üzerine çekilmiş 1 bardak ceviz ya da fındık ilave edilir ve 170gr erimiş tereyağ da yavaş yavaş karıştırılarak eklenir. Hepsi birlikte pişirme kabına alınır (kolay çıkması için yağlamayı unutma, ben hep unutuyorum) ve üzerine boyuna kesilmiş muz eklenir ve önceden 180-200 derece (fırına bağlı) ısıtılmış fırında 1 saat civarı (yine fırına bağlı, kürdan testi yapabilirsin) pişirilir.
- kek servis öncesi 5dk soğutulur ve kalan parçayı hava akımını keserek buzdolabında saklayabilirsiniz.
Afiyet olsun! :)
Fotoğraflarda kayboldum resmen.. Levrek tarifine öldüm, hemen deneyeceğim :)) Yaşa yaşa bitmez günlermiş, harika. Full dolmuş gelmişsindir :)) <3 Hoş geldin
YanıtlaSilHoş bulduk :) Sana KB'dan alıp kendi elceğizlerimle yaparım inşallah bu yaz!
SilEmirates in yayla vari uçukları ve uçuşları gibi keyifli olmamıştır sanırım THY uçuşu:) Ama en azından direk uçuk olması zaman anlamında iyi olmuştur. Her iki yazı da çok güzeldi ve keyifle okudum :)
YanıtlaSilhahaha siz de enk geldiniz demek o uçuşlara.
Silyok THY çok iyiydi de, direkt değildi! üstelik dönüşte İstanbul HL'ye inip oradan bavulları alıp kendi imkanlarımızla (havaist) Sabiha'ya geçip Anadolu Jet'e aktarma yapınca resmen attan inip eşeğe binmiş durumuna düştük ama pilotlar çok iyi, gerçekten dünya genelinde güven duyuyorum THY pilotlarına..
A şimdi fark ettim nedense direkt uçuş yazmışım!!! Yok ayol, gayet indirekt :))) İstanbul aktarmalı.
SilDüzeltiyorum hemen, teşekkürler.
Rica ederim:) Bilmeden, okuduğumu yazdım sadece, yoksa Seyşeller'e henüz gitmişliğim yok:)
SilAman! O ekmeği denemeye kalkacağım. Sigorta masraflarını yollarım size :p Yok başaracağım.
YanıtlaSilEt yeseydim diğerini de uygulardım. Omnivor günlerimi düşününce seveceğim şüphesiz.
Deniz cennet. Keşke şu sıcak da olmasa. Deniz tatilini seviyorum ama haliyle de hep sıcak zamanlarda oluyor. Gelemiyorum :( Mauritius'a niyetliyim..
denemelisin! balık yemiyor musun sen? nedense aklımda balık yediğin kalmış.. ay bu da şimdi rezalet oldu, et yemiyorum dediğimde "tavuk var ablam" derlerdi hep :))))
Silmauritus yazımı oku derim, çok güzel bir ülke..
O kadar güzel ki 😍 Sizi orda hayal ederken çok mutlu oldum. Okurken sürekli gülümsedim 🤗 Tek sorun aç karnına okumamak lazımmış 😂 Balık ve ahtapot köri ile Hint pilavı kısmında ağzımın suları akmaya başladı 😂
YanıtlaSilvalla ben de açım çünkü bir mide virüsü kapmışım çok fena, yiyemiyorum kuru ekmek peksimet dışında hiçbir şey! :)
SilOyyy çok geçmiş olsun! Tez zamanda geçer gider inşallah! Acil şifalar dilerim candan ötem <3 <3 <3
SilMavinin elli tonuna bayıldım bittim. Ne güzel bir tatil olmuş, uzun ve yorucu kış sonrası ilik kemik ısıtmalı derin nefes egzersizi! Sefanız olsun. :)
YanıtlaSilÇocukların kendilerine sahip çıkmaya başlamaları ayrı bir tatil hediyesi, haliyle. ;)
Ben de bayıldım! Tek bir çöp olmaması, insanların aşırı özen göstermesi de çok güzel..
SilHarika görünüyor. Ülkemizde böyle yerler kalmadı maalesef. Her yer talan edildi. :(
YanıtlaSilNüfus fazla ve belli yerlere yığılma var, o nedenle haklısınız. Ama sezon dışı gittiğinizde vallahi seyşeller’e 10 basacak çok yer var ülkemizde ve biyoçeşitlilik muazzam bir zenginlik. Karadeniz Avusturya, Akdeniz Herhangi bir okyanus adası, ege desen zaten dünyada eşi benzeri yok.. Bilemedim, sorun insanımız gibi geliyor ama..
SilSorun kesinlikle insanımız o konuda haklısınız. Amacım ülkemizi yermek değildi ama Seyşeller'i görmeyince orasının berraklığı çok daha güzel geldi bana.
SilYok ben yermişsiniz gibi algılamamıştım, ben savunmaya geçmişim nedense :))) Ama öyle yani cennet gibi de işte insanlar cehenneme çevirebiliyor. Bir yeri biri keşfetsin hemen oraya akın ediyorlar, yağmalayıp bırakıyorlar. Neden bilmiyorum. Geleceği planlayamama, düşünememe sanırım..
SilHarika, şahane, muhteşem. Daha da yazardım da neyse, içinize sinsin, sefanız olsun. Öyle ihtiyacım var ki kardeşimi de alıp bir yerlere gitmeye. Ya kısmet bakalım yazın, yurtdışı mümkün değil de belki yurt içi bir yerleri beceririz. Kardeşimle gidince en küçük kasaba bile şenlik bize.
YanıtlaSilMuzlu tarifi deneyeceğim çok makul geldi ama Ankara'ya gidince, burada iki kişi yiyemeyiz ve hatta yememeliyiz. Orada çocuklar yesin :)))
Ben şeytanın bacağını hepimiz için kırdım :) Hem Münih'te bir eviniz var, unutmayın. Ama bence bu yaz bir Mehmet Eroğlu çıkartması yapalım malum yere ;)
SilSelam Ceren sesin çıkmıyordu. Senin adına sevindim. Kendine gelmişsin dinlenmişsin. Hele kıştan sonra yaz harika. Mavinin elli tonu çok güzel. Bende Datça, Selçuk ve İzmir üçgeni dedim. Sevgiler.
YanıtlaSilAnnemlerden naklen Datça fotoğrafları geldi hep, seni andım :) Umarım güzel geçmiştir!
SilMuhteşem manzaralar, harika bir tatil. Sizin adınıza sevindim:) Hindistancevizi soslu kırlangıç da çok davetkâr görünüyor.
YanıtlaSilÇok teşekkürler :) Kırlangıç değil mi red snapper, tam emin olamadım
SilMissssss :D
YanıtlaSilSincap diyorum ne zaman diyorum hadi diyorum :))
SilEvet yazıyı dün okudum, çok keyifliydi, yemekler fotolardan bile olsa afiyetlikti, fakat işte: Bu ülkede yaşayıp bir de TL kullanmak zorunda olunca bu zamanda, insan kurduğu hayalin fermuarını anında çekiyor ve hemen kafasının içindeki Facit hesap makinesinden gelen tıkırtıları dinliyor, üstelik öyle bir tıkırtı ki bunlar okyanusun dalgaları bile duyulmuyor...
YanıtlaSilYani bu yazıyı yazarak, bu mübarek günlerde çok sevap kazandın, yoksa Şeyseller nere biz nere:)
İşte ben de sizin yazıları aynı halet-i ruhiyeyle okuyorum çünkü benim için de Türkiye ulaşılamaz bir yer yıllardır.. Özellikle de Buraneros'un gezileri, yemekleri, gördükleri.. nasıl iyi geliyor, kendim yapmışım gibi. Doğru vallahi, sevap! o zaman devam :)
Silay ay ne muhteşem bir tatil olmuş cerencm senin ve ailen adına çok
YanıtlaSilmutlu oldum. fotoların zaten nasıl pozitif güç yayıyor etrafa. seyahat dedin mi içimin yağları eriyor.. bu kadar uzaklara gidecek miyim acaba ömrüm boyunca bilmiyorum. hem uçuş fobim hem döviz. olsun kısmet diyorum. bizim de bayram tatilimiz başlayacak yakında ve planlar yapıyorum. yavaş yavaş heyecanlanmaya ve mutlu olmaya başladım. Allah tamamına erdirsin diyorum :)
O uçuş fobini bak yine diyorum, gel yenelim :) döviz ve ekonomi de düzelecek ben inanıyorum, global bir sarsıntı içindeyiz, pandeminin artçı dalgaları bunlar, eminim geçecek, durulacak.
Silvalla ben de seni ve karavanlı diğer arkadaşımız handan'ı keyifle takip ediyorum, sezonu açın artık! :) sağlıkla.
ay ne şahane bir tatil, allah içinize sindirsin C.ciğim. fotoğraflara bayıldım bayıldım :) özellikle de minnakların önce-sonra hallerine :)
YanıtlaSilSağol Şule'ciğim, gerçekten ihtiyacım varmış.. Çok iyi geldi.
SilAhh ne güzel yerler,denize girmek çekti canım. Ne iyi gelmiştir ama değil mi? Bende yazı dört gözle bekliyorum bu sene.
YanıtlaSil32 dereceden 12 dereceye dönmek çok güzel olmadı ama :))
SilOh be! Ne güzel yer. Gitmiş kadar olduk. Demek ki eski güzel günlere dönüşün ilk adımı tatile gitmek ya da tatile gidenlerin yazdıklarını okumakmış.
YanıtlaSilAdsız görünce bir eyvah çektim ama değilmiş :)) Kesinlikle katılıyorum "hava değişimi"..
SilYa bu Blogger durup durup cinslik çıkarıyor. Şimdi de kimlik seçtiğim halde anonime itiyor beni. Yazılımdan mı, yoksa google apple anlaşmazlığı mı, kimbilir neden. Yorumun altına maslahı da yazmadım, çok saçma geldi:))) Neyse sen anlamışsın, mesele yok. Elli kere denedim; herhalde yorum sayfası şişmiştir, kusura bakma.
SilBir de isim yazaymışsın altına, kimdir kimdir diye uykularım kaçmayaymış :)))
SilNeyse ben genele hitaben yazmak istiyorum. Böyle bir sorun var bir haftadır bazı bloglarda, ben de kimlik seçemedim anonim yorum bırakmak da huyum değil, sinir oldum oturdum! Sadece telefondan yaşanıyor bu sorun değil mi? O zaman şöyle düzeltebildim ben: chrome’u sildim! Vallahi sildim ama safaride de aynı sorun varsa okuduğum yardım sayfalarından birinde “clear cookies and cashe” yapın o da olmazsa telefon genel ayarlarından safari’yi tıklayıp oradan “prevent cross site tracking” eğer açıksa onu kapatmanız gerekiyor diye okudum hakikaten kapatınca pıt diye düzeldi! :) dene istersen belki hallolur..
Ben buralarda değilken neler olmuş:) Fotoğraflarla içim açıldı, ne iyi yapmışsınız. Eşim söyleyip duruyor fakat henüz Seyşeller'e gitmedik. Eğer yolumuz düşerse konaklama tavsiyeleri için başvuracağım o zaman:)
YanıtlaSilSalgın o kadar korkuttu ve tembelleştirdi ki bu fotoğraflara bakınca artık enerjimi toplamam gerektiğini anladım:) Çok teşekkürler ve sevgiler Ceren...
Eveeeet! :) çok mutlu oldum böyle hissetmene! Öyle iyi geldi ki, corona sanki yok gibiydi (neredeyse herkes aşılı seyşellerde ve turistlerin aşısını da ciddiyetle kontrol ediyorlar çok titizler) ve o ruh hali, herşeyin sanki normal olduğu, güneşli, mutlu bir dünya köşesinde olmak…. Eskiden olduğu gibi…
SilMuzlu ekmek mi? ilk defa duydum, tadı nasıldı?
YanıtlaSilAdı muzlu ekmek ama tadı bildiğin kek :))
Sil