21 Ağustos 2010 Cumartesi

Yaz sonu halleri

Kiraz çoktandır kayıplara karıştı, kayısı bitmek üzere, karpuzların içi etleşti, üzümler en tatlı zamanını yaşıyor, sardunyalar güneşten yorgun, ağaçların üstündeki zeytinler oldukça belirginleşti, narlar kızarmaya yüz tuttu. Ayrıca cırcır böceklerinin randımanı düştü, kediler balık yemekten göbeklendi, köpek yavruları ele avuca sığmaz hale geldi. Yazlıkların rutubet kokusu nicedir hissedilmiyor, karıncalar erzağı taşıdıkları yuvalarının üstünü, ilk yağmurlara karşı toprakla doldurmaya devam ediyor. Domatesin en olgun, süt ürünlerinin hemen bozulduğu bir dönemdeyiz. Tatil göbekleri iyice belirginleşti, tenler koyulaştı, saçlar ve kirpikler güneşten açıldı. Yaz aşklarının yavaş yavaş ömrü geçti, öğle uykularının saati kısaldı, mayoların rengi tuzdan ve güneşten soldu. Şehre özlem arttı, okunmuş kitap kulesinin boyu okunmamışlar kulesinin üstüne çıktı, dalgalı günlerde denize girmekten daha kolay vazgeçilir oldu. Kısacası yaz sonu geldi..

2 yorum:

  1. Ne diyeceğimi bilemiyorum sevgili Ceren,bu yazı alıntı mı acaba,çok ünlü (ünlüyü boş ver,çok büyük bir yazarın kitabından bir alıntı mı diye)bakındım...çok güzel yazıyorsun.bütün yazılarını okurken çok şey öğreniyorum,öğrendiğim şey insanlığa dair...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Asla alıntı paragrafları kaynak göstermeden kendiminmiş gibi göstermem Ayşe'cim, emeğe yazıktır ve yasal açıdan da yaptırımı vardır biliyorsun :) Bilmeyenlere sayende hatırlatalım hemen!

      Sil