14 Ekim 2020 Çarşamba

Üç renk SoMbahar

Birdenbire oldu..

Aynen ilkbaharda olduğu gibi, yine birdenbire oldu. Aylardır aynı tonlarda oynaşan yapraklar, sanki sadece ağaçların kulağına fısıldanan bir mesajı almışçasına.. Birdenbire. Birkaç gün içinde önce sarılar, sonra turuncu tonları, kırmızılar ve koyu morlar beliriverdi. Her sene olur ama.. ben de her sene boş bulunup, birdenbire şaşırırım işte. Evet evet, "herşey birdenbire oldu..*"

O çocuklar, o yapraklar,
Onlar da olmasalar, benim gayrı kimim var?**

Sonra, bunlar birdenbire.. Her sabah camın önüne gelir oldular yeniden. Sadece sincaplar mı? Kirpiler, börtü böcek.. Herkes, hepsi.. bir hazırlık içinde. 


Sadece gölgeler yavaşladı, onlar uzayıp gidiyor. Ağustos sonunun bitmek bilmeyen öğlesonları yerini Ekim'in kısacık ikindilerine, adım adım uzayan akşam vakitlerine bırakıyor. Bağbozumlarının kızıl ışığı çoktan geçti, ekinler çoktan biçilip sarışın püskülleri ahırlara, kilerlere depolandı. Doğa, bu coğrafyayı aylar boyu gri ve beyaza boyamadan önce, son bir görsel şölen sunma telaşında. 

Sadece ağaçlar değil, evler de üstten alta doğru kızarıyor bu sene.


Ve tabii mevsimin assolisti, balkabakları yine her köşebaşında. İçlerinde ufak mumlar yanar geceleri, tabii sağanak yağmur fırsat verirse.. Kötü ruhları - ve çocukları - korkutmaya yarar.


Dışı seni, içi beni yakan balkabakları, hokkaido kabakları, bizdeki Side / Manavgat yöresine özgü, eskiden bebek şeklinde süslenip turistlere satılan o su kabakları çeşit çeşit tariflerle sofralarımızı da süslemeye başladıysa.... Sonbahar / SoMbahar gelmiştir!

kremalı hokkaido ya da sadece tavuk suyuna patatesli..

Yavaş yavaş ısısı arttırılan kalorifer peteklerinin üzerine koyduğun mandalina kabuklarının kokusu, yumuşacık renkli örgü battaniyelerin davetkârlığı, şanslı azınlıktaysan soba üzerinde çıt çıt çıtlayan kestanelerin sakinleştiren etkisi, zencefilli tarçınlı kış çayları.. 

Sevdiğin yanındaysa, boynuna burnunu sokup kokusunu içine çekebilmek.. Renkli eldivenler ve kaşkollerin şehri istilası! Erkeklerin kasketleri, kadınların süslü ponponlu bereleri.. Ah hele o ufacık eldiven tekleri, sağda solda önüne çıkan bu "turuncunun aşka durduğu duvarda" meselâ; göz hizası üzerine bırakılmış, minik sahibinin geri dönmesini bir umutla bekleyen o yalnız eldiven tekleri..

go ahead chris için, buraya tıktık

Sonbahar diyorum, güzel be sevgili..

* Orhan Veli Kanık - Birdenbire.
** Can Yücel - Yaprak Dökümü.
*** SoMbahar isimde bir dergi çıkardı bir zamanlar.. 
**** Fotoğrafların içine şarkı sakladım sanki. Becerebildiysem :)

29 yorum:

  1. bir şarkı da ben ekleyeyim https://www.youtube.com/watch?v=mCZpsclTJY4

    YanıtlaSil
  2. Becerebilmişsin, güzel de saklanmışlar, hoş bir kahve eşlikçisi olarak sabaha iyi gelen, günü parlatan bir yazıydı, bunun altını çizmem gerek:) Fakat bir sorun vardı, şarkılar başka sayfada açılacak şekilde olsaydı:) Gerçi bu halini de avantaja çevirdim ve güzel oldu belki, ilk şarkıdan sonra başa döndüm, okudukça ve şarkılara geldikçe, yeni sekmede açı ben dedim, işte o zaman pek daha tatlı bir sabah başlangıcı oldu:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim :)
      Ha o sorunu özellikle aştım sanıyordum, özel ayarlardan "yeni sayfada aç" seçeneğini seçtim hep ama demek ki yine de olmamış!

      Sil
  3. Elimde udum, koro çalışmasına gidiyorum, İstanbul'da güzel bir sonbahar, vapurdayım, alt arka açıkta, motorun seslerinin arasında pervanelerin köpüklerine bakıyorum. Kulağımdaki walkmande Sting söylüyor. 17 yaşım, deli başım. İngiltereyi 43 New York'u 49unna vardığında görebileceğini bilmeden İstanbul'un ve gençliğinin tadını çıkartıyorum.

    Udumu dün raftan aldım, üzerindeki tozları sildim, elbet bir ara çantasının içinden de çıkartırım. Bu bi işaret mi ne :)

    Çocuklara Halloween planları yapıyorum bu sabah. Senelerdir evde yaptığımız geleneksel partimizi açıl hava macerasına çevirmeyi başarırsam güzel olacak :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ay 17 yaş.. daha 17.17.17.17'ymiş!!!!! <3
      Ya ben de Hayal Kahvem'i okuya okuya "acaba ukuleleye mi başlasam" demeye başladım, uzun yıllar gitar çalmıştım ben de ama şimdi gitarı versen çal desen "akdeniiiiiz akşamlarııı" anca sanırım :))) Yaşlılık belki de insanın sahip olduğu yetenekleri kaybetmesi diye tanımlanıyor?!

      Sil
  4. Ah Ceren öyle güzel yazmışsın ki nefret ettiğim kışı bile sevdirecektin neredeyse. SoMbahara sözüm yok ama, hele Antalya'da gerçek bir şölen olur. Emekli olana kadar mevsimler yanımdan gelip geçerdi, ev-okul-çocuk telaşı ile. Ne zaman ki emekli oldum, zamanım bana ait oldu, baharların elinden tutup birlikte yürür olduk, birbirimizde gördüklerimize şaştık, en çok da ben şaştım tabii. Farketmediğim nice bitki, nice renk, nice çiçek, nice ağaç varmış. Şimdi Ankara'nın göremediğim sonbaharında Antalya'ya dönmeyi bekliyorum, kış beni pandemi nedeniyle fena korkutuyor ama insanın kendi evi gibisi yok...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Korkutmasın canım Leylak Dalı'm, birlikte yaşayıp içinden geçip baharlara çıkacağız.. Bak sayılar astoromik ama ölümler az, neden diye düşünüyorum ve bence tedavi süreci gelişti, ben ona bağlıyorum. Fakat insanlara "tedaviyi bulduuuuk" deseler herkes salacak kendini, bence söylemiyorlar :) Bu da benim teorim. Olumlu düşün C. :D

      Sil
  5. Yanıtlar
    1. Kesinlikle. Bu sabah daha da belirgin bir turuncu ama şakır şakır yağmur altında fotoğrafını çekemiyorum....

      Sil
  6. Cok guzel fotograflardi, cok guzel bir yazıya eslik eden. İnsan bakıp da görmüyor bazen, birçok insan hem de. Siz bakıp da gorebilenlerdensiniz belli ki... ufak detaylarda huzur bulabilen. Ne mutlu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bakmak ve görmek... Detaylar. O detaylara hikâyeler... :)

      Sil
  7. Sonbaharın hüzünle bağdaştırılmasını sevmiyorum. O yüzden bu güzel yazı hislerime tercüman oldu:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen ben de. Hangi sonbahar filmine, şiire, şarkıya baksan "bitmeler, son bulmalar, hüzün" içime fenalık geldi. Halbuki bu görsel şölende hüzün nerede? Yağmur da öyle bak, senelerdir şöyle doya doya ıslanamadım ya üşütürsem çocuklar perişan olur korkusuyla.. Kışlar desen baharı beklemekle geçti. Bu arada hayat geçiyor farkında değilim. Kendime söz verdim her mevsimi ayrı sevmeye çalışacağım bu sene :) Dur bakalım ilk karlı yağmurda (en sevmediğimdir çünkü o buz gibi ve ıslak his, puf puf yağan kar değil, şemsiyelik yağmur değil tam arada kalmış bir şey!) tarumar olmazsam iyidir.

      Sil
  8. Nasıl güzel anlatmışsın yine <3 Şarkılar da süper. Sonbaharla geçen sene ilk kez tanışmış gibi hissettiğimi biliyorsun. Sonbaharın böylesine güzel olduğunu nasıl bu kadar geç fark ettim bilmiyorum ama hiç fark etmeden, sonbahara aşık olmadan göçüp gidebilirdim de. Geç de olsa sonbaharın güzelliğini gördüğüm için şanslı hissediyorum kendimi :)

    YanıtlaSil
  9. Sonbaharı sevdiren ve bir o kadar da sıcacık olmuş.
    :)

    YanıtlaSil
  10. Allahım nasıl huzurlu bir yazı bu Ceren, defalarca okudum.. Ağustos ikindileri ve ekim ikindileri.. Gölgeler.. Kızıllı, turunculu renkler... Nasıl iyi geldi bana, şarkılar ve fotoğraflarla bütünleşen kelimelerin. Çoook sevgiler, kocaman sarıldım <3

    YanıtlaSil
  11. Merhaba C. bir süredir takip ediyorum ve yazılarınızı çok beğeniyorum. Bir şey sormak istedim. İyi Hissetmek (David Burns) kitabı hakkında ne düşünüyorsunuz acaba fikirlerinizi paylaşabilir misiniz?
    Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba hoşgeldiniz, birşey rica edeceğim. Anonim yazılar yerine bir harf olsun rumuz olsun bırakabilir misiniz, böylece daha kişisel cevap verebiliyorum..
      David Burns'ün "iyi hissetmek" kitabını çok beğenirim ve danışanlarıma önerdiğim bir okumadır. Fakat alanda eğitim alıyorsanız ya da çalışıyorsanız çok temel bulabilirsiniz. Bir de ilişkiler üzerine yazdığı "birlikte iyi hissetmek" kitabı vardır ama ben açıkcası okumadım ve geçenlerde okuyan bir arkadaş beğenmemiş. Sanırım o kitap daha "ilişkileri düzenleme" açısından yaklaşmış ki bence bireysel terapistlerin ilişki terapisine girmesi genelde böyle sonuçlar doğuruyor - yapmasaymış iyiymiş :))

      Sil
    2. Merhaba tekrardann,yorumu atan bendim. O an nedense anonimi seçtim sonra da değiştirmeye üşendim :)
      Kapsamlı cevabınız için teşekkür ederim, ben de bugün okumaya başladım. Bir arkadaşım tavsiye etmişti. Size de bir sormak istedim.
      İyi akşamlar. ^.^

      Sil
  12. son yazımda, film seçkisi 27, senin ilgini çekebilecek bir film var, tarlakuşlarının çiftliği :) pek de keyifle izledim :)

    YanıtlaSil
  13. Selam Ceren bu güzel sonbahar yazısını nasıl kaçırmışım diye üzüldüm. Yazın çok güzel. Bu kadar güzel mi anlatılır mevsim. Şarkıları biraz dinledim. Tekrar okuyunca bakarım. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kaçırmadın bu koşturmacada iyi bile yakaladın :)

      Sil