15 Mayıs 2010 Cumartesi

Kahvaltının mutlulukla ilişkisi

Sabah kahvaltısına bayılırım; en güzeli Istanbul'da dostlarla boğaza karşı içilen çay ve yanındaki simittir, beyaz peynirdir, yeşil zeytin ve kekikli domatestir. Eğer Bursa'daysam evin bahçesinde güllerin arasında anne poğaçası, soğanotlu omlet ve örgü peyniridir. Eğer Karaburun'daysam kamelyada masmavi denize karşı bademcik reçelli beyaz peynirli ekmektir. Eğer Ankara'daysam sıcacık poğaçaya sürülen annanemin kekikli kırmızıbiberli süzme ev yoğurdudur. Eğer Boston'daysam Prof.David Barlow'un kliniğinde sabah süpervizyonu sırasında atıştırılan ikiye kesilmiş, içine sebzeli diyet krempeynir sürülmüş bagel ve yanında mis gibi sütlü kahvedir. Eğer Kudüs'teysem sınırı geçip Filistin fırınından aldığım sıcacık pita ekmeği içine sürülen humustur. Eğer Almanya'daysam yatağa servis yapılan Sammeln ve Camembert peynir ve yanında portakal suyudur. Eğer Maastricht'teysem Brie peyniri ve yeşil elmadır. Eğer Amsterdam'daysam havuçlu kek ;) ve muzlu süttür. Eğer Uzakdoğu'daysam baget ekmek, sebzeli omlet ve sütlü kahvedir. Eğer Hindistan'daysam saag paneer'li Nan ve yeşilçaydır. Eğer Perth'teysem kiwi ya da vegemite'lı ekmektir.

Yemek yemek üzerine ne düşünürsünüz bilmem ama; kahvaltının mutlulukla bir ilişkisi olmalı - Cemal Süreya

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder