Anne kokusu başka bişeydir ya, özellikle gurbet ellerde falan (hüzün hali). Benim kafamda anne kokusu, Nina Ricci'nin "L'Air du Temps"i ile eş. Çünkü çok küçükken annem bunu kullanırdı; böyle sabunsu, çok güzel bir kokusu vardı. Kutusu da çok hoşuma giderdi çocukken, bembeyaz, pamuk şeker gibi, sade ama zevkli bir kutuydu. 80'li yılların alacalı bulacalı abartılı modasına ters. Annem sabunlarını da alırdı, çamaşırların içine koyardı. Ben tüm çekmeceleri karıştırır, sonunda saklı sabunu bulur, burnuma dayar, gözlerimi kapar, koklar dururdum. Geçenlerde bu L'Air du Temps parfüm kutularından biri çıktı çekmecelerden birinden. Çok heyecanlandım ama, sonuç hayal kırıklığı oldu; kutunun içi boştu..
L'Air du Temps hala üretiliyor mu, üretiliyorsa aynı koku mu bilmiyorum ama bu koku dün gibi burnumun ucundadır, her yerde tanırım ve aklıma hemen annem gelir..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder