13 Ekim 2013 Pazar

Kabullenmek

Hıristiyanların çok güzel ve anlamlı bulduğum bir duaları vardır. Derler ki; "Tanrım; bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için cesaret, değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenmek için sabır ve bu ikisi arasındaki farkı bilebilmek için de akıl ver". Sanırım bu sıra benim sık sık bu duayı etmem gerekiyor, ta ki beni zorlayan bir takım yaşam koşulları değişene ya da ben bu koşullarla yaşamayı öğrenene dek.

Ben akılcı ve aşırı mantıklı bir insanım. Tüm olaylarda neden sonuç ilişkisini kurmam, olayı bilimsel bir mantık düzeyine oturtmam gerekir. O nedenle, çoğu zaman akılcılıktan uzak, sadece inançlı olan insanları anlayamam. Birşeye inanmam için, elle tutulur ve gözle görülür olması gerekir. Mış, muş ile yola çıkmam, illa ki denenmiş ve kanıtlarla ispat edilmiş olmalı bu şeyler. Din inancım bile bu şekildedir, inanmam için önce mantıklı bir temele dayandırmam gerekir. Bu nedenle de dini bir çok dogmayı kolayca gözardı eder, aslında hiçbir dini uygulamaya uymayan bir tanrıya inanır ve o tanrıya dua ederim. O benim için tek ve tüm dinleri kuşatan, eklektik ve bütünsel tanrıdır.

Fakat şu son 15 gündür yaşadıklarım, bana bazı sonuçların "nedensiz" olabileceğini ve bilimsel bir mantık düzeyinin bu şeyler için işlemeyebileceğini gösterip duruyor. Kabullenemiyorum çünkü aklım almıyor nedensellik yaklaşımına aykırı sonuçları. Bir sonuç ortaya çıkıyorsa, bir nedeni de olmalıdır diyorum ve her geçen gün, her geçen hafta, her geçen ay elimdeki tüm nedenleri tek tek yere çalsa da, hani siz sosyal bilimcilerin "açıklanamayan hata" dedikleri olay gibi elimde açıklanamaz bir E değeri kalsa da, yine de aklım almıyor.. Nasıl bir sonuç sadece kendiliğinden, nedensiz yere yaşanabilir?!

Neden-sonuç ilişkisi kuramamak, dolayısıyla olayların doğasını değiştirememek beni kahrediyor. Kabullenebilmek işte bu noktada devreye girmeli ama yapamıyorum. Oysa herkesin dediği bir; bunun bilinen bir nedeni yok, bu sonuç senden ya da yaptıklarından kaynaklanmıyor, "bu böyledir" diyip geçmelisin, kabullenmelisin. Başka türlü başa çıkamazsın, neden neden diye aklını kaçırırsın..

Mükemmelliyetçi değilim. İstediğim sadece optimum bir rahatlık, sağlık, mutluluk ve huzur hali..

10 yorum:

  1. Hayırdır Ceren ne oldu ki? Aklıma kötü şeyler getirmek istemiyorum. İlk başta fantastik bir yere kayacak yazı sandım ama galiba değil.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok sevgili Küçük Joe, keşke fantastik bir öykü olsa ama ne yazık ki içinde bulunduğum hal nahoş bir gerçek.. :( Yine buna da şükür tabii ama bu sıra bedenen ve ruhen çok yorgunum. Geçecek inşallah, dönem..

      Sil
    2. Her ne yaşıyorsan umarım çabuk alışasın. Gene gücünü toplayasın. Huzura kavuşasın. Budur temennim.

      Sil
    3. Sağol Küçük Joe.. İkimiz için de huzur gelsin artık!

      Sil
  2. hayallah :( iyi dileklerimi gönderiyorum ceren.. yoluna girer umarım her şey..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler Platero, yazılarını özledim.. İncirlerden sonra yazmaz oldun :/

      Sil
  3. Eğer tahmin ettiğim sebeplerse malesef bu şekilde yaşama alışman gerekiyor. Fakat bunu bir yenilgi olarak düşünme, daha önce kapılarını kapadığımız her yeni şey aslında bir zenginlik. Bunu o anda değil genelde çok sonra anlıyoruz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet büyük ihtimal ben de "daha sonra" anlayacağım ama şimdilik tek istediğim o "daha sonra"nın gelmesi bir an önce :/ yoruldum gece..

      Sil
  4. Bişeylerin bitmediği gün, herşeyin bittiği gündür.. Güzellikler dilerin

    Bir de alıntı 'Başlayan her şey biter.'' Seneca

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. seneca'nın sözlerini severim, bu biraz ters mantık ama tabii doğru :)

      Sil