27 Kasım 2022 Pazar

45'den 47'ye: Kasım; ne saçma bir ayımızsın sen.

Kasım'ı pek sevmem ve anlamsız bulurum ben.. Ekim'in sarıları ve kavuniçilerinin enerjisi, Aralık'ın noel pazarlarının heyecanı arasında sıkışmış, olamamış bir ay gibi gelir bana Kasım. Sonbahar desen değil, kış desen değil.. 

Tam bir buçuk ay süren hastalık temposundan bir çıkayım, kendimi bakıma alacağım demiştim. Aldım :)) Dıştan vitamin takviyesi çöken bağışıklık sistemini kendine getirmek için hakikaten işe yarıyor mu bilmem, göreceğiz bakalım..

Fakat tabii ki vitamin almakla olmuyor, probiyotikleri, mevsim meyvelerini ve baharatları da bol bol tüketmek lazım. Sabahları kahvaltı olarak bir porsiyon meyve, iki yemek kaşığı yoğurt, üzerine zencefil, zerdeçal ve ekürisi karabiber, tarçın ve biraz da çörekotu ekliyorum. Enfes bir tadı oluyor, tavsiye ederim.

Bağışıklığımı düzeltmek için beslenmeme dikkat ediyorum, işe de 3 gün bisikletle gidip geliyordum (toplam 55dk sürüyor) ama totom donmaya ve lastiğin altındaki yol buzlanıp kayganlaşmaya başlayınca, artık kafamı gözümü kırmadan durayım diyerek, ofisin önündeki kıpkırmızı Japon akçaağacı ile flört etmekte olan bisikletimi bahara dek garaja kaldırdım. Zira kış günü inatla sökmediğim pembe çiçeklerim yoldan geçen herkesi güldürüyordu :)) ölmeyen hippi ruhu!

Bu sene kızım 4. sınıf, Alman eğitim sistemi de Türkiye kadar tuhaf. Minicik çocuğun neredeyse tüm hayatı az çok belli olacak bu senenin sonunda! Dolayısıyla okuldan sonra ödevlerine dikkat ediyorum, biraz da motivasyon veriyorum gymnasiuma girmesi için ama çok da karışmıyorum, 9 yaşındaki ufacık çocuğu strese sokmaya değmez hiçbir başarı!

çünkü çocukluk demek bu demek..

Kızımın tam "çete arkadaşlıkları" zamanı başladı :) Oğlansa biraz "yalnız kovboy" döneminde.. Bu sene tek başına daha uzun oynuyor (şükür Allahıma) ama hâlâ birlikte oynamayı tercih ediyor(uz) :))) 

legodan teleferik kuran anneye bir alkış!

Bu ay genelde ofis-ev arasında kaldım anlayacağınız. Pek sosyal değildim, küçük evrenime kapandım. İyi okudum, doktorluktan istifa edip yazar olan karşı komşumla kartlaşmaya başladım (bunu sonra anlatacağım çok sevimli bir hikaye!), bazı güzel fotoğraflar çektim, çocuklarla elişi yaptım, güzel hatun çiçeği yetiştirdim, sürekli dökülen güz yapraklarını tırmıkladım, hayatımda ilk defa göz altı maskesi yaptım (şahane bir hismiş!) ve ayı da böylece bitirdim.. 

Bu ay iş-ev doğrusalında gidip gelmek dışında, bana yaşadığımı kanıtlayan 4 güzellikse buydu:

- Banksy'nin Ukrayna'daki eserlerini görüp sevinmek; çünkü bence buradan konuşmak ve "ah vah gaz da az, üşüyoruz" demektense, oraya gidip bir şeyler yapmak, döt ister!

- Geceleri yorgunluktan yığılıp kaldığım için, kafamı "serinleten" tek dizi olarak Long Way Up'ı izledim bu ay:

Ewan McGregor'u zaten severim ;) Filmlerini de kendisini de, bu adam hep böyle neşeli midir yoksa sürekli aktörlük mü yapıyor gerçek hayatta da diye düşündüğüm çok olur. Charley Boorman'ı ise çok çok severim :)) Biraz yaşlanmış ve bitter'leşmiş olsa da.. 

Tabii ki elektrikli motorsikletle ne malt yemeye yola düştüler, mis gibi eski motorsikletlerinin nesi vardı diye  düşündüm ve eski yolculuklarının esamesi okunmadı ama yine de özlemişim bu ikiliyi.. Siz hiç izlemediyseniz ama, en eski seyahatlerinden başlayın izlemeye. 

- Elif Key yeni bir blog yazmaya başlamış! Duyanlar duymayanlara duyursun :) 

- Bu ay iyi okudum: iki Tomris Uyar, bir Paul Auster. Ama en severek de Barış Bıçakçı'nın "Tarihi Kırıntılar"ını okudum. Aşırı derecede güldüm - Bıçakçı'nın kendini çok iyi gizleyen mizahını severim ama bu kitapta bambaşkaydı ve biraz şiir / şair bilgim olsa eminim daha fazla keyif alırdım bu kitaptan. Adım başı gönderme var çünkü. Şiir sevenlere ve metinleri bir dedektif gibi didiklemeyi, satır aralarındaki ufak sürprizleri bulunca heyecanlanmayı sevenlere, kendisi de "eski şair" olan Bıçakçı'nın bu kitabını şiddetle öneriyorum!

Bu aylık bu kadar. Aralık baya renkli olur bu diyarlarda, noel hazırlıkları, pazarlar, sıcak şaraplar, dostlarla buluşmalar.. Umuyorum ki güzel fotoğraf ve anlatılarla geleceğim bir sonraki yazıda :) Herkese sevgiler! 

34 yorum:

  1. Teleferiğe bittim şu an gözümden kalpler çıkıyor <3 Gelip oynayabilir miyim (yapması zor gelip hazıra konmaya çalışan anne modu :) Maskenin her türlüsü candır :D Aralık yazılarına heyecanla bekliyorum Canım Ceren'im :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. maske olayını ben 40'ımdan sonra keşfettim ama bu sadece göz altı maskeleri çok rahatmış, koy ve unut :D tam benlik.. işe yarıyor mu emin değilim ama keyifli!

      Sil
  2. Sevgili Ceren Kasım ayı Ankara'nın en güzel aylarından biri mevsimin renkleri parklarda bahçelerde gökkuşağı gibi dansa devam ederken bize hastalık yakışmaz demek isterdim. Sana geçmiş olsun. Bisikletinin çiçeklerine bayıldım kendine bakım yapman maske süper. Şimdi çocuk olmak sevinci ne güzel büyümesin senin çocuklar ama Almanya'da çabuk büyüyor bu eğitim sisteminde. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir de fırsat bulup seni arayabilsem :)))) Utancımdan yazamadım bile.. İnşallah bu hafta ilk fırsatta!

      Sil
    2. Sen benim kız gibi yoğunsun. Bugün ilaç için bile aramadım. Kendini kasma konuşuruz. Sende benim hem kızım hem arkadaşımsın. Aaa sevgili Ceren sen benim kızım yaşındasın. Tamam sen benim manevi kızımın. Size kızım diyebilir miyim? Biraz sana biraz kendime komiklik yapayım. Sevgiyle kal.

      Sil
  3. Az evvel bugünü yazarken, Kasım nasıl geçti anlamadım diyordum, herkese mi öyle geldi acaba? Gerçi benim mazeretim vardı kapı gibi, hareketli günler filan, geçiverdi işte. :))
    Bisikletinin gidonu çok tatlıymış yahu! Bana şunu hatırlattı, bizim buralarda sahile yakın bir apartman var, geçen sene kış aylarında bile giriş kapısında begonvil vardı, bir süre sonra anladım ki, plastik çiçekmiş. Bahara girerken kaldırdılar sonunda, bakalım bu kış asacaklar mı, yeniden. :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kasım sizde hızlı ve çoook güzel geçti ❤️
      Ah o gidon hiç göründüğü gibi masum değil aslında! 4 mü 5 mi unuttum birkaç sene önce kendisi göğsüme girip 3 kaburgamı kırdı, meme dokusunda bıraktığı iz iki sonraki sene rutin kontrolde meme kanseri şüphesi yarattı ah o gidon başıma çok iş açtı.. Ama ondan nefret etmek yerine çiçeklendirip olumladım :)) Aklımca..

      Sil
  4. Ah evet yaa şu bağışıklığı tavan yaptır da bir daha gelmesin hastalıklar, unutsun seni sizin evi :)
    Oyuncak müthiş olmuş.. ah orda olsam neler yapardık beraber.. :) <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hastalıksız zor bizim ev, herkes her tuttuğunu hemen kapıyor :)) Ama dur bakalım yarı yarıya bile azalsa hastalık sıklığımız yeter bana :)
      Şşşt Urla’ya yine başvurduk kiiiii! ;) Hayırlısı diyelim

      Sil
    2. Ayyy bu süper haber.. hadi inşallah 🙏🌷👍

      Sil
  5. Legoya bayıldım. Bense kasım ayını çok severim. Göz altı maskesi de tavsiye ederim,inanılmaz iyi geliyor. Aralık geliyor çok heyecanlııı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hakikaten iyi geliyor mu ya? Ben oyuncak ya da anlık keyif muamelesi yaptım maskeye :)) Sizin Kasım bizim Ekim gibi, bence de güzel.. Buranın Kasımı ı-ıh :)))

      Sil
    2. Buraya da salça olmak istedim eğer doğru maske ise düzenli kullanımda ciddi fark yaratıyor. Yoksa öyle arada kullanayım dersen o da psikolojine iyi geliyor. :)

      Sil
    3. Aman yok ben ayda bir hatırlarsam :) fakat bir şey söyleyeyim siz gençlere. Ben 43 yaşındayım ve hayatımda hiç fondoten kullanmadım. Krem de 40 yaşıma dek kullanmadım şimdi aklıma geldikçe haftada 1-2 kullanıyorum. Grnç göründüğümü söylerler açık söyleyeyim brn kozmetik kullanmamış olmama bağlıyorum. Su içmek, sigara alkol kullanmamak, kozmetikten uzak durmak bence etkili. Kremler maskeler bence para tuzağı ama bilemem tabii herkesin görüşü ayrı ;) Ara sıra sürüp dediğin gibi fizikselden ziyade psikolojik etkisinin keyfini çıkarmak brnim tercihim :))

      Sil
  6. Ekmekçim gibi Kasım nasıl geçti anlamayanlardan biri de benim :) tuhaf, anlamsız bir yoğunluk içindeyim. Esasen yoğunluk da yok, olsa olsa yorgunluk, en doğrusu da bezginlik var. Ne okuduğumu anladım, ne yazdığımı. Ama umudum Aralık'ta, ne de olsa doğduğum ay :)))

    Barış Bıçakçı'yı ben de çok severim, senin okuduğun kitabı da not alayım hemen :)

    YanıtlaSil
  7. Tarifimi aldım çiçeklerimi gördüm gidiyorum :) Vitaminler işliyor çünkü son zamanlarda benim saçlarım dökülüyordu fütursuzca :)) Sonra vitaminlere başladım. Kesildi. Şimdi tekrardan gürleşiyor. Kel hippi mi olur ya :)) Adamın blogu gidiyor bir yandan saçı.. Olacak şey değil.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Otçulluğa bağlamaları nasıl ama? Et yemiyosun ondan hastasın, et yemiyosun ondan saçın dökülüyor :P Et lobisi de hiç kaçırmıyor bu fırsatları..

      Sil
  8. long way up'a bakayım ben de güzel bir diziye benziyor. çok geçmiş olsun baharatların ve yararlı besinlerin iyi geleceğini düşünüyorum, biz de yeni bir blog yazmaya başladık bu arada ^^

    YanıtlaSil
  9. Bir sonraki yazının fotoları efso olur eminim ama bu yazının da havası bir başkaydı. :) Göz altı maskelerini stokluyorum ben, hele yazın sıcağında buzdolabından çıkarılmış bir göz altı veya yüz maskesi keyfini tek geçerim. :D

    YanıtlaSil
  10. Kasım zaten sevimsizdi de benim indimde, bu yıl iyice sevimsizdi. Ara sıra baştan çıkarsa da sevemeyeceğim galiba kendisini. Kasım ismini de hiç sevmem zaten, niye koyarlarsa insanlar bu sevimsiz ayın adını çocuklarına, koy Nisan, Temmuz, Eylül falan illa takvimsel olacaksa :) Mesela anamla babam doğduğum ay bâbından "Ocak" koysalardı adımı ne datliş olurdu değil mi? "Ocak Hanım ocağınız batmasın" ananemin yerine göre beddua, yerine göre duasıdır bu ocak batma olayı. Aralıkta ışıltıyla belki biraz ruhumuz şenlenir, buralar soğudu, henüz ısıtmaya da geçmedik, ayaklarım buzzz...
    Öperim seni...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 2 dereceden kıskançça “soğuğu tanımla bana!” diye çemkiriyorum :)) Eylül dışında hiç duymadım ben ve aynı fikirdeyim. Eylül bile ı-ıh, küçükken gitmiyor, 30’undan sonra romantik bakışlı bi eylül tamam ama…. Miniklere I-ıh.

      Sil
  11. Ukrayna haberini izlemiştim en beğendiğim senin seçtiğin çizimdi Kasım da geçti,bu yıl nasıl bir yıldı bilemedim.umarım gelen gidenden iyi bir yıl olur.vitaminler de maskeler de yarasın, hepsi önce psikoloji düzeltir gerisini endorfin halleder.doktorluktan istifa eden kişi ilgimi çekti anlatırsın sonra.bol ışıklı Noel fotoğrafları bekliyoruz.belki bende şeb-i aruz fotoğrafları ile karşılık veririm Aralık ayında♥️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ay ne olur yaz! Çok merak ediyorum Şeb-i Aruz'u..!
      Bu cumartesi yaşam arkadaşı ile (ortayaştan sonra edinilen uzun soluklu sevgiliye böyle deniyor di mi :D) bize gelecekler oturmaya, o geçsin öyle yazayım diyorum.. Çok ilginç biri!

      Sil
  12. Teleferiğe bayıldımmmm. Ben de çok severdim oğluşla oynamayı, en çok o zamanları özlüyorum sanırım...
    Elif key’in yeniden yazmaya başladığını dün ünsal ünlü sayesinde öğrenip çok sevinmiştim, severim kendisini 😊
    Barış bıçakçı’nın ”tarihi kırıntılar”ını okumamıştım, çok cezbetti beni senin anlatımın. En kısa zamanda heybeme attım hemen 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gel benimkiyle oyna.. :D Zira 3 kişi yetemiyoruz kendisine...
      Elif Key ilginç biri.. Ben de seviyorum, bakalım bu blog yazıları nereye götürecek bizleri.
      Tarihi Kırıntılar biraz farklı diğerlerinden, inan ben de seni düşündüm sık sık okurken, dedim Şule şiir bilgisiyle bu kitaptan çok daha fazla tat alır çünkü benim yakaladığım "ayrıntılar" çok sınırlı kaldı :) Bence edin ve görüşlerini yaz lütfen merak ediyorum..

      Sil
    2. e ben okumuşum tabii ki tarihi kırıntılar'ı :) dinlemeye başladım dün gece ve "a-ha" dedim, "ben okumuştum bunu"...ama vazgeçmedim dinlemekten. bugün tüm gün dinledim, dinlemek de hoşuma gitti. hatırlattığın için sağol C.ciğim. günümü aydınlattı(n) yine :)

      Sil
  13. Ayy! Maşallah diyeyim, o ne güzel çiçek öyle! Dikkatimi çeken o oldu:) Bayıldım. Hemen internetten araştırdım. Daha önce biliyor muydum, bilmiyor muydum çıkaramadım, başka çiçeklerle karıştırdım:) Ama artık asla unutmam:)
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de çok seviyorum amaryllis’i :) İri bir güzel :))

      Sil
  14. Bağışıklık sisteminin çökmesi kadar iğrenç bir durum yok.. Kapı gıcırtısında bile hasta olunuyor neredeyse:) Aynı sıkıntıdan dolayı uzun süre doktor tavsiyesi ile vitamin kullandım.. Bağışıklık sistemime bir katkısı oldu mu bilmiyorum ama fiziksel olarak en ufak bir katkı sağladığını hissetmedim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen yahu, kapı gıcırtısı :))
      İlahi :)))

      Sil