Dinozorlu videolar, roller coaster deneyimi ve savaş oyunları o kadar gerçekçi ki, inanılmaz bir deneyim gerçekten. Gelecekte insanlık acaba dünyayı yaşanamaz bir yere çevirip, sonra da kendini tamamen bu aletlere bağlayıp sanal nostalji evreninde mi yaşayacak diye düşünmeden edemiyor insan.. Ürkütücü. Ama bir yandan da çok eğlenceli..
MEGA - SEVİNDİM:
Bu hafta inanılmaz duygulandım, kelimelere nasıl dökeceğimi bilmiyorum ama karşı komşum beni öyle mutlu etti ki.. Kendi sözleriyle "mega-mutlu" oldum resmen.. Bu adamcağızla aylardır mutfak penceremin önünde el sallaşıp duruyorduk, bazen yolda karşılaşınca da ayaküstü konuşuyorduk. Sonra bir gün bana bir kitap armağan etti "çünkü mega-tatlı bir insansınız" dedi, penceremin gerisinden benim gülümseyişimi görmek gününü aydınlatıyormuş :) Açık söyleyeyim hislerimiz tamamen karşılıklı; bazı insanlarla aramda böyle güçlü bir bağ olduğunu hissediyorum bazen.. Hani kan bağının olmadığı akrabaların, dünyanın dört yanına yayılmış kayıp insanların gelmiş ve seni bulmuşlar gibi..
Bu kitap olayından sonra, ben zaman kolluyordum. Denk geldi sonunda ve ona yaptığım çikolatalı muffinlerden verdim, oğlum da kutuyu deniz kabukları ve ona çizdiği bir resmiyle süsledi. Pencerenin önünde pusuya yattık ve geçerken hemen yakalayıp eline tutuşturduk. Nasıl sevindi! O sıcaklığı anlatamam <3 Aradan üç gün geçti, bir sabah yine mutfakta çalışıyorum, baktım elinde beyaz bir zarf, karşıdan bana el sallıyor.. Zarfın üstüne bir oyuncak kutup ayısı iliştirmiş oğluma, içindense iki sayfalık bir hikâye çıktı!! Aman Tanrım......
Öyle güzel, öyle tatlı yazılmış ki! Bizim evi bir şato olarak anlatmış, içinde sihirli kakaolu keklerin piştiği, hep sıcak ve mutlu bir yuva olarak yazmış. Öyle duygulandım ki sevgili blog.. Daha önce kimse bana böyle bir hediye vermemişti, dünyaları verdi sanki o iki sayfacık hikâye bana! Bazen düşünüyorum, tamam anne baba olarak elimizden gelen sevgiyi veriyoruz (bazen boğazlamama da ramak kalmıyor değil ama seviyorum sıpaları şimdi..) şükür popüler çocuklar, arkadaşları tarafından seviliyorlar ama ne anane dede var yakınımızda (babanne malum zaten Alman-tipi uzaktan..) ne teyze dayı amca kuzen.. Yapayalnız büyüyorlar... Hani köy gerekir derler ya, doğru be blog.... maalesef doğru.
Neyse ağır konular bunlar. Boşver.. Sonuçta az ama öz, birilerini biriktirdim hayatımda (nedense hepsi çocuksuz denk geldi şansıma ama neyse karıştırma artık), biriktirdiklerim yeter bana.. Küçük güvenli evrenimde, yeter..
Diyor ve huzurlarınızdan burnumu çeke çeke yok ayol, elimdekilere şükrede ede, ayrılıyorum :)
3 - Yaparken size zaman kavramını unutturan şey?
Salı Yürüyüşlerim! Bu hafta yapamadım ama.. Son 5-6 haftadır her Salı günü öğleden sonramı (ve bazen işten fırsat bulabilirsem öğleden öncemi de!) yürümeye ayırıyorum. Saatime ve gideceğim yöne hiç bakmadan, tamamen içgüdüsel ve bedenimi dinleyerek en az 5 saat durmaksızın yürüyorum. "Ayaklarımla düşünüyorum".
Hava kararmaya başlayınca, önce nerede olduğumu bulup, sonra eve nasıl döneceğimi (yine telefonsuz) anlamaya çalışıyorum. Muhteşem bir "İçsel-GPS egzersizi" oluyor benim için çünkü şehir hayatında elimizde telefonlar, saatler, arabamızda gps'lerle içimizdeki doğal yön bulma duygumuzu körelttiğimizi düşünüyorum ve bu bence insanı çok mekanik, çok "sıkıcı" biri yapıyor... Yürürken, yön duygumu geliştirmeye çalışırken, kaybolduysam sakin kalmaya ve çözüm bulmaya uğraşırken, sadece zaman kavramını değil, sanırım her şeyi unutuyorum, tamamen o anda yaşıyorum ve bu muhteşem bir his!
4 - Yeniden başlama şansın olsa, eğitimine dair neyi farklı yapardın?
Sanırım aynı şekilde yapardım. Fakat belki Boston'dan dönmezdim. Bunun kariyerim açısından bir hata olduğunu düşünüyorum çünkü bizim alanın ennnn'lerinden biri olan David Barlow'un asistanlığında kalmaya devam etseydim, sonunda da ekibindeki terapistlerden biri olurdum. Ama o zaman da, Amerika'dan Türkiye'ye döndüğüm andan sonra yaşadıklarımın ve şu an hayatımda olan insanların hiçbiri (! gerçekten, çok tuhaf ama hiçbiri!) hayatımda olmazdı....
I-ıh. Boston dursun yerinde, hatırası kalsın yeterli. Böyle iyiyim ben.. :)
Haftaya görüşmek üzere..
Günaydınnn :)
YanıtlaSilMüziği açtım fonda dinliyorum ama beni darladı :D Gidip David Gilmour'u açiim bari.
Komşunla olanlar yüreğimi sıcacık gözlerimi dolu dolu yaptı. Neyse ki dünyada çok güzel insanlar var :)
Öptüm kocaman.
Akşam oldu vallahi cevap verene dek.
SilÇok güzel insanlar var, çok kötü insanlar da var, o nedenle ananemin bir duası vardı: Allah iyilerle karşılaştırsın diye, benim de dilimden düşmez... Amin amin.
müzikler iyi geldi
YanıtlaSilkomşunuzda iyi çıkmış ne güzel..
Evet birkaç komşum var karşı evlerde, çok iyiler. İki tane çocuklu komşum var. Bir de yaşlı komşum var corona sürecinde yakınlaştık hepsiyle. Seviyorum mahalle kültürünü ben..
Silah şu komşu, uzaktan ve onu tanımazken bile beni çok mutlu etti. Ne güzel ne güzel :) mutlu olmak/mutlu etmek bu kadar kolayken bazen neden bu kadar zorlanıyoruz ki!
YanıtlaSiliçsel GPS şahaneymiş. bende kesinlikle olmayan bir şey. yön duygum sıfırdır zaten ve çok imrenirim senin gibi insanlara .)
Ben de bilmiyorum. Hep ufacık incelikler aslında mutluluğa sebep ama yapmıyoruz..
SilÇalıştıkça iyileşti, arabada GPS falan kullanmıyorum, mümkün olduğunca :)
Enerjinden beslendim yine. Bir kazancım da Rani oldu, frekans açıcı, karmaşık akılları nizama sokucu bir tarz. Eskiden iki hoparlörün arasına yatıp zihnimi akord ederdim, iyi gelirdi, yetişkinlikte pek ihtiyaç olmuyor:)
YanıtlaSilRani muhteşem değil mi?
SilDaha sırada gri de var, elim değse.. Aklımda :)
Ömrümü peynir ekmek yiyerek geçirebilirim, o sebeple vegan falan olamam, dünyanın en güzel yiyeceği peynir, eh yanında domates, biber, bir de çay olursa amanin de amanin :)
YanıtlaSilKomşun çok tatlı imiş, böyle jestlere bayılırım, hayatı anlamlı kılar. Tabii komşu da komşunun iyisinden anlıyormuş :)))
Öperim...
Aynen!!!! Yemin ederim peynir ekmek domates tamam beni mutlu etmek için :)) Geçen eşimle çocuklar biryerlere gitmişti akşam kendime ziyafet çekmeye karar verdim ve ne yaptım dersin; peynir ekmek domates, ananemin çökelekten yaptığı kekikli baharatlı peynirli ezme, e daha ne olsun :))))
SilEkmeğin köşesinin içini alıp peynir ve domatesi basacaksın yanına da tuza bandıra bandıra kıl biber 🤩🤩🤩 offf olsa da yesek 😍 Komşuluk çok kıymetli bir şey. Seninle komşu olmaksa büyük bir şans 🥰🥰🥰 Komşunu kıskanıyorum 😅 Dünyada her şey olacağına varıyor, böyle olmasaydı diye bir seçenek olduğunu sanmıyorum. Kaderci değilim ama bir şekilde her şey akışın bir parçası işte. O gün o saatte öyle yapmasaydım, o yana değil şu yana dönseydim, bunu değil onu seçseydim, böyle değil şöyle yapsaydım... Bence öyle bir şey mümkün değil. Her an sadece yapabileceğimiz şeyi yapıyoruz. Her seçim ondan önceki milyonlarca saniyenin bizi getirdiği bir an. Aslında bu sevdiğim bir konu saatlerce konuşabilirim 😁
YanıtlaSilBen çenesi düşükleri severim biliyorsun :) Kadercilik ve seçimler; ohoooo bitmez o konu.
SilKomşuluğum iyidir gerçekten de, iltifatı aldım kabul ettim ama bak en azından blog komşumsun ;)
David Gilmour konserini severek dinlemiştim, bu yeni takıntın da güzel doğrusu. :)
YanıtlaSilKomşuluk insana mutluluk veriyor, sanırım sizin oralarda bu yakınlık daha da değerli oluyor. :)
Peynir ekmek domates çok güzel üçlü bayılırım, mevsimi geldiğinde peynir ekmek üzüm üçlüsünü de çok severim. :)
Kuzenim yıllar önce bir Mayıs ayında Boston'a gitmiş ve bayılmıştı, sonra ailece oraya taşındılar. Derken kış mevsimi geldi, bitmeyen soğuk ve kar dışarılarda olmayı çok seven kuzenimi canından bezdirdi ve ne oldu dersin? O bayıla bayıla taşındığı Boston'dan kaçarcasına uzaklaştı, taşındı. :))
:))) Boston'a ilk gittiğim gece kar fırtınası vardı ve sıcaklık gündüz -16'ydı. Rüzgarı çok fenadır. Ama baharı.. ahhhhh <3 Çok özledim, kuzenim 25 senedir Boston'a 1 saat uzaklıkta yaşıyor, ziyaretine gitmeyi çok istiyorum..
SilEl becerisi olan bir şeyler öğrenmek isterdim. Marangozluk, küçük ev aletleri tamiri vs. gibi. Sabahları kahvaltı ederken Fatih Aksu'yu seyrediyorum 3-4 aydır. Onun teknedeki tamiarat işlerindeki becerisine özenmedim dersem yalan olur :) ( Fatih Aksu teknesiyle dünya turu yapan bir kaptan. 2019 da Pendik'ten denize açılıyor. Şu an Pasifik'te seyrediyor. Ben biraz geriden geliyorum, Guatamala'ya anca vardım :) )
YanıtlaSilTabii ki biliyorum Fatih Aksu'yu :) Çok sevdiğim bir arkadaşım da aynı şekilde denizde yıllardır, onun sayesinde duymuştum adını. Fakat her şeyi nasıl kendileri tamir ediyor, yokluktan var ediyorlar, bu nasıl bir kendi kendine yetme hissidir, nasıl büyük bir mutluluktur!
SilEnis Bey bu arada sizi çok özledim :) Blog roll'umda yazılarınız çıkmıyor mu diye ara sıra özellikle giriyorum bloglarınıza, fakat yazmıyorsunuz çok sık, ne olur yazın, sizinki gibi bloglar ufuk açıyor... Çok sevgilerimle!
Linki unutmuşum :) https://www.youtube.com/watch?v=KZpLgBjh1kk&t=89s
YanıtlaSilteşekkürler :)
SilKarşı komşuya bayıldım.. işte sana bunlarla gelsin Almanya :))))
YanıtlaSilYoğunluğun arşı alâya vardı gerçekten..
Hayat ne güzel akıp gidiyor senin yazdıklarını okurken.
Değil mi yahu?!
SilVallahi bu akşam senin podcastle randevum var ve son 10 bölümü birden dinleyeceğim, iple çekiyorum! Bu hafta rahatım biraz daha..
Yalnız komşunun jesti nasıl harika!
YanıtlaSilKaldı mi böyle naif, ince düşünceli birileri.
Bende karşılaşmak istiyorum böyle centilmenler ile :)
Çok.. :) Aç gözlerini kocaman, samimi sakin ama kendi halinde, kendi içine dönük bir gülümseme ekle yüzüne, ne hızla geç ne çok ağır, kendi hızında devam et yola.. Mutlaka çıkıyor her köşe başında. Ama işin sırrı şu; sen de onlardan biri olacaksın her koşulda, herkes için, her zaman..
SilDeğil mi? Önce ben öyle miyim acaba diye sorgulamam gerekir.
SilNasıl gözüktüğümü bile bilemiyorum dışarıdan...
Ah! O ne güzel komşu öyle! Sizin jestiniz de çok ince ama onunki de çok yaratıcı. Bayıldım, bayıldım. Bu devirde böyle insanları bulmak kolay değil. Maşallah diyeceğim.
YanıtlaSilHania Rani'yi dinlemeye başladım. Onu dinlerken bir yandan blogları okuyorum:) Teşekkürler...
Kocaman sevgiler...
Sevdiysen çok mutlu oldum :)
SilBursa'dan selamlar."Parşömen Sanal Fanzin"de "The Lost Daughter"
YanıtlaSilile ilgili güzel bir yazı var, geçtiğimiz günlerdeki bir yazınız aklıma geldi okuyunca,paylaşmak istedim.Sevgiyle kalın.
Merhaba! Çok teşekkürler, sayenizde okudum ve benim dışımda ilgilenenler olabilir diye linkini de ekledim o yazımın altına :)
Sil