29 Ağustos 2010 Pazar

Arrivals vs. Departures


Tatil bitti, arkadaşlarla ve aileyle kucaklaşıldı, bavul hazırlandı, online check-in yapıldı, gidiş terminaline doğru yola çıkılmak üzere.. Yine ayrılık anksiyetesi, yine vedalaşmalar.. Sevmiyorum!

Yıllar yılı havalimanlarının gidiş ve geliş terminallerinde hep düşündüğüm bir durumdur; aralarında sadece bir kat olmasına rağmen, dünya genelinde, gidiş ve geliş terminallerindeki hava birbirine taban tabana zıttır.

Bir kat üsttekiler zil takıp oynarken, neşe içinde birbirlerine koşup kucaklaşırlarken, aynı anda sadece bir kat alttakiler gözyaşları dökmektedir. Üst katta herşey dinamik ve gençken, sadece bir kat altta herşey ağır adımlarla ve hüzünle gerçekleşir. Üst katta kavuşmak için acele edilirken, alt katta gitmemek için işler ağırdan alınır. Üst katta kocaman bavullar neşe içinde ellerden alınıp arabalara atılırken, alt katta minicik sırt çantaları bir ton kadar ağır gelir. Sanırım dünyanın hiç bir yerinde, mesafesi bu kadar yakın iki mekan arasındaki duygusal yoğunluğun türü bu kadar farklı olamaz..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder