21 Eylül 2010 Salı

Uykuda konuşmak ve bozuntuya vermemeye çalışmak


Uykumda konuşuyorum ve hatta iyice abarttığım geceler yürüdüğüm de oluyor. Uyanınca da bozuntuya vermemeye çalışıyorum. Sanki tamamen kendimdeymişim gibi, o anki davranışımı mantık silsilesi içine sokmaya çalışıyorum. Misal, kendimi odanın ortasında amaçsız bir şekilde dikilirken bulunca sanki çişim gelmiş gibi yapıp tuvalete gidiyorum. Saçma sapan konuşmalarımı ise düzeltmek daha bir zor oluyor. Misal, "tüm tuzlukları sen saklıyorsun" demişim dün gece, çevir kazı yanmasın, tabii çevirebilirsen.. Bir de utanıyorum, buraya yazdığıma bakmayın. Komik bir durum uyur-gezer-konuşurluk..

Aslında hayal dünyamızın geniş oluşu, iç zenginliğimiz falan diyip kıvırmak lazım bu halimizi. Biz uyur-gezer-konuşurlar rüyalarımızda gezegenler-arası seyahat, mor lahanalar denizinde yüzmek falan gibi absürd konularla boğuşan tipleriz.. Eh biraz heyecanlanıp bunu dışa vurmamız çok mu fena? Enteresanız yahu, sevin bizi!

İngiltere'de bir süredir kocası "Adam"ın gece sayıklamalarını bloguna yazan bir kadıncaaz var. Hakikaten çok eğlenceli, güldürücü ve düşündürücü bir blog, tavsiye ederim. İnşallah benim kocamın aklına gelmez beni böyle madara etmek, arada yazdıklarımı çeviri motorunda çevirtip okuyormuş da.. Kuşkulandım..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder