22 Haziran 2020 Pazartesi

Çocuklarla Nürnberg, Rothenburg ve çevresinde macera dolu 4 gün


Corona sağolsun bu seneki seyahat planlarımızı vurdu, bir süre ancak Avrupa içinde seyahat edebileceğiz gibi duruyor. Aslında gerek Almanya gerek komşu ülkeler içinde çok sık haftasonu kaçamakları, günübirlik geziler ya da bir kaç günlük geziler yapıyoruz ama hani bir İstanbul'lunun Şile'ye gitmeyi seyahatten saymaması gibi, nedense bunları yazmak hiç aklıma gelmiyor. Karar verdim, bundan sonra en azından çok keyif aldığım ufak seyahatlerden de bahsedeceğim :)

Haftanın ikinci yarısında, 6 ve 3 yaşındaki iki çocuğumuzla Nürnberg ve çevresinde 4 gün geçirdik. Nürnberg (ya da diğer adı ile Nüremberg) aslında "oyuncak müzesi" ve özellikle de yıl boyu açık olan Noel Marketleri ile ünlü bir kent ama bunlar dışında kalanlar da benim çok hoşuma gitti, Frankonya bölgesi olduğu için hem iklimi hem sosyolojik ve kültürel yapısı biraz Fransa'yı andırıyor. Açıkhavada yeme içme kültürü, insanların genellikle sanata ve yaşamı dolu dolu yaşamaya merakları ve çok kültürlülüğü hissettim.


Münih'ten Nürnberg'e trene 1,5 saatte gidiliyor, arabayla da aşağı yukarı aynı. İlk gece Altmühlsee (gölü) etrafında Azur Camping diye bir yerde kaldık. Nasıl keyifliydi anlatamam. Üstteki ufak bungalow ya da bence Hobbit Evi denebilecek tahta klübelerde kalıyorsunuz, duş tuvalet ortak ama son derece temiz, konforlu. Çocuklar için oyuncak ev gibi bir deneyimdi, kesinlikle tavsiye ederim. Althmühlsee zaten her gölde yapılacak bir çok spor aktivitesini, yürüyüş ve bisiklet imkanını sunuyor ama bu bölgenin asıl "yapılması gereken"i, Dinozor Müzesi ve kazı alanına gitmek. Ormanlık alanda çok hoş bir yürüyüş imkanı ve tabii kazı alanında hem dinozor dişleri, kemik kalıntıları hem de fosilleri ve park yetkilileri tarafından kuma gömülen rengarenk doğal taşları bulup biriktirmek resmen 4-6 saatinizi alıyor! Çamura bulanmaya da değiyor ;)


İkinci sabah açık fırından atıştırmalık birşeyler ve bol da meyve alıp hemen yola koyulduk, kapılar açılır açılmaz çocukların rüya kasabası olan Playmobil Funpark'ta aldık soluğu (corona nedeniyle heryere çok önceden rezervasyon isteniyor tabii) ve abartmıyorum sabah 11'den akşam 17.30'a dek hiç sıkılmadan oradan oraya koşturduk! Kaydırak alanında ben zaten kendimi kaybettim (büyüyemedim ben evet)


Sonra korsan gemileri, prenses bölgesi, denizkızı alanı (çocuklara mayo getirin yoksa benimkiler gibi don gömlek giriyorlar havuzlara, acemilik..), sayamayacağım kadar çok oyun / tırmanma parkı, çeşitli interaktif alanlar ve kış için bir de iç alanda oyun bölgesi var ve kesinlikle tüm günü alıyor, hâlâ da hevesiniz kalmış ama ayaklarınıza kara sular inmiş olarak ayrılıyorsunuz. Biz yanımızda atıştırmalık meyve ve sandviç götürmüştük çünkü merkezdeki lokanta sırf junk-food yani işte burger sosis patates tipik.. Tabii bol bol içecek ve dondurma tezgahı da var. Çıkışta playmobil shop'a mutlaka dalın derim (uzun kuyruklara değiyor) çünkü %60 indirim falan oluyor..


İkinci gece FunPark'tan çıkışta Nürnberg'de (Novotel) kaldık, kamp alanından sonra tabii daha lükstü ama sıradan bir oteldi işte. Avantajı, tam şehrin merkezinde olduğu için, yürüyerek eski kentin surları içine, Pegnitz nehri kenarına gidebiliyorsunuz ve özellikle geceleri çok hoş aktif bir gece hayatı var kentin. Gittiğimiz Kokono Japon lokantasının hem dekoru hem de yemekleri çok güzeldi, servis de çok özenliydi! Fakat hemen 3 bina yanındaki Kokoro ile aralarında çok komik bir çekişme var, sadece tek bir harf değişikliği! Aslında biz internette daha popüler olan Kokoro'dan rezervasyon yaptırmıştık ama yanlışlıkla Kokono'ya gittik ve oturunca anladık, kalkamadık da :)) Ama kesinlikle çok memnun kaldık.. Sokağa açılan masalar ve sushi'si kadar ızgara etleri de çok başarılıydı.


Sabah kahvaltıyı otelde halledip (ruhsuz continental kahvaltı) hemen yola koyulduk ve Altmühltal bölgesine döndük, sabah 10'da kano randevumuz vardı ve 3 saatlik kano sürüşü planlamıştık ama kesinlikle kursağımızda kaldı, tüm gün yapılmalı (şu şirketi tavsiye ediyorum). Yanınıza hiç bir şey almanıza gerek yok çünkü nehir inanılmaz yavaş akıyor ve neredeyse her 300-500mt'de bir bira bahçesi var, hemen kanonuzu önüne çekiyor, yiyip içebiliyor, biraz dinlenip devam ediyorsunuz. Güneş kremi unutmayın. Biz 4 kişilik büyük bir kano kiralamıştık ve sürüş çok rahattı, herkese can yeleği veriliyor tabii ama hakikaten hiç bilmeyen için bile çok keyifli çünkü nehir çok çok yavaş. 3 saat yetmedi "biz yine gelecek" :)) Bu bölgede yürüyüş ve bisiklet keyfi de yapılabilir. Kamp alanlarında çadır ya da bungalowlar kiralanabiliyor, ateş yakıp sosisleri çevirebiliyorsunuz. Biz de kano şirketine ait bir doğal orman içi kamp alanında kaldık, çok konforluydu.


Ertesi sabah yine erkenden yola düştük ve 2 saatlik bir yolculukla Rothenburg (ob der Tauber, birden çok Rothenburg var çünkü..) a vardık. Biz henüz evli değilken bir sonbaharda gelmiş ve bayılmıştık tabii bu ortaçağdan kalma kasabaya. Şimdi yaz başında ayrı bir güzel bulduğumu itiraf edeyim! Yine aynı otelde (Hotel Klosterstüble) ama biraz daha geniş, iki odalı bir dairede kaldık ve yine yataklar "prenses yatağı" gibiydi (tavandan sarkan tüller falan) tabii 6 yaşındaki kızım bayıldı :) Oğlan için de heryerde zırhlı şövalyeler falan vardı. Zaten otelde duramıyorsunuz, hemen çıkıp önce şehri çevreleyen ve 5km yürüyebileceğiniz surların tepesine çıkıyorsunuz.


Bir sürü fotoğraf, arada merdivenlerden inip galerilere ya da ortaçağ müzelerine dalıyorsunuz, en az 2-3 saat sürüyor. Bahçelerde oturup birşeyler içebilir, soluklanabilirsiniz. Bir de şehrin gece turlarını çok önereceğim, gece bekçisi gibi giyinmiş rehberler yapıyor bu turları ve aslında çocuklar için değil çünkü "işkence müzesi" falan geziliyor (biz önceki gelişimizde yapmıştık, çok keyifliydi). Tabii ufak tefek kolyeler turistik eşyalar satan dükkanlar da var ve mesela bonbon satan dükkanları, şehre özel "kartopu tatlısı"nı falan mutlaka denemelisiniz. Ben Rothenburg'a 2 tam gün ayırın derim, çok romantik ve insan ayrılmak istemiyor..

Biz bunları tam 4 günde dolu dolu yaptık, koşturma olmadı, sıkılmadık da. Çocuklar zaten Playmobil'den aldıkları yeni oyuncaklarla her boş zamanlarında ayrı bir dünyadaydılar, biz de eşimle keyifle manzarayı izleyip şarabımızı yudumlayabildik. 4 gün yetti yani, bir soluk oldu, havamız değişti.. Pazartesi işe ve rutin hayata daha mutlu döndük ;) Sanırım Türkiye'den de gelinse direkt Nürnberg uçuşu ile bir araba kiralansa ve 4 gün gezilip dönülse, en az 1 hafta 10 günlük tatil yerine geçer diye düşünüyorum :) Bir sonraki seyahatte görüşmek umuduyla...

Hamiş. Bu vesileyle eski seyahatlerime dair yazılarımı da bu bloğa taşıyorum. Seyahat ettiğim 67 ülkenin 40-45'ine ait yazılar var. İlginizi çekerse şu link altında tek tek ulaşabilirsiniz :)

21 yorum:

  1. Ya ama ben çok sevdim bu gezi turunu, bence evet muhakkak bahset arada; kendim gezmiş gibi oldum. Minik kulübeyi, oyun alanını, hele o kano turunu okumadım sanki yaşadım. Hayal ettim, bir kanoyla nehirde aheste aheste süzüldüm. Düşündüm de ayrıca.. Sevgiyle Sevgili C. <3

    YanıtlaSil
  2. nuremberg, bir başka hayranı olduğum sanatçının memleketi. bakalım yolumuz düşebilecek mi yeni normallerde :/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. dün düşündüm de siz geleli neredeyse 7 sene olacak. m. 2 aylıktı yahu, düşsün yolunuz ne olur....

      Sil
    2. 2016 noel'i. m. yeni gelen kardeşine şeytan şeytan bakıyordu. ertesi gün de dürer'in otoportresini görmüştük.

      Sil
    3. Aha çocukları karıştırdım yine :))) karanlık bi zaman benim için 2016 kışı

      Sil
  3. Selam Ceren,çocuklarla güzel bir tatil insanı keyiflendiriyor.Senin adına sevindim. İnsan kendine geliyor. Moral ve enerjiyle eve dönmek güzel. Kasım ayında. Nürnberg ve Rothengburg'ta yaptığımız hızlı romantik tur ile senin gezin arasında dağlar kadar fark var. Nürnberg'i hatırlamakta bile zorlandım. İki gece kalmıştık. Akşam karanlık olduktan sonra şehri gezebilmiştik. Gezi notlarımda da şehri yazmamışım. Zor hatırladım.Ama Rothenburg harika bir yerdi.İnşallah ikinci defa oğlum ve kızım Marja ile oraları tekrar ayrıntılı ziyaret ederim. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kasım çok sevimsiz bir mevsim aslında bu diyarlarda, yağmur çamur ve aralık'ta açılan noel pazarları da yok daha. bir dahakine ya aralıkta ya da mayıs-ekim arası tavsiye ederim :)
      Gelirseniz mutlaka bir kahve içelim :)

      Sil
    2. Şansımıza hava çok güzeldi. Sonbaharın tüm renkleri ile sarılar turuncular vardı. Sadece Münih yağmurluydu. O kadar soğukta değildi. Ama dedik ki bir daha gelirsek gündüzlerin uzun olduğu zaman olmalı.Aralık ayında bir sene Berlin'deydik. Çocukların oyunu vardı.=nu izlemeye gitmiştik. Noel pazarlarını gezdik. Yine de teşekkürler.Bu satırları yazarken o günlere döndüm. Kahve içmiş gibi oldum.Sevgiler.

      Sil
  4. Çok çok sevindim güzel bir tatil olduğuna :) Gittiğiniz her yer gerçekten çok güzel ve çok eğlenceli görünüyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizden de bir karadeniz turu bekliyoruz :D bu arada bugün ilk defa 24 derece güneşli ve insanlar resmen çıldırmış vaziyette, buz gibi göle girenler, neredeyse çırılçıplak bisikletle gezenler :D hani 20 derecede şort giyen turist muhabbeti vardı ya vallahi doğru e naapalım durum bu.... :D

      Sil
  5. Nürnberg deyince aklıma hep Dürer gelir ve o yüzden merak ederim:) Gidemedik, göremedik henüz. Şu durumları atlatınca tekrar listeye almalı.
    Ne iyi yapmışsınız. İnanın okurken ve fotoğraflara bakarken ben bile ferahladım. Öylesine ihtiyaç halindeyiz hepimiz:)
    Keyifli günler diliyorum, sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dürer'in mavisi geldi benim de gözümün önüne şimdi :) Oradan serbest çağrışım deniz.. "İhtiyaç" kelimesinin de etkisi büyük tabii.. Hepimiz özledik gerçekten eskiden basit diye düşündüklerimizi...

      Sil
  6. aaa ceren hiç burada ki doğayla bir mi oralar:)
    biz tüm yılı bitirelim yaz gelse de o bölgeye gelelim diye hayaller
    kuruyoruz. elli kere gelsem bıkmam. alman bavyerası, alpler, dolomitler, Norveç fiyordları. çok sevdim buraları. hayalim emekli olunca gelip uzun uzun kalabilmek ama bu döviz kurunda artık imkansız
    olmaya başladı. dünyanın başka yerleri de var tabi ama bilmiyorum
    bu bölgeyi çok seviyorum ben. hele münihten her yer yakın. biz
    bi bodruma marmarise gidelim diye 10 saat yol çekiyoruz arabayla.
    senin eski gezilerine bakıyorum ben de, neler görmüşsün!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet doğadan yana şanslıyız, bir dahaki gelişinizde ben kendi ellerimle gezdireyim sizi :) bizim ailecek hobimiz seyahat danışmanlığı :D Vallahi, çok meraklıyız biraz da yıllar içinde ucuzlukları, gizli saklı yerleri bulmayı falan da öğrendik, acaba emekli olunca o işe mi girsem demiyor değilim ben de. Kişiye özel seyahat danışmanlığı..

      Sil
  7. Ne mutlu size:) Hem iş hayatını hem de eğlenceyi bir arada götüren insanlara bayılıyorum:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. vallahi o işin asıl uzmanı eşim. senede 1hf-10 gün tek başına seyahat hakkı var, son 5 senedir gittiği ülkeler: kuzey kore, trans sibirya, rwanda, uganda ve en son geçen sene yazmıştım, kuzey ırak kürdistan bağımsız bölgesi :) çocuklara aklı selim bir ebeveyn kalsın bari diye ben şimdilik oturuyorum yerimde ama fazlasıyla kıskandığımı da söylemeliyim.

      Sil
  8. Bööle bi iç çekmişim :) Ah çocuklar küçükken biz de ne keyifle geziyorduk :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deme! Ya biz de büyüseler daha güzel gezeceğiz sanıyoruz :D

      Sil
    2. Bir senw öncesine kadar denizden çıkmayan, toplamda on dakika kadar denize girmeye başladı, doğa tarihi müzesinden çıktı -ki Müzede Bir Gece dolayısıyla çılgınca görmek istiyordu bir zamanlar, interrailin her anından nefret etmiş babası erken ayrılacaktı onu da gönderdim en sonunda. Hayır gitmeden önce dedim ki, oğlum, bak benim hayalimdi interrail, lütfen babanla dalaşıp durma, keyfimi bozma. Cevap: O zaman ben gelmiim. Can'a dedim ki başka bir zaman, bak tatilde Bilgiç'i terbiye etmeye uğraşma, sinirlenip çileden çıkma, sakin ol. Cevap :Ben gelmiim o zaman.

      Neyse çocukların %50 si sorunsuz. O olmasa kafayı yerim ben.

      Sil
    3. interrail yaptım Handan, çocuklarla (ve hatta kocayla da asla yani). genç arkadaşlarımız okuyorsa, ı-ıh, sevgilinizle dahi değil, mümkünse yalnız ya da can arkadaşınızla... oh mis, cam kenarına da otur, kafanı kaldırma... di mi :D

      Sil