Bekarlık sultanlık diye aratınca, blogta toplam 4 tanecik yazı çıktı karşıma. İlki Haziran 2020 (3 gün), ikincisi Haziran 2022 (4 gün), üçüncüsü Kasım 2022 (6 gün) ve dördüncüsü Temmuz 2024 (2 gün). Yani 12 yıllık ebeveynliğimizde, eşimin ben olmadan çocuklarla geçirdiği gün sayısı: 15. Hadi buna 2'şer 3'er günlük Türkiye kaçamaklarımı da ekleyelim, toplasan en cömert hesapla, maksimum 30 gün eder. 365 x 12 = 4380 gün içinde 30 gün!
Eşimle ikimizin çocuksuz olarak başbaşa geçirdiğimiz gün sayısını yazıyorum, sıkı dur (4380 gün içinde): 5 gün!
Bu şartlar altında benim aklımı yitirmemiş olmam, eşimle hâlâ evli olmamız falan, hattâ kibarlığı bırakalım, bence çocukları doğramamış olmamız, doğradıktan sonra el ele neşe içinde dağlara doğru koşmamış olmamız, bir mucize değilse nedir sevgili blogcuğum?
Çocuklarımı seviyorum, yanlış anlaşılmasın. Ama ben aslında hiç iki ayaklı anneliğine uygun biri değilmişim (ve de evliliğe şşşt) ama açıkcası hayatımda yaptığım en anlamlı şeyler de yine bu iki yavru sanırım. Arada delirtseler de, iyi ki varlar. Kesinlikle hayatıma "ses" (gürültü öhöm) ve "neşe" (histeri öhöm) getirdikleri bir gerçek. Ama bir "gereklilik, bir -meli -malı eki mi çocuk yapmak?" dersen, "hiç değiiiiil hiç değiiiiiil" diye haykırırım, 2 saniye bile düşünmem.. Asla değil. Hayatta çocuk dışında pek çok güzellikler, pek çok anlamlar var.
Eğri oturup doğru konuşalım. Hayatın "Çocuk Büyütme Evresi" denen evre, çok sıkıntılı be blogcuğum..... Yemin ederim "40'ı çıksın rahatlayacaksın"la başlayan lakırdı, Almanların "küçük çocuk küçük dert, büyük çocuk büyük dert" atasözünü gerçek manasıyla "ön ergenlik"le tatmış olmamla son buldu; anladım ve kabullendim: bu iş öyle 18'le 25'le falan da bitmeyecek....
Lakin aklımızı yitirmeden annelik de mümkün olmalı, değil mi? Misal babalardan feyz alabiliriz. Bakın en yakınımızdaki şahane örnek! Birebir kopyalayın huylarını, rahat edin.. Misal benim bey acaba bu 4380 gün içinde kaç defa tek başına seyahatlere tatillere gitti, ben çocuklarla Türkiye'deyken kaç haftalar bekarlık sultanlık yaşadı? Hiç olmasa, benimkinin en az 8-10 katıdır.. Tamam her sefer bana "sen de git..." dedi Allah için. Beni kısıtlayan o değil. Ama olmuyor işte. Olamıyor.... Annelik kafası ayrı bir kafa. Kurtulamayız. Kabullenelim. Arada "reset" atıp devam edeceğiz...
İşte o resetler, benim bu "bekarlık sultanlık" günlerim... Sonuncusu bu haftasonu başıma geldi. Hepi topu iki güncük bir mola ama öyle iyi geldi ki...
Eski yazılarıma baktım da, özellikle 2022 Haziran'dakiyle kıyaslayınca, pek "gerçek potansiyelime" erişememişim bu sefer, ama yine de güzel zamanlar geçirdim... Yalan yok, çok ama çok çok iyi geldi.... Müteşekkirim...
Bu sefer Vipassana yani sessizlik yogası yapamadım çünkü köpek ve tavşanlarla sürekli kadim bir sohbet içindeyim "kuzucuğuuuuum, canıııııığm, nazlı kızıııııığm, şişko oğluuuum" şeklinde bir başlıyorum... Çiçeklerle bile konuşan biriyim ben, hatta itiraf edeyim kendimle de çok konuşurum "evet C. hanım, iyi nane yediniz" falan, bir de böyle sizli bizliyimdir.... Eminim ben içimden konuştuğum bazı zamanlarda dışımdan da konuşuyorumdur :)))) Amaaaağn, boşver.... Delilik en güzeli. Ama bu nedenle Vipassana yapamadım bu sefer, çünkü etraf "can" doluydu..
Fakat yine de, en azından şunları yapabildim, hamdolsun:
- İlk gece: Avokadolu salatamı ve şekersiz ve kafeinsiz kolamı tepsime alıp, koltukta film keyfi
- İkinci gün: tek başıma 5 saatlik bisiklet turu, tarlalara dalıp çiçek toplamak, piknik
- İkinci günün gecesi: cağnım B. ile ön bahçede "kız yemeği" ve şaraplı sohbet keyfi
- Son gün: Arka bahçedeki salıncakta 3 saat kesintisiz kitap okuma ve spontan öğle uykusu sonrası buzlu kahve keyfi!
Daha da devam ederdim ama dediğim gibi, 20 saatte ancak bunlar olabildi. Allahım daha da ver, daha da yapayım, vallahi çok iyi geldi..
O halde, Bekarlık Sultanlık Vol 2025'e Taksim 1 demek nasip olsun inşallah, darısı diğer taksimlere, amin amin :)))
Günün Quizi: Peki sen, sen kendinle başbaşa kalınca ne yapıyorsun, ne yiyorsun, ne içiyorsun, senin var mı severek uyguladığın bir "yalnızlık modu kalıbı"n?
Az önce epeyce uzun yazmıştım ama aksilik, yollayamadan ekran kapandı ama inat ettim yazacağım.
YanıtlaSilHer cümlene %100 katılıyorum Canım Ceren'im. Sağlıklı, sıhhatli, uzun ömürleri olsun tüm çocukların ama anne olmak hayatta olmazsa olmaz değil. Herkes anne olmaya uygun değil ki en başta ben değilim ama çooook geç anladım bunu. Anne olduktan sonra anlayınca yapacak bir şey yok, mecbur elimizden geleni yapıyoruz ve sen bu yolda bana ve birçok anneye örnek oldun, umut oldun, destek oldun, tünelin ucundaki ışık oldun. Hâlâ da olmaya devam ediyorsun. İyi ki Arya ve M. aynı yaştalar, Arya'yı büyütürken senin annelik blogun olmasa her şey çok daha zor olurdu benim için. Yeri gelmişken bir kez daha teşekkürler :)
Gelelim soruna; ben yalnızken coşarım, canım ne isterse pişirir yerim. Kızarmış ekmek üstüne avokado ezmesi ve somon füme / ton balığı olabileceği gibi ıspanaklı kiş de olabilir ya da bolonez soslu makarna :) Yanında duruma göre ya bira ya da şarap :) Eğer pişirmeye üşenirsem en sevdiğim restorana gider hem yer hem de içerim tek başıma :) Nasılsa tek başımayım, yemeği geçiştirivereyim demem hiç :)) Sonra eve dönüp en sevdiğim ve tekrar tekrar izlediğim filmlerden bir film maratonu gecesi yaparım :) Eğer birkaç günlük bir yalnızlıksa mutlaka bir doğa gezisi ya da plaj günü yaparım. En sevdiğim dergileri, kitabımı ve termosta kahvemi de alır doğada ya da plajda keyif yaparım :) Oh hayali bile güzel, mis!
Eveeeet :) En kısa zamanda başına gelsin o zaman!
SilHemsirecigim, senden beterleri oldugunu bilip kendini daha iyi hissedesin diye yaziyorum. Cocuktan sonra, nerdeyse 7 yil olacak, cocuksuz geciridigim gece sayisi 0. Bir seferde cocuktan maximum ayri kalma surem 10 saat (o da is yuzunden). Bu sartlarda esle basbasa gecirdigimiz gun sayisi 0. Keyif icin ne yapiyorsun dersen, cocuk harici islerimi halledebilmek en buyuk zevk kaynagi.
YanıtlaSilHemşireciğim benden beter değilsin, dikkatli oku. İlk sefer 2020 yani 5 sene öncesi yani çocuk 7 yaşındaymış 😅 Tünelin ucunda ışık var!
Sil