Her gecenin bir sabahı.
Dün yazdığım yazıyı biraz değiştirmek istedim. Çünkü geçen senenin 7 Şubat'ına bir defa daha dönmeye artık gücüm de, cesaretim de yok. Kendimle birlikte başkasını da sürüklemeye o kör kuyuya.. Hakkım da yok. Çünkü ne demişti, "kurşuna ne gerek var, elindeki kalem yeter.."
"O şekilde" yazmak istemiyorum artık. Küçük, hafif ve neşeli şeylerle oyalanmak istiyorum. Zaten çocuklar zaman alıyor, çalışmak da. Geriye kalan sürede de sevdiğim şeyleri daha çok yapabilmeye, kendim dışındaki insanlar ve "şey"lere odaklanabilmeye, ruhumu içinde barındıran kozaya özen göstermeye çalışıyorum. Yine de bazen zor oluyor devam edebilmek..
Fakat hayat da tam olarak böyle bir şey işte. İnişler çıkışlar. Ve buna rağmen - ya da belki de tam bu nedenle - güzel...
Dün gece Elif'i çok özledim ve hayatımın ikinci pulsuz mektubunu yazdım. Kafka'nın babasına yazdığı gibi bir mektup.. Ağır, aksak, sahte bir gülümseyişin ardına beceriksizce saklanmaya çalışılan bir özlem.. Sonra sabah oldu ve ben devam ediyorum..
Bir de, dün eklediğim videonun altına bir yorumcu demiş ki "hiç kafanı kaldırmadan mı yürüyorsun sen? o zaman hiç bir şey göremezsin ki, boşuna olur bu emek.." Telefon elimde olunca, açısı eğik duruyor, gerçekten sadece önüme bakmışım gibi gözüküyor haklı... Ama hayır, bu güzel yürüyüşten asıl gördüklerim şunlardı.. Anlaşılan V-blog işi pek bana göre değil :) O zaman böyle devam..
*Kaan Tangöze'nin sesine en uygun şarkı aslında Elimdeki Saz Yeter Canıma'ydı. Herkes bilir..
Ya ben o ormana aşık olurum, kalırım orda <3 O banka uzanıp saatlerce yatılmaz mı bir göğe bakarak bir yeşile bakarak <3
YanıtlaSilBölgenin adı Taubenberg. Tegernsee yönüne giderken, Münih'e arabayla 45dk. Yazayım, geldiğinde hangisiydi ya hangisiydi diye unutmuş olursak hatırlarız :)
SilDüşünsene o banka uzanmışız... Hayaller, hayaller :)
SilBir umuttu yaşatan insanı di mi :D
Ay hatta çadırı alır gece de kalırız ne şahane olur :) Fakat bu tip sık ağaçlıklı ormanlar gece biraz ürkütücü oluyor, çeşitli hayalet hikayeleri var bu bölgede söylemedi deme :)))
SilOh tam Arya'lık :)) Kampa gidelim, ateş yakalım, korku hikayeleri anlatalım deyip duruyor :D Çocuklu mu gitcez, çocuksuz mu?
SilTam koşup yuvarlanmalık,ebelemece oynanmalık, hep ebe olsan bile asla ama asla şikayet edemeyeceğim güzellikte yerler:)Bozkırın ortasında esefle kınayacağım seni ama kıyamıyorum.Melankoli nedir beni oraya koysalar ölmem bile anasını satayım!
YanıtlaSilBozkırın da ama gün batımları, sonsuzluk hissi, sessizliği, rüzgarın uğultusu..... :)
SilBozkır romantizmin karşısında "yok ebeyin damı" derdim terbiyesiz bir kız olsam ama haza hanfendiyim biliyorsun:))Kuruluktan nemlendiriciyi ekmeğe sürüp yiyoruz burada nerdeyse iki gündür dudaklarım kavruluyor üç litreden fazla su içiyorum ama hava cıva.Rumuz:Arizona Kertenkeli
Sil:))))) "kertenkel" :)))) ayh. Abartmıyorum bu baharda sanırım 2 gün falan güneş gördük, hep gri hep yağmur hatta dolu yağıyor ve ben artık hakikaten kafayı yemek üzereyim. Pilim bitmek üzere ve belli oluyor zaten yazılardan.. Kendimi biraz uzaklaştıracağım bu ortamdan, ani bir plan yaptım (bakınız yeni yazım) ve miktir olup gidiyorum (beoke bile diyemeyen bir insan olarak küfretmeye de başladım görüyorsun!)
SilDün gece seminer izliyorum mesleki, konu depresyon :)) dedim ya manyak mıyım mesleğe de çoluk çocuğa da yetti gaaaaari biraz pozitifliğe ihtiyacım var uzaklaşmaya kendimi yitirip yeniden bulmaya. şu yağmurdan griden uzaklaşmaya, azıcık güneş görmeye belki şanslıysam dağların güney tarafında..... hadi dua et normale dönmüş halde geleyim :)
Kertenkelenin halasının kızı olsa gerek kertenkel:)yeni yazıya bakayım
Silduman'ı severim güya ama bu şarkıyı ya dinlememişim ya da unutmuşum. ne güzelmiş sözleri de müziği de :)
YanıtlaSilNedense pek bilinmeyen bir şarkıları. Ben de çok severim.
SilAğaçlı manzara da güzel, ama ben ondan sonra gelen iki kişilik banklı olanı alayım, lütfen. :)
YanıtlaSilBu şarkıyı ben de ilk duydum, güzel gerçekten. Teşekkür ederim. :)
Bankın isteklileri çoğalıyor :)
SilBaşlığı görür görmez şarkıyı söylemeye başlamıştım :)
YanıtlaSilSenden kaçar mı <3
Silağaçlı yol harikulade kollarımı açıp döne döne yürümek istedim iyi geceler
YanıtlaSilHeidi gibi :)
Silİniş çıkışsız hayat mı olur? Tabi çıktığımızda düz bir tepeye ulaşsak ve orada uzun uzun yürüsek ,inişler gecikse mesela.
YanıtlaSilBen de hep yukarıları çekmeyi severim, bulutları ağaç tepelerini, kuşları:)Belki böyle ormanlıklara, zevkli,tertemiz sokaklara sahip olmadığımızdandır.
Kızım lise1 de ilk kez arkadaşları ile gece Duman'ın konserine gitmişti. Biz de çıkışta almak için biraz erken gidip antre de baya dinleyip eğlenmiştik:) Çıkışta birbirimizi zor bulmuş, azıcık panik olmuştuk ama neyse anı olarak yer etti bende Duman. Güzel şarkıları,etkkileyci sesleri var.
olmaz tabii de arada biraz düzlük olsa, bu sıra hep in çık in çık açıl kapan açıl kapan çok yoruldum be mehtap....
Silşimdi bu akşam yine 15 günlük okul tatili başlıyor, biraz da ondan bu hallerim... tam "hah başladık" diyorum yine yerle bir oluyor her şey, dengemi kaybettim ben de...
Ay ben bi çılgınlık yaptım. Bu yorumu yazdım, bilgisayara baktım baktım veeeeee... azzzzz sonra blogda :)))
Silİnsan sürekli aynı ortamda kalmaktan da sıkılıyor. O fotoğrafını koyduğunuz, insanların imrenerek baktığı ortamda en çok iki yıl dayandık. Sonra denizi, şehir hayatını özledik. Şimdi yine o ağaçları, dağı tepeyi özlüyoruz. Şehre yakın sizin de belirttiğiniz gibi yakın yerlerde nefes alınacak yerler olmalı. Ağaçlar, kuş cıvıltıları, tertemiz hava, dinginlik. Bazen yamacımızda olsa bile böyle yerler şehrin ağır yaşamında bir mola vermek için aklımıza bile gelmediği oluyor. Böyle cennet köşelerine vardığımızda anlıyoruz, ne iyi yapmışız da gelmişiz diye.
YanıtlaSilKesinlikle, hayata bir “es” koymak lazım.. Neredeysen oradan biraz uzaklaşmak, bazısı için cennet olan, bir başkası için sıkıntı verebilir zamanla, araa hava almak iyidir...
Sil