Dün bir arkadaşım Kudüs'ten canlı yayın bir ses kaydı yolladı. Kayıtta; filmlerden, darbe ve deprem zamanından aşina olduğumuz bir yükselip bir alçalan o korkunç siren sesi ve gerisinde, kuş cıvıltıları vardı.. Kuşlar, olan bitene rağmen şarkılar söylüyordu...
Beni çok etkilediği için buraya almak istedim.. Ses kaydını nasıl ekleyeceğimi bilemedim ama hem Kudüs'ten hem de İran'dan iki fotoğraf ekledim.. İkisi de aynı yıldan; 2005. Tam 20 sene öncesi....
Birbirlerinden çok farklı olduklarını sanan, birbirleriyle savaşan düşmanlar, 20 yıllık farkı saymazsan, aynen ve hâlâ bunlar işte.. Belki bizzat bunların çocukları...
Dünyanın bambaşka yerinde doğsalar, bambaşka kıyafetler içinde olsalar, bu dört oğlan ve bu dört kız, bambaşka hikayelerin içinde olacaklardı....
En çok da bu koyuyor insana....
Bir de kuş sesleri. Sirenler arasında, cıvıl cıvıl kuş sesleri.....
Hamiş. Tamamen tesadüf eseri, sevgili Handan da bu sabah güzelim 🧿 balkonundan kuş seslerini yollamış! İnanamadım bu tesadüfe ve bu “ikilik”e, iznini alıp buraya ekledim. Tesadüf olamayacak kadar anlamlı benim için 🙏
Evren bize diyor ki: “İkisi de var. Neye baktığını, neyi görmek istediğini, ne olduğunu seçmen için..”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder