3 Nisan 2020 Cuma

Corona test sonucu: Pozitif.

Sonunda geldi test sonucumuz. Evet geçirmişiz, valla yeniden doğmuş gibiyim bu haberle, yalan yok. Biz ağır ve tuhaf bir şey geçiriyoruz ama bir de corona değilse ve bunun üstüne bir de corona geçirirsek bittik biz diye düşünüyordum...

Tuhaf olan, sabah sağlık bakanlığından geldi haber, uzun uzun konuştuk ve hastalığın seyrini sordular, herhangi bir belirti göstermeyişimizin 5. günü olduğu için artık bulaşıcı olmadığımızı ve evden çıkabileceğimizi söylediler. Yine tabii mümkün olduğunca evdeyiz, sadece ben dışarıya çıkıyorum, maske ve eldivenliyim elbette sosyal mesafemi de koruyorum.

Sağlık Bakanlığı Corona geçiren ve evde iyileşen bizim gibi insanlardan kan alıyor ve kandaki antikorlar şu an hasta olan insanlara nakledilerek, bağışıklık sistemlerinin bu yeni yardımcı antikorlarla harekete geçmesi umuluyor. Bu deneysel bir tedavi ve katılmak bize bağlı. Ben mutlaka katılmak istediğimi ve istedikleri an kan verebileceğimi belirttim, haber bekliyorum. Bu bence tünelin ucunda görülen bir ışık olduğu için, umutluyum..

Sağlık Bakanlığı'nın telefonundan 1 saat sonra bir başka telefon geldi. Eşimin 10 Mart'ta katıldığı 3 kişilik bir iş toplantısında o zaman pozitif olduğunu bilmeyen bir kişi aradı ve kendisinin de hemen ertesi gün hastalandığı ve test sonucunu yeni aldığını öğrendik. Malesef toplantıya katılan 3. kişinin de dün gece öldüğünü öğrendik :( Bu büyük şok oldu, yani resmen ucuz kurtarmışız, ilk defa dank etti.. Hastalığı kapmamızdan sadece 4 gün önce - çok büyük şans - okullar kapanmış ve biz ev hapsine başlamıştık, o nedenle bizden yayılması mümkün olmadı. En sevindiğim şükrettiğim de bu oldu...

Eşim virüsü 10 Mart'ta kapmış, 13 Mart'ta hastalandı, 15 Mart'ta ben hastalandım. Çocuklar çok az semptom gösterdi ve sadece 2 gün hastalandılar, çocuklarda yorgunluk, ateş, boğaz ve karın ağrısı ve ishal belirtileri oldu. Eşimin astımı olduğu için benden ağır geçirdi. Benim ilk belirti ile son belirti arası 15 gün sürdü, eşimin 20 gün. İkimizde de baş ağrısı, ishal, aşırı halsizlik ve eklem ağrısı ile başladı. Ateşle ve ciğerlerde sıkışma, öksürükle devam etti. Fakat garip olan 2-3 gün iyileşiyorum azaldı sanıyorsun yeniden başlıyor.. Boğaz ağrısı, burun akması (kanaması) ve ağız ve burunda aftlar ikinci hafta çıktı. Koku duygusu da o zaman gitti. Hastalığın genel seyri, ağır bir grip ve bronşit gibiydi ama dediğim gibi biz şanslıydık, "hafif" geçirdik. 3. kişi mesela ölmüş :( hala inanamıyorum..


Kendimize evde nasıl baktık.. Ateş ve eklem ağrıları döneminde paracetamol aldık. Bol su ve çorba içtik (zaten halim yoktu başka şey pişirmeye). 2 haftada 2 baş sarımsak tüketmişiz (allahtan burnumuz koku almıyor) ve devamlı taze zencefilli ballı sirkeli sıcak su ve bitkisel çay içtik. Bir de C vitamini çinko ve kas ağrıları ve kramplar olduğunda magnezyum aldık. Birkaç defa eşimin astım ilacını kullanmak durumunda kaldım. Öksürük ve kulak ağrısı için zaten yıllardır yaparız, soğanı dilimleyip sirkeye yatırdım yatağımızın yanına koydum. Başka ilaç vs kullanmadık. Bir de burun aftları için tuzlu suyla burnumu yıkadım. Boğaz gargarası olarak da yaptım.

Kişisel hijyen zaten çok önemli, biz her sabah hepimiz duşlarımızı alırız, temiz günlük kıyafetler giyer ve çıkardıklarımızı yıkarız. Yatak yorganı ve havluları da ben haftada bir yıkıyorum ama hastalık sürecinde 3 günde bire indirdim. Ve en önemlisi ellerimizi yıkamak, dışarda maske ve eldiven takmak bence.. Gerisi, malesef kader.

Biz şimdi çok şükür iyiyiz, yeniden doğmuş gibiyiz. Umarım sizlere uğramaz (ya da çok hafif geçirirsiniz) ama lütfen evde kalmaya ve sosyal mesafeye dikkat! Sorularınız olursa ve cevaplayabileceğimi düşünüyorsanız ya da endişeleriniz varsa, lütfen çekinmeyin, yorumları istemezseniz yayınlamıyorum, email bırakabilirsiniz, geri dönerim.

Umarım yeterince bilgilendirici ama aynı zamanda da moral bozmayıcı olmuştur :) Sağlıkla...

Fotolar: Sevgili Küçük Joe ve Bitli Turist'ten emailime düşen kartlar... İnanılmaz sevindirdi, tekrar teşekkürler, ben de ilk fırsatta özel kartlarımı hazırlıyorum..

49 yorum:

  1. O yeniden doğmuş gibi hissetmenin ferahlığını buradan hissediyoruz. Geçti, gelmesin bir daha inşallah. Öpüyorum küçükleri de. :)

    Aldım tatlı kartını. Ben de çok teşekkür ederim. Ayrıca çok uzun süredir suluboya denemek istiyor fakat elime alamıyordum. Sayende yeni bir hobi edindim ve kötü olsalar da keyif alıyorum.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. dün dışarıya çıktım, sokaklarda dans edesim vardı vallahi.. :)
      çok güzeller bence nesi kötü tekrar çok teşekkürler

      Sil
  2. Çok şükür, geçti gitti Ceren.

    YanıtlaSil
  3. Sizi sürekli takipteyim ve merak ediyordum.Çok geçmiş olsun.Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler. Şimdi iyiyim diye bırakmayın takibi :D

      Sil
  4. Bu süreci attlattığınız için gerçekten çok sevindim.birinci ağızdan atlatan birinden dinlemek olaya gerçekçi ve çözüm odaklı bakmama sebeb oluyor.sağlıklı günler dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler :) Evet özellikle yazmak istedim, normalleştirmek için belki insanlara biraz iç rahatlığı vermek vs. Umarım işe yaramıştır

      Sil
  5. Yanıtlar
    1. yazılarına Anti-C. olarak bayılıyorum hehe

      Sil
  6. Çok geçmiş olsun. Fazla sarsılmadan atlatmak ve antikor üretmek olabilecek en az kötü şeylerden biri herhalde. Kendinize çok iyi bakın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kesinlikle. Bakalım sonunda "şu dünyada bi işe yaradım" diyebileceğim bir durum olacak mı bu antikor verme işi?

      Sil
  7. Geçmiş olsun,Allah bir daha asla göstermesin inşallah

    YanıtlaSil
  8. Gelmiş geçmiş olsun.Saglikla kalın.

    YanıtlaSil
  9. Geçmiş olsun. Darısı diğer hastaların başına.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, umarım hep güzel haberler alırız..

      Sil
  10. Geçmiş olsun. Almanya sağlık sistemi de hantallıkta zirve yapmış anlaşılan :( Evden çıkmama konusunda bilinciniz olmasa yayılacak duracakmış demek!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Ne yapsınlar günde 200.000 test yapıyorlar.
      Bugün ben de bunu düşündüm, çocuk toplum ile yetişkin toplum arasındaki farkları yazdığım bir yazı vardı hatırlar mısın (silmediysem hehe) o yazıda Almanya gibi neredeyse yaşlı diyebileceğim toplum yapısı ile Türkiye'deki çocuk yapıyı karşılaştırmıştım. Onu hatırladım. Dur ben o yazıyı yeniden yazayım yahu! İlginç o konu.... Bu corona mücadelesine de çok uygun.

      Sil
    2. Hatırladım yazını :) İçimizdeki çocuğu kaydetmeden yetişkin olabilsek toplumca keşke!

      Sil
  11. Çok geçmiş olsunnnn
    Sizi tanımıyorum ama ilk defa korona geçiren birini gördüm(görmek demekse) :) Çok tuhaf. Başınız sağ olsun bir de

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. valla inşallah son olurum gördüğünüz :)
      Teşekkürler

      Sil
  12. Çok geçmiş olsun. Biz risk grubu olarak nerdeyse 20 gundur evden çıkmıyoruz. Korkuyor tabi insan ,korkmamak mümkün degil.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aman çıkmayın.
      Ama bak eşim de astım hastası olarak risk grubuydu ve o hala pek toparlayamadı (ben erkek coronası geçiriyorum bana elleşmeyin diyor hahaha) ama şans mı diyelim benim güzel bakımım ve burnuna burnuna dayadığım taze zencefiller mi bilemedim ama toparlıyor şükür.. Yani kendinizi koruyun çok iyi koruyun ama umut da hep olsun, e mi..

      Sil
  13. Geçmiş olsun. Belirsizlikten daha kötüsü yok. Dünya Sağlık Örgütünün açıklamalarına bakılırsa bu virüse yakalanmayan kimse kalmayacak sanırım. Ve bizler burada Aanadolu'nun orta yerinde endişe içinde bekliyoruz. Umarım, kısa zamanda aşı ve tedavisi bulunur da tüm insanlık rahat bir nefes alır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet öyle dediler mi gerçekten :) Ben de onlara "sizin işiniz felaket tellallığı değil, aşı üzerinde çalışmak, hadi yavrum hadi hadiiii" demek istiyorum. Bence insanlar evde kalır ve dikkatli davranmayı başarırsa, aşı bulunduğu anda da aşıları olurlarsa, hala umutluyum geçirmeden devam etmek mümkün.

      Sil
  14. Evet ya, anlamıştım yazdığın belirtilerden ama cidden çok iyi atlattınız. Geçmişler olsun canım. İnşallah alınacak kanlar şifa getirir diğer hastalara. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Koku gidince ben de demiştim artık bu da corona diilse yani pes :) Neyse... Evet deneysel gruba adımı yazdırdım telefon bekliyorum, ben çok korkarım iyi mi kan vermekten :P

      Sil
  15. Cok gesmis olsun. Bu hastaligi gecirmis olmanin ferahligi var yazida. Yine faydali bir yazi olmus. Sana özel bir kart hazirladim bende, fakat mail adresini bilmedigim icin bekliyor öyle:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim, her zaman da sorulara açığım. Endişeler varsa da elimden geldiğince gidermeye... Sana özelden yazdım :) Mail adresim bloğa özel değil de iş adresim olduğu için alenen yazamıyorum.. Yine aynı nedenle blogları da "açık" takip edemiyorum gizli statüyle ediyorum çünkü fotoğrafım adım sanım herşeyim kabak gibi ortada ve kapanmıyor hahaha

      Sil
  16. Geçmiş olsun. Atlatmış olmanıza sevindim. Benim bu konudan anladığım, bazı kimseler yani sanırım bağışıklık sistemi güçlü olanlar normal bir grip şeklinde atlatabiliyorlar bunu. Ama siz yine de dikkatli olun. Kendinize çok iyi bakın lütfen...

    YanıtlaSil
  17. Çok çok geçmiş olsun :)

    YanıtlaSil
  18. çok çok geçmiş olsun, dediğin gibi gerisi kader. Allah bir daha
    göstermesin. Herkes şifa bulsun diye dua etmekten başka bir şey
    yapamıyorum şu zamanlarda

    YanıtlaSil
  19. Geçmiş olsun. Atlatmanız sevindirici. Yaşayanların anlatması çok faydalı oluyor. Anlaşılan bu hastalığın herkeste farklı belirtileri var. Paniklemeden öğenmek lâzım.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler evet belirtiler değişik..

      Sil
  20. Sevgili C. Öncelikle çok geçmiş olsun. Tekrar olmasin inşallah. Bir kaç sorum olacak sana.
    Taze zencefili çocuklara kullanıyor musun? Kendinize nasıl kullanıyorsun? Birde sirke yatağında soğanı merak ettim. Anlatır mısın?
    T.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabii anlatayım bu ikisi bizim corona öncesi reçetelerimizden.
      Taze zencefili ben hamileyken dahi kullandım, çok faydası var ama kalp sorunlarınız varsa dikkat, metabolizmayı hızlandırdığı için çarpıntı yapabiliyor.
      Grip, soğuk algınlığı ve virütik hastalıklar döneminde ben taze zencefilden küçük parmağımın tırnağı kadar bir parçayı ince ince kıyıp yemeklere dahi koyarım ama en sevdiğim çayıdır, zencefili çok ince (2mm çapında) kesip ya da ezip, üzerine bir çay kaşığı sirke koyarım, üstüne sıcak su koyarım biraz bekletirim içerim, çocuklara ekstra bal da koyuyorum acısını kırması için 1 çay kaşığı kadar. Tüm boğaz enfeksiyonlarında tek geçerim taze zencefili...
      Soğan da öksürüğü anında kesiyor bunu kime anlattıysam dua ediyorum sana falan dediler :)) Şimdi öksürük için büyücek bir soğanı (sarı kırmızı fark etmez) ikiye bölüyorum ve yarbir tabağa doğruyorum, üstüne varsa balzamik sirke, yoksa normal üzüm sirkesi de olur, yarım çay bardağı döküyorum ve direkt odalarında yatağın yanına yüzlerine yakın bir yere koyuyorum. Tüm gece. En iyi öksürük ilacından daha etkili ;) Fakat oda kabapçı dükkanı gbi kokuyor rezalet :)
      Kulak ağrısı için de (bunu çocuk doktorumuz öğretti bana hihi) yine yarım soğan eski atılacak bir çorabın içine koyup 1-15dk kulağın dış tarafına dayıyorum, böyle orta kulak iltihabının ağrısını geçirmişliğim var :D Kocakarı ilaçları işte... İşe yarıyor ama. burda bizim doktorlar antibiyotiği bırak normal ilaç vermeye cimriler, öyle öyle öğrendim ben de..

      Sil
    2. Çok teşekkürler. Öksürük sıkıntımız var. Hemen deneyeceğim. :)

      Sil
  21. Yorum yapan ve yayınlama diyen bir arkadaş emaille dönmemi istemiş ama emailini yazmamış.. Yazarsa dönerim tabii. İlgisine.

    YanıtlaSil
  22. tam olarak dediğin gibi; bilgilendirici ve moral bozmayıcı, teşekkür ederiz. :)
    tekrar geçmiş olsun...

    YanıtlaSil