4 Ocak 2021 Pazartesi

Ölmekten iki harf fazla*

Kül kadar gri bir kedi kadar ağır bir kış akşamı kadar boğucu zamanlar.. Önümüzdeki üç ay, küllü kahve ve gri dışında fazla bir renk göremeyecek bu gözler. Dolayısıyla özlüyor. Denizin mavisini, mandalina ağaçlarının yeşilini, nergisin sarısını ve siklamenlerin kırmızı, pembe, capcanlı tonlarını. Ya da sadece insanların yüzündeki renkleri özlüyor, beton gibi soğuk bakışlar yerine, pırıl pırıl siyah gözleri, nadiren karşına çıktığı için umut veren mavi gözleri, daha sık gördüğün ama daha efkârlı bulduğun yeşil gözleri.. Genelde koyu renk saçları, kalın keman kaşların üstünde biraz tuhaf duran naif çakma sarışınlıkları. Tüm bu renk karmaşası içinde Türkiye'yi yani. Özlüyor. Bu sene her seneden biraz daha çok. Çünkü istesem bile gidememek var. Yasaklar özlemleri arttırıyor. 

Gidiversem şimdi, çat kapı sana, ben geldim desem. Misafir gibi hissetmesem, koltuğun ucuna rahatça ilişiversem. Işık ne güzel vurdu desen, çekiversen. İlk defa bir pozumu beğensem. Portrelerde ne kadar yeteneklisin desem, gülümseyiversem. Sonra kendime bile açamadığım şeyleri anlatsam bir solukta; özlemi, kısılmışlık hissini.. Seni bunalttığımı hiç düşünmeden. 

Kalkıp sahile insek. Bozayı aldığın market rafında leblebi ve tarçın da olsa. Türkün pazarlama zekâsı işte desek. Gülüşsek. O an güneş açıverse birden. Sapsarıya boyanmış bahçeli apartmanların üstünü bir kat da neşeye boyayıverse. Taburede oturan çingeneden iki para üç dua karşılığı bir buket nergisi alıp kucağına bırakıversem. 

Sen çay demlesen, fırından yeni çıkardığın pırasalı börekten ikram etsen, ben uyuyamam deyip, demini iyice açtırıp, çayı madara etsem. Bu seferlik bi'şey demesen.

Sohbet sohbeti açsa, gece kayan bir yıldız kadar hızlı geçse, bir an dalıversem. Uyandığımda şaşkınlıkla aaa sabah mı oldu.. desem; sense sakince, öyle bir kabulleniş ve kendini koyvermişlikle, fısıldar gibi maalesef deyiversen..

İki poğaça, bir simit, iki demli çay, içimdeki sen ve dışımdaki ben, yakaladığım ilk vapurla Beşiktaş'a geçiversem. Vapurda sana baksana, denize bir tek şu karşıdaki turist bir de ben bakıyorum, herkes kafasını telefonuna gömmüş, farkında değiller? desem. Sense köpüklere dalıp gitsen.

Bir vapur yanı, bir otobüs arkası, bir taksi kenarı kadar süre sonra, o çatallı yolun ortalarındaki nohut oda bakla sofa eve gelsem. Ner'de kaldın ya, midem yapıştı açlıktan diyerek karşılasan. Elimde çeyreği yenmiş simitle, ucundan hilal şeklinde ısırılmış poğaçadan kalanları uzatsam, otobüs geç kaldı ben n'apiim, açtım desem. Sütün dibi kalmış, kendime koydum kusura bakma, sütsüz nescafe? diyerek rövanşı alsan. Öyle gülsem ki, çocukluğumuzdaki gibi, karnıma ağrılar girse.

Yarım saatliğine diye geldiğim evden beş saatte çıkamasam. Sonra da koştura koştura son otobüse, son vapura ve son uçağa yetişsem.. Sohbete doyamasam. Simite.. peki, doysam.

Ufacık bir zaman çalmış olsam hayattan sırf kendim için. O da hızla geçip bitse.. Gün batarken uçuuuup, uzak ve gri ve sessiz ve sensiz ve yalnız ve puslu şehre geri dönsem. Boğazımda simidin susamı, midemde özlem.. 

* Özlemek, ölmekten sadece iki harf fazla be çocuk.. - Cemal Süreya.

31 yorum:

  1. Ah ah nasıl özledik bir bilsen denizini vapurunu martılarını simitini o koşuşturmaları ah iki gözüm istanbul nasıl özledim seni...gönlüne sağlık iyi biraz olsun sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında sadece İstanbul'u değil ama ilk o geldi aklıma..

      Sil
  2. Ne güzel özlem satırları .sanki sen geldin ben senle tanıştım. Karşılıklı konuştuk. Açtık şarabı gün ağardı. Yıllardır tanışıyor gibi.iyi yıllar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya sen şarap içmiyordun. Ben sana çay demlerim. Simit alırım. Sevgiler.

      Sil
    2. Köpüklü beyaz şarap (prosecco) severim :) Sözüm olsun! Çok isterim ben de..

      Sil
  3. Sen gelsen ben hiç utanmadan "O kadar geldin, bir uğramadın" diye trip atsam. Şaka şaka :)))) Sen gelsen, sen gülsen, sen mutluluktan uçsan, sen "Oh çok iyi geldi be" yazsan, ben, biz, hepimiz okuyup mutlu olsak :)

    Ah gelsen, bulsan, uyusan, uyansan, yaşasan, güne, geceye, gülmeye doysan... Hep beraber mutlu olsak...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya da sen gelsen? :) Dağlara nehirlere yürüsek gün boyu konuşsak, piknik yapsak <3

      Sil
    2. Of gelsem ya gerçekten ya! Biliyor musun Corona'dan önce, geçen sene Evrim'e demiştim, 2 günlüğüne bile olsa gideceğim ara tatilde Ceren'e diye... Ara tatil geliyor ama yine hayal oldu yolculuklar :( Ama umudumu kaybetmiyorum, elbet bir gün geleceğim <3

      Sil
    3. Şu an radyo dinliyorum, Söder açıklama yapacak birazdan. Eğer Mart'a dek okulları açmıyorum derse okkalı bir küfür savurup hemen yarın Türkiye'ye geleceğim. Annemleri riske atmamak için önce 4-5 gün otelde kalacağım sonra Allah kerim....! Böyle de yedirdiler kafayı bana. Zaten çalışamıyorum çocuklar evde, ha burda oturmuşuz ha Türkiye'de!

      Sil
    4. 1 şubat :( ne gidilecek kadar uzun, ne kalınacak kadar kısa.

      Sil
  4. ne güzel satırlar bunlar özlemek de hoş bir şey sevdayı katlar çok sevdim yazını :)

    YanıtlaSil
  5. İstanbul'da yaşıyorum ama bizde bu hastalık korkusuna kendi mahallemizden çıkamaz olduk,İstanbul'u özledik. Çok şikayet ediyorduk, yok kalabalık yok karmaşa diye, bak şimdi bir Boğaz'a gidemiyoruz.Bir vapura binemiyoruz:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah Mehtap en fenası da o.. Bu endişe halimiz daha sürecek bu sene ama şu yaşlı ve kritik grup bir aşılansa sanırım bir tık daha rahat olacağız hepimiz.

      Sil
  6. Bodrum'a geldin de biz yine de buluşamadık desem, yaa öyle oldu, bi daha olmaz desen... Şu pandemi bi bitse, ölmesek de yeter ki özlesek desem...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet Ecehan aynısını diyorum inan... Tek dediğim o vallahi. Yoksa dayanılır gibi değil. Bodrum biraz daha rahat mı büyük şehirlerden yoksa zaten Bodrum da küçük İstanbul mu? Ben Bodrum'a en son sanırım 15 yaşımda gelmiştim de :)))

      Sil
  7. E sen bizi anlatmışsın be yaw :))
    vallahi de billahi de aynen, eksiği olmadan böyle olurdu işte. Ama bak bir daha yanında gelirken bizim kediciği de olmayan kuyruğundan tutup getirsen :)) <3

    YanıtlaSil
  8. Ben sana çay demlerim, kahve yaparım, boza alırım, Falezlere gideriz, parklarda dolaşırız, sahile ineriz, en sevdiğim cafede bira-patates yaparız denize karşı, Kaleiçi'nin dar sokaklarında kayboluruz. Kısacası 1 yıldır kendi şehrimde yapamadığım ne varsa birlikte yaparız, yeter ki pandemi bitse :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilmez miyim.... aaaah Leylak Dalı ah!
      Şu satırlar, hem yukarıda hem aşağıda yazılanlar öyle iyi geldi ki. Hepiniz iyi ki varsınız..

      Sil
  9. Cemal Süreya ilham verici güzel bir laf etmiş yine:) Siz de şiir gibi yazmışsınız. İster istemez okurken ah, ah nidaları geldi sözlerinizin peşinden:) Hayaller, hayaller. Umarım yaza her şey düzelir, siz de bu yazınızı bir kez daha okur, gülümsersiniz. Sağlıkla:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım! Sağlık olsun da yazı falan bekleriz tabii, zorundayız da. Ama işte insan bazen....

      Sil
  10. Özlemler, hayaller...
    Her anlamda zor bir yıl geçiriyoruz ve bir süre daha bitmeyecek gibi. Ne yapalım biz de sevdiklerimizin hayalleriyle avunuruz.. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Neyse ki internet var görüntülü konuşmalar biraz olsun toparlıyor beni. Yoksa düşünsenize 1990'larda falan bu yaşansa.. Belki de pek farkına varmadan geçirecektik tabii o da ayrı hikaye olurdu. Nüfusun yarısı ölerek falan.. :/

      Sil
    2. Kesinlikle, teknoloji bu şekilde geliştiği için şanslıyız :)

      Sil
  11. yine -yine- ne güzel fotoğraflar ve ne içten satırlar...

    YanıtlaSil
  12. Benim yorum gelmedi sanırım. İki harf bile fazla bugünlerde sevgili C.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gelmemiş :(
      Ya sormayın yine haline şükret abartma diye bağıran içsesimle yeter artık dayanamıycam pes diyen diğer iç sesim ve tüm bunların üstüne "peki bakalım akşama ne yemek yapsam" diyen dış sesim :)
      Önce dedim acaba gitsem mi çocuklarla Türkiye'ye ama 25 gün son 8 günü dönüp karantina var, bilmiyorum ki toplamda 15 gün için ailemi riske atmak olmaz yani.. Bu da geçecek ama şok oldu biraz bana. 10'unda açılacak okullar sanarken.. :((

      Sil
    2. Biraz daha sabır, her şey bitip kavuştuğunuzda, bugünleri hiç yaşamamış gibi olacaksınız. Bunları siz benden daha iyi biliyorsunuz. Gerçi, mum dibini ışıtmazmış 🤗. Nelerle baş etmişsiniz, bununla mı baş edemeyeceksiniz 😍. İnşallah bu yaz bitmiş olacak gibi duruyor, yazın buradan tatil fotosu atacaksınız inşallah 🙏❤️. Çok fena gaz veririm, acayip Polyanna olurum. İhtiyaç oldukça yazın bana 😁😍

      Sil