18 Aralık 2014 Perşembe

Çocukluğumun ıspanaklı pideleri

Bu sıra Bal'ın yücegönüllülükle paylaştığı diyetini uygulamaya çalıştım. Söylenene göre hakikaten acaip bir diyetmiş, tutanın elinde kalıyormuş. Fakat diyet öyle acaip ki; ismi 5 günlük detoks diyeti ama bence adını zengin diyeti koysalarmış! Yaban mersininden quinoa'ya (yine Prof.Google'a sormam gerekti yazımını bak) zencefilden keten tohumuna, yok yok! Bal'a sordum, Türkiye'de bu malzemeler kolayca bulunuyor mu, fiyatları cep yakmıyor mu diye, valla arayan buluyor dedi haklı olarak.. Neyse ki yaşadığım ülkede keten tohumudur, quinoadır, yaban mersinidir fazla cep yakmıyor ama bizde kolayca bulunan bazı kurubakliyat ve özellikle de kara turp gibi yerel tadlar burda çok yabani. Neyse diyetin malzemelerini temin edicem diye koştururken, komik bir şekilde vermem gereken kiloyu verdim valla! Belki de amaç buydu bilemiyorum ama tam yaban mersinini temin ediyorum, mor lahana ararken mersinler bozuluyor, tam mor lahanayı buluyorum ıspanak küflenmiş falan amaaaan valla bu iş benlik değilmiş. Ama tüm malzemeleri temin ettim, başladım. Valla o yeşil içeceği bile yaptım, içiyorum. Bal 5 günde "incicik" oldum dedi. Ama harfi harfine uymuş. Peki ben ne yaptım.. 2 gün uyguladım. O kadar acıktım ki, gözüm döndü. 1kg ıspanaktan yapılacak o yeşil içeceğin yerine, ıspanaklı börek yaptım. Afiyetle yedik! İçine ayıptır söylemesi bol kaşar ve havuç da ekledim. Bir de kekik, hem de Datça'dan dağ kekiği.. Çağatay Abi'nin ruhu şad olsun. Nasıl güzel oldu, gelin size de yapayım. Velhasıl ıspanak işi böyle hazin bir şekilde bitti. Lakin bu vesileyle aklıma şu anım geldi:

Ben çocukken, çekirdek ailemizde ara sıra pazar günleri yaptığımız bir adetimiz vardı. Annem sabah erkenden kalkar ıspanaklı pide için "iç" hazırlar, sonra biz babamla taş fırına gider bu içi fırıncıya verir, haftalık alışverişi falan yapıp 1 saat sonra fırına geri döner ve üzerinde buharı tüten pideleri alır, arabaya atar, kokusunu içimize çeke çeke eve döner, pazar kahvaltısı niyetine çay ya da ayran eşliğinde yerdik. O pidelerin tadını artık hiç bir yerde bulamıyorum. Tabii ki bir nedeni taş fırınların azalması, kullanılan malzemenin yozlaşması, kimyasal katkılar ama bir diğer nedeni de büyümek.

Bildiğim kadarıyla annemin hazırladığı içte ıspanak, tereyağı, tuz kara ve tatlı kırmızı biber, belki biraz kaşar ve yumurta oluyordu (ve belki yemeyen çocuğa yönelik bazı "gizli ve büyüsem de açıklanamayacak sırlar" da katılıyor olabilir). Yani malzemesi öyle özel bir şey değil ama tabii mutlaka buna anne elinin tadı da katılıyordu ve pek tabii kimsenin hazırladığı iç anneminki gibi olmuyor. Fakat yıllar sonra ailecek nostalji yapıp pazar günü bir fırına ıspanaklı pide yaptırmış ve aynı tadı da alamamış olmamızın da acı hatırası hepimizin aklında. Yani o günlere özgü başka birşeyler vardı, belki havada, belki suda..

Çocukluğumun ıspanaklı pidelerini çok özlüyorum. Çocukluğumun her anı güzel geçmedi tabii ki (hangimizinki geçti ki) ama genel anlamda mutluydum, huzurluydum. Bazı okul dönemleriyle ilgili, biraz da hastalıklarla falan alakalı zorlu ve mutsuz dönemlerim oldu, o nedenle çocukluğuma geri dönmek istemem ama yine de güzel günlerdi.. Özellikle ıspanaklı pideli pazar günleri.

12 yorum:

  1. Gercekten de malzeme toplama kismi fena zordu ve makro marketlere fazlasiyla para baydigim dogru :) simdi tekrarlama arifesindeyim detoksu ama seninki daha sirin olmus ve ne guzel yerlere kapi acmis :) ayrica 2 gunde de fayda gosteren bisey bu, iyi ki yapmissin canim !

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayende oldu :) Ama şimdi malzemeler nerede öğrendim, hepsini bir arada alıp tekrar denemek istiyorum!

      Sil
  2. Ne güzel anlatmışsınız:) hep eskilerde kalanlar daha güzel gibi gelir nedense,böyle gelmiş böyle gidiyor galiba:) keyifle okuyorum yazılarınızı sıkmıyor ve yormuyor okurken.

    YanıtlaSil
  3. Ahh Ceren bizde Bafralıyız, pazar sabahı herkesin elinde çeşit çeşit içlerle dolu tepsi ile fırın önünde beklerdik...Bizim fırınlar taş fırın hem de odun ateşli...hamuru kıtır ktır olmalı... sen hamurunu nasıl yaptın

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benimki börekti Ayşe'cim, pide yapamadım ama eşim çok iyi yapıyor pide hamurunu, Türk değil ama :D Bafranın pidesi çok farklı olur zaten, bilirim!
      Ayşe bu arada bana email adresini yollayabilir misin?

      Sil
  4. Bizde de vardir pazar pidesi adeti fekat kiymali ya da koy peynirli.ve şansliyiz ki benim şu minnak şehrimde hala taş firinlar mevcut.evlendim hala bu alişkalik var ben de.cumartesi gece ne kadar işim olursa olsun mutlaka o kiymayi kavururum.pazar sabah erkenden kalkar kiymayi firina teslim ederim.bir saat yürüyüşümü yspar pidelerimi alir eve giderim buarada eşim de çayi demlemiş olur.bi de benim ocakta pisen tost takintim vardir.hani su uzun sapli ocak ustu tost makinalari.bayilirim onda yapilan tosta :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hiyyyyyy ben de :D İçine domates ve kekik de koyarım ohhhh misss

      Sil
  5. Yine ne kadar güzel anlatmışsın kâh güldüm, kâh eskiye gittim. Hele ki ıspanaklar tam yerini bulmuş ya oh şahane olmuş :))

    YanıtlaSil
  6. Gecenin ortasında tekmelerden uykum kaçınca okuyayım dedim lakin pek de iyi olmadı. Karnım aç ceviz falan yedim ama kesmedi, pideni ve yorumlarda bahsedilen tostu (her ikisi de küçükken adetlerimizdendi) feci aşerdim bak şimdi :) sabaha yapmalıyım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayyy :D Neyse ki tost kolay iş, oooh hele Hollanda'nin cesit cesit peyniriyle.. Afiyet sağlık olsun!

      Sil