21 Nisan 2013 Pazar

Olmalı mı, Olsa iyi olur mu?

Bilişsel terapilerin fikir babalarından Albert Ellis'ten ufak bir öneri; kendinize bir hedef koyarken, illa ki olacak, mutlaka olmalı diye değil, olsa ne iyi olur diye düşünün! Çünkü bir hedefe kilitlenmek, o hedefin "mutlaka gerçekleşmesi gerektiğini" düşünmek size ancak gereksiz gerginlik ve olumsuz ruh hali kazandırır. Evrendeki yapı gereği; aşırı derecede istenen olay ve şeylerin gerçekleşme olasılığı, sadece hayali kurulan olay ve şeylere sahip olma olasılığından çok daha düşüktür. Yani bir şeyi ne kadar çok, ne kadar takıntılı bir şekilde isterseniz, o şeye sahip olmanız ya da ulaşmanız o kadar güçleşir. Kural bu.

Üstelik uzun vadede, belirlenen hedefe ulaşılsa bile, hissedilen duygu çok farklı oluyor. "Mutlaka olmalı", "mutlaka gerçekleşmeli", "ben bu işin altından mutlaka kalkmalıyım" dediğiniz hedeflere ulaştığınız zaman hissettiğiniz duygu mutluluk değil, rahatlama. Bir yükün altından kalkmak, bir zorluğu atlatmak, bir "Oh Be! Neyse ki geçti, bitti" hissi. Oysa sadece "Olsa iyi olur, ama çok da önemli değil" diye düşünülerek konulan hedeflere erişildiğinde hissedilen saf mutluluk duygusu oluyor çünkü hedefe ulaşılırken herhangi bir stres ya da zorlama yaşanmamış oluyor. İşin tuhafı; yapılan araştırmalar da göstermiş ki "olsa ne iyi olur ama olmasa da önemli değil" diye düşündüğümüz olay ve şeylere, "illa ki olmalı" diye düşündüklerimizden çok daha kolay ulaşabiliyoruz..

Motivasyon teorilerinin çoğuna, özellikle de işletme psikolojisi alanındakilere ters bu durum. Çünkü onlara göre, başarıya ulaşmanın yolu kendini devamlı motive etmek, akılcı ve gerçekçi hedefler koymak, bu hedeflere ulaşmak için planlar yapmak üzerine kurulu. Yani devamlı yarış atı gibi koşturmak, devamlı bir "olmalı, yapmalıyım, başarmalıyım" düşüncesine sahip olmak. Tanrım.. Ne kadar stresli bir yaşam! Oysa "olsa ne iyi olur ama olmazsa da önemli değil" diye düşünmek, bizi özgür kıldığı için, beynimizi gereksiz yere "ya olmazsa, ne yaparım!?" gibi gergin düşüncelerden uzak tuttuğu için, belki de daha kolay motive olmamızı ve o işi gerçekleştirmek için pek de farkında olmadan, rahat ve mutlu çalıştığımızı, daha yaratıcı fikirlere sahip olmamızı sağlıyor ve sonuçta da tüm bunlar başarıyı beraberinde getiriyor.. Ve başarı gelince hissedilen "Oh Be, Bitti geçti çok şükür" değil, "Vay Be, başardım" hissi. Buna da Ellis "mutluluk" diyor..

7 yorum:

  1. işletme psikolojisi mi? gerçekten böyle bir dal var mı? akademik olarak yani? varsa hemen yatay geçiş yapabilirim.:))) Son paragrafta katılmadığım bölümler var. "Ya olmazsa ne yaparım" diye düşünmüyorlar. Engelleri sıralıyorlar falan filan. Olmuşunu gözlerinde canlandırıyorlar. O canlandırma çok etkili bir yöntem. Çok basit ve etkisiz gibi gelse de başta öyle değil. Bu arada Ellis diye birini hiç duymamış olmak bende okulumun bende açtığı yaraları tazeledi :((((

    YanıtlaSil
  2. Organizational Psychology dalı, Türkçe'ye Örgütsel Psikoloji, İşletme Psikolojisi falan diye çeşitli türevlerle girdi sanırım. Ana çalışma dalı işletmelerde çalışanların ve yöneticilerin psikolojisi, iş motivasyonunu arttırma, insan kaynaklarının psikoloji ile ilişkili alanları falan :)
    Aslında kişilik tipine de bağlı. Sanırım A tipi kişilik diye adlandırılıyordu eskiden; hırslı, stresli, mücadeleci tipler. Genellikle iş hayatında çok sık üst düzey yönetici konumunda olup 45 yaşında kalp krizinden ölüyorlar falan hani.. Aşırı stres, başarı hırsı ve başarısızlığı kabullenememe en büyük problemleri oluyor.
    Olmuşu gözünde canlandırma da hayal kurma değil mi bir nevi? Ama Ellis'in bahsettiği hedef belirleme yerine daha sakin, iddiasız bir hayal kurma eğilimi.

    YanıtlaSil
  3. süper faydalı bir yazı oldu özellikle de bu dönemde teşekkürler:))))

    YanıtlaSil
  4. şaka gibi ama bu ara ne çeşit bir sıkıntı yaşasam sanki hissedip cevaplandırıyorsun..göz migreni olayından sonra bu da yine bana bir yanıt oldu resmen..iyiki varsın cerenmus :) Nazlı B.

    YanıtlaSil
  5. Ay ne güzel sözler bunlar sabah sabah :D

    YanıtlaSil
  6. Tibbi mumessil olarak her 3 ayda bir artarak verilen kotalari gerceklestirmek zorundayim.Ve bu da yetmiyor,rakiplerimden,firmamin genelinden ve hatta daha onceki kendi performansimdan da fazla buyumem isteniyor.Ve eger bunu yapabilirsem( ki bazen imkansiz dercesinde zor oluyor) duydugum his,Demokles'in kilicindan kurtulma hissi(Zuleyha)

    YanıtlaSil
  7. Züleyha senin için "olmalı" yani.. Kolay gelsin, zor..

    YanıtlaSil