10 Kasım 2012 Cumartesi

Muhafazakarlık

Karakter özellikleri arasında beni en çok kızdıran samimiyetsizlik olsa da, muhafazakarlık da hiç hazzetmediğim huylar listesinde ilk sıralarda yer alır. Muhafazakar insan; tüm dünyaya tek bir pencereden bakan, görmek istediğini gören, hiçbir surette esneklik veya farklıya yönelik ilgi göstermeye yanaşmayan insandır. Empati yeteneğinden yoksun olup, diğerinin kendinden başka birşey olabileceğini göremez. İçimi gerer bu tip insanlar, ne yazık ki heryerdeler..

Muhafazakarlık sadece din dogmalarına birebir uymakla sınırlı kalmaz, daha geniş düzeyde ele alınması gereken bir düşünce ve davranış şeklidir. Muhafazakar Ali efendinin kızının etek boyunu kafaya takmasını sadece dindarlığına bağlayamayız, onun kendinden güçsüz gördüğü bir varlık üzerinde hakimiyet kurma isteğini, kendini ait gördüğü efendiler topluluğunda baskıcı bir yer edinme isteğini ve "dediğim kanundur" psikozunun altında yatan kendine güven eksikliğini de göz önünde tutmamız gerekir. Muhafazakar insan aslında dünyanın dinamik yaşamıyla başa çıkamayan, kendini bir kavuğa gizleyen, korku ve tedirginlik dolu bir yaşam süren insandır. Freud'un bir zamanlar dediği gibi "insan beyni kabul edemediği şeylerin biçimini değiştirip, onları kabul edebileceği biçimlere yoğurmayı pek güzel başarabilir" çünkü..

Muhafazakar insanın en sinir bozucu özelliği ise, diğer insanları da kendine benzetmeye çalışmasıdır. Ona göre dünya siyah ve beyaz renklerden oluşur ve grinin tonlarını görebilen insanlar sapkınlardır. Bu insanlar yok edilmeli, edilmeleri mümkün olmadığında ise değiştirilmeli, muhafazakar yapıya uygun hale getirilmelidirler. Muhafazakar insan; çocuğunu da muhafazakar yetiştirir, onun dünyadaki tüm olumsuzlukları, tüm negatif durumları, aksi gidebilecek her türlü yaşam olayını bilmesini, dahası başına geleceğine inanmasını ister. O salıncakta hızlı sallanılmamalıdır, çünkü düşmek kaçınılmazdır. O kızla arkadaşlık edilmemelidir, çünkü o tip kızlar seni de aşağı çeker. Muhafazakar insanın çocuğunun olumsuz koşullarda bile tünelin ucundaki ışığın varlığına inanma şansı asla olmaz. Buna inanarak büyütülen çocuk dünyayı negatif görür, dünyadan korkar, kendi gücünün ve kişiliğinin sınırlarını asla zorlamaz. Bu çocuk dünyanın ileri doğru bir adım atabilmesinin önünde durur.

Muhafazakar insan; olasılıkları göremeyen, yaratıcılığı körelmiş insandır. Kıvrak ve elastik değildir, ağır ve temkinli hareket eder. Önündeki fırsatları asla zamanında fark edemez, olduğu yerde sayar durur. Muhafazakar insan merak da etmez, çünkü ona göre zaten herşey yaşanmıştır, bilinmektedir, tarihin tekerrüründen ibarettir.

Ne yazık ki muhafazakarlık bulaşıcıdır, muhafazakar insanlar diğerlerini de sindirme konusunda başarılıdırlar. Sayıları çoğaldıkça güçlenir, onlar gibi düşünmeyen insanları korkutur, sindirir, baskılarlar. Bir süre sonra, muhafazakarlar tarafından yerinde otlamakta olan bir toplum yaratılır ve bu toplum değişimden ve "öteki"lerden o kadar korkar hale getirilir ki; insanları gütmek de, istediğini hiçbir tepki görmeden yaptırmak da kolayca mümkün olur.......

6 yorum:

  1. muhafazakarlığı epeyi geçmiş faşist ve baskıcı bir insan portresi gibi..benim sevdiğim muhafazakar insan; muhafaza eden yani koruyup kollayan insan tipidir..geçmişten gelen güzel adet ve gelenekleri,bizi biz eden ve mutlu eden herşeyi koruyup geleceğe aktaran insanlara da ihtiyacımız var,ve ben bunlara saygı ve sevgi duyuyorum..senin tarif ettiğin insanlar da çok ve bunlar ne yazık ki baskıcı da oluyor ve nefreti de hakkediyorlar..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arkeolog, tarihçi, antropolog ya da koleksiyoncu oluyor onlar; muhafazakar değil ;) muhafazakarlığın her türüne hastalık olarak bakıyorum ben, değişime açıklık ve esneklik, uyum sağlamak zaten zekanın ve akabinde psikolojik sağlığın göstergesidir.

      Sil
  2. yakın zamanda sokakta saçımız görünüyor diye dayak yiyeceğimizi düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  3. Oluyor o dediklerin zaten :/ Biz okumuş yazmışlar etkilenmiyoruz pek de, gecekondu mahallesinde yaşayan kızın saçını açma gibi bir özgürlüğü yok zaten..

    YanıtlaSil
  4. Muhafazakar insanın en sinir bozucu özelliği ise, diğer insanları da kendine benzetmeye çalışmasıdır.

    Bu muhafazakar insanın özelliği olabilir fakat herkesin bir özelliği değil midir ? Milliyetçi biri için biraz daha ılımlı olan vatan haini değil midir? Ya da sol görüşlü biri için milliyetçi kişi faşist diye nitelendirilmiyor mu ? Ateistler dindanlarla dalga geçmiyor mu ?
    Bence herkes karşısındakini kendisine benzetmeye çalişiyor.İnancım da insan en çok kendisini ve kendisine benzeyeni seviyor.

    YanıtlaSil
  5. bence muhafazakar ile bağnaz kelimelerini ve anlamlarını daha net ayırt etmek lazım. Muhafazakar adı üstünde muhafaza eden koruyan anlamındadır ve kendi özelliklerini, hasletlerini korur ama etrafında sizin bahsettiğiniz anlamda saldırmaz. ancak bağnaz insan kendi hasletlerinin tek doğru olduğuna inanmakla kalmaz kendi gibi olmayanları yargılar, dışlar, kendileştirmeye çalışır vs vs vs. Toz a katılıyorum bu bağnazlık sadece dinle ilişkilendirilmemeli. Toplumumuzda çok yaygın böyle insanlar. Sağcılar, solcular, ateistler, faşistler, fanatik takım taraftarları.....say say bitmez. Umarım bunları aşar ve birbirimize şucu bucu diye saldırmaktan vazgeçeriz bir an önce. Bir taraf varsa karşısında diğeri mutlaka oluşacaktır.

    YanıtlaSil