20 Aralık 2020 Pazar

Pabuçlarıma bakarken..

Her yer kapalı ama neyse ki yürümek serbest. Üstelik maskesiz. Beklenti düzeyim o kadar düşük ki, "daha ne olsun?" diyecek oluyorum. Hava buz. Gece eksiye düşüyor, gün içinde 2'yi geçmiyor, henüz kar yok. Kar mikrop kırar derler, Corona'yı da kırar mı ki?

İngiltere'de aşı başladıktan bir hafta sonra Almanya İngiltere'ye sınırlarını kapatma kararı aldı çünkü Corona mutasyona uğrayarak %70 daha fazla bulaşıcı hale gelmiş. "Bu bir savaş resmen!" demek geliyor içimden, ya da kıyasıya bir satranç maçı... Virüs ve İnsanlık karşı karşıya.

Bunları düşünüyor, pabuçlarımın burunlarından gözümü ayırmadan yürüyorum. Birden yanımda yaşlı bir adam beliriyor. İşaret parmaklarıyla kulağını işaret ediyor, dudakları oynuyor ama ses çıkmıyor. O anda fark ediyorum, ben yine ses geçirmeyen kulaklıklarımı takmışım ama "play" tuşuna basmayı unutmuşum! Bunu çok sık yapar oldum, sanırım müzik dahil her tür sesten kopmak istiyor bilinçaltım..

Kulaklığı çıkartıyorum. "Hah sonunda!" diyor yaşlı adam ve gülümsüyor. "Üç gündür aynı saatte aynı yerde karşılaşıyoruz genç bayan, günaydın diyorum cevap alamıyorum, gözünüzü yerden kaldırmadan yürüyorsunuz, bu hiç doğru değil" diyor! Öyle güzel diyor ki ama, "sana ne" diyemiyorum.. Zaten ben kimseye "sana ne!" demem ama bazı uykusuz geceler bazı insanlara demiş olmayı isterim..

"Kusura bakmayın" diyorum ve gülümsüyorum. "Hah şöyle" diyor Öğreten Adam (bir tek, elinde çay bardağı eksik...) "Yürürken lütfen pabuçlarına değil etrafına bak" diyor. Ben ne cevap vereceğimi düşünüyor ve ona "Düşünceler.. ve karıncalar.. Ben hep karıncalara basmaktan çekinirim" demek istiyorum ama mevsim geliyor aklıma ve ben tüm bunları Almanca Gramatik yapıda düzgün kurabilmek için der-die-das-dem-den'erden hangisini kullanacağımı hesaplarken, o yürüyüp gidiveriyor.. 

O zaman, yeniden kulaklıkları takıyor, bu sefer müziği de başlatıyorum. Kulağımda şu çalarken (video eki görülmüyorsa, link de burada) ben tüm bunları, ilk defa fark ediyorum:



Dahası yanımdan geçen genç yaşlı istinasız tüm insanların bana gülümsediğini de fark ediyorum! Tanrım insanlarla göz teması kurmayalı, ne çok şey kaçırmışım karıncalara / pabuçlarıma bakarken...... 

Acaba yaşlı adamı yarın sabah da görebilecek miyim? Sanırım bir teşekkür etmem gerekiyor...

Hem (olmayan) karıncaları incitmeye endişe etmek yerine, akıp giden yaşama bakmayı hatırlattığı için, hem de "pause"dan "play" tuşuna geçmemi sağladığı için. Hem de... hakikaten bu sıra hayat bana hep aynı şeyi mi gösteriyor??? Gör be kadın, artık! ;)


38 yorum:

  1. Öğreten Adam da tam klasik romanlarda okuduğumuz karakterler gibiymiş :D Karıncaları incitmeyenlere selamlar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu sabah göremedim, sanırım hakikaten roman kahramanıydı :P

      Sil
  2. Yazılarınızı okurken -sıkıntılı bir durumdan söz etseniz bile-umut veren bir filmin icindeymişim gibi hissediyorum:))

    YanıtlaSil
  3. ben de bazen müziği açmadan uzun süre kulaklığı kulağımda unutuyorum, hem de evin içinde :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Müzik dinliyormuş gibi görünürken kafa dinlemek ;)

      Sil
  4. Caaanim ceren, bu coronayi kar mar kırmaz heralde öyle bir corona bu yani😃 bir tebessümle insanlari bu kadar mutlu etmek mümkünken Ne kadar asik suratli olduk aslında herbirimiz değil mi. Dünya derdine düştük, mecburen... Bir teşekkür de benim için et.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Somurtuk değilim de işte kendi kafamın içinde kaybolduğum çok oluyor... Başımı kaldırıp baktığımda dünya aslında coronaya rağmen gülümsenesi bir mekân :)

      Sil
  5. Kafamdaki Alman imajına ciddi bir darbe indirdin :P Sert, mesafeli, tanımadığı insanla hiç muhatap olmayan bir stereotype var zihnimde Alman sözcüğünün hemen ardında ama bu amca yıktı o imajı :) Kalpli kırmızı kilit ne kadar çarpıcı! Gördüklerin ne kadar güzel! Yarın da pabuçlarından kaldır bakışlarını :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunlar Bavyeralı :D Ya var öyle sert ve huysuz Alman, çok var yani ama Bavyeralılar biraz sıcak insanlar, ille laf atarlar uzun uzun konuşurlar. Hatta fazla uzun konuşurlar :P
      Kırmızı kalpli kilit ne biliyor musun, burda evlenince insanlar böyle bir kilit alıyor kiminde isim ve evlilik tarihi falan da yazıyor ve onu köprünün demirine asıyorlar evliliğimiz uzun sürsün manasında bir nevi batıl inanç. Bazı köprüler özellikle ünlü, kilitten geçilmiyor yüzlercesi üstüste rengarenk. Çok hoş değil mi? "Aşk kilidi" hahaha kinky.

      Sil
  6. evet evet gör öyle güzel bir ışığın var ki sen kapattığın halde o görmüş artık sende bakmaya karar verdin bu bir başlangıç yihhuu efendin sen dedim umarım mahzuru yoktur yazım kurallarına uyamıyorum sevgiler

    YanıtlaSil
  7. İngiltere deki mutasyonu ben de duydum bizimkiler de İngiltere hollanda danimarka ve güney afrikaya sınırları kapattı kapatmasına da, aşıdan sonra olduğunu kimse söylemiyor...korkunç...neredeyse ümitsiz durumdayız, bir senedir bütün ümidimizi aşıya bağlamıştık.:(((

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aşıyla alakası yoktur Joe ama kaderin sanki "hah sen benim kalemi mi aldın, al sana fil" demesi gibi geldi bir an bana, biz bir adım attık, o bir adım attı, bıktım bu yarıştan....
      Amelikan aşısının da alerjik reaksiyonları çok oluyormuş. Aşı olacaksanız Alman olun :D Ay çok güldüm bi an kendime. Bizde henüz aşı onay almadı bu arada. Türkiye'de neden bu kadar haber oldu ben de anlamadım, Almanya'da aşı falan gündemde değil... Yani 3. aşama onayından sonra önce tedarik ve saklama koşulları yurt çapında oluşturulduktan sonra bahar ortası başlanabilir falan diyorlar ama o da önce yaşlılar ve sağlık personeli, normal halk sanırım yaza doğru, biz geçirenlere ise şu an aşı yapılmayacak deniyor ama belki seneye falan bize de en son yapılır. Ya bir de aşı karşıtları var şimdi ayhhh
      Dur biz iyi şeyler düşünelim. Rooibos çayları meselâ.. ;)

      Sil
    2. çin aşısı çin, hangi amerikanı. kanada daki arkadaşıma da sordum onlar da amerikan ve alman aşısını olacaklarmış.
      Rooibossssss!!!!! ay çok güzel.

      Sil
    3. Araya gireyim, bizim eyalette sıradan vatandaşın aşı sırası Aralık 2021’de. Yani aşı bir umut değil, o zamana kadar zaten hastalık doğal seyrini tamamlar, grip gibi sıradan salgınlar yapıp gitmeye başlar. Tıpkı eskiden yaşadığımız; Kuş gribi, Domuz gribi vs gibi. Onlar da hala varlar ama hiç duymuyoruz çünkü normal vaka sayısıyla seyrediyorlar. Virüslerin davranış şekli böyle. Önerilen korunma kurallarını takip edin yeter, strese girip bağışıklığınızı düşürmeyin. Saygılar, selamlar.

      Sil
    4. Nerdesiniz sevgili Dikiş Sevda'sı?
      Hoş neden sorduysam, biz zaten geçirdik, bize aşı da yok ;) Bu arada bir sorum daha olacak, peki virüs aşılarında zaten hastalığı geçirmiş insanların aşılanmasının ne gibi sakıncaları oluyor / oluyor mu? Çünkü malum bir de hiç test yapılmadan geçirenler var..

      Sil
    5. Hiçbir sakıncası olmaz, sadece aşı boşa gitmiş olur. Ayrıca viral hastalıkların bazıları ömür boyu bağışıklık bırakırken, bazıları her sene form değiştirdiği için bağışıklık bırakmaz. Birinciyle örnek Suçiçeği mesela. İkinciye örnek ise Grip. O yüzden her sene Grip aşısı olmak gerekir ve koruyuculuğu da yüzde yüz değildir. İşte bu Covid de ikinci gruba giriyor, tabii şimdilik bildiğimiz kadarıyla. Yani muhtemelen her sene Covid’e karşı aşılanmak gerekecek. Tabii, hastalık yayılım hızı normal kabul edilen rakamlara inerse, tıpkı Grip’te olduğu üzere, o durumda sadece riskli grupları aşılamak yeterli olacaktır. Şimdilik her söylediğimiz teori niteliğinde. Çünkü virüsün bu tipi hakkında, sadece şu ana kadar toplayabildiğimiz bileğilere sahibiz. Bu arada biz Hessen’deyiz. Daha önce NRW’de oturuyorduk. Sevgiler.

      Sil
    6. Evet ben de öyle duydum, tekrar sizden de onaylama almak iyi oldu teşekkür ederim :) Bavyera'dan sevgiler!

      Sil
  8. Maskesiz yürüme fikri muhteşem. Burada maske zorunluluğu yüzünden yürğyğşe çıkasım yok:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizde hiç maske zorunluluğu olmadı açık havada, belki nüfus yoğunluğuyla alakalıdır..

      Sil
    2. Eğer bu olay Türkiye'de olsa adamın başına ne geleceğini Allah bilir:) Oysa tanımadığın bir kişiye selâm vermek, küçük bir gülümseme onun hayata bakış açısını değiştirir.
      Bana göre aşı konusunda küresel ilâç şirketleri büyük kapışma halinde. Kafalarımız iyice bulanık ve söylenenlere daima kuşkuyla bakıyorum. Açıkçası güveneceğim bir adres yok. Hastalık yeterince tanınmıyor, her gün yeni şeyler çıkıyor ortaya. Bir on yıl sonra Covid-19 hakkında yazılacak hikâyeleri çok merak ediyorum:)

      Sil
    3. Kesinlikle.. Şöyle anlayışlı bir "hepimiz insanız.." selamının bakışının değeri ne büyüktür.. Bu ülkede başıma çok geliyor, zor bir zamanımda genelde yaşlı bir kadın ya da adam yanıma gelip birşeyler diyor, çocuklarımdan biri küçükken otobüste bir defa olmuştu. Çok zorlanıyordum, ağladım ağlayacağım günlerden biriydi, kızım çok huysuzlanıyordu ve ben çok utanıyordum toplu taşımada ağlamasından. Kadının biri yanıma gelmiş ve bana çocuğa bu kadar anlayışlı davrandığım, kızıp bağırmadığım için teşekkür etmişti ve otobüsteki bir kaç kişi daha katılmıştı ona. O gün çok iyi gelmişti, eve o şekilde gitsem kesin tüm gece ağlardım. Böyle şeyler sık olur bana.. Belki herkese de oluyordur tabii de ne bileyim insanlara inancımı bu nedenle de hiç kaybetmiyorum belki. En zor zamanlarımda tanımadığım insanlardan çok büyük şefkat gördüm..

      Sil
  9. Ahahaha, o artikelleri Allah alsın 😂. Aynen, ben de ne sohbetler etmek istiyorum da, içimde kalıyor🤗😂😂😂. Sizin aksinize, ben de inatla göz teması kurup selamlaşma çabası içindeyim hep, çocukluktan kalma Polyana kafası 🤗. Allah’tan yaşadığımız eski eyalette de, burada da insanlar selamlaşmayı seviyorlar. Tabii bizde de olduğu gibi, büyük şehirlerde selamlaşma falan yok, zaten oralara giden de yok 😂. Sağlıkla..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nerde olduğunuzu iyice merak ettim şimdi :))

      Sil
    2. Yazdım yukarıda da, Hessen’deyiz. İlginçtir, NRW’de olan pek çok şey burada yok. Hem de, kesin ve kati Alman kuralı olarak bildiğimiz bazı şeyler. En şaşırdığım da, burada Ruhe Zeit yok. Hatta Pazar günleri bile gürültü yapan oluyor 😱😂😂

      Sil
  10. baksana senden bişi isteyebilir miyiim. momentos da sorduydu da sana sormasını sölediydim. ilkay kağıttan dünyam arkadaşımızın yazısını okuyup orda düşüncelerini söleyebilir misiin, bi de hukukçu arkadaşların vardı, ilkayın sorularını onlara sorup ona da bize de yardım edebiler misin pliiiz :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sorayım ama biraz yoğunum zaman alabilir, sonra yazarım bloğa herkes okur, olur mu?

      Sil
  11. heey şimdi momentos da yorumunu gördüm saol ama bi de ilkay ın yazısını okusanaaa üzülmüş de bütün blogdan soğumuş gibi, onun da bir dolu sorusu var, dizi fotisi kullanmak gibi, bir dizi hakkında yazarkene, ona da yardım edebilir misiin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ok elimden geleni yaparım.

      Sil
    2. hıhıms, boş olunca ilkayın yazısı ve yorumları da okuyuveer :)

      Sil
  12. Ak sakallı dedelerin hangi kılıkta karşımıza çıkacağı hiç belli olmuyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değil mi? Neyse bugün gördüm adamcağızı selamlaştık da yoksa "ahiy iyi sıhhatte olsunlar bana dokundu" olacaktım :P

      Sil
  13. Bayıldım ben o adama :) O kadar haklı ki! Israrla belirtmiş:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet gerçekten ısrarla :) İnsanların birbirine özen gösterdiği bir dönemden kalma bir insan işte.... <3

      Sil
  14. Yaşlı amcaya teşekkürler cidden, anın tadını eski yürüyüşleriniz, bisiklet turlarınızdaki gibi çıkarmayı hatırlatmış size yeniden :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değil mi? Neden unuttum ki öyle davranmayı, ben de düşündüm ben hep böyle değildim, sanırım silkelenip kendime gelmeliyim :)

      Sil