20 Mart 2012 Salı

İsim, şehir, hayvan

Bloğunu severek takip ettiğim Jardzy, işyerimizdeki bilgisayarda çalışıyor gibi görünürken oynayabileceğimiz birkaç oyun önermiş. Sağolsun, çok makbule geçti. Ben de işi bir adım ileriye (ya da yirmi sene geriye) götürerek, size işyerinizde çalışma arkadaşlarınızla oynayabileceğiniz, grup dinamiklerini geliştiren bir oyunumuzu hatırlatmak istedim: İsim, şehir, hayvan.

Normalde bir harf saptanır; ona göre isim, şehir, hayvan, ülke, spor, politikacı vs. allah genel kültürden ne verdiyse yazılır. Kural; aynı grupta sözcüğün tekrarlanmaması, tekrarlanan kelime çıkaıldığında kalan toplam kelimelerin sayılıp birincinin ilan edilmesine dayanır ama ben bugün yalnız çalışan bir kovboy olduğum için kuralları azıcık değiştirip, belirli bir harften değil de, 5sn içinde aklıma gelen kelimeden size birer hikaye anlatmaya çalışacağım. Evet, başlıyoruz. Rahat, hazır ol, başla!

İsim: Fasülye. Evet, bildiğiniz yeşil fasülye. Bursa'ya Bulgaristan'dan göçen bir ailenin kızlarına koydukları isimdir. Vallahi (ve de billahi) gerçektir. Gaz da yapar, doğrudur. Bana sormayın "neden ama neden, neden?" diye, muhacir aileler bu tip enteresan isimleri çok koyarlar. Çocukken bizim evde bana bakan Ganime hanım vardı mesela. Ya da Veslihan diye bi arkadaş vardı okulda. Bu arkadaşa da böylesi denk gelmiş. Tuhaf isim sahibi olmak için muhacir olmaya da gerek yok, bizim memlekette bolca var böyle tuhaf isim. Misal Yosma.. Güzel kadın demekmiş. Niyet iyi aslında yani.. Dahası var: buradan okuyun çünkü benim zamanım az, 5 saniye doldu mu? Peki.

Şehir: Fucking. Alman sınırına 4km uzaklıkta olan, Avusturya'da bulunan bir şehirdir. İnanmayanlar buradan inanabilir. Aslında bu kentle ilgili tuhaf-komik tek durum kentin ismi değil, devamlı tekrarlayan ciddi bir kriminal problemleri var bu insanların. Evlerine muzip bir hediye götürmek isteyen turist insancıklar tarafından kentin girişindeki isim tabelaları devamlı çalınıyormuş.. Kendilerine Allah'tan sabır diliyoruz. 5 saniye yine mi doldu? Peki.

Hayvan: Kurbağa. Çünkü öptüğünüzde prensi bulma şansınız var. Tabii yakalayabilirseniz, çünkü kendi boyunun yaklaşık 50 katı (yani neredeyse 2 metre) zıplayabilme yeteneğine sahipler. Yaklaşık 5000 farklı türü olan kurbağaların bir türü de bu yandaki şekerleme kurbağalar. Sydney'de yemiş ve beğenmiştim. "Kurbağanın şekerlemesini ne yapayım, bizzat kendisini yerim" diyorsanız, o da mevcut. Tuhaf şeyleri yemeyi sevenler diyarı Fransa'nın başkenti Paris'teki "Rotisserie d'en Face"da pişirilip beğeninize sunulan kurbağa bacakları, dünyanın en iyi bacaklarıymış. Ewwww diyenler için, tadının tavuğa benzediğini belirtelim. 5 mi? Peki.

Ülke: Liechtenstein. Avusturya ile İsviçre arasında 160km2'lik, 35.000 nüfuslu, Avrupa'nın en küçük ve Monako Prensliğinden sonra, Avrupa'nın en zengin ülkesi. Ayrıca işsizlik oranı da %1.5'un altında, o kişiler de sanırım keyiflerinden çalışmıyorlar. Liechtenstein'lılar kendi pasaportlarına, ulusal marşlarına ve ordularına sahipler. Ayrıca bir de prensleri var (ki kendisi benim kayınvalide ile üniversitede berabermiş, bu da benim sevdiceğimin kraliyeti teğet geçtiğini göstermiyor da nedir?). Liechtenstein birkaç sene önce yanlışlıkla İsviçre tarafından işgal edildi! Olay şöyle vuku buldu: İsviçre ordusuna ait bir tabur dağlık alanda kaybolup kendini Liechtenstein'da bulunca politik bir kriz yaşandıysa da, Liechtenstein basın sözcüleri "neyse ki çevremizdeki ülkeler son derece uygar ve barış yanlısı keh keh" diyerek durumu kotarmayı başarmışlardır. Ayrıca Liechtenstein dünya takma dişlerinin %80'ini üretmektedir. Yine mi 5 saniye? Peki.

Spor: Boules. Fransızların yine hiçbir anlam veremediğim ulusal özelliklerinden biri olan bu spor, gülle kadar ağır topların asla anlaşılamayan bir takım kurallar çerçevesinde sağa sola fırlatılmasını içeriyor. Oynayanların yaş ortalaması 85 olduğu için fazla detaya girmiyorum artık.

Politikacı: Hepsini koymalılar bir füzeye, fırlatmalılar uzayın derinliklerine.. Sıkıldım ben, oynamıycam artık.

4 yorum:

  1. Menşın kapmışım!

    Avusturalya'da yapılacaklar listesine ekledim: "Kurbağa ve/veya bacağı yemek" ki yemişiz küçükken. Aklım eriyorken de deneyeyim.

    YanıtlaSil
  2. E kaptın tabii, günlük rutinimin en keyifli parçalarından biri seni okumak :) Kurbağa bacağını bilemem ama kanguru mutlaka dene, güzel bir et - road kill olarak da mevcut :P

    YanıtlaSil
  3. Ceren, Fucking'i bir dahaki isim sehirde kesin kullaniyorum. Iyi tip! Tesekkurler

    YanıtlaSil
  4. Kullan şekerim tepe tepe. Sizin oraların da linguistik komedileri bol mesela motorsiklet neydi Brummmmmfietsen miydi? :D

    YanıtlaSil