1 Ekim 2025 Çarşamba

Dengemi bulmak için 1 Ay..

Hoş geldin Ekim, hoş geldin Sonbahar..

Bir şey deneyelim mi seninle bu ay? İç ve dış dengemizi yeniden bulmayı.... çünkü ben bu sıra çok fena sallantılardayım ve eminim benim gibi birçok insan da bu bahar dönemlerinde dengesini yitiriyor, sallanıyor, tökezliyor.. 

Dün gece misal; gecenin 3'ünde bam bam bam kalp çarpıntısıyla uyandım çünkü saniyeler önce rüyamda bir dağa tırmanıyordum ve nereden çıktığını bilmediğim, hayatım boyunca da görmediğim, tanımadığım bir adam geldi ve beni bir itti, sol yanım hep uçurum... Düşerken, bam bam bam, uyandım. 

Sakinleşmem de baya zaman aldı. Önce danışanlarıma uyguladığım tüm teknikleri tek tek uyguladım - hiçbiri işe yaramadı (hayatımda ilk defa böyle bir şey oldu, birinden biri mutlaka işe yarardı halbuki!) sonra rehberli meditasyon yapmaya çalıştım, yok, mümkün değil 3 saniyeden fazla konsantre olamıyorum. Sesli kitabım? I-ıh. Kalk az dolan, köpeği ve tavşanları sev, ı-ıh, hepsi uyuyor zaten kıyamadım... 

Bir başka teknik; sevdiğin birine telefon et ama saat 3'te yapılacak iş değil. Hoş gündüz de yapamıyorum ben bunu; gerçekten dertliysem "ne diye insanları gereyim" diye düşünen, içine kapanan bir yapım var. 

Peki. Yürüyüşe çık? Her zaman işe yarar uzuuun bir yürüyüş. Aslında son yıllarda - hele pandemi döneminde - ne çok çıkardım gecenin üçünde dördünde yürüyüşe, nehir kıyısına iner, simsiyah suyu izleyerek rahatlardım ama bugünlerde parmağım yüzünden terlikle gece gece nehir kıyıları gözüme tekin görünmedi.. E ne yapacağım şimdi ben?

Hiç. Öyle bekledim sabahı. Anksiyeteme teslim olmuş, kafamda binbir felaket senaryoları döner vaziyette. Bir noktada eşim uyandı, sağolsun bana sarıldı, çocuklar uyandı, sağolsun onlar da birer posta sabah kucaklaşması yaptılar, sonra zaten günün koşturması başladı, anksiyetenin sesi kesildi. Ama tam da geçmedi o ağır his..

Çocuklar okula gidince, Havhavcan'ı 1 saat gezdirdikten ve eve geri girer girmez de sıcacık uzuuuun bir duş aldıktan sonra azaldı.. O beyaz sabun kokusu yok mu! Gecenin 3'ünde korkunç görünen dertler, sis bulutu gibi inceldi, yavaş yavaş dağılayazdı... Hâlâ ordalar tabii, geceyi beklemekteler ama gün ışığı altında herşey daha "kolay, başarılabilir" geliyor insana....

Sonra komşum bir dal üzüm getirdi bahçesinden. Hayat inceliklerle güzel..... Ben de bizim minicik ağaçtaki 200'e yakın kıpkırmızı elmayı napıcam napıcam derken, al işte, "paylaşım" kelimesinin anlamını unuttuk. Fotoğrafını çekip bloğa koymak sanıyoruz :)) Doldurdum bir torbaya, kapı kapı dağıttım.. İşte bu ya, birinden üzüm gelir, sen birine elma verirsin, "hasat için şükür günleri" deniyor Almanca'da bu günlere, işte tam da bu nedenle......

Tüm bunları neden yazdım biliyor musun...? Göründüğü gibi değil hiçbir şey. Nasıl dişçilerin dişi çürüyebiliyorsa, "ilişki terapistleri" boşanabiliyorsa (hem de gayet ciddi oranlarda boşanıyorlarsa), biz anksiyeteciler de anksiyeteli olabiliyoruz :) İnsanız... Bazen tüm teknikleri de bilsen, uygulasan da, olmuyor işte.... Bazen geçmiyor. 

Belki bu dönemi kabul etmek lazım. Çünkü anksiyete bir sorun ama anksiyeteye karşı anksiyete duymak bambaşka bir sorun. Eyvah geliyor, eyvah geldi, eyvah gitmiyor... Ya gitmiyor işte ne yapayım? Bazen de gitmiyor, bazen de çözemiyoruz sorunları, iyileştiremiyoruz.. Her sorunun bir çözümü yoktur bazen.....

Böyle işte. Bugün de böyle.. Ters terapi :))

Lakin iyi geldi mi, geldi.

Bu ayı biraz dengemi bulmaya ayırmak istiyorum. Aslında sabah seninle de yaparız belki birlikte diye bir sürü öneri yazmıştım ama daha yolladıktan 1dk sonra bana bile saçma geldi hepsi. O nedenle, herkes bildiği gibi "sağaltsın" kendini. Sen yürü, ben gecenin üçünde yorganımı kemireyim, öteki kalksın sağlıklı beslenip spor yapsın, beriki şükür listeleri falan hazırlasın günlük yazsın. Kime ne iyi geliyorsa, herkes onu yapsın..... Kimse de kimseye hiçbir şey önermesin, zaten internet öneri kaynıyor, binlerce "herbokubilenolog" kaynıyor, isteyen açar onları okur.

Ben kabak oyucam içine de mum koyucam :)) 

Bir de şu alttaki bina girişini bu şekilde çiçeklerle donatmak için nasıl bir mental performans gerektiğini düşünüp durucam gecenin 3'lerinde uykum kaçtıkça.. Ne bileyim bu kadarı da normal gelmiyor bana.... Ama güzel tabii, "irkilten güzellik" bu olsa gerek.

Haydi kal sağlıkla, huzurla..

19 yorum:

  1. İnsan bilinci insan psikolojisi zor merhem olayım derken merhem arıyorsun bir an.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir de damdan düşeni en iyi yine damdan düşmüş birinin anlayacağı gerçeği var.

      Sil
  2. Bizde ne derler 'terzi kendi söküğünü dikemezmiş'' onun gibi bir şey bu mesleğimizi her zaman kendimizi de uyduramayız, demek ki. Bana bu evhamdır, endişedir, anksiyetedir çocuklardan sonra geldi, hala da var.
    Çiçekli merdivenler şahane.
    Bahçe meyvelerini birbirine ikram etme ,Ayvalık'ta oluyor. Herkes birbirine bahçesinde ne meyve varsa mutlaka dağıtır.Yazın erik, şeftali,üzüm şimdi mesela bize gelirken mandalina getirirler:)
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla bende hep vardı ama şimdi direkt 2 konuya yöneldi: çocuklar ve sağlık ve özellikle de çocukların sağlığı :)) Başka neyle gelirsen gel çözerim de buna laf geçiremiyorum bu sıralar.
      Ben de seviyorum değiş tokuş... Bayılırım tabağı boş döndürmemeleri falan..

      Sil
  3. Günaydın ben Ceren, evet ne yazık ki her şeyin biz istediğimiz anda istediğimiz yerde çozumu olmayabiliyor☹️ eskiler bu yüzden zamana bırak zaman her şeyin ilacı demişler belki😒 birileri ile derdini paylaşmak gerek bu psikolog da olabilir yakın bir dosta olabilir derdini söylemeyen derman bulamaz ☺️ dost olayı tek taraflı olmuyor tabii sen de Onun derdini dinliyorsun yeterince sızlandıktan sonra bazen çözüme arayışı bazense evet haklısın senin yanındayım denmesi bile yetiyor ❤️ gözlemliyorum özellikle yaşlıların dinlenilmeye çok ihtiyacı var bence artık hepimizin dinlenilmeye ihtiyacı var. Bir de kötü bir rüyam gördüğünüzde akan suya anlatın aksın götürsün derler🙄 bende ki özlü sözler ve fikirler bu şekilde, keşke sizinkileri de okumak nasip olsaydı, yazınızı gördüm akşam çocuklardan uyuduktan sonra keyifle okuyayım dedim sonra bir baktım silmişsiniz😔 keşke dedim hemen okusaymışım, dediğiniz gibi her yerde öneriler var ama bana sanki laf olsun diye yazılmış geliyor çoğu, tabii hepimiz farklı olduğu için sorunlarımızın cozumleri ve bu cozumlerden yaptıgımız secimler de farklı❤️ seçimlerimiz hepimize iyi gelsin bu sonbaharda🙏🏻❤️ ben kendi adıma arkadaşlarımla şu içme meydan okuması ile başladım çünkü hiç su içmediğimi fark ettim tek başıma motive olamıyorum diye bir iki arkadaşımı da dahil ettim olaya😂 step bu step ilerlemeyi planlıyorum son çeyrek güzel olsun yılı guzel ve saflıkla uğurlayalım. Yeni günlere haftalara aylara yıllara güzel umutlarla başlayalım🙏🏻❤️ sizi okumak zevkinden mahrum bırakmayın bizleri sevgiler😘

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ceren çok basitti yazdıklarım; misal listeler var ya, yapılacaklar yanına bir de keyifler listesi hazırlayıp ikisini eşleştirip dengelemek.. Misal journaling. Misal "First sip stop" denen şey yani günün ilk kahvesi mi çayı mı suyu mu neyse onu içerken sadece durmak, hiçbir şey yapmadan içtiğin şeye odaklanmak bir 5dk sessiz sakin. Misal pomodoro tekniği yani 25dk iş 5dk dinlenme (ufak bir bedensel egzersiz, meditasyon arası, bir arkadaşı aramak vs. ama asla 5dk'dan uzun değil). Misal hedeflerine, yapman gerekenlere koşturup durmak yerine, asıl kim olduğunu bulmak ve ona uygun davranmak (yani bazen de tembelsen tembel olduğunu kabul etmek ve diğerlerinin enerji düzeylerine ulaşamadığın için suçluluk duymak yerine, daha keyifli bir hayat yaşadığın için gurur duymak ne bileyim...) Herkes için farklı bunlar, senin için su içmekse ne güzel işte, harika..... Bir tek bunu değiştirmekle tüm hayatını değiştirmiş oluyorsun zaten....

      Sil
    2. Yorumunuz ve desteğiniz için teşekkür ederim🙏🏻❤️🥰 güzel önerilermiş 👍 uygulamak nasip olsun👍💐 sevgiler ben Ceren

      Sil
  4. Bazen oluyor böyle denge şaşıyor. Ve böyle zamanlarda ihtiyacımız olan birilerinin bizi aydınlatması değil bize ayna olması. Çok zaman burada kendimi buluyorum. Yalnız değilim hissi iyi geliyor. Sevgiyle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet fazla ışık da göz kamaştırıyor işte....

      Sil
  5. evet bu güzellik "biraz" abartmış :P ki çiçekleri çok severim biliyorsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ay sorma başım döndü zaten girişi de kapatmış çiçekler zorum zorum kapıyı buldum... Hani 1 kedi seversin bir de bakmışsın evde 12 kediyle yaşıyorsun gibi bir durum....

      Sil
  6. Al işte, bak yine gecenin üçü diyorsun! Tekinsiz saatler işte, ne yapsan olamıyor o zaman. :(
    Terzi gerçekten söküğünü dikemiyor, bunun pek çok örneği var, bu defa sana denk gelmiş. :(
    Elmaları dağıtmakla çok iyi yapmışsın C.ciğim, hepsini yemek zor olduğuna göre, en fazla sirke filan yapardın. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya cortisol (stres hormonu) o saatte tavan yapıyor ya aslında sorun orda.. Onu biraz düşürmek lazım.. Perimenopozda da çok etkiliymiş

      Sil
  7. Ceren'im, öyle anlarda yaptığım ve bende işe yarayan 2 şey var: biri içimi sıkan, ruhumu daraltan şeyi bir kağıda yazmak ve içimden çıkarıp atmak, ikincisi belki yüz kez izlediğim ve çok sevdiğim bir filmi - yetmezse arka arkaya 2-3 filmi - tekrar izlemek. Eğer bunlar işe yaramazsa son çare Evrim'i uyandırıp ben iyi değilim bana sarıl ve bir şeyler anlat diyorum. Ben ona sarılıp ağlıyorum, o bana masal anlatıyor. Masalın başkahramanları biz oluyoruz ve bir şekilde beni güldürmeyi başarıyor. Sonra zaten uykusuzluktan sızıyorum. Sen yukarıda da yazdığın gibi kıyamayıp kimseyi uyandırmazsın biliyorum ama aslında öyle anlarda seni seven bir sürü kişi keşke beni uyandırsaydın diyecek emin ol.

    Çiçeklerin bir kısmını alıp balkonumuza koymak istedim fotoğrafa bakınca :)) Girişte değil ama balkon ya da bahçede olsalar muhteşem olur :)

    Günün ilk kahvesini/çayını içerken hiçbir şey yapmadan sadece durma fikri süper ve hemen yapılası :) Yapalım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biz kahveyi bıraktık Yunanistan sonrası ama bazen sabahları antistress çayı içiyorum aynen bu şekilde yavaş yavaş, gerçekten iyi geliyor..

      Sil
  8. Mevsimsel bir şeymi acaba ben de garip rüyalar görüyorum şu ara ve baş ağrısıyla uyanıyorum. Tuhafmı gelecek bilmiyorum ama işe gitmek iyi geliyor bana. Hülya

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bana da Hülya…. Kendime hayrım yok ama en azından başkalarına iyi gelmeye devam..

      Sil
  9. Selam Ceren, rüyanın hissi neydi acaba, bu tür rüyaları şu sırada Almanya’da yaşayan duygusal pek çok insan görüyor sanırım. Genel gerginlik ve medya ve politikadaki can sıkıcı dil, acaba etkiliyor olabilir mi azınlıkları diye düşünüyorum.
    Anksiyete olmaması gereken bir durum mu, böyle hissedebilir insan, bu çok doğal değil mi. Bazen bu sadece bir uyarı, veya işarettir. İç güdüsel bir koruma refleksi, bastırıldıkça, bilinçaltının rüya diliyle bilince ulaşma çabası.
    Merak ettiğim, adam kime benziyordu, veya polise gidip eşkal versek, nasıl tarif ederdik ve muhtemelen nerede bulunurdu?

    Size benzemeyen bir ortamda, kendiniz olarak var olma çabanız bence güzel. Güzel bir gün dilerim, sonbaharın tadını çıkaralım en azından. B.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet heryerde yaşam sıkıntısıyla insanların üstüne çöreklenmiş vaziyette... Kendi elimizle yarattığımız hapishanelerdeyiz..
      Adamı tanımıyorum, byle tanımadığım çok insan girer çıkar rüyalarıma. Rüyanın çok basit bir açıklaması var elbette, beklenmedik anda gelen yıkım..
      Ortam bana benzemiyor, ben de ortamı kendime benzetemiyorum.. Sonbahar başladı değil mi, birden sapsarı kıpkırmızı olduk, az da güneş grebilsek ucundan kıyısından...

      Sil