Bu haftadan kısa kısa:
5 ay sürecek yeni bir projeye başladım, haftanın 5 günü 9-13 arası sürüyor. Dünyanın dört bir yanından insanlarlayım ve nasıl söyleyeyim bilmiyorum ama: çok çok ama çok mutluyum. Bu tip çok kültürlü ortamlar, umut dolu projeler benim işim sevgili blog.
Yeni projenin zoom görüşmeleri oluyor ve ne bileyim Myanmar'dan bir arkadaş sıcaktan bunalmış, penceresini açmış oluyor, o tropik kuşların sesleri benim evimin içine doluyor ya.. Ahhhh.. Dünya ne kadar küçücük ve ne kadar güzel.. Türkiye'yle ve Türkiye'de olup biten haksızlıklarla sınırlı değil dünya, biliyoruz değil mi.... Bazen unutuyoruz ve hayata küsmelere kalkıyoruz ya.... Değil işte! Yazayım, kendime hatırlatayım istedim....
TERAPİLER:
Devam ama biraz rölantide. Proje 13'te bitiyor, çocuklar eve 14.30'da geliyor, benim bir şeyler atıştırmak, ev işlerini ve ihtiyaçları halletmek ve azıcık soluklanmak için 1,5 saatciğim var. Dolayısıyla bahara dek yeni danışan almayacağım, süregelen terapileri de geceye kaydırdım. Canım çıkıyor doğrusu ama iyiyim, şükür, çalışmak, insan yaşamlarında olumlu bir fark yaratıyor olduğunu hissetmek çok güzel..
AKVARYUM:
Akvaryumumuz tüm sakinleriyle birlikte hazır. Tam 1 ay sürdü ve oldukça ilginçmiş bu işler, zor demeyeyim de, emek istiyor gerçekten. Sıfırdan akvaristlik konusunu ilk fırsatta ayrı bir postta yazacağım; ben bağımlısı oldum, tv gibi karşısına oturup izliyorum!
Eşim eve gelince bazen üçümüzü de akvaryumun dibine birer sandalye çekmiş izlerken buluyor ve çok gülüyor.. Fakat balıkları aldığım yerde çalışan (ve beleş salyangozlar hediye ederek benimle flört etmekte olan) Louis C.K.'in kopyası satıcı adam da geçenlerde dedi ki "13 yaşıma dek tv izlemedim ben, balıkları izlemek daha ilginçti".. Şimdi yazınca creepy geldi ayol..... Jeffrey Dahmer misali.. Beleş salyangozları kabul etmeseydim daha iyiydi galiba.... :P
SANAT:
Haftada bir akşam, çocuklarla bir masa çevresine oturup, mırıl mırıl sohbet ederek, 3-4 saat sanat yapıyoruz. Bu haftaki projemiz Kuş Evi'ydi. Aslında L.'e alınan marangoz atölyesinde kesip biçip çivilediler iki erkek başbaşa ama evi güzelleştiren yine biz kadınlar olduk ;)
OLUMLAMALAR:
Her sabah 6.30 gibi kalkıyor ve çıplak ayakla bahçede dikilmeye devam ediyorum (sonra da neden iyileşemiyorum diyorum). Elimde vitaminli suyum, üstümde palto kaşkol bere üçlüsü, kulağımda da DW'nin günlük haberleri derlediği podcasti. Bir süredir Türkiye'den haberleri dinlememeyi seçtim, çok üzülüyorum ve açıkcası çoğu zaman elimden bir şey gelmeyecek bir şeye üzülüyor olmam da beni sinirlendiriyor. Gerek yok.. Size de DW olmasa da ne bileyim "iyi haberler" kanallarını bulup üye olmanızı ve sabaha bu şekilde olumlu başlamanızı önereceğim.. İnanın çok fark ediyor.
Deniz Özturhan'ın Olumlu Dünya'sını dinliyorum bir süredir, çok keyifli. Özellikle "Veda Özgürleştirir" eski bir bölüm olmasına rağmen, tam yerine denk gelerek beni keyiflendirdi, tavsiye ederim.
PASTIRMA YAZI:
Ya da Indian Summer. Tam gücüyle, en doruğunda yaşanıyor. Bu hafta birkaç güneşli ılık hava yaşadık ve o sarıları kavuniçileri kırmızıları doya doya içimize çektik. Ben hâlâ bisiklet üstündeyim ama sanırım bir 15 güne kalmaz artık sabahları önce kırağı sonra don başlaması.. Sonrası beyaz ve gri.. Ama öncesinde.. Bol bol depolayalım diye rengarenk fotoğraflar ekledim bloğa, umarım gözünüz gönlünüz açılmıştır - karşılığında biraz deniz, güneş vs'inizi alırım! :))
Selam Ceren projem, akvaryumun hayırlı olsun. Fotoğraflardaki renklere bayıldım. Olumlu güzel haberler almak isteriz. Ama hayat öyle değil. Haklısın yine de güzel bakıp güzel yaşayalım. Beni geren insaları haberleri sevmiyorum. Haberlerde kanal değiştiriyorum. O insanlarla görüşmüyorum. Ne güzel çocuklarla sanat yapmak sevgiler.
YanıtlaSilAynen. Çevremde sevmeden zoraki görüştüğüm kimse yok ve çok huzurluyum! :)
SilHaftada 3 akşam sporları var, bir akşam birlikte sanat yapıyoruz, bir akşam da arkadaşlarıyla buluşuyorlar :) Valla benden düzenli ve aktif sosyal hayatları var... hahaha
Canım Ceren, yine o kadar güzel ki yazdıkların, fotoğrafların <3 Sonbahar bambaşka bir mevsim, reklerin dansı, ruhun huzurla sarmaş dolaş olması için bulunmaz hint kumaşı gibi sanki :) Akvaryumu Arya duymasın 😅Yıllardır istiyor ama ben öyle bir sorumluluğa hazır değilim. Büyüyünce alırsın kendine diyorum şimdilik Arya'ya. Akvaryum sakinleriniz çok şanslı; bulabilecekleri en iyi ev sahibine kavuşmuşlar 🥰
YanıtlaSilAaaa istiyorsa mutlaka alın öyle kolay ki! İnanılmaz da sakinleştiriyor insanı, öok öneririm, ilk fırsatta uzun anlatıcam akvaryum işini :)
SilŞarışın ve kızılşın yapraklar aldı götürdü beni C.ciğim. :)
YanıtlaSilAkvaryum seyirleriniz hayırlı olsun, creepy filan değil bence, ekrana bakmaktan 40 defa daha iyidir, eminim. :))
Değil mi :))
SilBu zum görüşmelerindeki iklimleri gözlemleyen tek ben değilmişim (: Ben de çok seviyorum farklılıkları. Temiz ferah bir bahar havası sanki.
YanıtlaSilmalezyadan abim gelmiş evde bir tropik havası durumları evet :))
SilFotoğraflara öyle daldım ki, yazıyı arka planda kısık sesle okudu beynim sanki. :D Ayyy çok güzeller ya bende istiyorum bundan. :D Yaylaya dikcem.
YanıtlaSil:) ateş sarmaşığı çok arsız, hemen sardırıyor, tavsiye ederim.
Silah o renkler! en sevdiğim mevsim , en güzel havalar.. size bizden önce geliyor güz. bizim marmarada daha yeni yeni sararıyor o kırmızıları kasım ayında görürüz . bahçemde akçaağaç var benimde ama hala yeşil. bence de buralardan haber alma. yurt dışına beş günlük geziye gittiğimizde bile ne iyi geliyordu bu ülkenin haberlerinden kopmak.
YanıtlaSilevet maalesef.. bizim eylül 15ten beri kaloriferler yanıyor ve doğalgaz sıkıntısı nedeniyle ne zamana dek yanacak hiç bilmiyoruz..... bu kış umarım sert geçmez..
Silakçaağaca bayılırım ama favorim o aileden huş ağacı buket yaaa, bayılıyorum sonbahardaki o salkım salkım sallanma haline..
haber almıyorum ama gelip buluyor tabii :( o zaman çok üzülüyorum çok sinirleniyorum baktım kendimi hasta edeceğim, sağır sultanı oynamak en iyisi.... umursamazlık değil de, kendini koruma içgüdüsü :(
Olumlu dünyayı not aldım, kendime çiçek almaya başlasam bende iyi olucak:))
YanıtlaSilKuş evine de bittim....
Sevgiler,
Ben de çok sevdim kuş evini, yakında "kuş alalım" demezler inşallah :)) örümcekleri saymazsak evde 4 iki ayak, 2 dört ayak, 8 balık, 2 yengeç, 3 karides ve 8 de su salyangozuyuz şu an itibarıyle... Komşunun kedisi ve mahallenin tüm çocuklarının da sürekli bizde olduğunu hiç yazmayayım tabii :))))
Silsonbahar renkleri hep güzeldir de seninkiler ayrı bir güzel yahu! bir gün size gelirsem, tuvaletinizden çıkmayacağım sanırım :P
YanıtlaSilkuş evine ayrıca bayıldım :)
:))) emrine amade..
SilProjeler, sonbahar renkleri, sanat..İçim açıldı okurken . Öptüm sizi kocaman.
YanıtlaSilSendeki projeler de çok heyecanlı ama! <3
SilMiss gibi geldi yazı.
YanıtlaSil:) sevindim o zaman!
SilHafta ortasından selamlar:) Olumlu Dünya podcastini Fularsizda duydum bende,başladım dinlemeye. Ağaçlar harika .
YanıtlaSilBugüne kadar aldığım tüm balıklar öldü:( Ama sizinkiler çokkkkk uzun ömürlü olsunlar sevgili Ceren. Türkiye'm haberlere bakmamak en doğru karar emin ol. Bazen bir kara delik gibi oluyor...Sağlığa dikkat :)
Sevgiler.
Sevdin mi? Ay ben Deniz'in sesine bayılıyorum ne dese dinlerim gibime geliyor..
SilBizim de dün akşam ilk defa salyangozlardan biri öldü :( dikkat ediyorum, bizden kaynaklı bir hata yok eminim. Büyük ihtimalle hasta gelmişti, çok hareketsizdi ilk günden beri.. Ama yine de çok üzüldüm.. İşin bu tarafı hiç iyi değil..
Evet karizmatik bir sesi varmış. :) Yaaa tüh :(
SilDolu dolu döktürülmüş bu yazıda ilk dikkatimi çeken, yeni başladığın proje hakkındaki hislerin Sevgili Ceren. Dünyanın her yerinden, aynı anda... Şahane!
YanıtlaSilKuş eviniz de pek güzel. O becerikli küçük ellerin emeğine sağlık!:)
Evet heyecanlıy(d)ım da pilim çabuk bitti :)) Dün kendime kafa izni verdim.. Bazen insan hiçbir şey yapmadan koltukta yatmak istiyor….
Sil