16 Ekim 2014 Perşembe

Yapraklar dökülürken doğmak

Ananemin doğduğu yıllarda gün ay belirtilmezmiş doğum cüzdanında. Hatta çocuklar doğar, ölür, yeni doğana ölenin kimliği verilirmiş. Normalmiş. Ananem bu nedenle 2 yaş büyük yazılmış nüfusa, ona kendinden öncedoğan kızçocuğun nüfus cüzdanını vermişler. Geçen 30 Ağustos'ta 88 yaşında vefat ettiğinde, ölüm belgesinde 90'ında vefat ettiği yazıyordu ama aslında 87 yaşındaydı. Çünkü 88'ine de daha 1 ay vardı. Nereden biliyorum,çünkü ananem "yapraklar dökülürken" doğmuştu. Büyük ihtimalle Ekim-Kasım arasında..

Ben ilkbahar doğumluyum, hatta Batı Avrupa için hala kış bile denebilir Mart başına. Bana bahar ayları doğmak için hep güzel gelmiştir. Yepyeni bir doğaya uyanmak gibi. Oysa son yıllarda bakıyorum da, sonbahar doğumlu olmanın başka avantajları var hayatta. Mesela yapraklar dökülür ve etraf hüzne bürünürken, hala kutlayacak bir şey bulabilmek gibi. Baharda zırta pırta kutlama yapmak kolaydır ama sonbaharda insana bir hüzün çöker, bir duygunluk gelir. Eşim mesela Ocak sonu doğumlu, sırf o nedenle Ocak ayı bizim için "çekilir" hale geliyor, sonunda hazırlanılması gereken bir heyecan beklediği için.. Aralık Noel hazırlığı, Ocak yeni yıl ve eşimin doğum günü, Şubat son yıllarda imza attığımız efsanevi tatillerin ayı, Mart benim doğum günüm, zaten sonrası bahar, kurtardık.. Bazen sırf bu nedenle kış depresyonuna girmediğimi, aklımı oynatmadığımı düşünüyorum. O derece ürkütücü benim için kış..

Şu an aynı anda hem donmakta hem de cayır cayır yanmaktayım, ateşim var. Münih'in resmen yarısı hasta, herkes öksürüyor, aksırıyor, bir şekilde birinden kapmışım işte. Uzun zamandır böyle sürünmedim, heryerim kırılıyor. Küçük Joe'nun taze zencefilli, tarçınlı, karanfilli, hibisküslü ve okaliptüs yapraklı güzel bir karışım önerisi var ama yahu okaliptüsü hibisküsü nerden bulayım şimdi, anca zencefili buldum, kaynattım bir taşım.. Sonra yattım, uyumuşum. Eşim ateşime bakmak için uyandırdığında elinde bir dilim tartla geldi. Yeni aldığı ve benim gereksiz diye dalga geçtiğim, şy yandaki elmanın kabuğunu soyan, çekirdeğini çıkaran ve dilimleyen aletle şu üstteki elmalı tartı yapmış. Neden bilmem, kokular, bu nazik insan, hasta olmak falan duygulandırdı beni ve sanki ananemin doğum günü bugünmüş gibi geldi birden. Hem yapraklar dökülüyor, hem de ev yapımı elmalı tart var.. Öyle olsun. İyi ki doğmuşsun ananem..

12 yorum:

  1. Ne sıcacık bir post bu...Adım geçiyor diye değil :D :D :P Hibisküsle ökaliptüsü ben aktardan buldum. Ama sizin oralarda aktar var mıdır ki? Olmasa da asıl etken maddesi zencefildi o çayın eminim bundan. Umarım sana da şifa olur.
    Benim de birilerine birşeyler pişiresim geldi.
    Ananen iyi ki doğmuş. İyi ki anneni doğurmuş. Ve iyi ki o da seni doğurmuş.
    Sevgiler kocaman.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canımsın, senin elinin değdiği herşey şifa zaten..

      Sil
  2. Çok geçmiş olsun :( benim de hastalığım sürüyor hala bir haftada gecen soğuk algınlığı bugün tam 2 hafta bitti hala bitmedi ve neyazıkki bende de yok o hibisküsler :) eşim de yemek neyin yapar ama bu kadar ciddi işlere kalkışmadı hiç bir haftadır bekleyen bu sabah unutmayayım diye tezgah üstüne çıkardığım elmalar turta olmayı bekliyor hala

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok inatçı bir virüs bu galiba, 3-4 haftadır dönüp dolanıp geri geliyor.. Yalnız harika birşeymiş bu zencefilli tarçınlı karanfilli sıcak su, kesinlikle öneririm.. Gözüm açıldı valla.

      Sil
  3. oy...
    huzur içinde uyusun ananen cerenmus.

    ben de ananecilerdenim...
    kıymetlimdi.
    şimdi öyle güzel bir yerde yatıyor ki.
    90 sene önce doğduğu eve tepeden bakıyor.
    huzurlu olsunlar işallah.

    küçük joe nun tarifine bayıldım ahahaa
    papirüslü zancefil miydi o neydi ahahaaa.
    namaste küçük joe:))

    geçmiş olsun cerenede.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Absalom, çok teşekkürler.. Gerçekten de öyle, ananeler bi'tanedir.. Huzur içinde uyusunlar inşallah! Valla küçük Joe'nun tarifi muhteşemmiş, gözüm açıldı valla cin cin oturuyorum yatıp dinleneceğim yerde :D

      Sil
  4. Sonbaharda doğmak çok iyi bir yazı elinize sağlık .

    YanıtlaSil
  5. Buradan da geçmiş olsun diliyorum.
    Ne güzel bir yazı bu! Ne güzel insanlar var hayatında.

    Yav ben son 2 haftadır her gün ekinezya, tarçın, zencefil ve hibisküs içiyorum. Şu an ellerim sümüklerimden ıslak. 1 ayda 3ncü hastalık, utanıyorum artık hastayım demeye. Bitkilere inancım kalmadı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen de onlardan birisin bebeğüm ehühühe
      Bir de içmesen ne olacak o zaman, korktum ben J.!

      Sil
  6. Ben de diyordum ki, kim alır ki elma soyma makinesi diye bir şeyi :D Demek Ceren'in Beyaz Atlısı ona elmalı tart yapmak için alırmış. Çok tatlısınız, yirim sizi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hahahaha vallahi sorma, gereksiz mutfak malzemelerinin başında bu vardı ama valla işe yaradı bak.. Eşim solak benim, zor elma soyması, bu tip makinalar tam solaklar için üretilmiş :)

      Sil