29 Nisan 2025 Salı

Nisan Raporu

Nisan: ve nasıl da birden değişiverdi dünya!

1. Değişim: Milie.

Nisana 6 baş ile başlayıp, 7 baş ile bitirdim :)) Ev nüfusu artık +1. Milie geleli 10 gün oldu, kendime 15 günlük bir deneme süresi belirlemiştim ve henüz daha bir 5 günü daha var, fakat şimdilik uyumlu, sakin, akıllı bir köpek gibi duruyor. Bir de evde bir iki saat yalnız kalabilmeye ve arabada kusmadan seyahat edebilmeye alışırsa.... 

"Nereden çıktı, derdin az mı geldi?" derseniz.. Gelmedi de.. Ben aslında tüm yaşamımı köpekle geçirmek istemiştim. Öyleydi planım, taaaa 10 yaşımdan itibaren. Ve bunu 14 sene yaşama zevkini de tattım. Fakat köpeğimin travmatik kaybı nedeniyle, 20 senedir, bir daha köpek alamadım. Korktum. Kızım yıllardır istiyordu ve bu paskalya tatilinde "anne barınakları gezsek, bize nasıl bir köpek uygun olur, onu öğrensek" diyince, resmen oyuna geldim :)) Tabii ki 3. barınakta gördüğümüz Milie, kalbimizi çaldı ve bir hafta sonra bizimleydi... Herşey çok hızlı oldu bitti açık söyleyeyim ama zaten hep öyle olmaz mı!?

Elbette üzerime kalacak sorumluluktan ve iş yükünden haberdarım. Dediğim gibi, bir 5 günümüz daha var henüz "deneme yanılma" şansımızı kullanmak için ve bu beş günde okullar da açılmış, ben eski rutinime dönmüş olacağım, bakalım işyükü tam gaz ne kadar yoracak beni... Göreceğiz. Tüylü dostumuzun barınaktan eve geliş sürecini bir başka yazıyla anlatmak istiyorum çünkü hakikaten öyle güzel bir sistem ki, Türkiye'de de olsa, tüm sokak köpeği sorunumuz inanın 5-10 senede biter..

cennet bahçesi?!

2. Değişim: Yeni Ev

Geçen sene bu zamanlardan beri "taşınsak mı?" diyorduk. Evden memnunuz ama kışın güneş almaması ve altkattaki ebeveyn yatak odamızın serin ve nemli oluşu beni nicedir rahatsız ediyor, sık hastalanmamızı da bu güneşsizliğe bağlıyorum. Şöyle bol güneş alan, kızımın okula gitmek için her sabah 4 km, her akşam 4 km bisiklet sürmesine gerek kalmayacak bir konumda bir ev istiyordum. İşin komiği tam istediğim şekillerde evler sundu hayat bana, kızımın okuluna yürüyerek 5dk bir ev nehir kenarında, bir ev 800mt bahçe içinde! Yani daha ne olsun?! Fakat ben reddettim ve açık söyleyeyim nedenini de tam bilemedim.. Oğlumun arkadaşlarını, spor aktivitelerinin evin çevresinde oluşunu bahane ettim önce. Sonra yok mutfak dolapları eski, yok sifon sistemi eski.. Saçma sapan bahaneler.. Sonra bir senedir analize gidip gelirken, geçen hafta şunu fark ettim: benim asıl istediğim evi değiştirmek değil, ben genel bir değişim, bir farklılık istiyorum hayatımda. 

kışın bitişini müjdeleyen kardelenler..

Bu sanırım tam 40 yaşımda başladı. Önce 3. çocuğu istedim (2 ay denedik, olmadı, sonra eşim zaten hiç istemediğini itiraf etti, vazgeçtik). Sonra Almanya'dan taşınalım, hadi mesela 1 sene Urla'da yaşayalım dedim (denedik, okul ve ev bulduk, sonra deprem oldu, seçim oldu, işler karıştı, eşim zaten hiç istemediğini itiraf etti, vazgeçtik). Bunlar ilk aklıma gelenler, neler neler istedim.. Ama aslında hep bir "değişim"di istediğim, rutinden çıkmak, bir farklılık yaratmak süregelen hayatta.. 

Sonra tabii bir sürü hastalık geçen sene, bana hanyayı konyayı fark ettirdi. Aslında hiçbir şeyi değiştirmek istemediğimi, istediğim tek şeyin sakin, huzurlu, gayet rutin ve basit bir yaşam olduğunu fark ettim! Bu çok ilginç bir aydınlanma oldu.. 

hayat yolu

Bir senedir analizde "ben ne istiyorum?" diye düşünüyorum.. Hayattan beklentilerim gerçekten ne? Hakikaten 3. çocuğu, başka bir ülkeye taşınmayı, hatta coronada zor bir dönem geçirdik herkes gibi biz de, o dönemde eşimden ayrılıp alıp başımı gitmeyi mi istiyorum gerçekten? Saçma sapan ilişkilerim oldu. Düşünsene kadının biri ara sıra ortaya çıkıyor, elinde çiçeklerle kapıma geliyor, iki hoş söz sonra hemen bir istek! Kızının staj yapması gerekiyormuş acaba eşimin yanında yapabilir miymiş.. Ya da bir başka dengesiz, ben ona elimi uzattıkça kolumu kaptırıyorum, sonunda anlıyorum ki meğerse hiçbir şeyi değiştirecek cesarete sahip değilmiş, sadece benim dengemi bozuyormuş! Ya da sürekli kendini anlatıp, aslında canım cicim derken yüzüme, gerçekte "ben senden çok daha iyiyim, benim şuyum iyi bunum iyi" diye kendi ego gösterisinin derdinde olan arkadaşSI insanlar.. Çevrem bunlarla dolmuş!

Ay hepsine birden mikiyi çekmek ne güzelmiş!!! :))))) 


Zor bir süreçti ama başardım ve gerçekten özgürleştim. Şimdi etrafımda ancak 3-5 kişi kaldı ama hepsi de "gerçekten var" olanlar. Güvenli, samimi, gerçek, sadece benim vermemle ilerlemeyen, bana da birşeyler veren, katan ilişkiler. Beni besleyen ve benden aldıklarını güzelliklere çevirebilen insanlar.. Oh be, vallahi oh be yani.. 

Ev konusuna geri dönersek... Evi yeniledim ama şu şekilde: mobilyalarımın şeklini değiştirdim ve bu bana yeni bir ev hissi verdi! Hakikaten çok da güzel oldu. Elbette kışın yine güneşsizlikten ve nemden yakınacağım ama şu an taşınmak için doğru zaman değil, bunu anladım. Birkaç senesi var bu taşınma konusunun ve ben bekleyebilirim. Beklerken şunlara şükredebilirim:

Evimin karşısında bu güzel <3

3. Değişim: Yalnızlık Anlayışı

Geçenlerde Mo.'nın doğum günüydü ve sadece benimle geçirmek istedi bu özel gününü.. Şaşırdım. Sabah ailecek kahvaltı yapmışlar ama gece benimle olmak istemiş. Bu beni hem mutlu etti hem de üzdü çünkü demek ki hepimiz o kadar yalnızız ki... "Yabancılar" yani. Burada Almanla evli olan, çocuklarını Alman kültüründe büyüten yabancılar, hepimiz yalnızız biz.. Daha doğrusu, aslında yalnız değilim, çevremde çok insan var ama böyle derinliği ya da sıklığı, düzeni olan ilişkilerim yok pek... Benim ilişkilerim "vur kaç", yani zaman uyduğunda yakın, samimi, içten ve sıcak ama düzenli ve devamlı olmuyor... 

Bu benden kaynaklanıyor sanıyordum. Kafayı çocuklarla, yarı zamanlı yapabildiğim mesleğimle ve boş zamanımda da edebiyat ve felsefeyle bozduğum için yalnızım sanıyordum. Fakat baktım, Mo. bana "kimsem yok, çok yalnızım.." edebiyatı yapıyor.. Bunu nasıl aşabiliriz, sık görüşebilme olanağımız gerçekten yok (5dk uzağımda otursa da) hayat onda 2 çocuk, bende 2 çocuk, çok hızlı akıyor.. Bu koşturmacada nasıl derinleşecek ilişkiler?

Durmak lazım. Balıklara da dikkat etmek lazım ;) 
Ne güzel uyuyorlar değil mi sığ sularda..

Ama bu yalnızlık hissi de sanırım pseudo bir his, yani kendi kendini inandırıyorsun yalnız olduğuna. Belki de işte hayat zaten bu, ara sıra görüştüğün 3-4 güzel insan ve gerisi günlük koşturmaca... Beklentim çok düşük artık sosyal ve derin ilişkilere dair ama beklentim düşünce, yalnızlık hissim de düştü... Tuhaf!

Daha tuhaf olan, çevremde birkaç kişi var, çok derin konulara girebildiğim, çok keyifli sohbetler edebildiğim ve bunları hayat hep "kendiliğinden" çıkarttı karşıma. Misal C.nin babası Ma., ya da şans eseri tanıştığım N. ve L., komşum C., yani hiçbirini ben uğraşıp da bulmadım, hepsini hayat çıkarttı attı resmen önüme.. Belki de tam olarak bu: sen sadece açık ol, hayat sana doğru zamanda zaten doğru insanları verecek... Buna inanmak, güvenmek lazım..

Fakat dediğim gibi, asıl en büyük değişim, 4. Değişim: Ben! 

Ben gerçekten son 1 senede çok değiştim.. Analizden bu yana ben kendimde büyük değişiklikler görüyorum. Olanı olduğu gibi kabullenme yetim çok arttı. Elimdekiyle ya mutluyum, ya da mutlu değilsem ama değiştiremiyorsam da, dönüştürüyorum! Olay buymuş sanırım..... Hep değişime odaklanmışım, oysa işin sırrı: dönüştürmek miş! Bu dönüşüm konunsu uzun, başka zamana artık..

Bu ayı da böyle bitirelim... Ay bu sıra çenem çok düşük, hepsini okuyan oluyor mu bilmem ama buraya yazmak, öyle iyi geliyor ki bana. "Yazarak düşünebilen" biriyim :) Aslında yazarak ve okuyarak düşünebilen, anlayabilen..... 

Belki sen de öylesindir..?

Fotolar: Geçen haftasonu spontan bir seyahat yaptık. Kızım arkadaşıyla kampta kaldı, biz de yakın bir kasaba olan Bad Füssing'te. Aynen Türkiye'deki kaplıcalar gibi burada da kaplıca kentleri yaşlılar tarafından ele geçirilmiş, fotoğraflarda da gördüğünüz gibi, etrafta tek bir çocuk ve genç yok! Şahane bir haftasonu oldu, doğanın tam kalbinde, sessiz, sakin.. Sen de gör istedim. Bana iyi geldi, sana da iyi gelsin <3 Haydi o zaman; iyi gelsin Mayıs, ayların en güzeli!

37 yorum:

  1. Ceren, yeni eviniz ve yeni aile bireyiniz hayırlı, uğurlu olsun :) Şahane fikir ev değişmiyorsa içi değişsin ;)
    Yazmak bana da iyi geliyor, şöyle ki, yazarken uyanıyorum, düşünmek çünkü yazmak aynı zamanda. Tartmak, analiz etmek, aa deyip aymak vs.. İyi geliyor yani her şekil.
    Ne tatlı tatlı anlatmışsın yine, sonuna kadar elbette ve zevkle okudum..
    Şifa olsun hafta sonu seyahatiniz ve elbette mayıs ayların gülüdür..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Esencim senin anahtarlığı da baş köşeme astım, foto atayım sana :)) Hatta dur yarın günün tortusuna yazayım!

      Sil
    2. çok çok küçük bi şey ama ne güzel kıymet bilen ele varması, hep neşe ve şans getirsin güzel yuvanıza :) Teşekkür ederim Ceren :*)

      Sil
    3. Küçücük olur mu Esen? Bir bazar boncuğunun bile değeri kalbimde kocaman, halbuki bu koca kapı süsü 🥰

      Sil
  2. O kadar güzel anlatıyorsun ki Ceren'im okurken bitmesin istiyorum ❤️ Ailenizin yeni üyesi çok şanslı 🤗 🧿💗

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok uzatıyorum sanki ama kısa da olmuyor :)) Kolaylıklar diliyorum sana da bu haftasonu için!

      Sil
  3. Sondan bir önceki foto tam benlik, bayıldım. <3
    Yenilenmiş eşyalarla canlanan evinizde güle güle oturun C.ciğim. :)
    Ve yeni aile üyesiyle mutlu günleriniz geçsin. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eşyalar aynı eski eşyalar Ekmekçim 🤣 sadece yerlerini değiştirdim 😅

      Sil
  4. ayyy ne güzel olmuş eve yeni bir üyenin katılması. hep çok istediğim ama türlü nedenlerle imkansızı istediğimi bildiğim bir şey bu :) süper süper, evinize neşe getirsin :)
    ev değiştirmek yerine evin düzenini değiştirmek de çok akıllıca vallahi.
    ya bir de bu öbür blogun konusu ama şu "kullanma kılavuzu" olayı beni bitirdi. bizim devletin çocuklara, gençlere bakış açısı ile bir sosyal devletin bakış açısı arasındaki uçurum...öyle kalakaldım okuyunca.
    bir de ben daha bugün seni anmış, anlatmıştım anneme ve komşu teyzeme, "beni masal terapi ile tanıştıran arkadaşım" olarak, kulakların çınladı mı?
    özlemişim seni :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ay çınladı valla ya öğlen gibi 💕
      Vallahi Milie tam oldu bittiye geldi benim hiç niyetim yoktu, barınakları bir iki sene dolaşır karar verene dek biraz zaman kazanırım diye düşünmüştüm itiraf edeyim 🤣 Bugün çok zor bir gündü ama şimdi yanımda yatıyor çok tatlı bir his.. Belki sen de hazır olunca böyle paldır küldür birşeyler olur, zaman ver 💕
      Ya evet o tam bir eser… Ben de aynı şeyleri düşünüyorum inan..

      Sil
  5. Sonuna kadar okuyanlardan artı bir. Bir beş paragraf daha olsa onları da aynı keyifle okurdum. Millie'cik hoşgelmiş güzel ailene. Yalnızlık ve hayat hakkında yazdıkların düşündürdü: birkaç güzel insan ve gerisi koşturmadan ibaret mi hayat?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Asıl seni “hayatın önümüze attığı tesadüfler” kısmı düşündürsün şekerim 🤣🥰

      Sil
  6. Selam sonuna kadar okudum. Evin yeni hali hayırlı olsun güle güle otur On haziran Frankfurt tayım oğlumun yanına geliyorum bir haftalığına lauterbach denilen yerde sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaaaa biz burada değiliz tam o hafta okul tatili var hay Allah ya

      Sil
  7. Bana son zamanlarda bir haller oldu. Birileriyle buluşuyorum, ama evde olsaydım tek başıma keşke gibi bir hissiyatla geçiriyorum günü. Can ve oğlanlar sürekli evde olunca bütün hayalim tek başıma evde kalıp temizlik yapmak ve dans etmek şu aralar. Ne kadar basit , değil mi ? Ama imkânsız gibi bir şey. Sürekli bir şeyler yapalım diyen Can da bıktırdı 😂 Sana uzaklaştırma emri çıkartacağım mahkemeden demeye başladım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :))) ay anladım durumunu çünkü her tatil benim de başımda aynısı. Biraz özletin kendinizi değil mi ama?!

      Sil
  8. Eminim hepimiz sonuna kadar zevkle okuyoruz yazılarını sevgili C. Ben de kedi hastasıyım ama son kedimizi kaybettikten sonra eve almıyoruz sokaktaki kedileri eve alıp doyurup gönderiyoruz o ara mıncıklıyorum biraz. Mayıs güzellikler getirsin hepimize inşallah. Hülya

    YanıtlaSil
  9. sadece bir kalp ve bir damla göz yaşı .... yazdıklarınızı okumakta çok iyi geliyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gözyaşı neden, hay Allah! Çok sevgiler (rumuz bıraksanız ne iyi olur, bir dahakine artık)

      Sil
  10. Yaşarken öğreniyoruz cancağızım.. senin öğrendiklerin ve paylaştıkların da harika. <3 Kocaman sevgiler, :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hepimizin öğrenecekleri birbirinden farklı ama birbirimizden de çok şey öğreniyoruz 🥰

      Sil
  11. Bana anlaşılmaz gelen çocuklu annelerin yalnızlık duygusu Almanya’da. Aile kalabalık, çocuklar, aile ilişkileri daha canlı oluyordur diyordum içimden hep. Yoksa bu ülkede her yere sinmiş tuhaf bir yalnızlık var, hep hissedilen ama teknik olarak açıklanamayan. B.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tuhaf değil mi?
      Ne bileyim İtalya’da İspanya’da da var mıdır acaba bu?!
      Amerika’da yaşayan kuzenim Amerika’da böyle bir duygu yok diyor çünkü her milletten insan var kimse yabancılık yaşamıyor diyor ama bilemedim tabii, belki de tamamen bizim kişisel algılarımız.. Çok sevgiler B.

      Sil
  12. Sevgili Ceren,

    Ne kadar uzun yazarsan o kadar iyi ❤️
    Sık sık bloğuna bakıyorum ve yeni yazı yayınlamışsan mutlu oluyorum. Bazen mutlu olmak işte bu kadar basit.

    Sevgiler,
    Derya

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hihi ay çok mutlu oldum.
      Kısa yazmaya günün tortusunda özen gösteriyorum ama burada ipin ucu kaçıyor bazen 🤣🙈

      Sil
  13. Güzel bir Nisan Ayı geçmiş :) Mayıs ayı için güzellikler diliyorum sizlere :) Bu arada Blog Forum'da çekiliş var sizleri de davet ediyorum. Katılımlarınızı beklerim. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler :) sizlere iyi çekilişler

      Sil
    2. Teşekkür ederim sizleri de beklerim :)

      Sil
  14. çok güzel, dolu dolu bir yazı. çok sevgiler.

    YanıtlaSil
  15. Merhaba, yazı hem zihnimde hem hayal dünyamda farklı kapılar açtı, her zaman başka bir alternatif var. Her şeyde hem iyi hem kötü olduğu gibi. Çok sevdim :)

    YanıtlaSil
  16. Ne zamandır gelemiyordum, yazınız o kadar iyi geldi ki, elbette sonuna kadar okuyorum ve büyük bir keyifle, ve aralarda düşünerek... Yeni ev arkadaşınız, dönüşen eviniz güzellikler getirsin.🌸 Olanı olduğu gibi kabul etmeye uğraşıyorum ben de... Zaman zaman başarıyorum, başardığımda hayat birden güzelleşiyor. Görüyorum ki içimizde bitiyor aslında her şey... Ve evet az ama öz insanın çok iyi bir şey olduğuna hemfikirim ben de. Aslında yalnızlıkta nirvanaya doğru gidiyorum denilebilir ama inanın Sevgili Ceren, bu beni hiç rahatsız etmiyor. Çünkü kendimi insanlara anlatmaktan, aslında öyle değil de böyledir demekten, enerjimi sömüren, benimle birlikteyken kendinin aslında ne kadar iyi olduğunu onaylayıp beni "şükür metası" gibi görenlerden o kadar sıkılmışım ki... Yani işte demem o ki, yalnızlık diye bir şey yok bence, içimizde yeterince kalabalık olabiliyoruz eğer istersek... Sevgilerimle 🌸🥰

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cağnım Evde Yazar, ben de sizi özledim..
      Az ve öz her alanda bana da çok iyi geliyor, insan olsun, materyalistik değerler olsun, duygularda bile... Aşırı mutluluklar, aşk, kahkahalar değil artık hayattan beklentim, biraz sevinç biraz hüzün, hep az hep kısa kısa, öz... Ben bunu buldum son birkaç senedir...
      Çok haklısınız çok...

      Sil