13 Mayıs 2022 Cuma

Internet unutmaz!

Dün oğlumla yaşadığımız sokağın google maps'teki görüntüsünü incelerken, oğlum evi "street view"den görmek istedi ve ben de programı açıp tam evin önüne gelecek şekilde ayarladım ve incelemesi için ona verdim. Kurcalarken kurcalarken, birden "anne bu kim?" diye bir soru sordu.. Ve ekranda iyice büyüttüğü bu görüntüyü elime verdi:

Önce anlamadım, street view ne de olsa net değil. Fakat karanlıkta zor seçilen beyaz ev elbiseli - belki gecelikli - beyaz saçlı bir kadının, bir bahçeyi suladığını siz de görebiliyorsunuz değil mi? Ha işte o bahçe bizim bahçe!!!

Biraz küçülttüğümde ekranı, bu fotoğrafla karşılaştım:

Bu bizim evimiz ve bahçe de bizim bahçemiz! Fakat "street view"deki bu görüntü yaklaşık 5 sene öncesine ait. Öndeki ağacımız hâlâ durduğu için, onu tanıdım ve çok şaşırdım! Bu görüntü bizim evimizden önce bu arazide olan üçgen çatılı yaşlı bir eve, yemyeşil bir bahçeye ve evet, bu evin eski sahibine ait! 

Bu yaşlı bir kadın ve belli ki yemyeşil bahçesini sulamaktan zevk alan, muhteşem bir kadın..... Sadece 5 sene önce, bir yaz akşamı google'ın street view'ini çeken araba önünden geçerken, bu kadın keyifle, belki zorlanarak, belki dizi beli ağrıyarak, belki eski yıllarını düşünerek, cennet bahçesini suluyormuş.. İçim buruk buruk oldu; ne o ev, ne o bahçe, ne o kadın var artık geride...... Oysa şu değil miydi hayat:

"Bir toplum; ancak yaşlılar gölgesine asla oturamayacaklarını bildikleri ağaçları 
yine de diktiklerinde, gelişir.."

Oysa o ağaçların hiçbiri kalmamış :( Üstelik sadece 5 senede.. 

Ama biz varız... Biz gelmişiz..

bu da geçen yazdan görüntü.. 

O yemyeşil yaşlı evden sonra pek çirkin geldi bana! Her şeyimiz ortada, ön bahçedeki şemsiyemiz, çöp kutularımız, yan bahçedeki hamağımız, bankımız, banyonun penceresi önüne koyduğum sardunyalar, ay biraz daha zoomlasam neredeyse kendimi göreceğim! Ön bahçedeki o beyazlı şey, çiçeklerini sulayan ben olmayayım? Bir beyazlı yaşlı kadının yerine, başka bir beyazlı kadın..

Eşim ve çocuklar "bizim evdeki hayalet buymuş, kameraya yakalandı!" diye dalga geçseler de, ben severim böyle sürprizlerini hayatın. Sevgiyle baktım yaşlı kadının fotoğrafına ve dedim ki "Ara sıra ziyaret edebilirsin bizi, ben de elimden geleni yapmaya çalışıyorum bahçe konusunda, senin kadar olmasam da henüz, deniyorum yemyeşil, çiçeklerle dolu bir bahçe yaratmak için en baştan.. O ağaçları ben bilsem hiç kestirir miydim, asla! Ama olmuş bir defa.. Senin geleceği düşünerek suladıkların kesilmiş, yok edilmiş ve bu çok acı.. Ama deniyorum, yeniden yemyeşil olacak bu bahçe inan bana.. Eminim hissediyorsundur.. Umarım mutlu oluyorsundur.."

Bu da ön bahçemin geçen yazki hali.. Bu sene inanıyorum daha da yeşillenecek.



Ne bileyim.. Evin benden önceki sakiniyle aramda bir bağ olmasına, bir bahçe olmasına, çok sevindim. Buraya da yazıp, o güzel kadının bize kalan son fotoğrafını koyup, bu bağın kalıcı olmasını istedim.. 

Bu arada siz de ben ve oğlum gibi google images'a, street view'e falan meraklıysanız ve yaşadığınız yerleri tepeden veya kameradan görmekten hoşlanıyorsanız, bu da o görüntüleri çeken aracın fotoğrafı :)) Dün yanımdan geçerken, ben de onu çektim. Eeee, eden bulur sevgili kamera!

sevimli de bir şeymişsin :)) 
japonların minik oyuncakları gibi gözlerin ağzın..

Ve meraklısına; street view weird photos diye google'da arattırdığınızda, karşınıza çok acaip şeyler çıkıyor, tavsiye ederim :)))

28 yorum:

  1. Niye kestiniz ağaçları Ceren, ya da sizden önce mi kesilmiş.Bizim buralarda çok olağan evin görüntüsünü engelliyor kes, çok yaprak döküyor kes, arabama park yeri yapacağım kes. ben de hüzünlendim o teyzeyi görünce. aklıma karşı komşum geldi. Bu kadar yaşlı değildi gerçi. iki katlı evi bahçeli ve cennet gibiydi. öyle özenli bakardı ki evine bahçesine. bir anda kanser olup vefat etti. çocukları anında evi sattılar ve yerine 5 katlı apartman yapıldı. hep hatırlıyorum onu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yahu biz hiç keser miyiz Buketciğim? Ev yapılırken bizden çok önce kesilmiş, biz taşındığımızda (kiracıyız biz) bahçe sadece çimdi. Yani bir nevi yeşil beton.. Ben elma ağaçları, güller, çiçekler ve bir sürü de berry türü meyveler diktim :) Burada bir ağacın hele ki yaşlıysa, kesilmesi için mahkeme kararı gerekiyor. Ciddi cezası var.. Ki burada ağaç fazlalığı var :))
      Maalesef bu evde de öyle olmuş, kadıncağız vefat edince, bu mahallede evler 1-3 milyon euro arası ediyor, e çocukları satmıştır araziyi.. Evin apartman olması değil de, bahçeler çok acıtıyor içimi.. Apartman bile yapılsa, bahçe için alan bırakılmalı..

      Sil
  2. Selam yazın hikaye gibi hayat. Doğayı sevmek çok güzel şu an sabah kahvemi çiçeklerin bol olduğu bir yerde içiyorum. Bu uygulamaları merak ettim. Araştırayım. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya evet değil mi.. Olan biten herşey kendi yaşam sınırlarımız içinde olup bitiyor, bizim çok değer verdiğimiz bizden sonra yaşamayabiliyor... Çok acı..

      Sil
  3. Ah ne ilginç bir durum!
    Ağaçları kesen insanları anlamıyorum, anlamıyorum ve anlamayacağım!!!!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de.. Aslında ben bodoslama budama yapanları da anlamıyor ve çok sinirleniyorum. Her ağacın budanma mevsimi başkadır, eline baltayı alan dalıyor ya :((( O güzelim asırlık çıkarların hali... Tepeden tepeden..

      Sil
  4. Ne şeker bir yemiş, ne güzel bir hatıra çıkmış ortaya. Bir varmış bir yokmuşuz şu dünyada. Eminim sen orayı yine yemyeşil yaparsın Ceren :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deniyorum canım Handan <3 İlaçsız organik tarım hahaha tüm bitkilerimi salyangozlar yiyor offff.

      Sil
    2. sana zımpara kağıdı önermiştim, belki işe yaramamıştır salyangozlar için belki de aklından çıktı diye buraya bir daha yazayım. ufalayıp ufalayıp bitkinin sapının dibine.

      Sil
    3. Yok hatırlıyorum da bu sene daha başlamadı mevsimleri, bir de ben akıllandım onların sevdiği sebzeleri ve çiçekleri dikmeyeceğim! Komşuya gitsinler hihihi

      Sil
  5. Bu yazı beni çok eski bir yazıma götürdü. O zaman babamın hastalığı henüz çok ilerlememişti, bir gece annemi çağırdım google maps'in karşısına oturttum, daha street view filan yoktu ya da bizim ilgilendiğimiz yerler için yoktu, sadece tepeden çekilmiş fotoğraf. O zamanlar annem hep itiraz ederdi benim internetlere bu kadar düşmeme (henüz ayrı yaşamıyorduk), google maps'le onu bir güzel dolaştırdım, Paris, Kahire ve piramitler, tabii ki bizim ev, teyzemin evi, NY'taki bir arkadaşının evi, bir saate yakın dolaşmışızdır. Annem bayılmıştı, çok heyecanlanmış çok beğenmişti. Sonrasında babama ballandıra ballandıra anlatmasını duymuştum uzaktan, en komik kısmı da interneti google mapsten ibaret sanmasıydı. "İnternet harika bir şey diyordu babama, istediğin evi gösteriyor. Tabii bizim kız başından kalkmaz." :)))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaaaa çok tatlı :) Bir de senin "internetin dibini buldunuz, tebrikler" hikayen var Joe, ona da ayrı gülüyorum ara sıra aklıma geliyor :))))

      Sil
  6. After Life, iki ay kadar önce izledim ve o sözü not almıştım görür görmez :) Beni de şimdi oturduğum evdeki eski ev sahibi ve yaşanmışlıklar fazlasıyla meşgul ediyor. Eşyaya, mekana sığ bakmıyor olmak güzel.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. En sevdiğim ve çok zeki bulduğum komedyenin en sevdiğim dizisi oldu After life :) sonu biraz arabeske bağlasa da, güzeldi valla <3 Evlerin, arabaların eski sahiplerinden geçen ilginç bir enerjileri oluyor sanırım, ben pek inanmam böyle şeylere aslında ama eski yaşanmışlıkları da kabul edip, barış yapıp devam etmek önemli bence de..

      Sil
  7. after life'ı izlemiş ama bu cümleyi kaçırmış biri olarak not ettim bir kenara. ne doğru ne bilge bir saptama.

    bu arada biz de bu hafta ablamla google maps'ten babaannemizin gürcistandaki köyünü incelemiştik baya. ardından ben iki yıl yaşadığımız izmir'deki evimizi bulup anılara dalmıştım. üstüne senin yazın...pişti olduk :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biz oğlumla çok inceliyoruz dünyayı :) Ananem nerde yaşıyor, biz nerdeyiz, şu nerde bu nerde.. Bu kadar detaylı olunca dünya kocaman geliyor insana, ama bazen de bir gece uçup bambaşka bir mevsime konunca, çok küçük.. Bir de ne komik geliyor bana biliyor musun alakasız ama, çocuklar için gece kısacık, gözümü kapattım açtım gibi. gecenin aslında gündüz kadar uzun olduğunu bilmemeleri çok sevimli geliyor, öğrendikleri an.. :)

      Sil
  8. Ben çok sık kullanıyorum street view menüsünü:) Bizde oğlumla arabamızı görünce anlamsız bir şekilde mutlu olmuştuk:) Google ın değil ama eskiden navigasyon cihazları varken, ünlü bir şirketin aracını sokak sokak gezerken görmüş ve şaşırmıştım..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya onu soracağım çok merak ediyorum! Şimdi burada her yer 10 sene aynı kalıyor ya, Türkiye’de bir cadde neredeyse bir haftada değişir, bir dönerci açılır daha bir ay geçmez kapanır yerine hemen bir şarküteri, o kapanır kırtasiye sonra cadde bir tek gidiş olur bir çift yön bir tam tersine tek geliş :)) Yani bu tip programlar hakikaten çalışıyor mu çok merak ediyordum! Burada resmen aynı saatte aynı tren vagonunda aynı insana denk geliriz, öyle durgun bir hayat var..

      Sil
    2. Vallahi Google Maps nasıl bir sistem işletiyor bilmiyorum ama navigasyon cihazı satan uluslararası bir şirketin aracı, üzerinde garip garip cihazlarla sokak sokak geziyordu:))) Birde benim gibi google rehberlik işine kafayı takanlar, sürekli güncelleme gönderiyor:) Misal işletme açan biri hemen konum bilgisini işliyor. Yada benim gibi aradığı yerin değiştiğini fark eden sistemden çıksın diye başvuru yapıyor:)

      Sil
  9. Rahmetli kayınpederim vardı bir ara kendi sokağında,bir arkadaşım balkonunda sokaktaki oğlu ile konuşurken çekilmiş.Biraz sık yenileniyor, şimdi baksam yoktur belki.İşin garibi oğlumla beni yürürken çekmişti, kayıtta değil miydi neydi yıllardır o görüntüyü ararım bulamadım:)Bana şehzademin resmini verin desem anlamazlar o yüzden dahada poz vermem bunlara:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hadi ya! Türkiye beni yine şaşırtıyor diyecektim ama sonra oradaki mobese mi ne deniyor her köşe başındaki kameralar dalan burada yasak, kişisel hak vs, bahsetmiştim anaokulunda evladımın doğumgününü kutladılar ben zaten yokum oastayı ve oğlanı kapıdan verdim bir foto çekin ne olur allah rızası falan dedim, sağolsunlar çekmişler. Pasta oğlum ve bomboş sınıf :))) çocuk tek başına doğum gününü kutluyor adeta.. Neyse aman o nedenle Almanya’da 5 senede bir yenilenen Türkiye’de elbet 5 günde bir yenileniyordur :))) şaşırmamalıyım.

      Sil
  10. Çok duygulandım ama ben. Zamanda yolculuk gibi bir şey olmuş bu. Tabii senin güzel kalbin sayesinde...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de duygulandım.. Yitip girmesin diye de buraya yazdım <3

      Sil
  11. Hoş geldiniz :) Tabii hemen bakıyorum

    YanıtlaSil
  12. Yazdıklarınızı okuduktan sonra ve oysa şu değil miydi hayat derken Nazım Hikmet'in şiiri geldi aklıma.

    Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
    Yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
    Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
    Ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
    Yaşamak, yani ağır bastığından.

    YanıtlaSil
  13. Kadının fotoğrafı tüylerimi diken diken yaptı. Bende eski ve yıkık evlerin önünden geçerken çok düşünürüm ne hikayeler barındırdı kim bilir diye. Hayat çok garip...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu nedenle evlerin enerjisine inanıyorum ben, önceki sahipleri mutlu yaşamlar sürdülerse sanki o mutluluk duvarlara camlara yapışıyor (ya da hayal gücüm öyle inanmak istiyor 🤣)

      Sil