Bu hafta çok güzel geçti.
Nedeni de; başkaları için yaptığım kadar, sadece kendim için de bir şeyler yapabilmemdi!
İtiraf edeyim Marie Antoinette'in bir bildiği varmış. Bu hafta "ekmek yeme, pasta ye" doktrini ile yola çıkıp, kayınvalide (KV)nin tarifini memleketinden getirip Tapınak Şövalyeleri'nce korunması gereken bir sır gibi sakladığı Schwarzwälder Kirschtorte'yi yani şu Almanların ünlü içi kakaolu ve vişneli Kara Orman Pastasını yaptım! Tabii ki internetten. Neyse ki konuşma sırasında KV'ciğim orijinal tarifin "unsuz" olduğunu ağzından kaçırmıştı da "unsuz tarif" diye aratınca, aynı tarif şak diye önüme çıktı ;) Arife tarif gerekmez!
Üstelik bu kadarla da kalmadım, tam bir "demir irade" örneği göstererek şahane kekten tek bir dilim yemedim. Yemedim de ne oldu, köşedeki pastanede "matchalı tiramisu"yu koymuşlar vitrine. Matchalı hiç bir şeye dayanamadığım için - sanırım o fıstık yeşili renk beni büyülüyor - akşam yürüyüşü sonrası eve dönerken bir dilim alıverdim. Dilimi değil ama son lokmayı görüyorsunuz..
Evdeki tertemiz pastayı bırak, dışarıdaki ne idüğü belli olmayan şeker dolu şeye sulan... Yapacak bir şey yok. Ben böyleyim.....
Fakat ekmek yerine pasta yediğimiz esenlik dolu günlerin sonunda, geçen hafta verdiğim 3 eski kilo yerine 2 yeni kilo edindiğimi fark edince, akşamları salata ve sabahları meyveye talime geri döndüm. Süsleyince daha kolay yeniyor diyorlar.. Doğrudur.
Aklım fikrim yemekte bu sıra, bir oturuşta bir tencere makarna yiyebilecek sonra üstüne "tatlı menüsüne bi bakaydık?" diyebilecek potansiyelim var (kış aylarında, ben böyleyim....) dolayısıyla üşenmemek, hareket etmek gerekiyor. Akşamdan başlayan kar, sabah 35cm'ye ulaşınca bisikletler öylece kaldı tabii.. Gece gündüz renk farkı, maalesef neredeyse yok :( Tamam manzara çok güzel ama ben renkleri çok özledim.... Kıpkırmızıyı meselâ..
Bisiklet yoksa kol kası çalıştım ben de... Çocuklara iglo yaptım. Önce tüm karları kürekle toplayıp (Almanya'da evinizin önünü ve kaldırımı küremek zorundasınız) bir köşeye yığdım. Sonra yavaş yavaş dikkatlice oydum içini. Ellerimle düzelttim kabasını aldım ve içine 3 çocuk sığar hale getirdim. Üstüne biraz su serpip bir gece donmasını sağlarsanız taş gibi oluyor. Yoksa çocukları tek başlarına bırakmamak lazım, yıkılırsa Allah korusun tehlikeli olabilir. Komşu çocuklar da geldi, çok eğlendiler..
Tabii oyun önemli ama dersler de başımıza dert. Almanya'da online eğitim diye bir şey yok, bu konuda Türkiye'den çok gerideyiz. Pazartesi sabah okula gidip sınıfın kutusundan basılı kağıtlar, kitap ve defterler alınıyor, belli bir program var onları yapıp Cuma akşam teslim ediyoruz! 21.yy'da ev okulu böyle bu diyarlarda... Ama bu hafta ilk defa eyalet çapında bir bilgisayar programı matematik ve Almanca ödevleri için hem sözel açıklama hem de test şeklinde yardım sağladı! Ben de dayanamayıp o ulvi anın fotoğrafını çektim....
Bu sayede çocuklar ödev / aktivite yaparken, ben de 5dk koltuğa totomu koyup 3 haftalık ev-okul sürecinde, evde çocuklarla yalnız başıma olduğum esnada İLK defa doya doya kitap okudum. Önce koltukta, sonra çocukların ulaşamadığı mutfak tezgâhında :))) Aklıma koymuştum: gün içinde kendime 15dk olsun ya-ra-ta-ca-ğım!
Tabii ben mutfak tezgâhına tünemiş kitap okurken, dışarıda kar fırtınasından yollar kapandı, komşular arabalarını çıkartamadı, diğer bazı komşular onlara yardım etti.. Pencereden olan biteni izlemekse çok keyifliydi.. Biliyorum giriş katında ve perdesiz olmak Türkiye için bir seçenek değil ama burada kimse perde kullanmıyor ve insan bir defa alışınca hakikaten hoşuna gidiyor bu açıklık, ferahlık hali.. Pencere önleri özellikle Corona sürecinde benim için çok değerli bir sosyalleşme bölgesi oldu!
Fakat bu haftanın asıl - ve özellikle en sona bıraktığım - güzelliği, kızımın gazetecide bulduğu "smootie tarifleri kitabı" oldu. Bunca senedir neden aklıma gelmemiş bilmiyorum ama evde smootie yapmak hem ailecek çok keyifli oluyor, hem de kitap o kadar başarılı ki, smootie'nin rengi bile kitaptakiyle aynı oluyor (normalde yemek fotoğrafları ile yemeğin kendisi... malum... Parıldayan Çiçek merak ediyordu; ufak bir bilgi sıkıştırayım: yemek fotoğrafçıları o burgerleri falan güzel göstermek için akla hayale sığmayan numaralara başvuruyor. Dondurma fotoğrafları çekilirken krem peynir kullanılıryor.. Yemeğin üstüne parıltı ve dayanıklılık için saç spreyi sıkılıyor.. Bu konu aslında çok ilginç!) Ben valla bi'şey sıkmadım. Üreticiden halka :)
Ve son olarak, bu ayı Joe'nun "can çıkmadan huy çıkar dönencesi" ile gün be gün renklendiriyorum. Henüz başlayalı 5 gün oldu ama, gerçekten "yaşadığımı hissetmem" için çok yardımcı oluyor.. Belki de benimkisi sadece ufak bir "yaşadıklarımı hatırlayamama" sorunudur ve böyle ara sıra belgelersem ben de herkes gibi "oh be hayatı boşa tüketmiyorum, doya doya yaşıyorum" diyeceğimdir? ;)
Selam buzdan ev harika. Adımı görünce heyecanlandım. Evet bende araştırın a çok hileler olduğunu gördüm. Pasta güzel. Sevgiler.
YanıtlaSil<3
SilPasta fotoğraflarında yutkundum :D :D :D
YanıtlaSilIgloo'ya da imrendim. Çocuk olmak istedim.
Smoothie de çok iştah açıcı.
Can çıkmadan huy çıkar dönencesi ise çok güzel bir sürpriz oldu. Yeniden görmek ve kullanıldığını bilmek müthiş.
Evet çok severek kullanıyorum <3
SilEmeğinize sağlık kendinize vakit ayırmanıza sevindim :) şu en son paylaştığınız dönence nedir ?
YanıtlaSilVerdiğim linkten bulabilirsiniz. Aylık planlayıcı, diyelim kendinize bir hedef koydunuz "daha sağlıklı besleneceğim" dediniz meselâ, günlük olarak kayıt altına alabiliyorsunuz, böylece ayın sonunda kaç gün sağlıklı beslendiniz görebiliyorsunuz. Kişisel motive verici diyelim :)
SilPerde kullanımı bana da çok gereksiz geliyor hocam, yani ne gerek var iç karartıyorsun, aman kimse görmesin, herkeste çok meraklı canım aaa
YanıtlaSil:)) İstanbul'da yalnız yaşayan erkek arkadaşlar bile çekiniyor valla, Türkiye'de zor. Üst katlarda komşu vs olmadığı zaman olabilir belki ama bir tül perde gece de güneşlik gerekiyor Türkiye'de.. Ben de cesaret edemezdim yani.
SilYuppii ilk yorumu ben mi yapıyorum acaba. Biliyorsun ben şu blog alemine
YanıtlaSilher bakışımda o kadar çok yazı birikmiş oluyor ki. çünkü her zaman bilgisayarı açıp bakmıyorum çünkü ben bloglara bilgisayardan, instagrama tabletten, podcastlere de telefondan hatta emaillerime de bilgisayardan bakıyorum:) böyle garip huylarım var. watsapp
mesajlarıma da akşamdan akşama. belki bu işlere uzak durma
çalışmalarım bunlar , bilmiyorum.
Neyse ; pasta işi benim açımdan da çok zorlu. çünkü
kek, pasta, çikolata gibi şeyler en sevdiklerim. mutlaka evde olsun isterim. her günde bir dilim yemek. kilomu 62 dolaylarında
tutmak istiyorum. bugün 63,5 olmuş mesela. bugün
yemeyecektim bir şey. ama annem kuru baklava getirdi,
mecbur 2 dilim yedim. yaa ne yapayım, yiyebiliyorken yiyelim işte.
haftasonu yasağı da geldi 2 gün yürüyüşte olmayacak
ama kocaman bir vicdan azabım olacak
Ne kadar organizesin Pelinpembesi! :)
SilYiyebiliyorken ye lafını ananem de çok kullanırdı rahmetli :)) Beni çok güldüren bir laftır, severim.
Valla kusura bakmasınlar ama kayak otelleri açık millet hiç corona yokmuş gibi tatilde, e sonra haftasonu normal vatandaşa çıkmayı yasaklamanın alemi nedir anlamadım ben....
Merhaba Ceren. Güzel bir hafta olmuş. Evde kaldıkça bir şeyler yapıyoruz ve iştahlar çok açık maalesef. Bu yüzden diyette sayılırım. Kilo vermekten ziyade korumaya yarıyor ama olsun zararın neresiden dönersem kardır diyorum :)
YanıtlaSilMalesef ben de üretemedikçe yemek üretmeye başladım :)) Sonumuz hayrola....
Silnasıl keyifli bir yazı. "Aklım fikrim yemekte bu sıra, bir oturuşta bir tencere makarna yiyebilecek sonra üstüne "tatlı menüsüne bi bakaydık?" diyebilecek potansiyelim var" buna gülerken içim acımadı değil, çünkü bu benim. hem de bir hafta müthiş beslenip müthiş hissettikten hemen sonra hiçbir sınır tanımadan yenilebilecek her şeye, sanki yıllardır kavuşmayı beklediğim aşığımı bulmuşçasına, saldırıyorum.
YanıtlaSildönence de pek hoşuma gitti, hazır ay başı, edineyim dedim. bakarsın hayatıma bir ışık katar :)
Dönence çok güzel, bana çok büyük keyif veriyor akşamları renkli kalemimle boyamak, bir nevi "ben ruhi bey (bugün) nasıl(d)ım" halleri <3
SilKayınvalide nereli tam anlamadım ama nereli olduğu fark etmiyor demek ki 😂😂. Bizim eyalette online eğitim var, ablamlarda da var, orada niye yok ki, olsaydı az biraz vakit kalırdı size. Ben daha doymadım beyaza, inşallah yağmaya devam eder hihigigigi. Çok selam.
YanıtlaSilBenim KV alemdir, nevi şahsına münhasır bir birey.
SilBavyera ortaçağı yaşıyor bilişim teknolojisi konusunda. Vallahi daha bu hafta ilk defa çocuğum zoom ile tanıştı, ilk defa öğretmeni ve sınıf arkadaşlarını gördü yazık öyle mutlu oldu ki.... Günde 3-4 saat ödev sürüyor ve yanında oturmam gerekiyor çünkü çok küçük dikkati dağılıyor kaytarıyor oturmasam 6-7 saat sürecek. Bu arada ufaklık oyun istiyor, aktivite istiyor. İnanın çok zor, onca sene eski bloğumda ev okuluna nasıl karşı olduğum hakkında yazıp durduktan sonra boğazıma kadar zorunlu batmak bu konuya beni çok gerdi... Büyük konuşmayacaksın!
iglo fikri süper çocuklar bayılıyorlar, ev okulu kısmını bizim evde de bir disipline oturtmaya çalışıyorum fakat zorluyor, smootiee arada yapıyorum güzel oluyor:)
YanıtlaSilEvet yapması da keyifli :)
SilAnneden öğretmen olmuyor ya :( Delirmek üzereyim. Daha büyük olsa kendi yapar ama çocuk daha yeni okula başladı ve okul kapandı, bu çok haksızlık!
bu yazıda sevdiğim çok şey var: çocuklar, pasta, kar, kendine zaman ayırma, irade. çok sevdim.
YanıtlaSil<3 deniyorum....
SilYazıklar olsun köşedeki pastaneye :D İradeyi kırdılar.
YanıtlaSilNe güzel kar manzaraları :)) Karlsruhe'de de ciddi soğuk varmış ama henüz düzgün bir manzara resmi göremedik arkadaşımdan. İyi ki burası var :)
hahaha Matcha ama ya.
Silİnsan bazen burnunu çıkarmak istemiyor, belki o da evde oturuyordur :)
Sevgili C.
YanıtlaSilKaraorman pastası en çok sevdiğim pastadır diyebilirim, hem çikolatalı, hem mayhoş lezzetli, daha ne olsun.
İstabul'da Harbiye'deki Divan pastanesi nefis yapardı, uzun zamandır yemedim ama...
İlk kez Hollanda'da pencerede perdesiz veya ters perdeli (hani pencerenin alt kısmına dantelli bir şeyler asıyorlar ya) oturulduğunu görünce baştan yadırgamıştım, sonra gayet anlamlı buldum. Işık bizdekinden daha az genellikle perde ile engellemeye gerek yok, kaç göç yok zaten kimse kimsenin evinin içini gözlemeye meraklı değil filan, tam kültür farklılığının bir yansıması bu işte. :)
Ekşi tatlı karışımı çok güzel oluyor değil mi?
SilSiz de bir dilim kızarmış ekmeğin üzerine beyaz peynir ve vişne reçeli seversiniz o zaman????
Perdesizlik güzel evet ama gece uyurken mutlaka "kepenkleri" indirirler :)) Ben gece uyanıp gökyüzüne bakmayı çok seven bii olarak bu sisteme alışamadım....
Beyaz peynir ve kavun, karpuz, üzüm -özellikle siyah üzüm- çok severim, ancak beyaz peynir vişne reçeline pek yakın değilim. :)
SilÖncelikle şu çarkı sorayım nedir nasıl yapılır ne i işe yarar? 2. Siz o pencereye bayıldım tümemiş halin çok şeker bu arada arkada da geçen ay 2 haftada tek başıma bitirdiğim cin şişesi bana göz kırpıyor şu an. Hayatımda hiç 58 i görmemiştim hamilelik hariç. Cinler biralar kuruyemişler sonra böyle olursun kendine gel dedim ve yürüyüşe başladım.
YanıtlaSilKendine 15 dakika demişsin ya onu uzatman mümkün olacaktır umarım zamanla . Geçen ay depresif olduğum bir hafta sonu 48 saat kendim detoksu yaptım nasıl iyi geldi anlatmam mümkün değil. Evde kulağımda kulaklık, elimde içkim kitabım, yemek saatleri ve wc den bittiii sesleri hariç dünyaya dönmedim. Kaç haftadır onun ferahlığını yaşıyorum. Yine bir ara yapıcam. Gerçi karşılığı biraz ağır oldu bilmiş abla sen zaten son zamanlarda bir garipsin ben yokmuşum gibi davranıyorsun ya kitap okuyor ya müzik dinliyorsun diye yatarken bir duygu patlaması yaşadı ağladı da. Amannn bişey olmaz yeaaaa. Saldım gari yoksa elden giden ben olacağım. Aklı yerinde olmayan biri mi arada kimseyi sallamayan biri mi?
Şimdi ekmek mi yapsam focaccia mı diye düşünüyorum ekmek yapmak iglo gibi meditasyon yerine geçiyor ama sonu kötü senin gibi yememeyi seçebilen irade de yok hoş seninkinin sonu da kötü olmuş ama yarasın harika görünüyor. Yazın dağda 5 gün için araştırma yapıyorum istediğim gibi bir tur bulursam haber edicem sana. Daldan dala daldan dala :)))
Bak Joe'nun dükkanının linkini verdim. Tam benlik çünkü biliyorsun plan program çizelgeler seviyorum ben, yazarak düşünebildiğim için ancak...
SilYa o cin benim değil :))) Alkol hakikaten çok kilo aldırıyor ama biliyor musun göbek yapan bira değil der Almanlar, bira insanı acıktırıyor ya, üstüne yediklerin :)))) Bilmiyorum.
48 saat kendim detoksu nasıl yapabildin ya ne şanslısın! Ben 1 saat bazı haftasonları (topluca KVye ya da oyun parkına gittiklerinde) yapabiliyorum, onda da ne yapacağımı şaşırıyorum, hemen bi küveti mi doldursam kitaba mı saldırsam, ay yoksa boş boş tavana mı baksam derken geçiveriyor o 1 saatçik... Ooooof corona ooooof. Bir sonraki yazım ama oku bak, buna tam balta vurma yazısı olacak (sürpriz!!!)
Evladım ben de insanım deseydin, ya ben bu konuda şöyle düşünüyorum. Çocuk senden ne görürse ileride kendisi de öyle olacak, sen kendine vakit ayırabilen, kendini sevebilen bir kadınsan, o da öyle bir kadın olacak.. Uzun vadeyi düşünmek bende işe yarıyor. Diyorum valla "şu an kulaklıklarımı takıyor ve mutluluk evrenine geçiyorum, yoksa sinirli olurum (tehdit hehehe)" Tamam diyorlar hihi.
Valla çok sevinirim..! Biliyor musun babam hala soruyor "ö. ile d. napıyor" diye, gelecektiniz ya KB'a iki yaz önce... Ö-D kaldı adınız (öyle kayıtlıydı telefonumda) :)))
Yaaa ne tatlı adam baban unutmamış bizi görmeden. Geleceğiz diye L ye aldığım oyuncak vardı Dero nun masasında duruyor sizi hatırlatıyor bana. Bekliyorum yeni yazıdaki sürprizi.
SilHaa unutmadan 48 saat yalnız kalmadım ama bir nevi kalabalık içinde yalnızlık diyelim, protesto ettim resmen. Benden bişey beklemeyin istemeyin kendi başınızın çaresine bakın dedim baktılar, ki pek potansiyeli yoktur eşimin. Bence korktular deliriyorum diye :)))
SilYazıyı şimmdi yolladım ;)
SilAy nasıl baktın nasıl ses tonu kullandın! O an bi foto çekip yollasaydın ben de o bakışla o tonla "beni yalnız bırakın" dersem belki ipleyen olur :)))
Şu yemeklerin tarifleribi gizleme huyu yok mu çok gülüyorum ona:)) PAsta enfes gözüküyor. Hele çocukların igloları. Bayıldım:))
YanıtlaSilÇocukların eğitim olayına şaştım kaldım Bizimkilerin ebayi övüp dünyada bir benzeri yok lafları gerçek mi yoksa oradaki
ebay? tam anlamadım ama :) evet ebay çok kullanılıyor burada.
SilÇok teşekkürler. Ya artık hiç bir şey gizli kalmıyor, birkaç kelimeyi doğru girince en sırlı mutfaklar bile foraaaa :)))
Eba yı ebay olarak anlaman bile öyle büyük bir lüks ki farkında değilsin :))
SilEba trt okul projesi😉
Silbende boğazıma düşkünüm ama tatlı ile mesafeli bir ilişkim var.Yapsam yerim yapmıyorum pek��zaten sebzesi az bir mutfak kültürü var tatlıyı kaldırmaz bünyem.Ama ben bu anne işi pasta kurabiyeye ruhumu satarım��çok iddialı pastacilar var bu şehirde ama Anne pastası favorim.igloyu kaça kiralarsın iyi olmuş o��bizi kıskanıyorlar deyince atv ye kızıyorlar çatlasın Bavyera cemaati�� online okuma yazma öğrettiler bebelere pandemi de, analarına sormak lazım ama öğretim devam etti bir şekilde.eğitim kısmı olmadı uzaktan zaten çoğu veli toplantısında bu kısmın daha önemli olduğunu çok vurguladı egitimciler.Türk gençliği depresyondaymış.Alman gençliği iyi mi?sana soracam tabi kime sorayım��
Sil:)))) EBA ahhhh güldüm vallahi şaşkolozluğuma. Evet EBA'yı bilmiyorum Türkiye'de çocuk okutmayınca.
SilIglo sana feda olsun.
ALmanlar çok kıskanç millet bildiğin gibi değil :)))))
Alman gençliği de aynı, genç olmak düşünsene arkadaşların aileden bile önemli olduğu bir yaşam döneminde arkadaşlarınla görüşememek demek.. Bizim gençler dışarlarda buluşuyorlar hep ama grup buluşması yasak sadece 1 kişi ile buluşabiliyorsun.
Küçük çocuklar daha rahat çünkü oyun parklarında "aaa siz de mi buradasınız" olabiliyor ;) yoksa onlar da 1-1. Malesef eğitimin belki eğitim kısmını başardık ama sosyalleşme ve grup süreçlerinde adabı muhaşeret kısmını başaramadık..
Ya o pasta yenilmez mi? Hayret bişi:))))
YanıtlaSilKlasik yemeyip yediren Türk anası :))) Bu haftasonu 3 çocukluydum, kendimi aştım. Evde su böreği vardı diyeyim siz anlayın...
SilTropischer smoothie'yi görünce vegetarisch pizzaları hatırladım:) Lokanta Almancası çok da zor değil ya. :))
YanıtlaSilHahah evet seinfeld'in öyle bir bölümü vardı, ben de şimdi onu hatırladım.
Silİgloya bayıldım :) Pastayı görmezden gelmek istiyorum izninle :D
YanıtlaSil<3
Sil