17 Ekim 2012 Çarşamba

Tuhaf şeyler

Tv'de damper reklamı gördüm; evet damper.. Damper kaç kişiye hitab ediyor ki reklamını tv'ye koyuyorlar? Bu reklamdan sonra içimde onulmaz, karşı konulmaz bir damper satın alma arzusu da oluşmadı üstelik. Ya da potansiyel bir damper alıcısı olsaydım da, tv'den mi beğenip alırdım damperimi, bilemiyorum.. Güldürürken düşündüren bir reklam oldu benim için bu damper reklamı.

Ölüm maskesi diye birşey varmış şu hayatta. Ben sadece Antik Mısır'da kullanıldığını sanıyordum ama öyle değilmiş, antik ve modern uygarlıkların bir çoğunda kullanılırmış ölüm maskeleri. Ölen kişinin yüzünün balmumu ya da alçıdan kalıbı çıkartılırmış, Roma döneminde bir çok heykelde bilindik yüzler bu teknikle kullanılmış. 17.yy. Avrupa'sında ise, ölen kişinin cenazesinde bu maskenin bulunması adettenmiş. Günümüzde ise; adli tıp, ölümden sonra arta kalan kemiklerden bu maskeleri yeniden inşa edebiliyor, böylece ölen kişinin kimliği şaşırtıcı bir mükemmellikle en ince ayrıntısına dek belirlenebiliyor.

İslami bisiklet yaygarasına ne oldu? Gündemden düştü, oysa çok eğlenceli ve güldürücüydü. Almanya'da yolun sağ tarafına düşen kaldırımdaki bisiklet yolu (ki iki bisikletin yanyana geçebileceği kadar da geniş olmasına rağmen) asıl bisiklet kullanılacak yolmuş. Sol taraftaki kaldırımdan (yani trafiğin tersi istikamette) bisiklet kullanıyorsanız, 50Euro'ya kadar cezası varmış, geçen gün polisler duruyordu o ters tarafta ve geçenlere ceza kesiyorlardı pey pey pey.. Ayrıca Münih'te yol üzerindeki benzinliklerden saat 22'den sonra alışveriş yapabilmek için, benzinliğe arabayla gitmiş olmak gerekiyormuş. Bu kuralları kim düşünüp buluyor, kim mantıklı bulup koyuyor yahu?!

Fransız kadınları incelik ve zarifliklerini sadece sabah kahvaltılarında tatlı yemeye bağlıyorlarmış diye okuyup hemen Fransız çocukluk arkadaşımı arayıp teyit ettirdim. Doğruymuş; Fransızlar sadece sabah kahvaltısında tatlı yerlermiş, akşam yemeklerinden sonra ise birkaç dilim sert peynir tatlı niyetine yenirmiş. Ayrıca çocuklarına da beş yaşına kadar şekerli hiç birşey vermezlermiş. Bu yaşlardan sonra ayrıca çocuklara suyla şarabı karıştırıp verdikleri de doğruymuş ama şarap oranı yüzde onu geçmezmiş. Fransa'da ve Almanya'da içki içince bizdeki kadar sapıtmıyor insanlar, bunun da nedeni kültürel yaklaşımlar ve "yasaklanmamak" olabilir.

Kadının teki geçenlerde eski sevgilisini evinin tavanarasında gizlice yaşarken yakalamış. Adam kadından ayrıldıktan sonra, çaktırmadan tavanarasına yerleşmiş. Kadın tıkırtılar duydukça ilk olarak tavanarasında fare olduğunu sanmış, tıkırtılar artınca evin perili ev olduğuna inanmaya başlamış. Çağırdığı cesur itfaiyeciler olayı çözmüş.

Bugün cenaze işleri şirketinin önünden kamyonları çalınmış. Kamyonun içindeki 12 cesetle birlikte.. Çalan adamın dramını düşünemiyorum. Almanya gündemi bunları konuşuyor.

Yukarıdaki güzellik; koli basilinin mikroskop altında bilmemkaç kere büyütülmüş görüntüsü.. Tuhaf.

2 yorum:

  1. Marakeş'te sabahları aç kalmamın sebebi tam da bu işte.
    Marmelat, puding, reçel, puding, ülke zeytin ülkesi, her şey tatlı.
    Glisemik indeks falan kadınların kilolu olmaları gerekmez mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. fransizlari cozemiyorum ben.. vazgectim artik..

      Sil