Bilir misin bu dönemi? Teşrin ayları.. Rûmi takvime göre, Ekim'den Kasım'a geçiş dönemi; yani, güz mevsimi :) Çünkü evet, hem Eylül hem de Aralık’ın ruhu bambaşkayken, tam bu geçiş döneminin özel ve kendine özgü, kendi içinde uyumlu başka tür bir ruhu var. Eskiler biliyormuş azizim.... Biliyormuş.
Bizim ateş sarmaşığının teşrinden geçişi de bambaşka bir keyifti.. Üç hafta süresinde, adım adım yemyeşilden sapsarıya döndü ve her sabah onun karşısına oturup, bu renk oyunlarını izlemek, bir önceki günden bambaşka bir renk cümbüşüne uyanmak, beni çok mutlu etti... Geçen sene kıpkırmızı olmuştu, bu sene öyle kızarmadı nedense; sanırım güneşle ya da hava ısısıyla alakası var renk değişiminin.
Her sene bu geçişin bambaşka tonlarda oluşu çok hoşuma gidiyor.. (Meraklısına: Geçen seneki kıpkırmızı hali) Minicikti taşındığımızda ve bir köşeye öylesine dikilivermişti. Ben bu son beş sene boyunca, onun aykırı dallarını tek tek iplerle bağladım, yanlış yöne gittikçe inatla düzelttim; bir çocuğu yetiştirir ya da bir oya ya da nakış işler gibi.. Beş senelik emeğim işte bu..... Benim bağladığım şey, sonuçta benim de "bağlandığım" bir şeye dönüştü baksana....
Geçen hafta annemler geldi. Onların gelmesi, bana iyi geldi :) Hem çocukların bir haftalık okul tatilinde birlikte olmuş olduk, hem de annemler ilk defa Cadılar Bayramı'nı deneyimlemiş oldular. Aslında Münih'te son üç beş senedir kutlanıyor bu bayram ama her sene daha da fazla katılımcıyla, daha şenlikli kutlanıyor.. Eski köye yeni adet, güzel bir şey bence :)
Katılmak isteyen evler, kapılarına oyulmuş, yanan bir balkabağı bırakıyor, böylece çocuklar gruplar halinde kapı kapı dolaşıp ev sahibinin hazırladığı şeker ve çikolataları alıyor. Kimileri ufak sihirbazlık gösterileri de yapıyor. Ev sahibi şakacıysa çocukları korkutacak ufak sürprizler hazırlıyor.
Bu aslında Amerikan adeti diye biliyordum fakat annem ananesi ile çocukluğunda böyle bir bayram kutlandığından, aynen böyle kabak oyduklarından ve içine mum koyduklarından, çocuklara özel tatlar yapıldığından bahsetti.. Fakat bu eski bir Türk pagan adeti mi, benim ailemin kökenlerine özgü bir adet miydi bilmiyorum.. Ailesinde böyle bir hikaye olan var mı aramızda?
Kasım'ın ilk haftasında, tam 11 senedir ilk defa (!) eşimle başbaşa bir tatile gittik. Evet tam 11 senedir bir gecemiz bile birlikte ama çocuksuz geçmemişti! Bazen ben kaçamak yaptım, çocuklara eşim baktı, bazen de eşim gitti ben kaldım ama çocukları yatılı bırakıp birlikte hiç (!) gitmemiştik.. Yine gidemezdik ya, 2500km ötedeki annemle babam 500 mt ileride oturan kayınvalidemin asla yapmayacağını yapıp, çocuklara bakmaya gönüllü olmasalardı... Gelini olmasan eğlenceli kadın aslında :))) Vatandaşı olmasan eğlenceli ülke misali....
Sağolsunlar annemler çocuklara göz kulak olurken, biz de eşimle uzun zamandır planladığımız Mallorca Trekking'ini yaptık. Gençliğimizdeki gibi, sırtımızda birer çanta, sabahtan akşama dek dağ tepe yürüdük. Mallorca bizim Güney Ege bölgesine çok benziyor ve sanırım kalbimin bir kısmını orada bırakıp döndüm ben..
Mallorca yürüyüşümü ayrıca anlatmak istiyorum çünkü güzel hazırladığımız bir plan ve belki birileri de aynı yolu yürümek ister diye umdum. Bize iyi gelen, başkalarına da gelsin! Birkaç güne hazırlar yollarım :) Ufak bir “tadımlık” bırakayım, “iştah açıcı”:
Bugün, aslında her sene Türkiye dönüşü hissettiğim "üfff döndük kürkçü dükkanına" hissiyle uğraşıyorum. Çünkü Teşrini evvel öyle güzel güneşli, ılık ve hafif geçti ki, yazın uzamış bir uzvu gibiydi. Fakat Mallorca dönüşü mevsim geçişini çok sert hissettim. Kış başlamış Münih'te, bu kesin. Yapraklar dökülmüş, etraf gri-beyaz-kahve tonlarına bürünmüş.. Ve uzuuuunca bir süre de böyle artık.. Bakalım kış mevsimi hoş sürprizlerle gelecek mi bu sene? İnşallah neşe, huzur ve sağlıkla geçer bu kış.. Hepimiz için! Amin amin!
Merhabalar.
YanıtlaSil"Teşrin-i Evvel'den Teşrin-i Sani'ye Geçiş" başlığı dikkatimi çekti ve paylaşımınızı görselleri ile birlikte inceledim. En üstte kolaj içinde olan ev resimleri dikkatimi çekti. Buradaki resimlerde yer alan evlerde yabancı bir ülke havası sezdim. Yazınızın orta yerlerinde Münih ismi geçiyordu. Yoksa, burası Münih şehri mi? Ben de 1971-1975 yılları arasında Bremen civarında bir (Achim) nahiyede kalmıştım.
Teşrin, yılın onuncu (Ekim) ve on birinci (Kasım) aylarına verilen ortak addır. Teşrin-i Evvel: Ekim ayı, Teşrin-i Sani: Kasım ayları için Rumi takvimde kullanılmış. Hatta o zamanın bazı gazeteleri İlkteşrin (Ekim) ve İkinciteşrin ve Sonteşrin (Kasım)şeklinde de kullanmışlar.
Teşrin-i Evvel'den (Ekim) Teşrin-i Sani'ye ye (Kasım) geçiş sırasında; güz (Hazan) mevsiminin özlem ve ayrılığın hüznünü doyasıya hissederiz. Bir ayağı çukurda olan yaşlı ve hastalarımızı da çoğunlukla bu geçişte kaybederiz.
Cadılar Bayramı nedeniyle bu bayrama katılmak isteyen ailelerin kapılarına konulan içi oyulmuş yanan balkabağı adedini de sevdim. Tarzı ve şekli böyle olmasa da sanki bazı kutlamalara katılmak isteyenlerin değişik bir işaret kullandıklarını okuduğum kitaplardan hatırlar gibiyim.
Mallorca, sanki İspanya adası ismi gibi geldi. Geçenlerde yine bir blog sayfası paylaşımında okumuştum.
Keyifli ve güzel bir paylaşımdı. Kaleminize, emeğinize ve gönlünüze sağlıklar dilerim.
Selam ve saygılarımla.
Teşekkürler :) Güzel özetlemişsiniz Teşrinlerin anlamını. Rûmi takvim aylarının isimleri çok hoşuma gider, bilmediğim eski büyülü bir dünyaya ait gibi düşünürüm..
SilEvet Mallorca İspanya’ya bağlı bir ada acaba hangi blogtu, merak ettim o da mı yürümüş acaba?!
Bu cadılar bayramına çok benzer bir adet varmış sanırım eski Türklerde, bakalım sizin gibi hatırlayan çıkacak mı? :)
Yorumunuz için ben teşekkür ederim..
Merhabalar.
SilTekrar ziyaret ettiğim blogları tarar ve Mallorca adasına tatil için giden blog sayfasını sizinle paylaşırım.
Selam ve saygılar.
"Yaşamın Tortusu"; yaşamın tadı-tuzu, enfes bir tatlısı gibi olmuş. Fotoğraflara gülümseyerek bakarken yazıyı da sindirerek okudum. Dönüp fotoğraflara tekrar bakarken, düşünüyorum da. Sen söz edice hatırladım; evveli- sonrası ile teşrin, kânun çok kullanılırdı. Şimdi kullansan yazıya bir de sözlük eklemek gerekir. Dili; sade ve yalın, abartısız kullanmak anlamayı da kolaylaştırıyor.
YanıtlaSilKısacık tatiller bile ruha iyi geliyor.
Nakış işler gibi incitmeden, özenle bağlanan her çiçek, senin yaseminin gibi yaşama bağlanıyor.
Sevgilerimi iletirken, yazının sonundaki güzel dileğine yürekten katıldığımı belirtmek isterim canım.
Kanûn evet o da Nisan döneminde sanırım değil mi? :) Dili yalın kullanmak çok önemli fakat dilimizi öyle kırptık kestik ki, malesef günlük Türkçe’de 200 kelimeyle derdimizi anlatmaya çalışıyoruz.. Oysa eski Türkçe’de Osmanlıca’da öyle zengin kelimeler var ki şıp diye oturuyor 5 kelimeyle anlatamadığımızı tek kelimeyle anlatamıyoruz.. Bu konuda hislerim karışık özellikle Tanpınar okudukça ağlamak istiyorum; nereden nereye gelmişiz :,(
SilO bitkiye bayılıyorum ağacı da var sanırım,yaprakların şekli beni mest ediyor hele ki o renk geçişleri nasıl keyifli nasıl güzel!
YanıtlaSilÜç taç yapraklı ve kızaran ağaçlara ben de bayılıyorum :)
SilMerhabalar.
YanıtlaSilSayfasını takip ettiğim tüm blog sayfalarını tetkik ettim ama "Mallorca" ile karşılaşamadım. Siz, daha önceki bloglarınızda Mallorca'dan bahsetmiş miydiniz? Belki de bu Mallorca gezisi ile ilgili cümle sizin blog sayfalarınızın birinde olabilir.
Selam ve saygılar.
Çok teşekkürler, yoruldunuz..
SilKurabiyenin denk gelisini cocuklarin uyku saatinde okumasaydim iyiydi)) gulmem icimde patladi)
YanıtlaSilCosuyor icim mevsimin bu donemi. Coskumla huznum karisiyor .
Ah insanin anne/babasi. Aglarsa anan aglar gercek galiba. İyiki varlar.
:))) napim?!
SilSonbaharın renk cümbüşü beni benden alıyor. Sadece bu renkler için bile Hayat yaşamaya değer diye geçiyor her seferinde içimden.
YanıtlaSilAnnelerin gelişine ve destek okuluna çok sevindim. Kurabiyeler 10 numara gözüküyor ve hedefi tam 12den vuruyorlar :D
11 yıl sonra gelen Mallorca maceranız kesinlikle hak edilmiş bir mutluluk :) Bence yazları da çocuklar Türkiye'de annenlerleyken yine başbaşa bir şeyler yapmalısınız. Biz Arya'nın küçüklüğünden beri hemen hemen her sene Evrim'le başbaşa kaçamaklar yapmaya çalışıyoruz. Son 2 senedir yapmadık ama o da artık Arya büyüdü tatilde zaten pek bizimle takılmıyor diye :))
Kışı sevmek en zoru sanırım ama kar manzarası, şömine, sıcak şarap, battaniye altında sarılmacalı iç ısıtan akşamlar diliyorum hepinize bu kış için :) Kocaman öpüyorum seni :)
Başımıza 11 senede bir talih kuşu kondu! :))
Silkomik kadınsın şekerim, bu halini çok seviyorum :)
YanıtlaSilanne-baba desteği süper olmuş. Hem siz, hem çocuklar hem anneanne-dede mutlu olmuşlardır eminim. kazan-kazan-kazan olmuş :) babaanne de kendi evinde mutludur gerçi herhalde :P :P
ateş sarmaşığı şahane bir şey. bu renk dönüşümü beni her sene tekrar ve tekrar hayran bırakıyor doğaya ve mucizelerine...
Aynı şeylere sürekli yepyeni birşeymiş gibi seviniyorum Şuleciğim yahu. Sen de demiştin ya :)))
SilSarmaşıkların yapraklarının renklerinin sarı mı kırmızı mı olacağı havadaki nemle bağlantılı diye biliyorum. Bu sene bizdekiler her senekinden daha fazla kırmızı kırmızı oldular. Emeklerine sağlık, bitkiler ne kadar ilgi alırsa, onu fazlasıyla yansıtıyor. :)
YanıtlaSilCadılar Bayramını ben de Amerikan adeti sanıyordum, pagan dönemle bağlantılı olması mantıklı aslında. Bizde de "nardugan" gibi onun da bir benzeri var mı bilemiyorum.
Son olarak Mallorca gezisini/yürüyüşünü Karadeniz yaylarında yaptığınızı düşünmem çok eğlenceli bir yanılma oldu. O vakit, darısı belki de birlikte yapacağımız böyle bir yürüyüşün başına olsun mu? <3
Doğru bence, bu sonbahar çok kurak geçti burada, geçen yıl hatırlıyorum çok daha yağışlıydı.
SilAminnnnnn derim ne derim <3
Fotoğraflara gülümseyerek, yazını da tat alarak okudum sağol Ceren, karadul örümceğede aşık oldum resmen:))
YanıtlaSilÖrümcekli kurabiş :) Çok sevindim seni mutlu etmesine..
SilBahçeme ateş sarmaşığı ektim kaç kez bir türlü olmadı. Tekrar denemem lazım çünkü kapanması gereken bir yer var ve burada çok güzel olur. Çok seviyorum kasım ayı renklerini. Marmara bölgesi kasımda başka güzel.
YanıtlaSilMayorkaya biz de bir yaz gidip bir hafta deniz tatili yapmıştık. Çok güzel bir ada. Çok çok sevdim. Nerede nasıl yürüdünüz çok merak ettim. ayrıntılı yazarsan sevinirim.
Ateş sarmaşığı yerine her daim yeşil kalan sarmaşık da güzel olabilir ve çok arsız hemen tutuyor o.. :)
SilMallorcayı yazıyorum birkaç güne yollayacağım..
Ay aman aman. Bizim bahce duvarlarina yapmislardi kaynanamlar. Tum koca duvari kapladi o kadar buyuduki köku agac gibi duvari catlatmaya eve dogru gitmeye basladi. Sonra tuuum hepsini soktuler ama cok zor.
SilBakarsan bağ bakmazsan dağ olur. Bahçeciliğin en önemli kısmı onu budamak, seyreltmek :)
Sil