4 Haziran 2025 Çarşamba

İkide bir - 5

Dün, "Birde iki"yi, "benim için ilişkilerde güven çok önemli, o zaman yarın güvenle devam edelim" diyerek bitirmiştim. Haydi edelim.

Güven isminde bir sevgilim olmuştu bundan teeee 20 sene önce. Çok iyi bir insandı ama yürümedi, ayrıldık. Aradan bir zaman geçti, tabii hiçbir selamımız sabahımız yok (ben ilişkiler bitince arkadaş kalalım'cı değilimdir, arkadaş ve sevgili çok kesin sınırlarla ayrı benim için) fakat mesleklerimiz yakın. Dolayısıyla birkaç sene sonra, ben emaille kendisine bir konuda danışmak istedim. Açıkcası birebir çocuğumla ilgili bir konuydu ve hakikaten Güven'e mesleğinde çok güvenirdim, aklıma ilk o gelmişti. 

Fakat emailime soğuk bir cevap yazmış. İlk başta şaşırdım ama okey yani olabilir, ben de bir şey yazmadım. Fakat sonra bir email daha yazıp "neden bana yazıyorsun, niyetin tam olarak ne?" dedi! :))) Ay şimdi gülüyorum ama o an vallahi başımdan kaynar sular boşaldı.. Yahu ne niyetim olabilir, sen evli ben evli, çocuklarımız var... Önce şaşırdım ve üzüldüm bu tepkiye ama sonra şeytan dürttü, ben de yazdım aynen "yahu ne diyorsun, sana mesleki anlamda saygı ve güven duyuyorum ilk aklıma gelen sen olduğun için yazdım" falan diye savunmaya geçtim. O da sanırım durumu anladı, rahatladı, "işte ben alanda çalışmıyorum artık" falan gibi bişeyler dedi tamam oldu bitti, bir daha da ömür billah yazmam aman tövbe..

Fakat bu beni baya etkilemişti yani hem adı, hem mesleği, hem de tanıdığım kişiliği gereği biraz daha geniş görüşlü olmasını beklediğim bir Türk erkeği bile, kadınlarla olan ilişkisinde bu kadar güvensizdi! O zaman daha iyi anlamıştım, bizim toplumumuzun büyük çoğunluğu kadına asla arkadaş gözüyle bakamıyor, nokta. O yaşıma dek okuldan olsun, işten olsun, assssla cinsellik içermeyen erkek arkadaşlarımın olmuş olması da demek ki sadece şansmış! Ben bu şansımı genellemişim, ne büyük hataymış! Açık söyleyeyim, o gün bugündür de yeni Türk erkek arkadaşı edinemedim, benim de içimde bu şokun etkileri ve güvensizliği kaldı sanırım. Aman yanlış anlaşılır aman aman... 

Neyse Almanya'da edinebiliyorum erkek arkadaş :))) Almanlar uçanı kaçanı yapıştırma derdinde değiller çok şükür, kadınlar da daha özgür olduklarından niyetler daha açık ayan beyan ortada oluyor ve bu da erkeklerde güvene ve rahatlamaya neden oluyor, "bu kadın benden ne istiyor" şüphesi duymuyorlar yani... Ki zaten erkekler işin içinde cinsellik yokken bile "kadınların ne istediği" konusunda son derece güvensizken :)))))

Kısacası; çevremde çocukluktan kalan 2-3 erkek arkadaşım var çok şükür ve keşke yetişkin yeni Türk erkek arkadaşlarım da olabilseydi ama "sadece arkadaş olma konusunda" artık ben de güvenmiyorum kendilerine, risk almaya korkuyorum ve uzak duruyorum. Fakat kız erkek arkadaşlıklarını açık söyleyeyim çok da özlüyorum... 


İnşallah kızım da benim kadar şanslı olur erkek arkadaşlar konusunda ve onun şansı Alman toplumunda yaşayacağı için, umarım devam da eder.... Yetişkin dostlukları da çok iyidir çünkü erkeklerin, çok iyidir.....

Yarın, adet olduğu üzre :) Günün Tortusu'nda aynı konunun ters yüzüyle devam edeceğiz. 

10 yorum:

  1. Uzun ve ciddi ilişkiler, evlilikler karşı cinsle arkadaşlıklarımızı yavaş yavaş bitiriyor. Üzerine bir toplumsal dinamikler... Karşı cinsle arkadaşlık, hakiki bir arkadaşlık yani, neredeyse yok gibi hayatımda. Ben de özlüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türk toplumu çok kapalı bu ilişkilere, umarım yeni nesil değiştirir bunu.. Bu kadar tecavüzün falan altında da ben erkeklerin kadınları tamamen cinsellikle bağdaştırmaları olduğunu düşünüyorum. Kadın ve arkadaş kelimeleri çopu erkek için asla biraraya gelemiyor maalesef.. Çok acı.

      Sil
  2. İlkokulda Güven diye bir sınıf arkadaşım vardı, sınıfın en güvenilmez çocuğuydu. Soyadımız aynıydı ve ben herkese biz akraba değiliz diyordum :))

    Biliyorsun çok kez anlattım, liseden ve üniversiteden çok yakın 5 tane erkek arkadaşım var. (Hâlâ var çok şükür :) Tek açıklaması onlar beni asla bir kız/kadın olarak çekici bulmadı. Sadece kanka kategorisine giriyorum onlar için :)) Bu arkadaşlarım dışında sonradan başka yakın erkek arkadaşlarım olmadı maalesef çünkü senin de bahsettiğin gibi hep bir "Yanlış anlama/anlaşılma" sorunu oluyor. Bu 5 arkadaşımın 3'ü yurt dışında, 2'si başka illerde ve ben onları çok özlüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O elektrik başta olmazsa olmazcılara denk geldiğin için çok şanslısın bence :) Ben de o gruptayım, güzel insanlarız biz kankaya bağlayıp sonradan cıvıtmayan :))

      Sil
  3. ben ayrılınca arkadaş kalınmasa da iletişimin sürdürülebileceğine inanırdım. ama bir eski sevgili ve bir eski eşten sonra bunun olmayacağına kanaat getirdim. höt zöt tepkiler sonunda sinirlerim zıplıyor, hiç gerek yok :)
    erkek arkadaşlar ise ne kadar değerlidir. fakat gördüğüm, seninkinden farklı olarak, erkekler evlenince, eşleri eski kız arkadaşlardan hoşlanmıyorlar. benim mesela bir kıymetlim vardı. yıllarca en yakınım, aramızda telepatiye yakın bir duygudaşlık vardı falan. 40lı yaşlarda evlendiği eşi resmen set çekti aramıza ve ne yazık ki B.ciğim de itiraz etmedi, edemedi. Hâlâ görüşüyoruz ama eskisi gibi değil, o net...Lisedeki çoğu yakın erkek arkadaşlarım şu anda eşlerinin dizinin dibinden ayrılmayan ve o yüzden de 40 yılda bir görüştüğüm, dolayısıyla da paylaşımın azaldığı tiplere dönüşüp sıradanlaştılar benzer şekilde. Neyse ki bir ikisi hâlâ sağlam durabiliyorlar :)

    YanıtlaSil
  4. Serzenişini duyuyorum ve kafamda çeşitli sorgulamalar dönüyor. :) Ne o zamanki ilişkinizi, ne de ne şartlarda ayrıldığınızı biliyoruz, ne karşı tarafı tanıyoruz (ona da cevap hakkı doğuyor, ikide bir gereği :) ). Öte yandan herhangi bir arkadaş değil de eski sevgili konumundaki birisinin yıllar sonra bir mesaj atmasına verilen soğuk, yabani veya endişeli tepki doğal olabilir yahu. Ben çok garipsemedim Güven kişisinin güvensiz dediğin tepkisini. :) Hatta tepkiyi güvensiz de bulmadım, sadece neden ona sorduğunu (çünkü eski sevgili) anlayamadığını ve tırtırlandığını hissettim. Sonra açıklamışsın ve olay çözülmüş, gevşemiş gerginlik zaten. :) Erkekler ve kadınlar arkadaş olur mu ile eski sevgiliden arkadaş olur mu kısmı da bayağı farklı iki şey. Üniversitede, iş hayatında erkeklerden iyi dostlarım, arkadaşlarım oldu, evlendiler, evlendim ve ayrı gayrı düştük, bazılarıyla tekrar buluştuk, bazılarıyla koptuk. Bu anlamda Şule hanıma katılıyorum. Eski sevgililik ve arkadaşlık kısmıysa çok kişisel, o geçmişte bırakılan ilişkiye has. Hiçbirinin kuralı kaidesi yok. Yolumuza kendimize göreleri gelsin, zamanla bizler de ilişkilerimiz gibi değişiyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilmiyorum ki. Demek ki, ben soğuk endişeli ve yabani olmadığım için hiç mantıklı gelmedi belki de bana :))

      Sil
  5. "Yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal" :))) Netameli bir mevzu

    YanıtlaSil