15 Ağustos 2020 Cumartesi

Engel


Kapılarımızda kilit yoktu o zamanlar. Kilidi olmayan kapılarımız, üstelik bir de ardına dek açıktı! Kimi zaman bir baş uzanırdı içeriye doğru "Leman'anıııım..." ya da "komşuuum.." ya da daha ince bir ses "Ceyeeeeen..". R'leri söyleyemezdi o zamanlar. Yumurta ya da süt getirmiş olurdu, kendi sağmış ineği. "Tavuğun altından şimdi aldım, sıcacık daha" derdi heyecanla. Öyle güzel gülerdi ki; dişlerinin hepsi açıkta, gözleri incecik bir çizgi.. Ege'nin iki kıyısında doğanlara özgü, o buğday sarısı ışık olurdu gözlerinde.

Beraber büyüdük ama iki ayrı dünyaya aittik. Ben yaz boyu, yatağımın köşesine kule gibi dizdiğim kitapların dünyasında; o ise ineklerinin, tavuklarının arasında. Ben bıraksalar sabahtan akşama dek denizin içinde, o doğma büyüme denizli olduğu halde ayağını sokmaz. Sadece Ağustos'un en kızgın gününde, keçileri indirirdi sahile. Onlar otları kemirip tuzlu kayaları yalarken, sağına soluna bakar, üstündeki eskimiş tshirt'i çıkarır, altındaki şalvarımsı pantolonu bırakır (utanırdı..) hızla bir dalar çıkardı. Yüzme bilir miydi emin değilim; onu dikkatle izler, her hareketinden bir acil durum sinyali beklerdim. Ananemin isteğiyle her sabah bana getirdiği (ve benim ağzıma sürmediğim) tavuk yumurtalarına karşılık, ben de onun hayatını kurtarmayı koymuştum aklıma. Teyakkuzdaydım. Neyse ki gerek kalmadı, gerek kalsaydı ufacık cüssemle ne yapacaktım bilinmez....

Öyle böyle büyüdük; o okuyamadı, ben fazla okudum. O köyünden dışarı adım atmadı, ben dünyayı gezdim. O sevemedi, sevdiyse de kavuşamadı; ben çocuklar tavşanlar çiçekler işte..

Her yaz denize bakan o eve gelişimde pencereye çıkar "Ceyeeen, hoş geldiiiiin" diye bağırır, el sallar. Ben de hemen ona bağırırım "N. abiiii, hoş bulduk, nasılsııın?". Aramızda belki 1 yaş 2 yaş anca vardır ya, saygımdan abi derim; biraz da benim sahip olup da onun sahip olamadığı onca "şey"in ağırlığından..

Halbuki neredeyse eşit başlamıştık hayata; onun da iki gözü, iki kulağı, iki ayağı, iki kolu. Çocuk felci onu bulmuş, beni pas geçmiş..... Sonrası işte; ailenin durumu, koşullar.... engeller.

N. abi kasabanın demirbaşlarından şimdi. İskele'ye indiğinde herkesle selamlaşır, masalara çağırılır, yumurta süt değil ama turistik zeytinyağı ve sabun satarak sağlar geçimini. Yürüyüşü aksaktır, konuşması zor anlaşılır ama, güldüğünde yine dişleri görünür, yine gözleri ince bir çizgi oluverir..

Fotoğraf: Denizimden.

10 yorum:

  1. ay her zaman konuşuyon demi onu gördüğünde sohbet ediyon mu uzun uzun :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. E heralde. Yoksa niye yazayım buraya? Sevdiğim değer verdiğim biridir N. abi :)

      Sil
  2. Yine bir güzel öykü daha... Belki bir anı ya da. Ne fark eder ki. İyi başlamış ama sonu biraz üzdü beni. Umarım Mr. N. mutludur yine, her şeye, kainatın tüm adaletsizliğine rağmen.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok karşı komşumuz :) Çok mutludur çok güler neşeli ve herkesle sohbeti vardır. Zaten insanlar iki tür; biri hiç yüzüne bakmaz (bunlar da iki tür biri acır utanır bakamaz, diğeri hakir görür dünyada hep mükemmel hedefleri vardır eksiklikler engeller onu huzursuz ettiğinden bakmaz) bir de ne zaman görse hal hatır soran ihtiyaç soran ya da sadece N. Abi'yi insan olarak sevenler vardır işte.. Bunlar arasında bir kısmı vicdan yüküyle yardım ve sevgi gösterse de N. Abi deneyimlidir, onlara teşekkür eder istedikleri minneti verir geçer. Ama diğerleriyle onun da etkileşimi farklıdır :) Bilgelik galiba bu.

      Sil
  3. yeşillikler, denizler... yazılarınızdaki fotoğraflar iç açıcı hep. N. abi Kant galiba.Kasabasından çıkmadığı ya da kasabasından çok az uzağa seyahat ettiği söylenen Kant gibi :)

    YanıtlaSil
  4. son yazımdaki ilk roman, ilginç bir terapi romanı, okumak isteyebilirsin belki, sanırım aynı terapi yöntemlerini kullanıyorsunuz, eğlenceli roman ayrıca, psikoloji bilimi ile ilgilenip de kitap yazanların çoğundan daha iyi yazmış bencesi, bir okur olarak böyle düşündüm yani, meslekten biri olarak sen de okuyup annatsana bizeeee :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitap yorumu yazmayı hatta konuşmayı da pek beceremiyorum. Sanırım çok kişisel bir şey kitap okumak, beğenmek, kitaptan alıp hayatına katmak vs. Ama yazını okudum "İyi Psikolog" isimli kitabı merak ettim, alacağım. Teşekkürler!

      Sil
  5. Hayat herkese eşit davranmıyor. Kimine öyle kimine böyle. Önemli olan sonucunda mutlu olabilmek galiba :)

    YanıtlaSil