29 Şubat 2020 Cumartesi

Anlamsız bir gece - 2

Son buluşmamızdaki anlamsız gece alışkanlık olmaya başladı. "Bir defa gittiğimiz yere bir daha gitmeyelim ve yeni yerler keşfedelim" mottosuyla sözümona şehrin restaurant'larını bir bir mercek altına aldık ama asıl yaptığımız "nasılsa bir daha gelmeyeceğiz" diye karşılıklı tahammülün sınırları aşmak :)

Dedim ya, bu kadınlar olmasa ben çoktan tırlatmıştım. Bu sefer zat-ımla alâkadar bir mes'elenin şerefine bana hesabı ödetmediler. Böyle durumlarda size de oluyor mu, ben koca koca tabaklar ısmarlayamıyorum bi utanma geliyor. Bunu ısmarladım. Ne bu şimdi?


Açıklayabilirim. Minimalist tasarımlarla; sarı uzun şey rezene, üç yaprak yeşillik taze fesleğen, sashimi yani somon, nokta nokta olan soslar da mangolu hardal, köpüklü çırpılmış yumurta beyazı ve kişniş, ortadaki çekirdekimsi şeyleri ben de anlayamadım ve sormaya da çekindim, sanırım (umarım) hardal tohumlarıydı. Dişimin kovuğuna yetmedi. Ben ufak tefek biriyim (2 çocuktan sonra, Bayan C.'den güzellik sırları: "ayol zaman mı var yemeğe...?") öyle 1,5 İskenderler falan beklenmez benden ama yani bu da değildi hayalimdeki yemek!

Al işte birimize de şu düştü piyangodan:


Ne bu? Karamelize edilmiş balla "taçlandırılmış" keçi peyniri, yine aynı mangolu sos - bol kepçe yapmışlar galiba, herkese yetti :P fesleğenli ve ıspanaklı özenle kaka şekli verilmiş sos ve üç yaprak reyhan. Hıh. Yemin ederim yanında da 3 dilim ekmek getirmişler, nasıl yenir be koca kalıp peynir oncağız ekmekle? İki dilim daha lütfettiler, ısrarla isteyince.

Üstüne de tatlı olarak şunu "paylaştık", hepimize minyatür boyutunda lokmalar düştü:


Hele köşede duran 1/8 oranındaki incirin tamamını günün anlam ve ehemmiyeti nedeniyle bana verdiler ya, nasıl duygulandım anlatamam. İncir de hamdı üstelik...

Tüm bu "yeme macerasında"n sonra bir de deve yüküyle de para ödediler ya, utandım...

Finali ben evde yaptım dostlar. Şu alttaki bol kaşarlı, içine kekik serpilmiş üstüne de salça sürülmüş ve öyle çok sevilmiş ki kalp şeklinde ısırılmış tostla :)

 

Yazan: Anti-C.

12 yorum:

  1. Yabancı yemek programlarında hiç anlamam üç saat sosu pişirirler sonra tabağa üç damla koyarlar. Ver şu sos kabı ile bi somun çıtır ekmek, bandıra bandıra doyalım bari diye söylenirim içimden :D Anlamıyorum ki yemek mi yapıyorlar resim mi? Birisi onlara bizim onları bakıp fotoğrafını çekmek için değil yemek ve doymak için sipariş ettiğimizi söylemeliler :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yemin ederim o yemekler doymayı bırak yenmek için değil, bakılıp "bu da resim, edebiyat, müzik vs gibi bir sanat dalı" denmek için yapılıyor Handan. Sanki sanatını yemişim gibi hissediyorum sanatçının :P
      O nedenle kaşarlı tost candır!

      Sil
  2. En sevdiğim şeylerden biri salçalı kaşarlı tost ama ben salçayı içine sürüyorum :) Yanına da ev yoğurduyla kavanozda çalkalayarak yapılan tuzlu bir ayran oldu mu offff :D Yemekler doymalık değil, tadımlık. Hepsi bu olamaz, hani tadıp beğensem devamını da getirecekler herhalde diye düşünüyor insan bir an :)))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özellikle de faturaya bakınca "fark etmeden mi yedim geri kalan menüyü acaba" diyorsun :D

      Sil
  3. Böyle bir restorana girip de yemek yemeyi asla düşünmem. Kazara arkadaşlarla gitsem yine yemem. Alay eder gibi menüler bunlar. Köpük hale getirilmiş yumurta beyazı çiğ yumurtadan tabii. Öğğk!! Çiğ yumurta çok tehlikeli hem. Kaka şekli verilmiş sos nedir yahu? Midesi bulanıp bir an önce gitsin diye mi? O ham incirin yanından bir kısmı bardağın içine girmiş kafesimsi şey nedir öyle? Şef kadındı da topuz yaptığı tokayı mı düşürdü tabağın üstüne? :))
    Yaratıcılık bu değil cidden. O tost var ya hem görünüşü hem tadıyla hepsine beş basar:D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. tost: 4 malzeme: ekmek, kaşar, kekik, salça :)
      diğer yemekler 82 parça yemek takımı. tadı güzeldi valla laf edemiycem ama tost çay yanında bence de sıfır, otur!
      bakalım bir sonraki anlamsız gecemiz ne olacak..

      Sil
  4. hihi, ikinci foto süfermiş. ay öyle ne yaa minicik şeyler hihi :) yok mu et sucuk filan yaaa :)

    YanıtlaSil
  5. Geçen yıl bizim de kızlarla böyle maceramız olmuştu, menüyü deal’dan aldıktı, biraz daha hesaplı oldu güya ama en son çıkarken içeceklere bir dünya para bıraktık. İçtiğimizden hariç çok susuyorduk (pişmemiş et vardı galiba tuzla marine edilmiş aşırı tuzluydu) ve garson da devamlı bardaklara su dolduruyordu. Ve tabi su da sudan ucuz değilmiş 🤯

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İçecekten kazanmak, bir de Hollanda'da hatırlıyorum bardaklar aşırı küçüktü 0.2 miydi neydi :))) F.'le 5'er bardak bira içiyoru arkadaşları, e Almanlar için nrmal Mass dedikleri bira 1 litre :D

      Sil
  6. Çok güldüm, senin tabağına özellikle. Şaka gibi :D

    YanıtlaSil