Bazen hayatın hayhuyu arasında kendimi bir sümüklü böcek kadar yavaş ve dışarıda hissediyorum. Sanki her şey etrafımdan ışık hızıyla geçiyor ve hiç biri bana dokunmuyor gibi tuhaf bir his bu.. Aynen bir sümüklü böcek gibi kendi kendime ördüğüm ve yüklenip sırtımda taşıdığım kabuk gibi üstüme yapışmış bir yük hissediyorum. Beni ağırlaştıran, yoran, yavaşlatan bir yük. Oysa ben doğam gereği sümüklü böcek olamayacak kadar uçucu bir varlıktım bir zamanlar..
Türkiye'den dönerken, bu ağırlık hissini görsel olarak aktarabilmek için, havaalanında şu videoyu çektim:
Bu hafta başlayan "arınma ayı" boyunca niyetim, ağırlıklarımdan kurtulmak ve "olması gerektiği ölçüde yaşamıyorum" sabit fikrinden arınıp, kendi kendime "aslında yaşadığımı" kanıtlamak.. Bu hafta hızla başladım. İlk olarak şu ünlü "dört kollu denge terazim" için kolları sıvadım ve:
Fiziksel arınma adına kıştan üstüme yük olanları atmak ve yeniden bedenimi sevmek için koşmaya başladım! Tam bir deniz insanı olan, spor yaparken terlemekten hiç hoşlanmayan ben, meğerse ne çok seviyormuşum at kuyruğumun bir o yana bir bu yana gidişinde rüzgârı hissetmeyi, sabahın ilk saatlerine özgü o neşeli kuş cıvıltılarını duymayı, ayaklarımın altındaki topraktan çıkan o ritmik kırt kırt kırt seslerini... Gün aşırı koşuyor, koşmadığım günlerde de kalbimi çarptıracak başka bir şey buluyorum :)
Eve dönüp duşumu aldıktan sonra sıra bilişsel arınmaya geliyor, ay başından beri mesleğime özel bir aşkla eğildim iyice. Geçen hafta şahane bir seminere katıldım ve özellikle son yıllarda beni zorlayan "varoluşsal anlam arayışı" adına daha profesyonel bir adım atmaya karar verdim. Tüm hafta boyunca hocamla yazışıp bana uygun bir program dahilinde beni yönlendirmesini istedim ve ta taaaa, yeniden öğrenci olmak ne güzel!
Sosyal arınmaya gelince.. Bu hafta Oz'la neredeyse her gün telefonlaştık. Hani bazı zamanlar olur, kendinizi fırtınanın ortasında kalmış gibi hissedersiniz ve birden bir deniz feneri size güven verir, yol gösterir ya. Sanırım Oz da benim deniz fenerim :) Beni hem kendime güldürüyor, hem de gerçekten kendimle barıştırıyor, tekrar tekrar.....
Tabii ya, sonuçta cingöz ama taş kalpli biri olmaktansa, yumuşak kalpli bir salak olayım, ne olacak ki....
Psikolojik arınma anlamında da, Oz'la yaptığım bu konuşmalar bana çok iyi geliyor, meğerse iki ergen gibi telefon ucunda kikirdeşip durmaya, bir yandan da ayak parmaklarıma oje sürmeye ne çok ihtiyacım varmış! Yaşım 40 oldu diye üstüme anlamsız bir "olgunluk" yapıştı bir süredir ve bu uçuş uçuş bir kadın olan bana hiç yakışmıyor! Bunu Natalia da söyledi geçenlerde (hoş o direkt "kendini niye renksizleştirmeye çalışıyorsun" diyerek dan diye daldığı için biraz bozuldum) ama haklı sonuçta; güzelim kızıl saçı artık bu yaşta fazla dikkat çekiyor diye inatla küllü kahveye boyayan, cildim nefes alamaz diye gayet de lekeli ve çilli yüzüne hayatta 1 defa dahi fondoten sürmemiş, hijyenik gelmiyor ve acır diye hayatında maniküre pediküre gitmemiş, "iyi de eskimedi, bozulmadı niye gereksiz tüketim yapayım" diye senede 1-2 kıyafet alan, kocasının ayakkabı sayısı da tam bu nedenle kendininkinin 3 katı olan Allahlık bir şaşkın var karşınızda!
Ama cevabım hep aynı: "tüketme üret", "doğalı seç" ve bilimum hippi zırvalıkları kalbimin en derininde, vallahi inanmışım.. Değişmez. Ama "ilkelerini kaybetmeden de iyileşebilirsin"! Yani evet, kendime biraz öz-bakım vereceğim. Bu hafta ilk adımı Rwandalı Kadınlar Dayanışma Derneği'nden sabun ısmarlayarak attım :) Gelirin tamamı Rwandalı kız çocuklarının eğitimine gidiyor ve anlatamam size nasıl yumuşacık oldu bedenim..... Hele renkleri ve kokusu ve %100 el yapımı, yerel sermaye ve doğal oluşu! İşte böyle şeylerle gel bana kokoş hippi C.'ciğim :)
Bunların dışında, "yaşadığımı kendime kanıtlamak" adına arşivlemeye karar verdiğim (fikir: Yüreğimin İklimi Mart Ayı Dökümü yazısından araklanmıştır) şöyle güzel şeyler daha oldu:
İZLEDİM - OKUDUM - DÜŞÜNDÜM:
Bu hafta uzun süredir elimde sürünmekte olan Buddenbrooklar sonunda bitti. Aslında kitap yorumu okumayı da yazmayı da sevmem ve yapmam çünkü herkesin okuduğundan kendine alacağı çok kişisel bence ama benim karşıma şu cümle çıkınca, düşünmeden edemedim: "Uomo non educato dal dalore rimane sempre bambino!" (İta. Acı çekerek eğitim görmeyen insan, her zaman çocuk olarak kalır!)
"The Serpent" isimli mini diziyi izledim ve itiraf edeyim çok uzun süredir bu kadar iyi bir yapım izlememiştim. 70'lerin ruhunu çok iyi bir set kurarak yakalamışlar, kamera çekimlerinin tarzı bile 70'lerdekiyle aynı, şaşırdım ve bayıldım. Gerçek hayat hikayesi olduğu için ayrıca etkileyiciydi. Bolca gerilmeyi ve "tıkınırcasına izleme"yi göze alacaksanız, çok tavsiye ederim.
ÖĞRENDİM - ŞAŞIRDIM:
Kuğu yumurtası maceramız malum.. Okumayanlar için, çocuklarım haftabaşı orman içinde terk edilmiş bir kuğu yumurtası buldular. Yaşar mı yaşamaz mı derken telefonlaştığım veteriner "doğanın işine karışmayın, terk edildiyse bir nedeni vardır" deyince biz de bir şey yapmadık. Fakat yine dayanamadım koşarken sabahları gidip baktım, diğer yumurtaların üzerinden kalkmıyor ama yuvadan oldukça uzakta bir köşede duran o yumurtaya yanaşmıyor anne kuğu... 4-5 gündür yumurtanın yeri milim oynamadı yani biz bulduğumuzda da çoktan terk edilmiş demek bu.. Yapacağımız bir şey yokmuş gerçekten..
Biraz araştırınca, kuğuların yavru sayısına kendileri karar verdiğini okudum! Yani gereğinden fazla sayıda yumurta olduğunda annenin belirli bir nedenle içgüdüsel olarak bazı "az avantajlı, belki küçük?" yumurtaları bilerek dışarı attığını öğrendim. Gerçekten de bu kuğu çifti (kuğular tek eşli bireyler, alanları belli ve 100 seneye yakın yaşıyorlar) dikkat ediyorum her sene sadece 2 yavru büyütüyor, belki "istenmeyen" 3. yumurtaydı bizimkisi :( Oldukça üzücü ama bu sayede kuğular hakkında bir çok şey öğrenmiş oldum.. İlginizi çekerse şu linkte güzel bilgiler mevcut.
ÇOK SEVDİM:
Kızımın topladığı çiçeklerle tamamen kendi kafasından uydurup yaptığı bu tasarımları çok sevdim. Bu fikrin nereden geldiğini sorduğumda verdiği yanıtsa çok tatlıydı: "anne çimenlerde yaşayan pericikler böyle giyiniyor işte!" <3
DİNLEDİM:
Ve son olarak bu upuzuuuun yazıya, bu hafta içinde en çok dinlediğim şu eski ama eskimeyen ;)) albümü ve göremeyenler için de linkini şuraya bırakarak son veriyorum:
Herkese güzel bir haftasonu dilerim!
Şaka gibi! Yayınla düğmesine dokunmamla eş zamanlı radyodan duyduğum şok gelişme: Sadece 1 hafta sürdü yaaa! Okullar yine kapandı :( Vah bana vahlar bana....
O kadar güzel ki anlattıkların... Keşke o yürüyüş terapilerine katılabilsem... Ama umutluyum bu yaz beraber yürüyeceğiz seninle :)
YanıtlaSilEvet evet!!! Ya İzmir ya Karadeniz yaylaları!
SilSevgili Adas okudugunu dinledigini izledigini paylasmana cok sevindim
YanıtlaSilYazdiklarin paylastiklarin ayri guzel ve evet yasadigini kanitlamak ocin arsivlemek bence bu en guzeli❤️ sevgiler Ceren
Bu hafta ne olacak bakalım.... Koca bir boşluk olmaz umarım..
SilSelam Ceren kendine yeni alan yeni bakış açısı. Senin adına sevindim. Okullar meselesi bizde de aynı. Maalesef evde ler. Küçük torun beş buçuk yaşında canı İnternet üzerinden ders yapmak istemiyor zorla ve günde dört saat. Büyük torun sorun yok. 3.sınıf odasına çekiliyor dersini düzenli yapıyor. O arada kızının yaptığı tasarımlar süper çok beğendim. Sevgiyle kal. Inşallah okullar kısa sürede açılır. Çektiğin video bana İstanbul'da bir sergi vardı. Duvarlarda önce az karınca sonra biraz fazla daha sonra çok fazla karınca duvarda video olarak yapmışlar. İstanbul'da İstiklal öyleydi. Senin havaalanı o videoyu çağrıştırdı. Tıpkı sürekli koşturan ben sonra yavaşlayan ben. Sana kolay gelsin. Tekrar sevgiler.
YanıtlaSilBir de böyle deneyelim bakalım. Sorun hakikaten arşivleme belki de...
SilBenim de Bayan 7 yaşla çok şükür sorunum yok, yanyana oturup çalışabiliriz. Fakat Bay 4 yaşla mümkün değil, o kadar hareketli ki 5dk oturmuyor çocuk! Ve tabii o evde olunca ben de... Tam ritmi tutturdum derken valla kötü oldu bu ama mücadele edeceğim....
C. ciğim şahane bir yazı, içim açıldı, her ne kadar son dakikada gol olmuşsa da. Kızın bence sanatçı olacak çok belli.
YanıtlaSilSümüklü böcek konusuna çok şaşırdım ben de kendimi öyle hissederim. Ama direniyorum.
Matematikçi olmayacağı çok belli 6 parmakla :)))))) “Baraka” diye bir belgesel vardı izlemiş miydin? Sanırım oradan zihnime yer etti bu sümüklü böcek hissi....
SilKızının tasarımlarına bayıldım, bayıldım sevgili Ceren:) Günümüz çocukları doğaya, doğadan gelen mistisizme çok düşkünler. Son zamanlarda çok ilgimi çekiyor. Yeğenim kendini cadı sanıyor, bitkilere çok düşkün:) Kuzenimin kızının en büyük dileği doğayı hissetmekmiş vs. Çok örnek var. Bakalım ileride nasıl bir dünya bekliyor insanlığı.
YanıtlaSilYürüme terapisi çok ilginç. Bildiğimiz terapi mi söz konusu? Eğer öyleyse mesela ben yürürken imkânı yok konsantre olamam:) Ama sorun ben de tabii, öylesini tercih eden çok kişi vardır eminim.
Bir kısmı aşırı düşkün hattâ dediğin gibi mistik düzeyde bir bağlantı arayışı içinde, diğer kısmı da aşırı yıkıcı yok edici :( bakalım kim kazanacak...
SilYok bu yöntemi corona doğurdu :) ofise giremiyoruz, online yöntemi de çok sevemedik, açık alanda yapıyoruz. Biraz yürüyüş boş bir bankta oturmak vs. Çok katı terapi yöntemlerini savunan meslekdaşlar için ya da alan hassasiyeti olan danışanlar için uygun değil ama bir süre böyle idare edeceğim ben.. Maalesef Almanya’da tuhaf kurallar var mesela alışveriş için (market dışında) test sonucu ve özel randevu isteniyor! Keza ofis çalışanları en az haftada bir iki defa test olmak zorunda. Danışanlardan test istemem benim de test sonucu göstermem falan gerekiyor ama açık havada 1-1 buluşmalar için bu kural geçerli değil....
The Serpent'a ben de bayıldım bu arada. Hâttâ yazacaktım. Uzun zamandır bu kadar beğendiğim bir dizi olmamıştı.
YanıtlaSilAynen!!! Nasıl bir adammış ya :( Tecavüzcü Coşkun’un elmasçı amca oğlu gibi bişey :))))
SilBen de yürümek isterdim sizle. Havalar iyice ısınırsa ben de yürüyüş yapmak istiyorum ama tek başına sıkılan biriyim. :)
YanıtlaSilÇiçek tasarımları da çok hoşmuş. Ben de bu aralar kıyafet tasarlamaya kafayı taktım. Kursa gitmeyi planlıyorum. :)
Online kurslar çok yaygın bu dönemde, neden olmasın :)
SilÇimenlerde yaşayan periciklere bayıldım :)
YanıtlaSilBu dönemde ne plân ne düzenleme yapılabiliyor ne yazık ki sürekli değişiyor her şey.
Evet hayat bana plansız yaşamayı öğretmeye çalışıyor ama yapamiyrim duramiyrim
SilFiziksel arınma kapsamında yaptığınız koşular eminim ki diğer alanları da olumlu olarak, fazlası ile etkileyecektir. Çiçeklerle yapılan tasarımlar mükemmel, çok sevdim. Hem tasarım olarak hemde evde fotoğraf çekimleri için çok parlak bir fikir:-) Bu arada kuğulara kırıldım çok.. Madem bakmayacaksın neden yumurtlarsın ki:-((
YanıtlaSilEvet spor çok önemli, sadece düzenli sporla depresyonu yenenler oluyor..
SilBakacağın kadar çocuk levhası asalım :)))
Tütün sarısı değilmiş saçların 😁periler iyiymiş kızda iş var maşallah.sümüklü böcekleri pek sevmem,bok böceği gibi misyonu olan bir böcek daha uygun sana.sümüklü böceği de araştıracağım
YanıtlaSilValla senin için koydum o fotoyu, yorumuma cevap vermedin çünkü ben de internette aradım neymiş o renk diye ama açık kumraldan koyu mora resmen her tür renk çıktı karşıma hâlâ anlamış değilim tütün sarısı nedir. :)))
SilSen gördüğüne göre kaldırıyorum fotoyu ok? :))))
Deli!espiri yapıyon sandımdı tütün rengini kim bilmez kızıla yakın bir sarı 7.6 numara boyaya falan denk gelir.Saçların çok uzak değil ama renk skalasında kızıla yakın bakır.benimki sarının bitip kızılın başladığı yer,seninki bakırın bitip kızılın başladığı yer.sümüklü böceğim oruçlu daha fazla tarif edemeyeceğim sen bir sigara al tütünün rengine bir bak😆
SilYa acaba senin dediğin oruçlu olarak moka sarısı diye ifade edilebilecek sarı mı :)))) allah yazdıysa bozsun işim olmaz.
SilKüllü kahveyim ben yıllardır, doğal ve iddiasız, severek kullanıyorum.. Tek sorun biraz güneşte kalayım anında alttan kızılı çıkartıyor, maalesef bunun önüne geçemedim.. Ona bir çözümün varsa yaz allah rızası için....
Moka baya kahve,şuydu Allahım sana geliyorum 🙃 https://www.akakce.com/sac-boyasi/en-ucuz-biobellinda-amonyaksiz-ve-kokusuz-kalici-krem-7-6-amber-fiyati,713763578.html
SilKendi rengin mi boyuyor musun?boya ise boyadığın rengin virgülden numarası güneşte çıkan yansıma.birde taban renk olayı var saçından açık bir tonu açmadan boyarsan kızıllık oluyor.taban renk önemli.Komple küllü dersen virgülden sonra 1 olsun.7.1 küllü kumral olur 7.4 sonrası kızıl yansır.sorsan hepsi kahve hepsi kumral öyle değil yansıması var.noktadan sonraya dikkat et.kendi saçın değildir diye sallıyorum
Mok diyorum mok. Mok sarısı diye “mir” renk var, miliyo musun!!!! :))))
SilYazıdan kaldırdığım benim kendi saçım işte, onu inatla küllü kahverengine boyatan zat benim. Neden? Aman çok dikkat çekmesin, bu yaştan sonra efendi efendi külümü alayım ben. Berber ağlatana çıktı adım, hanfendi noolur yapmayın boyatmayın bu saç bu saaaaç.
Nayır berber efendi boya lütfen, kül at külllll küllllll...
Durum budur bacım. Görüyorsun benim içimden kurt murt da çıkmaz bu saatten sonra. İçim küllenmiş benim :)
Ya ben senin her şeyini anladım da şu saçının o güzelim rengine nasıl kıyıyorsun onu anlamadım be Ceren!
SilZemin müsait boyatırsan akarsa mok olur😏 dikkat çek ne olacak Türk lokumusun bir yerde.beni külle temsil etme nıne😁
SilTemsil konusunda şunu söyleyeyim: Almanya’da kahve rengi saç hakikaten kıymetli :))) Hele gözün de kahveyse acaip ilgilerini çekiyorsun. Ters burda zevkler ve renkler ters köşe!
SilKedicim kızıl saçlı çilli terapist olmuyor pek ya.... Hatta sıfır numara gözlük takan biliyorum :P Kızıl saçın hoşluğu 35’te bitiyor bence. Bir de artık zaten boya istiyor şakaklarımdan beyazladım baya o rengi tutturmak imkansız. Çakma kızıl olacağıma edebimle küllü kahve oluyorum.. Bence edepli ciddi zeki ve güvenilir bir renk küllü kahve :)))
Arınma döngülerin harika. Hele göl çevresinde olana katılmak isterdim, bizimde deniz kıyımız var ama neredeyse 1 aydır öyle soğuk ki hava. yürümek için bile gidemiyorum, çok rüzgar var. Bazı insanlar yaş ilerledikçe kıyafet , saç , baş konusunda çılgınlık peşine takılıyor. bunca yıl zaten çok renkliydim artık istemiyorum böyle bir şeyleri
YanıtlaSilispatlamak için yapılan atraksiyonları. kuaföre gidip para vermemek için saçımı kestim geçen hafta. beyazları bırakanlardan olmam daha ama
çok da önemli değil fiziksel görüntü. ama kendim için yaptığım ritüeller vardır. kremler sürer, güzel parfümler alır, giyimime özen gösteririm. asıl daha çok doğada olmak istiyorum. en azından artık
bahçeme adayacağım kendimi.
kızının yaptıklarına inanamadım, yaşına göre çok yaratıcı. çok da kıskandım, kızımın hiç bu tarz etkinliklerle işi olmadı.
Evine dönmüşsün Cerencm ne güzel !
Şu an bahçedeki elma ağacının yerini değiştiriyordum, nefesleneyim diye ara verdim kar atıştırıyor! Nisan ortası artık ne olur bahar gelsin, doğa hepimize iyi gelecek.
SilSen de benim gibisin demek ki. Ben beyazları kesin bırakıcam ama yaşlanınca çok seviyorum upuzun pamuk gibi saçlarını zarifçe topuz yapan yaşlı kadınları :)
Kulağımda Gotan Project olduğu halde yazınızı ve yorumları okudum. Nefis bir müzik, ayağımla tempo tutuyorum bir yandan. Teşekkürler:)
YanıtlaSilSümüklü böcek sırtında evini taşamayana derdik biz, sırtında evini taşıyana ise salyangoz. Doğrusu hangisi bilmiyorum:)
Kızınızın sanat eserleri etkileyici:)
Yüklü bir programınız var, umarım sizi mutlu eder.
Yorumlarda gördüm. Bankalarda ve bazı dükkanlarda HES kodu soruyorlar burada. Ben böyle bir saçmalık görmedim. Bu kodu sınırsız başlığı altında bir kez aldım altı ay kadar oluyor. Altı aydır aynı kodu kullanıyorum. Ya altı ay boyunca benim virüsü kapmadığım nereden belli? Hastaneye gidince damgalanıyorsunuz belki ama % 80 vaka asemptomatik. Vaka sayısında dünya lideriyiz, vefat sayısı günde 300'ü buldu. Ramazan tam zamanında yetişmeseydi, her taraf lebaleb:) Komik bir ülkeyiz vesselam:)
Müzik harika, hem de çok. Kıpır kıpır. Müziği dinleyince huzur doluyor içime:)))
Aaaa çok sevindim, Gotan Project ile benim tanışmam çok komiktir. Sanırım yıl 2002 bir gece tv karşısında uyukluyorum (en tatlı uykudur bilirsiniz) rüyalarımın arasında böyle büyülü nefis bir ezgi, açtım gözümü.. Cnbc-e vardı o yıllarda, geç saatlerde bazen konser kaydı gösterimleri olurdu. Fakat uyku semesi son anda yakalayınca grubun adını da öğrenemedim. O zaman böyle internet falan da yok :))) Birkaç sene geçti, aklımdan çıkmadı ama o ezgiler.. Fas’tayım tek başıma, naneli çay içtiğim bir kahve vardı teras katı çok güZeldi büyülü bir akşam vakti yine bu çalmaya başlamasın! Hemen koştum nedir bu derken derken bulundu :) Yıllara yayılan bir özlemin vuslat anı :)))) Hâlâ da severim doğrusu...
SilFakat şimdi ben de size teşekkür edeceğim! Bu hayvanla benim derdim bitmiyor. Almanya’da dediğiniz kabuksuzlar çok fazla hattâ geçen sene ektiğim salatalık marul maydonoz biber hepsini yedi bu hayvan, 1 tane bile yiyemedim. Bira çok severmiş, bira tasları koy hepsi içine dolulur boğulurlar dendi ona da kıyamadım. Olayı kime anlattıysam o hayvanı bilmiyor! Türkiye’de yok sandım sonunda. Şimdi anlıyorum ki sümüklüböcek bu işte ve halk arasında “aynı hayvan” sanılan salyangozla ciddi farkları var: evleri yok! :))) Bunu öğrendim şimdi çok teşekkürler....
HES kodu saçmalığına sinirlensem mi gülsem mi bilemedim çünkü kimlik de sorulmuyor, pozitif olup bişi olmaz ben iyiyim diye dışarı koşan insan türü başkasının HES koduyla gezsin dursun biz ailemize 2500km öteden Allahaşkına çıkmayın dışarı diyelim duralım.....
her şey güzel sevindim hoş haberler, çimenlerde yaşayan pericikler, ay kızın hiç değişmez işallah hep böyle kalsın, çocuk ruhlu ve hayalci :)
YanıtlaSilİnşallah :)
SilSümüklü böcek ve salyangozun farklı canlılar olduğunu ve kuğularla ilgili bilgileri öğrenmiş oldum sayende, yaşa sen!
YanıtlaSilBu da bir çeşit, proje içinde proje bence. :)
Yaşasın başta Kaystros ve tüm yorumcular, ben de salyangoz sorunsalını yeni çözebildim. Bir de bu canlının deniz altı versiyonu var..... neyse karıştırmayalım ;)
SilUmarım arınma için yaptığınız her şey size çok iyi gelir. Kızınızın tasarımlarına bayıldımmm :)
YanıtlaSilçok teşekkürler... <3 umarım! bu hafta biraz zor başladı ama bakalım...
SilNe güzelmiş çimenlerde yaşayan pericikler :) Kızınızın tasarımlarına hayran kaldım doğrusu :):) Yürüyüş terapileri ise oldukça güzelmiş.
YanıtlaSilTeşekkürler :) Babası tasarımcı annesi hayalci, bakalım kendi ne olacak..
Sil