2 Haziran 2025 Pazartesi

İkide bir - 4

Netflix'te, "The Four Seasons" dizisini izledim. İlk bölümü çok sığ ve saçma gelse de, üçüncü bölümden itibaren baya bir içine aldı, sevdim. Homofobiksen, biraz zorlanabilirsin. Fakat muhteşem bir "orta yaş" dizisi.. 


8 bölümlük dizinin konusu şöyle; taaa üniversite döneminden tanışan, yaşları 45-55 arasında üç arkadaş ve eşleri, tatil dönemlerinde bir araya geliyorlar. İlk iki bölümde (bahar tatili), bir arkadaşlarının tipik ortayaş krizi yaşadığını, 20 senelik karısını terk ettiğini, genç sevgili yaptığını, buna diğer yakın arkadaşların ve karısının, çocuklarının tepkisini izliyoruz. Diğer bölümlerde, yani yaz tatili, sonbahar tatili sürecinde de; ortayaşlı çiftlerin genel evlilik krizleri, arkadaşlar arası destek ve köstekler ve kendine genç sevgili yapan arkadaşın "uyum sorunları" falan var, tipik Tina Fey esprileri, Office dizisinden tanıyıp sevdiğimiz Steve Carell'in "andropoz"u çok güzel oynaması vs. keyifli bir konu, dizi.. Bu yaşlardan geçiyorsan, orta üst sınıfın çok klasik ortayaş meseleleri ele alınmış, aşırı özdeşim kurma durumu var :) 


Fakat beni asıl çeken bu 3 arkadaşın (ve onlarla son derece uyumlu) eşlerin ilişkileri oldu.. Aşırı derecede kıskandım! Benim hayat boyu böyle bir grubum olmadı.. Fakat bu "ah kader vah kader" değil, benim kişilik tarzımla ilişkili sanırım. Ben grup arkadaşlıklarını sevmiyorum! Bir de mesela birini çok sevebiliyorsun ama eşinden hiç hoşlanmayabiliyorsun ve eşi ortamdayken rahat ve samimi olamıyorsun.. Yine bir başka neden de yaşam tarzınız değişiyor, misal sen çocuk yapıyorsun o yapmıyor ve seni heryere davet edemiyor.. Ya da sen "ay çok çılgınım" derken, gay arkadaşın seni sıkıcı bulabiliyor tecrübeyle sabit :))

Yani bir türlü o dengeyi bulamadım gerçek hayatta.. Tek tek görüştüğüm insanlar var ve onlar bile birbirini tanımıyor :))) Çok komik değil mi, çünkü çok sevdiğim iki insanı bir araya getirdiğimde genelde çok awkward durumlar içinde kaldım.. Çünkü çevremde herkes birbirinden çok farklı; ya inanç, ya hayat tarzı, ya yaş, ya kişilik olarak.... Arkadaşlarım arasında hiçbir ortak nokta ve uyum yok! Dolayısıyla Tina Fey'inki gibi bir gruba da hayat boyu sahip olamayacağım.... 

Bu, çok da büyük bir sorun değil elbette; tek tek de olsa yeterli "derin dostluklarım" var çok şükür. Fakat hani geçen seneye dek "yalnızlık" sandığım, ama meğerse aslında "desteksizlik"miş dediğim sorun var ya; işte buna neden olan da biraz sanırım, "grup arkadaşlıkları" yerine "tekli" arkadaşlıkları tercih etmiş olmam.... 

Sen peki? Tek'çi misin grup'çu mu? :)) Grupta herkesle nasıl anlaşıyorsun ya da tahammül mü ediyorsun bazılarına? Öyleyse neden tek değil çift / grup görüşüyorsun? Hadi yaz yaz!

27 yorum:

  1. Benim de var grubum ama benim şöyle bir avantajım var, biz aynı okulda çalışan kişilerdik, hatta evveliyatı da vardı. Birbirimizi cıcığına kadar tanırdık. Ve çoğunun kocası da okuldan arkadaşımızdı, o yüzden çalışma hayatı ve emeklilik boyunca sürdü bağlantımız. Bazı sağlık sorunları ve yaştan kaynaklı sıkıntılar kocalarla eskisi kadar sık buluşmaya engel olsa da biz kadınlar grubu tam gaz devamdayız. Ah zamanında ne ev buluşmaları, ne piknikler, ne yılbaşı kutlamaları, ne geziler gerçekleşti birlikte. Bakıp bakıp da o maziye şimdi ah etsek mi dedim ama yok etmeyelim, iyi ki yapmış, tadını çıkarmışız :))) Elbette ki bazı rahatsız edici durumlar olabiliyordu, insan kendinden bile bıkıyor bazen ama tolere etmeyi hep bildik, ben zaten kolay kolay çıkaramam hayatımdan birini, hele de bir geçmişim ve vefa borcum varsa...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Seni grupsuz düşünemiyorum zaten sevgili Leylak Dalı.. Muhabbetin çok hoş :)

      Sil
  2. ben de bu diziye bayıldım, tahmin edersin ki :) ben grupçulardanım. bazen blogta da bahsettiğim "büyük aile" grubumuz biraz böyle. birlikte tatillere çıkalım, yılbaşı, doğumgünü yemekleri yapalım şeklinde yani :) diziyi seyrettikten sonra hatta, zarif eşimle konuştuk üzerinde baya, ikimiz de "ikinci eş" statüsünde birbirimizin gruplarının içine dalmıştık. bizim için olduğu kadar aslında o daldığımız gruplar için de zormuş aslında dedik :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle zor. Ama sizinki başkaydı şekerim, burda gayet ortayaş krizi vardı adam biraz daha yaşasa karısına yalvar yakar dönecekti.. Bir de düşünsene adam kaçtığı şeye yeniden batacaktı aile bebek ayyy o yaşta.. Annemlerin başına birkaç defa geldi bu olay.. Kimin tarafını tutacaklarını bilemediler, iki tarafı da idare etmeye çalışmak çok yorucu oldu.. Ama dediğim gibi siz sonuçta apayrısınız, hayatın güzrlliğini birbirinizde yeniden yakaladınız ve genişlediniz siz. Çevreniz için bu durum mutluluk olmuştur diye düşünüyorum (ve yazıkarından da görüyorum!) Siz iyi ki’lerdensiniz 🥰

      Sil
  3. Bu arada dizinin Türkiye’de sansürlenmemesine şaşırdım, ne kadar tabu varsa hepsini devirmiş 🤣 Amerika için bile extrem olduğunu okudum.. Almanya içinse aşırı klasik ve hatta sıkıcı bile 🤣🤣🤣

    YanıtlaSil
  4. Ceren, çoğunlukla grup arkadaşlığı benimki. Yalnız görüştüğüm arkadaş sayısı pek az. 30 yıla yakındır birlikte olduğumuz, her ay düzenli görüştüğümüz 4 arkadaşımla olan grupta herkes birbirinin ciğerini bilir. Bekarlık, evlilik, çocuk, boşanma, ikinci evlilik vs. hepsine şahidiz.. Hiç kopmadık, büyük tartışma, ayrılık yaşamadık..
    Blog arkadaşlarımdan da bir grubumuz var ve onlarla da çok iyi anlaşıyoruz yıllardır. Birlikte tatillere gidiyoruz, evlerde buluşup kalıyoruz. Şimdi bekarım ama evlilikte farklıydı. Çift olarak düzenli görüştüğümüz neredeyse hiç grubumuz olmadı. Sebepleri bende saklı kalsın ama öyle olmasını da çok isterdim..
    Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım kadınların böyle öğrencilikten gelen grupları oluyor ve eşleri de dahil oluyor :) Ben böyle bir şey yaşamadım hiç. Dizilerde filmlerde izliyorum hoşuma gidiyor ama gerçek hayatta ben yürütemem sanırım, birebir daha kolay benim için.. Bak mesela çift olarak sen bile pek olmadı dediysen, demek ki biraz filmsel bir şey bu.. Ama özendirici kesinlikle :)
      Bir de çocuklar varken acaba böyle oluyor mu, sonuçta bunların hepsi çocukları başlarından atmış yaştalar...

      Sil
    2. Çocuklar varken de olan örnekler çok aslında Ceren. Birlikte tatile gitmek, hafta sonları doğum günü vs. partilerinde ailecek bir araya gelmek falan ama çocuksuz daha rahat ve daha özendirici sanki. Dediğim gibi bizim yapabildiğimiz bir şey değildi ama yapanlar çok etrafımda..
      Esen

      Sil
    3. Evet ben de görüyorum ama genelde kadınlar çok yakın oluyor böyle durumlarda.. Mutlaka birinin kocası arıza tip oluyor, çocuklar zaten oy yani... Bilemedim, öyle bir tatilden gelince insan tatile ihtiyaç duyar gibime geliyor benim :)))))

      Sil
  5. Esen ben, yine atladım :(

    YanıtlaSil
  6. Ay ben bu diziyi çok sevdim. Görsellik açısından olsun, ilişkilere bakış açısı anlamında da keyifle izledim. Zaten Tina Fey'i ve Steve Carell'ı çok severdim. Ben Danny ile Kate'in dostluğunu çok sevdim dizide. Danny hep olmasını istediğim bir arkadaş gibi, her açıdan :))) Orta yaş bunalımını ve bunun çevreye olan etkisini çok gerçekçi buldum. Aslında ben Steve Carell'ın Ginny ile olan ilişkisine ve hayata dair beğenilerini yeniden keşfetme kısmına kızamadım. En fazla Kate'in anlam veremeyen bakışlarıyla izledim :))) Sadece o yaşta yeniden kendisini bebek, evlilik sarmalında bulacak olması, kaçtığı yere yeniden dönmesi gibi olurdu ki ömrü yetmedi adamcağızın :))) Kate'in kocasını çok tatlı buldum ama Kate'in sürekli ortalığı toplayan yetmeyip kocasının iletişim problemlerine de el uzatan kontrolcü hali bana bir yerlerden tanıdık geldi. :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de çooook sevdim, ilk başta "ay chick-flick" diyip küçümsemiştim ama çok sevdimmm :))
      Danny var bende bi tane, ayyyyynen o şekildeyiz çok şanslıyım, keşke evli de olsa, eminim onu da bağrıma basardım ben.... Ama malum şartlar..... Allahın belası şartlar...
      Ben de kızamadım, üstteki yorumda da yazdım bu annemlerin grubundan birilerinin başına geldi 2-3 defa hem de (annemler aşırı sosyal insanlar benim gibi değiller hehehe) ve aynen insan kendini tam o arkadaş pozisyonunda buluyor, kızsan kızılmaz ama tam alışamıyorsun da.. Kopuşlar oluyor her ne kadar kalplerde sevgi baki kalsa da.. Annemler çok "arabuluculuk" rolünde kaldılar, o da çok yıpratıcı oluyor açık söyleyeyim.. Çiftin aldatılan kısmı sürekli depresif sana ağlıyor, aldatan kısım sanki 20 yaşındaymış gibi davranıyor, ona üzülüyorsun kendini rezil ediyor diye.. Ama mutlu gibi de, ay çok karışık işler.. Genelde de bir hamilelikle bitiyor ve adam aynen kaçtığı noktada buluyor kendini üstelik o yaşta :))))) Yani aşırı gerçekçi bir diziydi benim için..
      "Fun" kısmı nasıldı ama bence onu da çok güzel çekmişler, o "yeter ben üzülmek istiyorum" kısmı çok gerçekçiydi... normalde amerikan dizilerinde efsane konuşmalar falan yapılır, burda çok gerçekçiydi berbat bir konuşma yaptılar falan hep öyle oluyor hakikaten buradaki cenazeler...
      Kate ve kocası aynen değil mi çok tanıdık :))))

      Sil
    2. Ay ne büyük şans, Danny gibi biri var hayatınızda, harika :)) Darısı başıma diyeyim 🥰 Ailenizin yaşadığı durumu anlayabiliyorum, ama nedense sizi çekirdek çitlerken olanları merakla dinleyen bir konumda hayal ettim ve eğlenceli geldi bana bir açıdan🤣🤣 Dizi gibi ama gerçek, gelecek bölüm için heyecan yüksek :)) Fun kısmına da cenazedeki kötü konuşmaların yapıldığı kısma da bayıldım. Galiba gerçekçi yanı yüksek, trajikomik sahneler beni yakalıyor :)) Ve evet ya ağız tadıyla bir üzülelim, biraz bu duyguda kalabilme hakkımız olsun!! Gelecek sezonu iple çekiyorum🤣

      Sil
  7. Eşlerden bağımsız arkadaş gruplarım var ama öyle arada eşlerle bir araya geliriz. Yılda bir mesela. Eşlerle toplantı, seyahat vb. yapmıyoruz. Çünkü gezilerimizde sadece ailemle olmak istiyorum zaten yılda kaç kez yapabiliyoruz ki? Başka ailelerin ritmine , alışkanlıklarına uyum sağlamaya çalışarak tatili geçirmek kabus gibi. Artık çocukları da büyüttük, küçük çocuklu ailelerden uzağız :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizim geçen senelerdeki 9 kişilik seyahatlerimize demiştin, hatırlıyorum, kabus gibi diye :))) Doğru insanlarla çok keyifli oluyor kesinlikle..

      Sil
  8. Bizim bir mavi yolculuk grubumuz vardı, seyahatlere gittiğimizde bazen gerilim yaşanırdı, zira ortam çok birbirine yakın olmayı getiriyor. Ama yolculuklar bittiğinde de o grupla görüşmeyi sürdürüyoruz, şöyle bir nokta var, bizimki evli çiftlerden oluşmuyor, çoğunluk boşanmış durumda. O nedenle bir ortak paydamız var gibi. :)
    Kendi adıma büyük gruplarla birlikte olmaktansa üç dört kişilik küçük grupları tercih ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kadın grubu yani :) O aslında farklı bir dinamik... Ailelerle olmak daha apayrı sanırım, çocuksuz çiftler olarak da çoook farklı bence...
      Ben de seyahatte ilk defa deneyimledim iki sene üstüste, 9 kişi.. Biz daha da devam ederdik ama annemlerden "yeter artık" sinyali geldi :))) Bu seneyi es geçiyoruz iki tarafın da parası yok ama seneye bakalım birşeyler düşünüyor gibiyiz.. Çok iyi anlaşınca çok keyifli oluyor gerçekten...
      Normalde 4 kişiden fazla olunca ben yapamıyorum yani tatili değil, saatlik görüşmeleri bile...

      Sil
  9. herhangi bir platforma üyeliğim maalesef ki yok o yüzden izlediğim her şey aşırı sınırlı kalıyor. şu an fark ettim de belki bugün bir üyelik alabilirim grup arkadaşlıklarımda var tekli arkadaşlarımda ben çok karmayım :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de değilim aslında olanların hepsini sildim birkaç sene önce (evde tv de yok bizim) ama çocuklar netflix kids kullanıyor, silemiyorum 🤣

      Sil
  10. Dizi ilgimi çekti bakacağım. Ben çiftlerin birlikte tatil yapmalarını sevemiyorum nedense. Yıllar önce evli 2 çift işyerinden tatile gitmişlerdi. Tatil dönüşü çiftin erkeklerinden biri diğer çiftin bayanına askıntı olmaya başladı. Bayanın eşinin duymasının önüne ancak askıntı olan kişiyi hastanelik oluncaya kadar dövdü diğer arkadaşlar, bence iyi durum değil, bayan bayana bir ihtimal ama çift için hayır derim tatillerde.
    Arkadaş çevremde benim gibi bekar bayanlardan oluşuyor benim. Evli olan çok az onlarda işyerinden arkadaşım zaten.
    Sevgiler,

    YanıtlaSil
  11. Eşimle hep başbaşa tatil yaparız ,çocuklar küçükken de onlarla. Grup olarak sadece benim kendi kadın arkadaş gruplarım vardır, günler , geziler falan. Ama yüzeyseldir çok samimi canciğer üç dört arkadaşım vardır onlarla da ayrı görüşürüz. Kocalarımız hiç yakın olmadı, biz de tercih etmedik. Karılı kocalı arkadaş grubu gezmelerini hiç tercih etmedik doğrusu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Ben de şu bizim 3 çocuklu Almanlar dışında hiç öyle kocalı çocuklu tatil yapmadım.. Sana benziyorum bu konularda.

      Sil
  12. Bu arada diziyi de izleyeceğim, es geçmiştim ama merak ettim yazılanlardan.

    YanıtlaSil
  13. Son yıllarda tekçi oldum ki fena halde grupçuydum. Ama öncesinde çok fazla grubum vardı ki hala var. Sadece eskisi kadar sık sık tekil kalıyorum. Çoğulluk yoruyor bazen :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vallahi ben bu sabah “yok ben insan sevmiyorum”a vardım, çok acaip bir ruh halindeyim, sanırım hümanizmim Türkiyeye gelince çöktü 🤣🤣🤣

      Sil