8 Şubat 2011 Salı

Düğme Kutusu

5683 sene falan önce, ben çocukken, örümcek adam ve ben-10 falan henüz yokken, biz ne bulsak onunla oynardık. Büyüdüğüm ev - ananemin evi - bir hazine sandığı gibiydi, madeni paralar, perde püskülleri.. Ama en önemlisi de düğme kutusu! Orda bir evren yaratmıştım kendime; büyük düğmeler baba, orta boy süslüler anne, küçükler çocuk olurdu. Ne oynardım onlarla, otistik çocuklar gibi saatlerce sıkılmadan ve binlerce farklı senaryoyla.

Dün gece Esen Teyzem bana bu dünyayı hediye etti! Nasıl mutluyum anlatamam, o 25 senedir görmediğim dostlar sarı bir düğme kutusunun içinde bunca yıldır beni beklerlermiş. Bazısını daha elime alınca tanıdım, mesela o mor düğme! Hep kötü kalpli cadıyı oynardı. Mesela o 3 adet minik uçuk pembe düğme, 3 kız kardeştiler. Genellikle iyi geçinirlerdi. Mesela katmerli bir yeşil düğme vardı, o yabancı memleketlerde yaşardı, arada eve gelirdi, Eli kolu hediye dolu olurdu.

İnanamıyorum bu dünyayı geri bulduğuma! Ananem komşulara falan dağıtmış çoğunu ama geriye kalanlar bile yeter. Şimdi IKEA'dan kapaklı bir cam kavanoz alacağım, içine de rengarenk düğmeleri koyacağım. Evde de birkaç düğmem var, onları da ekleyeceğim. Çalışma masama koyacağım. Arada çıkarıp oynayabilirim de..

Bu arada Esen Teyzem bazı düğmelerin nereden geldiğini anlattı, hayal gücümün dışında 60 senelik bir tarih var aslında o kutuda. Bazısı tayyör denen 80lerde giyilen vatkalı etek-ceketlerden çıkarılmış, modası geçince. Bazısı pek sevilen bir hırkanın düğmesiymiş. Biri var ki, ananemin gençliğinden bir elbiseden. Ne kadar harika, değil mi???

8 yorum:

  1. çok güzel bir yazı olmuş...benim de düğmelerim vardı biliyor musun...Ve gazoz kapaklarım...ve çengelli iğnelerim...Bizler mutlu çocuklardık sanırım,AZ'DAN ÇOK YARATABİLEN....

    YanıtlaSil
  2. ah hele o gazoz kapakları, ne madalya görevi gördüler zamanında :)

    YanıtlaSil
  3. Çok hoşuma gitti, düğmelere anne, baba, kızkardeşler, mor düğme kötü cadı...ne kadar yaratıcıymışsın, o düğme kutusuna iyi ki tekrar kavuşmuşsun. Benim benzer bir kavuşmak istediğim şeyim vardı (Tina'larım eski çocuk dergilerim) kaybettik taşınma sırasında hala üzülürüm o yüzden seni çok iyi anlıyorum.

    YanıtlaSil
  4. Ceren bu yazına bayıldım!!! Aynı ben sanki. Düğmelere hayatlar hikayeler yakıştırmak o kadar tanıdık geldi ki. Çok güzel yazmışsın.

    YanıtlaSil
  5. Ne kadar tanidik geldi, bizim evde de vardi koca bir kutu envai cesit dugme..ve o kokusu demissiniz ya, burnuma geldi bi an, koku hafiza ne garip calisiyor, duygular...acaba duruyor mudur annemde bizim kutu diye merak ettim simdi. tesekkurler hatirlatiginiz icin cocuklugumu... sevgiler Aslihan

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kokular direkt hafızaya işleniyor, çok ilginç evet.. Hatta bazen güneş ışığının bir tonu, bir ses.. Ay Alzheimer olmaktan çok korkuyorum ama olursam da sanırım bu anlar kalacak geriye bölük pörçük, yine de güzelmiş yaşam dedirtsin de..

      Sil